Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/452 E. 2018/765 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/727 Esas
KARAR NO : 2018/597

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 07/07/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkil şirketlerin her üç müvekkil şirketin imza yetkilisi olarak şirket müdürlüğü görevini uzun yıllar …. tarafından yürütülüğünü, bu nedenle şirketlerin tüm ticari defterlirinin …. görev süresi içerisinde kendi ev adresi olan… adresindeki gayrimenkulun … tarihinde meydana gelen su baskını nedeniyle tamamen sular altında kaldığını, yaşanan su baskınları yüzünden gayrimenkulde muhafaza edilen ticare defterlerinin büyük zarar gördüğünü, ilgli adresteki gayrimenkulde muhafaza edilmekte olan tümticare defterler, faturalar, vergiye esas belgeler ve sair türlü belge ve evrakların, sel ve su baskını nedeniyle zayi olduğunu, izah ettikleri sebeplerden dolayı 2016 yılı ve geçmiş yıllara ait tüm defter ve sair belgelerin zayi olduğundan zayi belgesi verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Dava ; TTK 82/7 maddesi uyarınca Zayi Belgesi Verilmesi davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava basit yargılama usulüne tabi hasımsız işlerden olup davacı delillerini dosyaya sunmuştur.
Tensip ara kararı uyarınca …… Vergi Dairesi, …… Vergi Dairesi,…Vergi Dairesi, … Vergi Dairesi’ne yazı yazılmıştır.
……Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı 11/08/2017 tarihli yazı cevabında; …….. Ltd Şti ‘nin defterlerini ibrazı için kurum müdürü .. tebligat yapıldığı ve defterlerinin Bakanlığa ibraz edilmemesi sebebiyle hakkında düzenlenen 09/03/2016 tarihli Vergi Tekniği ve Vergi Suçu rapor uyarınca C.Başsavcılığı’na kamu davası açıldığını bildirmiştir.
………. C.Başsavcılığı’nın 2016/58090 soruşturma sayılı dosyasına istinaden İstanbul Anadolu ……Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/252 Esas sayılı dava dosyasının açıldığını bildirmesi üzerine dava dosyasının aslı mahkemesinden celp edilmiş, yapılan incelemede davacı …..yetkilisi .. hakkında ticari defterlerini ve diğer evraklarını sunmaması sebebiyle vergi kanununa muhalefetten dava açıldığı, davanın derdest olduğu ve sanık …. hakkında yakalama emrinin çıkarıldığı görülmüştür.
Dosyada mübrez 18/10/2016 tarihli yangın raporunun incelenmesinde; 06/03/2016 tarihinde meydana gelen olayla ilgili binayı kullanan …in toprak zemininde su sızması sonucu giriş katında meydana gelen su basmasına ilişkin olduğu ve su basması neticesinde muhtelif evrakların ıslanmaktan zarar gördüğünün tutanak altına alındığı görülmüştür.
Dava tarihi 07/07/2017’dir.
TTK 82/7 maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler ; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde ticari işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir.” hükmünü içerir.
Zayi olduğu iddia olunan alınan ve verilen tüm çeklerle ilgili dava yönünden; Davacı vekiline 15/03/2018 tarihli duruşmada davacı şirketin zayi olunan sair belgelerin nelerden ibaret olduğu konusunda HMK 31.maddesi uyarınca talebini açıklamak üzere 1 haftalık kesin süre verilmiş olup, süresi içerisinde bildirilmediğinde bu belgelere yönelik HMK 119/ğ maddesi uyarınca açık şekilde talep soncunun bildirmemiş sayılcağı ve bu talep yönüden davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği ihtar edilmesine rağmen, davacı şirketin çalışmış olduğu banka hesap numaraları bildirilmiş, ancak talebe konu çek bilgileri dosyaya sunulmadığından HMK 119/2 maddeleri uyarınca davacının zayi olduğunu iddiaettiği alınan ve verilen tüm çeklerle ilgili davanın HMK 119 maddasi uyarınca açılmamış sayılmasına,
Davaya konu diğer belgeler yönünden; davacı vekili 22/03/2018 tarihli duruşmadaki beyanında zayi edildiği iddia olunan tüm belgelerin itfaye görevlileri tarafından imha edildiğini belirtmiş, yangın tutanağında zarar gören belgelerin hangi belgeler olduğu açıkca yazılmadığı gibi imha edildiği yönünden herhangi bir şerhin mevcut olmadığı, basiretli bir tacir olarak davacının davaya konu evrakları şirket merkezi dışında muhafaza etmemesi gibi zayi olunan evrakların ileride açılacak zayi davasında delil niteliği taşıyacağı düşünülerek itfaye tarafından imha edilmesine izin vermemesi gerektiği, su baskınının itfaye yangın raporundan 06/03/2016 meydana geldiği, işlemin aynı gün bitirildiği ve buna ilişkin 18/03/2016 tarihli tutanak tutulduğu, davacı hakkında yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesi sebebiyle 09/03/2016 tarihinde vergi tekniği ve vergi suçu raporu düzenlendiği, bu rapor uyarınca 15/04/2016 tarihinde …..Başsavcılığı’na kamu davası açılması için suç duyurusunda bulunulduğu, …..Başsavcılığı’nın 26/04/2016 tarihinde bu suç duyurusuna istinaden İstanbul Anadolu ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/252 Esas sayılı dava dosyası ile kamu davası açıldığı, gerek ….. Bakanlığı’nın vergi tekniği ve suçu ile ilgili olarak düzenlediği rapor tarihi, gerek ……….Başsavcılığı’nın şirket yetkilisi hakkında düzenlediği iddianame tarihi dikkate alındığında davacı şirketlerin en geç bu tarihlerde davaya konu belgelerin zayi edildiğini öğrenmiş olduğu hususu düşünüldüğünde davanın 15 günlük hak düşürücü sürede olmadığı anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının zayi olduğunu iddia ettiği alınan ve verilen tüm çeklerle ilgili davanın HMK 119 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davaya konu diğer belgeler yönünden davanın TTK 82 maddesi uyarınca HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL’ ‘nın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4- HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince davacı tarafa ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı..