Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/461 E. 2018/1008 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/461
KARAR NO : 2018/1008

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2017
KARAR TARİHİ : 09/10/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 24/04/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya sattığı ürünlerin karşılığı tutarları şifahen müteaddit defalar talep ettiğini, davalının bedeli ödemediğinin, bunun üzerine 12.209,91 TL tutarındaki alacağın tahsili için İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2016/25167 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine iş bu davayı açtıklarını, borçlunun asıl borca ve ferilere itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/10/2018 tarihli celsedeki esas hakkındaki beyanında; rapor ile alacağın sabit olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacının davalı taraftan cari hesaba dayalı alacaklı olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/25167 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 30/11/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 19/12/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde davacı tarafça Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 18/06/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacı şirketin ticari kayıtlarına göre, takip konusu alacağın dayanağı fatura kapsamında yer alan malların davalı şirkete teslim edildiğini, fatura bedeline hak kazanıldığının ispat yükünün üzerinde olan davacı şirketçe kanıtlanması halinde davacı şirketin davalı taraftan asıl alacağın talebi gibi 12.209,91 TL asıl alacak talep edebileceği, aksi halde davalı şirketin takibe yapmış olduğu itirazın yerinde olacağını beyan ve rapor etmiştir.
Davalı tarafa inceleme gün ve saati usulüne uygun olarak TK 35 ‘e göre tebliğ edildiği, inceleme gününde davalı tarafça defter ve kayıt ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, takip dosyası, bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 12.209,91 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlı olduğu, davacının, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, defterler dışında da deliller bildirdiği ve bunları mahkeme huzuruna getirdiği, davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmemesi (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 Tarih, 2014/11-1159 Esas ve 2016/967 Karar sayılı ilamı) halinde davacının ticari defterlerine itibar olunarak karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca alacağın dayanağı cari hesaba konu malın teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belge mevcut olmaması karşısında davacının ticari defterlerinin belgeleme ve kaydın belgeye(….) dayanması ilkesi[“belge yoksa kayıtta yoktur” ilkesi]’ne(TTK’nın 64/2. Maddesi ve gerekçesinden) uygun olmaması nedeni ile davacı lehine delil teşkil etmeyeceği, davacı tarafın malı teslim ettiğini ispata yarar dosyada başkaca delil bulunmadığı gibi davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, bu nedenle takibin haksız olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 147,47 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 111,57 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
5- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2016/25167 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .