Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/407 E. 2018/1228 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/407 Esas
KARAR NO: 2018/1228
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2017
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN : Müvekkil firmanın, müşterisi olan ————- firmasının türkiye geneli nakliyat, sevkiyat ve depolama işini yaptığını, davacı müvekkili firmaca, Kemtyl firmasının daha sonra sevkiyat ve nakliyatı yapılacak olan ürünlerin bulunduğu kolileri davalı şirketin ————- adresinde bulunan antreposuna muhafaza ve saklanmak üzere teslim edildiğini, taraflar arasında saklama sözleşmesi bulunduğunu ve bu sözleşme gereği davalı firmaya ait antrepoya konulan ürünleri teslim aldığı şekliyle tam-sağlam ve eksiksiz muhafaza yükümlülüğüne karşın, ——– ayına kadar muhafaza amacıyla antrepoda kalan ürünlerin müvekkili firmaya patlamış, ezilmiş ve hasar görmüş şekilde bidon ve kapların içindeki Antifiriz sıvıların yerlere dökülmüş halde iade edildiğini, müvekkili firmanın müşterisi olan ürünlerin sahibi ———– şirketi tarafından, kendi ürünlerinin hasara uğrayıp zayi olduğunu, ——– sıra nolu KDV dahil l28.598,72 tutarlı faturayı keşide ederek bu hasar tutarını müvekkili firmadan tahsil edildiğini, müvekkili firmanın bunun üzerine saklama yükümlülüğünü gerektiği şekilde yerine getirmediğinden hasardan sorumlu olan davalı firmaya “Depolama Hasar Bedeli———— açıklaması ile 22.505 TL ve 4.050,90 TL KDV olmak üzere —– TL tutarlı —— tarih ve —– nolu faturayı düzenlediğini ve ulaştırdığını söz konusu faturanın davalı tarafça uzunca bir süre bekletildiğini ve daha sonra müvekkiline iade edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından ——— Noterliğinin —– tarih ve —–yevmiye nolu ihtarnamesi ile —– TL tutarlı —– tarih ve ——nolu fatura aslını gönderdiğini ve hasar bedelinin kendilerine ödenmesi aksi halde dava açacaklarını ihtar ettiklerini, davalı şirket tarafından ———– Noterliğinin —- tarih, ——– yevmiye nolu cevabi ihtarnamesi ile itiraz ettiğini ve ödemeyi reddettiğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle 26.555,90 TL alacağının davalı şirketten temerrüt tarihinden (01.12.2016) itibaren işleyen avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket deposuna depolama hizmeti amacı ile Haziran ayında teslim edilen emtiaların temmuz ayı ilk haftasında davacı tarafından teslim alındığını, davacının emtiaları antrepodan teslim alırken hasarlı teslim aldığına dair bir şerh tutanak düzenlenmediğini, dolayısıyla müvekkili şirketin tam, eksiksiz ve sağlam olarak emtiaları teslim ettiğnii, davacının iddia ettiği gibi emtiaların patlamış ve akarlı olması halinde bunun tutanak ile tanzim edilmek suretiyle, teslim evrakına şerh düşülerek alınmasını gerektiğinin açık olduğunu, ilgili emtiaların müvekkili şirket deposundan herhangi bir hasar iddası ileri sürülmeksizin teslim alınmasından çok sonra 29/09/2016 tarihinde dava dışı —–tarafından davacıya 28.598,72 TL bedelli fatura düzenlendiğini, fatura içeriğinde düzenlenme sebebine yer verilmediğini, ardından davacı tarafından müvekkiline 24/10/2016 tarihli 26.555,90 TL bedelli depolama hasar bedeli açıklaması adı altında işbu davaya konu edilen fatura düzenlendiğini ve düzenlenen ekim ayı faturası 29/11/2016 tarihinde müvekkiline ihtarname ile gönderildiğini, Tümmuz ayının ilk haftasında hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin dephodan teslim alınan emtia ile ilgili olarak 24 Ekim tarihli düzenlenen ve 29/11/2016 tarihli ihtar ile yaklaşık 5 ay sonra müvekkiline yöneltilen hasar iddiası ve rücu faturası hukuken kabul edilebilir olmadığını belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle, davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN : ” Her iki dava dosyasının taraflarının aynı olduğu, uyuşmazlığın aynı sözleşmeden kaynaklandığı bu nedenle birisinde verilecek kararın diğer dosyanın sonucunu etkileyeceği anlaşılmakla HMK 166. Maddesindeki hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu ve birleştirme yasal koşullarının oluştuğu anlaşılma; mahkememizin ———— Esas sayılı dava dosyasının yine mahkememizin ——- esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmesine, yargılamanın bundan sonra —— esasından yürütülmesine, mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına .. ” karar verildiği anlaşılmıştır.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN İDDİA VE TALEP : Davalının ticaıri emtiasını, müvekkili firma antreposunda muhafaza edildiğini, ancak bu hizmetin bedeli için düzenlenen —— tarih ———– nolu fatura bakiyesi 8.892,62 TL alacak ödenmediğini, davalı tarafından fatura bakiye bedeli ödenmeyince alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı icra dosyası ile takibin geçildiğini, ancak davalı tarafıdna icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, davalının itirazı haksız olduğunu, müvekkili tarafından davalının emtiası gereği gibi özenle saklandığını ve davalı tarafından teslim alındığını, davalının emtiada hasar olduğu iddiasının gerçeklerle örtüşmediğini belirtmiş olup açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile icra takibinin 8.892,62 TL ‘ye takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN CEVAP VE SAVUNMA : Davacı tarafından takip sebebi olarak, cari hesap ekstresi ile ———– tarih ve—– nolu—– TL tutarlı faturanın gösterildiğini, bahsedilen fatura müvekkil şirkete icra takibi öncesi tebliğ edilmediğini, ticari kayıt ve defterlerde bulunmadığını, haliyle alacaklı gibi hareket eden davacı firmaya müvekkili şirketin takip dayanağı fatura ve cari hesaba davalı bir borcu bulunmadığını, taraflar arasına saklama sözleşlmesi bulunmakta ise de arz edildiği üzere müvekkili firmanın takibe konu fatura ve cari borcu bulunmadığını, hatta kendilerine fatura edilen ve haksız olarak itiraz ettikleri hasar bedeli nedeniyle ——firmasının, müvekkiline borçlu bulunmadığını ve bu sebeple taraflar arasında davacısı olarak ikame olunan İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle usul ekonomisi yönünden bu davaların önce açılan —— esas sayılı dosya ile birleştirilmesi gerektiği belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle tarafları aynı olan ve fiili ve hukuki irtibat bulunan işbu dava ile mahkememizin ——— esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, haksız ve hukuki olmayan davanın reddine, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda, birleşen dava yönünden celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu 13. İcra dairesinin ———– Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; ———- tarihinde birleşen davalı davacı tarafından faturadan kaynaklı bir alacağı ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin birleşen davalı borçluya ———— tarihinde tebliğ olduğu, borçlunun ödeme emrine ——– tarihinde itirazda bulunduğu, bu nedenle takibin durduğu anlaşıldı.
Dosyaya sunulan ihtarnamelerin incelenmesinde; keşidecisi ———— olan—————. Noterliği’nin ———- tarih ve ——– yevmiye nolu ihtarnamesinde özetle; —– TL tutarlı fatura aslını işbu tutarnamenin tebliğinden itibaren antreponuza keşideci müvekkilce muhafaza amacıyla teslim edilen ürünlerin taraflar arasındaki saklama sözleşmesi gereği uğramış olduğu hasar zarar ve zayiinde muhatap şirketin sorumlu olduğu, ekte gönderilen fatura bedeli 26.555,90 TL hasar bedelini keşideci müvekkilin ———– iban nolu banka hesabına 3 gün içinde ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin davalı çalışan———– tarihinde tebliğ olduğu anlaşıldı.
Davalı … firması tarafından ihtarnameye cevap verildiği ve özetle; ihtarname içeriğinde belirtilen faturadan dolayı depolanmış ve hasarlı teslim edilmiş bir emtia bulunmadığı, hasarın gerçekleştiği iddia edilen tarihten bu yana uzun bir süre geçmiş olup firmanız tarafından afaki ve belirsiz hasar iddialarının ve bu iddiaya dayanak faturanın kabul edilemez olduğu, fatura ve diğer belgelere itiraz edildiği, faturanın ve irsaliyeli örneğin iade edildiğine yönelik ihtarname düzenlendiği görüldü.
Mahkememizce asıl davada uyuşmazlık davacı tarafından davalının antreposuna muhafaza amacıyla teslim edilen dava dışı müşteriye ait ürünlerin antrepoda tam sağlam ve eksiksiz olarak muhafaza edilip edilmediği, davacıya patlamış ezilmiş ve hasar görmüş şekilde iade edilip edilmediği ve davacının dava dışı müşterisine ödediği depolama hasar bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği yönünde ihtilaf olduğu,
Birleşen dosyada ise uyuşmazlığın; davalı birleşen davacı tarafından davacı birleşen davalı aleyhine başlattığı İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı faturalar arasında ihtilafsız olan antrepo hizmet sözleşmesi bedeline ilişkin düzenlenen fatura bedelinden kaynaklanmakta olup birleşen davacının birleşen davalıdan takibe konu miktar kadar alacaklı olup olmadığı konusunda ihtilaf olduğu tespit edildi.
Mahkememizce —————- nolu celsede 1 mali müşavir ve 2 teknik bilirkişi aracılığıyla tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi yönünde uyuşmazlık hakkında mali müşavir yönünden tarafların 2016 – 2017 -2018 yıllarına ait tüm yasal ticari deftlerleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup , 1 mali müşavir 1 lojistik ve taşıma uzmanı ve 1 kimya mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti 27/08/2018 tarihli raporunda özetle; davacı ————- yasal ticari defterlerinin usul yönünden incelenmesinde———— yılına ilişkin ticari defterlerinin açılışlarının zamanında yapıldığını, 2016 yılı kapanış tastiklerinin yapılmadığı, davalı … şirketinin defterlerinin incelenmesinde, ——— yılına ilişkin ticari defterlerinin —— onaylı beratlarının süresinde alındığı, hesap yönünden yapılan incelemede davacı defterlerinde davalı şirkete 61.289,20 TL borç kaydettiği, karşılığında 34.993,00 TL alacak kaydı girmek suretiyle davacı şirketin kendi kayıtlarında 26.356,20 TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerinde yapılan hesap incelemesinde ise davacı şirkete 43.389,92 TL borç kaydettiği, karşılığında 34.497,30 TL alacak kaydedildiği, 25/05/2017 takip tarihi itibariyle davalı tarafın kendi defterlerinde davacıdan 8.892,62 TL alacaklı göründüğü, fatura ve sevk irsaliyelerinin incelenmesinde dava dışı ———— firması tarafından hasar görün ürünlerle ilgili davacı —– şirketi adına 29/09/2016 tarihli 28.598,72 TL bedelli fatura ve sevk irsaliyesi düzenlendiği, davacı—— şirketi tarafından hasar gören ürünlerle ilgili davalı şirket adına 24/10/2016 tarihli irsaliyeli fatura düzenlendiği ve açıklamanın depo hasar bedeli olarak belirtildiği, tutarın ise 26.591,90 TL olduğu, davalı … tarafından düzenlenen antrepo hizmet faturasının tarihinin 30/06/2016 açıklamanın antrepo hizmeti tutarın ise 8.893,52 TL olduğu, düzenlenen faturanın davalı ——şirketine verilen hizmetin ifasına yönelik olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava yönünden davacının dava dışı Kemetyt şirketine yapmış olduğu ödeme nedeniyle antrepo hizmet sözleşmesi uyarınca davacının teslim edilen malları ayıplı ve hasarlı olarak teslim ettiği iddiasıyla ödemiş olduğu tazminatı davalıdan rücuen tazminine yönelik olduğu, taraflar arasında bir saklama sözleşmesi bulunduğu konusunda ihtilaf olmadığı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davacının ticari defterlerinde ——— TL alacaklı göründüğü, davalının ticari defterlerinde davacıdan —– TL alacaklı göründüğü, davacıya ait emtianın davalı şirket deposunda bekletildiği, davalı tarafından depo hizmeti verildiğinin ihtilafsız olduğu, dava dışı ——— firmasının davalı şirket depolarından bilirkişi raporunda mevcut sevk irsaliyeleri ile teslim alındığı, dava dışı Kemetyt firmasının saklama alanına emtianın 26/05/2016 tarihinde çekilmeye başladığı ve depolama alanına tesliminin 08/06/2016 tarihinde tamamlandığı, dava dışı————– firmasının yüklerinin ———- tarihleri arasında sevk irsaliyeleri ile taşınmış ve davalı sorumluluğunda olan saklama aktarma sürecinin tamamlandığı, malın teslim alınma sürecinde düzenlenen sevk irsaliyeleri ile teyit edilen saklanma süreci açısından davalı … firmasının katılımıyla tutulan bir hasar zayi veya benzer bir tazminat gerektiren olaya ilişkin tutanak ve itirazi kayıt olmadığı, davacı——- şirketi tarafından davalıya malın tesliminden yaklaşık 5 ay sonra 29/11/2016 tarihli ihtarname ile depolanma hasar bedeli olarak 28.598,72 TL tutarında fatura bedelinin ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiği anlaşılmakla; malın teslimi sırasında fatura konusu hasara ilişkin bir tutanak olmadığı gibi davacının ihtarname tarihine kadar davalıya bir başvurusuna ilişkin belge de sunmadığı, fatura konusu hasar bedeli alacağının davalı şirketin kusurundan kaynaklandığına ilişkin dosyada mevcut bir delilin olmadığı, zararın davalı sorumluluğu sürecinde meydana geldiğinin ispatının davacı tarafta olduğu, alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından dava dışı Kemetyt şirketine ödenen bedelin 28.598,72 TL olduğu, talep edilen miktarın 26.555,90 TL olduğu, ticari defterlerinde ise bilirkişi marifetiyle yapılan inceleme sonucu 26.356,20 TL olarak alacaklı göründüğü, tutarların uyumlu olmadığı, fatura bedeli hasarın davalı şirket sorumluluğunda iken olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, malın tesliminden yaklaşık 4 ay sonra davacıya ihtarname gönderildiği, ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının davasını dosyadaki mevcut delillere göre ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise davacının davalı şirkete vermiş olduğu antrepo hizmet bedelinin ödenmemesi nedeniyle cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine durduğu, davacının huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı, birleşen davada davacının antrepo hizmetini sunduğu konusunda ihtilaf olmadığı, davalının da bu konuda bir itirazının olmadığı, kaldı ki sunulan hizmet sonucu malların hasarlı teslim edilmesi nedeniyle birleşen davada davalı tarafından dava açıldığı, davacının birleşen dava konusu icra takibinde talep ettiği alacağın saklama – ardiye hizmet bedeline ilişkin olduğu, dosyada mevcut ———– tarihinde antrepo girişine ilişkin sevk irsaliye ve ———— tarihleri arasında antrepo çıkışına ilişkin sevk ve irsaliyeleri değerlendirildiğinde davacının davalıya saklama hizmeti verdiği teyit edilmektedir. Ancak dava konusu faturanın davalı tarafından ödendiğine ilişkin bir dekont veya benzeri bir belge sunulmadığı, davacının hizmeti vermiş olduğu sabit olmakla bedelin ödendiğinin ispatının davalı tarafta olduğu, bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacının ticari defterlerinde yazılı 8.892,62 TL alacak ile talep ettiği fatura tutarının birebir uyumlu olduğu, davacının icra takibi yapmakta haklı olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu, davacının antrepo hizmetini verdiğinin dosya kapsamına göre ihtilafsız olduğu, ödeme yapıldığının ispatının davalıda olduğu ancak davalı tarafından ödemenin yapıldığının ispat edilmediği, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-1.Asıl davanın REDDİNE,
2.Birleşen davanın KABÜLÜ İLE Davalının İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 8.892,62TL yönünden iptaline,
3.Takip tarihi olan———– tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
4.Alacağın %20’si oranında hesap edilen 1.775,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılan 453,51.-TL harçtan mahsubuna, fazla yatırılan 417,61 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan harç ve giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 3.186,71 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 103,74 TL harcın alınması gerekli olan 607,45 TL harçtan mahsubu ile bakiye 503,71 TL karar ve ilam harcının asıl davanın davacısı-birleşen davalının davalısı olan ———– alınarak hazineye irat kaydına,
6-Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan peşin harç 103,74 TL, posta ve tebligat gideri 64,30 TL, 1.125.00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.293,04 TL yargılama masrafının birleşen dosyada davalısından alınarak birleşen dosya davacısına verilmesine,
7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180.00 TL avukatlık ücretinin birleşen dosya davalısından alınarak- davacıya verilmesine,
8-Asıl ve birleşen dava dosyalarında taraflarca yatırılmış olan gider avanslarının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı-birleşen davalı vekili ve davalı-birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2018