Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/394 E. 2019/287 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/394 Esas
KARAR NO : 2019/287
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 06/04/2017
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalıya ait ——plakalı ———– marka ve model aracın 04/12/2015 tarihinde davalıya ait ———işletmesi valesine teslim edildiğini, sigortalıya ———çıkışında aracın çalındığı bilgisi verildiğini, akabinde 04/12/2015 tarihinde ilgili büro tarafından sahte bir plaka ile bulunduğunu, aracın sigortalıya teslim edildiğini, ancak aracın üzerinde hasarlar meydana geldiğini ve sigortalının zararlarının giderildiğini, davalıya İstanbul Anadolu 22. İcra Dairesi ——– Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmlesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın üzerindeki zararların davaclı şirketin uhdesinde iken oluşmadığını restoranın vale hizmetinin ——- Tarafından sağlandığını beyan ettiğini ve davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava haksız fiil nedeniyle davacı sigortanın sigorta kapsamında sigortalısına ödediği bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine İİK madde 67 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Celp ve tetkik olunan İstanbul Anadolu 22. İcra dairesinin ———— Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16/11/2016 tarihli takip talebiyle 3.916,00 TL asıl alacak ve 242,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.158,36 TL alacağın tahsili amacıyla (hasar ödemesi nedeniyle sigorta rücu alacağı) genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun süresinde takip konusu borca faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, süresi içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davalı tarafından dosyaya sunulan kira sözleşmesinin incelenmesinde kiraya verenin ihbar olunan ———-Olduğu, kiracının ise ———–olduğu, kira başlangıç tarihinin 01/05/2011 olduğu ve süresinin beş yıl olduğu, tespit edilmiştir.
Mahkememizce ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu hakkında bir makine mühendisi ve bir sigortacı bilirkişiden rapor alınması konusunda ara karar oluşturulduğu, bilirkişilerin 16/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, kusur yönünden yapılan değerlendirmede davalı taraf kira sözleşmesi dolayısıyla doğrudan otoparkın işleticisi olmasa bile hizmet sunduğu kendi müşterisine sağladığı vale ek hizmetinden dolayı somut olayda otopark işletenle birlikte sorumlu olacağını, hasar yönünden yapılan değerlendirmede ise davacı sigortaya kasko sigortalı ——- plakalı ———- marka aracın aldığı darbeler sonucu hasarlanacağı, dosyada mevcut ekspertiz raporunda belirtilen hasar kalemlerinin kaza sonrası oluşabilecek hasarları ihtiva ettiği, parça ve işçilik tutarının rayiç fiyatlara uygun olduğu, genel hasar toplamının 3.915,00 TL olduğu yönünden rapor tanzim edilmiş ve rapor usulune uygun şekilde taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İst. Anadolu 22. İcra Dairesi ‘nin ——– Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı davacı sigortanın dava dışı sigortalasının ———- plaka sayılı aracının valeye teslimi nedeni ile araçta meydana gelen hasarını ödemesi üzerine TTK 1472 Maddesi uyarınca sigortalının haklarını halef olarak ödediği zararın, zarar verene rücu istemine ilişkin olup; Sigortalı aracı teslim alan valenin davalı iş yerinde çalışıp çalışmadığı davacının davalı şirketten hizmet alıp almadığı ve bu hasarın meydana geldiği olayda davalının sorumlu olup olmadığı meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı, ve davalıya rücu edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır şeklinde tespit edildiği anlaşılmıştır.
TBK 579 Garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenler, kendilerine bırakılan veya çalışanlarınca kabul edilen hayvan, at arabası, bunlara ait koşum ve benzeri eşya ile motorlu taşıt ve beklentilerin yok olmasından, zarara uğramasından veya çalınmasından sorumludurlar. Ancak işletenler, zararın saklatan veya ziyaretçisi ya da beraberinde veya hizmetinde bulunan kimseye yükletilebilecek kusurdan, mücbir sebepten veya eşyanın niteliğinden doğduğunu ispat etmekle bu sorumluluktan kurtulurlar
Ancak garaj otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğu, kendilerine veya çalışanlarına bir kusur yüklenmedikçe, saklananların her biri için alınan günlük saklama ücretinin 10 katını aşamaz.
İşleten böyle bir sorumluluk üstlenmediğini veya sorumluluğu bu kanunda gösterilmemiş olan bir koşula bağlandığını, herhangi bir yolla ilan etse bile sorumluluktan kurtulamaz.
Dava niteliği ve içeriği itibarıyla sözleşme ile üstlenilen edimin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tahsili istemine ilişkindir.
Toplanan delillerden ve özellikle dinlenilen tanık beyanları, fotoğraflar, alışveriş fişleri ve yapılan keşif sonucu alınan uzman bilirkişi raporu içeriğinden davacının ——- tarihinde kendisine ait ——– plakalı ——– model ———– kamyoneti ile yanında eşi ve çocukları olduğu halde alışveriş amacıyla davalı şirketin malik ve işleteni olduğu ————— Alışveriş Merkezine geldiği, aracını alışveriş merkezinin hemen yanında davalı şirket tarafından ————-olarak levhalarla gösterilen ve güvenlik kameraları ile de izlenilen bölüme park ettiği, aracın güvenliği davalı şirket tarafından sağlanan bu otoparktan çalındığı, otopark hizmeti nedeniyle ayrıca bir ücret alınmadığı, otoparkın başkası tarafından da işletilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığı ve otoparkın davalı şirket tarafından işletilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine, tarafların sıfatına, dosya kapsamında toplanan delillere uygun düşmemiştir.
Aracın çalındığı otopark yerinin alışveriş merkezini işleten davalı şirket tarafından ———–larak levhalarla gösterildiği, araçların park edeceği yerlerin çizgilerle işaretlendiği, güvenlik kameraları ile de izlenen otoparkın güvenliğinin davalı şirket tarafından sağlandığı, idaresinin de davalı şirkete ait olduğu dikkate alındığında davalı şirketin alışveriş için alışveriş merkezine gelecek müşterilerine yapacakları alışveriş karşılığında ek bir hizmet olarak otopark hizmeti de vereceği ve otoparka ——–
parkedilecek araçları koruyacağı konusunda güven verdiği, bu yolla müşteri potansiyelini artırmayı amaçladığı kuşkusuzdur. Bu olgu dikkate alındığında alışveriş merkezine gelen ve aracını alışveriş merkezinin eklentisi durumundaki otoparka park ederek alışveriş yapan müşterilerle davalı şirket arasında alım satım ve saklama sözleşmelerinin karmaşığı bir karma sözleşme ilişkisi kurulduğunun, davalı şirketin bu sözleşme gereğince alışveriş merkezine gelerek aracını otoparka parkeden müşterilerinin araçlarını koruma yükümünü de üstlendiğinin kabul edilmesi gerekir. Otopark hizmetinin alışveriş merkezine gelecek müşterilere yapacakları alışveriş karşılığı sağlanan ek bir hizmet olduğu gözetildiğinde davalı şirketin otoparkı ayrıca bir ücret alarak işletmemesinin, otoparkın kapalı olmamasının yada otoparka müşteriler dışında başka kişilerin de girmesine göz yummasının davada sonuca etkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki fiil ve davranışları ile alışveriş merkezine gelecek müşterilerine yapacakları alışveriş karşılığında ek bir hizmet olarak otopark hizmeti de vereceği ve otoparka parkedilecek araçları koruyacağı konusunda izlenim yaratan ve güven veren davalı şirketin otoparkı işletmediğini,otoparkın güvenliğinden de sorumlu olmadığını öne sürmesinin Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı olacağı da kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece az yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davalının zarardan sorumlu tutulması gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin ödenen 12,20 YTL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, 20.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. ————–
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, kasko poliçesi, kira sözleşmesi, eksper raporu, ödeme dekontları, bilirkişi raporu, icra takip dosyası iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya kasko poliçesiyle kaskolu ————– plakalı aracın davalıya ait, restaurant işletmesi valesine teslim edildiği, sigortalı aracın çalındığı ve————Şube Müdürlüğü oto hırsızlığı büro amirliğine bildirimde bulunulduğu ve aracın hasarlı bir şekilde 11/12/2015 tarihinde üzerinde başka bir araca ait sahte plakayla hasarlı bir şekilde bulunduğu, araçta oluşan hasar nedeniyle davacı sigorta tarafından eksper rapor alındığı ve rapor doğrultusunda sigortalısına ödeme yapıldığı, dosyaya sunulan kira sözleşmesinden davalının ihbar olunan ———— Şirketi ile kira sözleşmesi yaptığı, mahkemece alınan bilirkişi raporunda araçta oluşan hasarın 3.915,00 TL olduğu anlaşılmış olup davalı her ne kadar müvekkili şirketin restorantın vale hizmetinin ihbar olunan ————-Tarafından sağlandığını, dolayasıyla zarardan sorumlu olmadığını ve husumet itirazında bulunduğunu iddia etmiş ise de yukarıda belirtilen yargıtay kararında da sabit olduğu üzere, davalının otopark hizmetini sözleşmeyle ihbar olunan ———— bile davalının TBK 579 maddesi uyarınca sorumluluğunun devam ettiği, davacının poliçe kapsamında sigortalısında belirlediği bedeli davalıdan istemekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalının İstanbul Anadolu 22. İcra müdürlüğünün ——— Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamı yönünden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün ————– esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptaline,
2-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 831,67 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 71,02 TL harcın alınması gerekli olan 284,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 213,03 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 71,02 TL, posta ve tebligat gideri 194 TL, bilirkişi ücreti 1000 TL, olmak üzere toplam 1.265,02 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar acıkca okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019