Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/444 E. 2023/15 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/444 Esas
KARAR NO: 2023/15
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/10/2015
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan—– tarihli sözleşme ile davalı tarafın ——- hazırlayacağı, ilgili kurum görüşlerini alarak, —- yerine getireceğinin kararlaştırılmış olduğunu, davalının işi —- tamamlamayı taahhüt etmiş olduğunu, işin tamamının —- bedelle yapılacağının kararlaştırılmış olup, peşinat olarak davalıya —- ödeme yapılmış olduğunu, davacı müvekkilinin, davalıya verilen —–süreyi nazara alarak, taşınmaz maliklerinden gerekli ve daha uzun süreli vekaletname almış, bu yolda kendileri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamış olduğunu, davalı tarafın üstlendiği edimlerini tamamen yerine getirememiş, taahhüt ettikleri sonucu elde edememiş olup arsa maliklerince bu konunun yerine getirilmesi için verilen süre de dolunca müvekkilinin taşınmazdaki tasarrufunun da sona ermiş, müvekkilinin büyük çapta mağdur olmuş olduğunu, davalıya ödenen —-sebepsiz zenginleşme sebebiyle istirdatı gerektiği gibi, müvekkilinin yüklenici olarak yapacağı inşaat sebebiyle büyük çapta zarar ve kar mahrumiyetine sebep olmuş olduğunu belirterek, yukarıda arz edilen sebeplerle, davalıya yapılan ——-ödemenin istirdatına, davacı müvekkilinin zarar ile kar Mahrumiyetine -sebep olunması sebebiyle şimdilik —– belirsiz alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili —- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinden gerekli izinlerin alınamamış olduğunu, bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu, müvekkil şirketin sözleşme ile üstlendiği edimleri fazlası ile yerine getirmiş, teknik tadilat planlarını hazırladığını, davacının taahhüt ettiği belgeleri teslim etmesini bekleyerek, teslimden hemen sonra ——tarihinde davacının onayına sunmuş olduğunu, müvekkillerin onayı aldıktan sonra —- randevu aldığını, yapılan toplantı neticesinde—— malikleri tarafından davacı adına verilen vekaletnamenin eksik olduğunun anlaşılmış olduğunu, davacının bu eksikliği tamamlamasının ardından, plan tadilatı sunulmuş ——-tadilatı hazırlanmasındaki süreçte kurumlardan gelen görüşler doğrultusunda gerekli düzeltmelerin yapılarak ilgili birimlere sunulmuş olduğunu,—- bir kısmının vekaletnamelerinde eksiklik olduğu, bunların tamamlanması gerektiğinin belirtilmiş olduğunu, bir kısım maliklerin de —– tarihinde müvekkillerine ihtarname göndererek, inşaatı yapacak firmaya güven duymadıklarından verdikleri vekaletnameleri azlettiklerini belirten ihtarname göndermiş olduklarını, ——– sunulmuş olduğunu, ancak —– iade etmiş olduğunu, bunun nedeninin davacı tarafından müvekkiller adına hazırlanan vekaletnamelerin sürelerinin dolmuş olması olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, kendi sorumluluklarını yerine getirmemiş, taahhüt ettiği vekaletnameleri tam olarak temin etmediğini, vekalet veren insanların da vekaletnamelerini azletmiş olduklarını, davacının müvekkile hak etmiş olduğu—— tamamını ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——–Müdürlüğü’nden plan tadilat teklifi hususunda yazı cevabı celbedilmiştir.
——- Müdürlüğü’nden davaya konu parsellere ilişkin yazı cevabı dosyamız arasına celbedilmiştir.
——- Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
—— Başkanlığı’na yazılan müzekkereye cevap verildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin ——- tarihli raporunda özetle; huzurdaki ihtilafın tarafları arasında akdedilmiş bir sözleşme söz konusu olduğu, hâl böyle olunca bu durumda ileri sürülecek talep sebepsiz zenginleşmeye ilişkin değil; TBK m. 112 vd. hükümleri uyarınca sözleşme ilişkisinden doğan borca aykırılığa ilişkin olabileceği; şayet ——–tarafından aksi kanaatte olunması halinde ise sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidilebileceği, davalı şirketin borca aykırı davranıp davranmadığına ilişkin olarak; ———tarafından hazırlanmakta olup, bu plana uygun olarak,——- hazırlandığı, —— söz konusu olduğu hallerde, plan tadilat teklifinin idarece hazırlandığı; kişi ya da şirketlerce hazırlanan plan tadilatlarının, belediyenin ilgili kurumlarınca kabul göreceği, onaylanacağına ilişkin bir kesinliğin bulunmadığı; Hâl böyle olunca davalı tarafından, sözleşmeye uygun olarak, çalışılmaya başlanılmış olduğu, ancak kurumlarca plan tadilatının uygun görülmemiş olduğu, yapılacak / hazırlanacak her plan tadilatının onaylanacağı garantisini bulunmadığı hususu nazara alındığında davalı şirketin, borca aykırı davrandığından bahsetmenin mümkün olmadığı, şayet mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde ise davalı şirketin borca aykırı davrandığı kabul edilebilecek ve —– talebi mümkün olabileceği, mahrum kalınan kârın talep edilebilmesi için kazanç kaybının kuvvetle muhtemel olması gerektiği ve karşı tarafın kusurunun mevcudiyetinin arandığı davalı şirket tarafından çalışmalara başlanarak,——–hazırlanmış olduğu ve ilgili kurumlara sunulmuş olduğu, ———– göre;——–teklifinin, ulaşım taleplerini arttırarak ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceği tespit edildiğinden bölgesel ulaşım sistemi açısından uygun bulunmadığı, aynı yönde——— yazısına göre; söz konusu plan tadilatı teklifinin dosyasında yapılan inceleme sonucu yürürlükte olan imar planlarındaki ——— azaltıldığı, yoğunluğunun ise arttırıldığı görüldüğünden, ——- uygun görülmemiş olduğu, tüm bu açıklamalardan sonuçla yapılacak / hazırlanacak her plan tadilatının onaylanacağı garantisini bulunmadığı hususu nazara alındığında huzurdaki davanın davalılara kusur atfedilemeyeceği, hâl böyle olunca yoksun kalınan kâr bakımından bir talepte bulunulamayacağı, şayet mahkeme tarafından aksi kanaatte olunması halinde ise davacının kâr mahrumiyeti talebinde bulunabilmesi mümkün olabileceği, her ne kadar ——- aksi kanaate olabilme ihtimaline binaen kâr mahrumiyeti hesaplaması yapılması gerekse de bu husus heyetimiz uzmanlık alanında bulunmadığından herhangi bir hesaplamanın yapılmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında akdedilen — tarihli sözleşme ile davalı taraf ——imar plan tadilatlarını hazırlanması kararlaştırılmıştır.
Davacı taraf her ne kadar davalılara ödenen ——sebepsiz zenginleşme uyarınca iadesini talebi ile eldeki alacak davasını açmış is de TBK sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümler ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin mevcudiyeti de gözetildiğinde somut olayda TBK.’nın 112. vd. maddeleri gereği sözleşme ilişkisi nedeniyle borca aykırılığa ilişkin hükümlerin uygulanabileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce dosya inşaat mühendisi, mimar ve borçlar hukukçusu bilirkişiye tevdii edilmiş olup dosyaya sunulan —- tarihli bilirkişi raporunda; Taraflar arasında, —– tarihli hizmet sözleşmesinin imzalanmış olduğu, sözleşmenin konusunun;——- Teklifinin hazırlanması ve ilgili kurumlara sunularak onaylatılması olduğu — bedelli sözleşmenin, —– kısmının davalıya avans mahiyetinde ödenmiş olduğu, Davalı —– tarafından çalışmalara başlanarak, ——-hazırlanmış olduğu ve ilgili kurumlara sunulmuş olduğu, —— tadilat teklifi, ulaşım taleplerini arttırarak ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceği tespit edildiğinden bölgesel ulaşım sistemi açısından uygun bulunmamış olduğu,——– yazısına göre; söz konusu plan tadilatı teklifinin dosyasında yapılan inceleme sonucu; yürürlükte olan imar planlarındaki yeşil alan miktarının azaltıldığı, yapı ve nüfus yoğunluğunun ise arttırıldığı görüldüğünden, komisyonca uygun görülmemiş olduğu tespit edilmiş olup davacının mahrum kalınan kar talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; Taraflar arasında akdedilen sözleşmede iş bedelinin —- olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin ödemeler başlıklı maddesine istinaden davalı tarafa —verildiği kalan bakiye bedelin ise —– uygulama imar plan tadilatlarının hazırlanması ve belediyeye teslim edilmesi halinde verileceğinin kararlaştırıldığı, işin davalılardan kaynaklanmayan sebeplerle tamamlanamaması halinde nasıl bir yaptırım uygulanacağının sözleşme ile kararlaştırılmadığı, somut olayda dosya kapsamı itibariyle alınan bilirkişi heyetinin —– tarihli raporunun denetime açık ve hükme esas almaya elverişli bulunduğu, somut olayda davalı tarafça sözleşmeye uygun olarak çalışmaya başlanıldığı, yapılacak veya hazırlanacak her plan tadilatının onaylanacağı bulunmadığı, bu nedenle davalı şirketin borca aykırı davrandığının kabul edilemeyeceği, davalı şirketin borca aykırı davrandığı kabul edilir ise —-davacı tarafça talep edilebileceği, mahrum kalınan karın talep edilebilmesi için kazanç kaybının kuvvetle muhtemel olması gerektiği ve karşı tarafın kuşunun mevcudiyetinin arandığı, somut olayda davalı şirket tarafından çalışmalara başlanarak —–kurumlara sunulduğu, ——- Kararına göre; —– tadilat teklifinin, ulaşım taleplerini arttırarak ulaşım sistemini olumsuz etkileyeceği tespit edildiğinden bölgesel ulaşım sistemi açısından uygun bulunmadığı, aynı yönde ——–yazısına göre; söz konusu plan tadilatı teklifinin dosyasında yapılan inceleme sonucu; yürürlükte olan imar planlarındaki yeşil alan miktarının azaltıldığı, yapı ve nüfus yoğunluğunun ise arttırıldığı görüldüğünden, komisyonca uygun görülmemiş olduğu, tüm bu açıklamalardan sonuçla yapılacak ya da hazırlanacak her plan tadilatının onaylanacağı garantisini bulunmadığı hususu nazara alındığında huzurdaki davanın davalılara kusur yüklenemeyeceği bu nedenle yoksun kalınan kâr bakımından davacının talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin —— tarihli hükmünde verilen karara karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde —yasa yolu açılmasına karar verilmesi gerekirken sehven istinaf yasa yolu açılmış olup bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.092,96 TL harçtan davanın başında peşin olarak alınan 273,24 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 819,72 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Davalılar tarafından yargılama sırasında kullanılan 168,70 TL gider avansının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair, davalılar vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/01/2023