Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/429 E. 2018/249 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/429
KARAR NO : 2018/249

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 13/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalının yağ alımı hususunda anlaştığını, buna istinaden davalıya 24.11.2016 tarihinde müvekkili şirketin ………. Bankası hesabından davalının……….. hesabına 13.929,00 TL ve 2.000,00 TL olmak üzere toplam 15.929,00 TL ödeme yaptığını, yapılan ödemeye rağmen taahhüt ettiği yağı vermeyen davalının gönderilen parayı da iade etmediğini, böylece müvekkili şirketi zarara uğrattığını kendisinin de haksız zenginleştiğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğünün 2017/4389 E sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının takibe itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, zaman kazanmaya yönelik olduğunu, izah edilen nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı asil …….. havale tarihli davaya yanıt dilekçesinde özetle; öncelikle usule ilişkin olarak mahkemenin etkisine itiraz ettiğini, adresinin …….. olduğunu bu nedenle İstanbul Adliyesinin davaya bakmakla yetkili olduğunu, davacının kendi eşi ile alışveriş yaptığını, eşinden yağ aldığını, aralarındaki ticarete konu yağın şirkete teslim edildiğini, bu iki taraf arasındaki ticari ilişkide hiçbir ilgi ve alakasının olmadığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ettiğini, kaldı ki dava konusu para karşılığında davacı şirkete istediği litre yağ teslim edildiğini, itirazın iptali davasında ispat yükünün davacı tarafta olduğundan davacının bu yağı teslim almadığını ispat etmesi gerektiğini, davacının Kasım 2016 da para ödediğini dilekçesinde yazdığını, ticaret ile uğraşan şirketin aradan 5 ay geçtikten sonra parasını geri istemesinin piyasa koşullarına uygun olmadığını, davacının teslim aldığı yağı ticari hayatında kullandığını ancak kendi hesabına ödeme yaptığı için bu ödemeyi geri almak için haksız olarak icra ve dava yöntemine başvurduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle davanın usulden ve husumetten reddine aksi halde davacıya herhangi bir borç bulunmadığından esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın iadesi için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğü 2017/4389 Esas sayılı takip dosyasının celp olunarak yapılan incelenmesinde dosyamız davacısının dosyamız davalısı aleyhine toplam 15.929,00 TL asıl alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeni ile takibin durduğu görülmüştür.
Davacı taraf davalı ile yağ alımı konusunda anlaştıklarını, buna istinaden davalıya 24/11/2016 tarihinde …. hesabından davalının …. Bankası hesabına 13.920,00 TL ve 2.000,00 TL den olmak üzere 2 ayrı işlemle toplam 15.929,00 TL ödediğini ancak ödenen bedel karşılığı davalının yağ teslimini yapmadığını iddia etmiştir. Davalı ise davacının kendisinin hesabına bildirilen miktarda ödeme yapıldığını kabul etmekle birlikte yapılan ödemenin davacının kendisi ile değil dava dışı eşi ile olan alışveriş nedeni ile yapıldığını ve kendisine yapılan ödemeyi eşine iade ettiğini savunmuştur.
Davacı şirketin 2016 yılı e defter kayıtlarından 24/11/2016 tarihli …… nolu yevmiye maddesinde davalı …’in….Şubesindeki hesabına davacının………hesabından 2.000,00 TL ve 13.929,00 TL olmak üzere toplamda 15.929,00 TL tutarın internet bankacılığı işlemi ile eft yapıldığı ve bu toplam tutarın davalı satıcı borcuna kaydedildiği görülmüştür. Davacı tarafından gönderilen bu bedellere ilişkin dekontlar uyarınca ilgili banka şubesine yazılan müzekkereye verilen cevaba ekli dekontların davacı tarafça delil olarak sunulan dekontlarla aynı olduğu görülmüştür. Davalının savunması doğrultusunda eşi …… ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı………. Tic Ltd Şti’nin ticari defterlerinin incelenmesi için HMK 221 maddesi uyarınca ihtarname gönderilmiş ise de; 3. Şirket tarafından ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesine sunulmamıştır. Dava dışı şirketin celp olunan ticaret sicil dosyasının incelenmesinde dosyamız davalısı …’in şirketin eski ortağı olduğu, eşi olduğunu beyan ettiği …….. ise şirketin müşterek yetkili müdürü olduğu tespit edilmiştir. Davalı dava konusu toplam 15.929,00 TL tutarın hesabına davacı tarafça gönderildiğini ve gelen parayı çektiğini açıkça inkar etmiştir. Her ne kadar itirazın iptali davasında ispat yükünün davacıda olduğundan davacının bu yağı kendisine tespit edilmediğini ispat etmesi gerekmektedir şeklinde bir savunmada bulunmuş ise de; davacı şirketin edimini yerine getirdiği konusunda dosya kapsamında herhangi bir şüphe bulunmadığı gibi davalı bunu açıkça kabul ettiği ancak davalının aldığı para karşılığı yağı davacı tarafa teslim ettiğini kanıtlayamamış olması nedeni ile savunmaya itibar edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı tarafın usulüne uygun tutulan birbirini teyit eden bu nedenle lehine delil niteliği taşıyan defter kayıtları ve banka dekontlarına göre davacının davalıya ait banka hesabına 24/11/2016 tarihinde 2 ayrı işlemde toplam 15.929,00 TL ödeme yaptığı sabit olduğu gibi davalının savunmasında geçen dava konusu paranın ödenmesine ilişkin ticari ilişkinin kendi ile yapılmadığı ve ayrıca ticarete konu yağın davacı şirkete teslim edildiği yönündeki savunması ispatlanamadığından davacının karşılığı bulunmayan ödemesine konu bedeli iade talebinde bulunmasının haklı olduğu sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde davanın kabulüne ( mahkememizin yetkisine yönelik itirazın davaya konu takibin İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünde yapılmış olması nedeni ile mahkememizin yargı çevresinde bulunduğundan reddi ile husumet itirazının yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine ) dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davalının mahkememizin yetkisine yönelik itirazı ile husumet itirazının REDDİNE,
2-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ; davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün 2017/4389 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin 15.929,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık % 9,75 ve değişen oranlarda avans faizi de yürütülmek suretiyle devamına,
3-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmonulan alacağın % 20′ si oranında 3.185,80 TL İcra inkar tazminatının davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.088,10 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 272,03 TL nin mahsubu ile eksik 816,07 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ……. uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından dava açılırken yapılan 272,03 TL peşin harç, 31,40 başvurma harcı 4,60 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 195,70 TL posta ve tebligat giderinden oluşan toplam 1.003,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6-Artan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara yada ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine
Dair, davacı vekili ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.