Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/412 E. 2018/505 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/287
KARAR NO : 2018/558

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yabancı bir markanın Türkiye distribütörü olduğunu, davalının müvekkilinin … işlemlerini yürüttüğünü, müvekkilinin davalıya yurt dışından ithal edilen malların depolama işleri için müvekkiline ait ….. vadeli 20.000,00 TL tutarlı çeki teminat çeki olarak verdiğini, çek karşılığında müvekkilinin davalıdan herhangi bir mal veya hizmet almadığını, davalının 02/01/2017 tarihinde çeki bankaya ibraz ettiğini ve çek tutarı olan 20.000,00 TL aldığını, davalının çekin kasadaki diğer çeklerle karışmasından kaynaklandığını belirterek paranın iade edileceğini beyan ettiğini, ancak ödemede bulunulmadığını, müvekkilin Kadıköy …… Noterliğinin 06/01/2017 tarih …….yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini ve ödemenin yapılmadığını ileri sürerek davalının sebepsiz zenginleşmesine sebep olan 20.000,00 TL nin müvekkiline çekin ibraz tarihi olan 02/01/2017 tarihinden itibaren en yüksek faiz uygulanarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin deniz taşıma işlerine aracılık ettiğini, davacının bu yolla yapılan taşımalarına karşılık verilen çekin dava konusu edildiğini, davacıya ait yüklerin bşlangıçta müvekkili aracılığı ile gelmekte ve faturalandırılmakta olduğunu, davacının bilgisi dahilinde taşıma ve faturalandırmanın… . Ltd şti tarafından yapıldığını, çekin verildiği müvekkiline borcu kalmayan davacının diğer şirket nezdindeki borcu için ödeme yapılmaması nedeniyle söz konusu çekin ciro yoluyla dava dışı şirket alacağı için ciro edildiğini, bu hususun davacının bilgisi dahilinde yapıldığını ileri sürerek öncelikle davalı müvekkili yanında fer’i müdahil olarak davaya katılması için davanın ……e ihbarına, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, davalıya teminat amacıyla verilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK nun 72 vd.maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak, dava dosyası ile taraf şirketlere ait yasal defter , kayıt ve dayanak belgeler üzerinde mali bilirkişi incelemesi yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır.
Dava konusu çekin , …… şubesi nezdindeki davacının hesabına tanımlı 31.12.2016 keşide tarihli …… numaralı 20.000.00 TL bedelli çekin davacı tarafından davalı … Limited Şirketi emrine düzenlendiği, çekin ciro yolu ile …… ciro edildiği , çekin ….. tarafından 02.01.2017 tarihinde takas merkezine ibraz edildiği , çek bedelinin 03.01.2017 tarihinde dava dışı…… ödendiği, dava dosyasındaki çekin fotokopilerinde davalıya teminat çeki olarak düzenlendiğini gösteren bir şerhin bulunmadığı görülmüştür.
Mali bilirkişi aracılığıyla yaptırılan incelemede; dava konusu çekin davalı şirketin ve dava dışı …… ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı gibi davacının davalıya bir borcunun bulunmadığı , dava dışı şirkete davacının kendi ticari defterlerine göre 7.374,83 TL borçlu bulunduğu, dava dışı ……kayıtlarına göre de, dava dışı şirketin 31.12.2016 tarihi itibariyle davacıdan herhangi bir alacağı yada borcu bulunmadığı, borç alacak ilişkisinin sıfırlandığı, dava konusu olan çekin dava dışı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, 01.01.2017 tarihli düzeltme kaydı ile dava dışı şirketin 01.01.2017 tarihi itibariyle davacıdan 52.719,09 TL alacaklı duruma geldiği tespit edilmiştir.
Dava konusu çekin davacı tarafından aralarındaki ticari ilişki uyarınca davalı şirkete verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar çekin davalıya teminat çeki olarak verildiğine yönelik iddiayı ispatlayacak yazılı bir delil sunulmamış ise de, davalı vekilinin dosyaya sunduğu 02.05.2017 tarihli cevap dilekçesinde ; “davalı müvekkil şirket Deniz Taşıma işlerine aracılık etmekte olup; davacının bu yolla yapılan taşımalarına karşılık verilen dava konusu çek söz konusudur. Davacıya ait yükler; başlangıçta davalı müvekkil şirket aracılığıyla gelmekte ve de faturalandırma davalı müvekkil şirket tarafından yapılmakta iken; davacının bilgisi dahilinde taşıma vede faturalandırma …………tarafından yapılmıştır. Dolayısıyla da belli bir süre sonra; çekin verildiği davalı şirkete borcu kalmayan davacının diğer şirket nezdindeki borcu için ödeme yapılmaması nedeniyle söz konusu çek ciro yolu ile dava dışı diğer firma alacağı için ciro edilmiştir….” beyan edilmiş olmakla, dava konusu çekin davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak verildiği, davacının iddia ettiği gibi çekin karşılığının davalı şirket nezdinde kalmadığı ve davacıya iadesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf aralarında organik bağ bulunduğunu iddia ederek kendilerince yapılan işi devam ettiren dava dışı ve dava ihbar olunan ………nezdinde davacının borcu bulunduğu için bu borcun tahsilinin sağlanması amacıyla ciro edildiğini savunmaktadır. Her ne kadar şirketler arasında organik bağ bulunsa bile , her iki şirketin tüzel kişiliğinin bağımsız olduğu ve davacı şirketle olan ticari ilişkilerinin birbirinden bağımsız bulunduğu , davacının dava dışı şirkete borcu bulunup bulunmadığı iş bu davamızın konusu olmamakla birlikte çekin dava dışı şirketteki borç karşılığında bu şirkete ciro edilmesi yönünde davalı şirkete yazılı bir talimatı yada bu yönde yani çekin dava dışı şirkete cirosu yönünde davacının talep veya muvafakati bulunduğuna yönelik bir iddia ve delil sunulmamıştır.
Yapılan yargılama sonucunda ; dava konusu edilen çekin davalı şirkete davacı şirket tarafından aralarındaki ticari ilişki uyarınca verildiği, davacının davalı şirkete bir borcunun bulunmadığı, dolayısıyla çekin davacıya iadesi gerektiği , ancak davalının çeki davacıdan alacağı bulunduğunu ve tahsili için dava dışı ……. Ltd Şti’ne ciro ettiği, çek bedelinin 3.şirket tarafından 03.01.2017 tarihinde tahsil edildiği anlaşılmakla, davanın aşağıdaki şekilde kabulü gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :
1.Davanın KABULÜ ile ; 20.000,00 TL nin …………….. tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2.Karar tarihinde yürürlükte bulunan “Harçlar Tarifesi” uyarınca alınması gereken 1.366,20 TL harçtan peşin olarak yatırılan 341,55 TL harcın mahsubu ile eksik 1.024,65 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına
3.Karar tarihinde yürürlükte bulunan………… uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine
4.Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 341,55 TL peşin harç 4,60 TL vekalet harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 181,70 TL posta ücretinden oluşur toplam 1.059,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5.Taraflarca yatırılan gider ve delil avansının artan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara yada ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .

HÜKMÜN TASHİHİ KARARI
Hükmün 1 nolu bendinde “Davanın KABULÜ ile ; 20.000,00 TL nin 13/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” şeklinde yazıldığı , ancak gerekçeli kararda açıkça yazıldığı üzere dava konusu çekin bedelinin dava dışı şirket tarafından bankadan tahsil tarihinin 03.01.2017 olduğu sabit olduğundan duruşma sırasında kısa kararda sehven maddi hata yapıldığından HMK 304/1.maddesi uyarınca açık hatanın düzeltilmesi gerektiğinden hükmün 1 nolu bendinin “”Davanın KABULÜ ile ; 20.000,00 TL nin 03/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 9 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,”şeklinde TASHİHİNE, kararın tebliğ edilmemiş olması nedeniyle dosya üzerinde ve res’en karar verilmiştir.