Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/39 E. 2018/570 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :2017/39
KARAR NO : 2018/570

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 15/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin davalı ile ticari bir iş yaptığını faturalarını usulüne uygun olarak tanzim ettiğini ve malların tesliminde irsaliyeli faturada düzenlendiğini, 05/01/2010 tarihli ……. lik faturada da davalı firma yetkilisi ….. imzasının bulunduğunu, ayrıca faturalara da herhangi bir itiraz olmadığını, itiraz olmamakla birlikte fatura borçlarının kesinleştiğini, davalıya satılan mallar karşılığı fatura ve kayıtların müvekkilin defterlerine işlendiğini, müvekkilin ticari defter kaydına göre davalının ödemediği ……. cari hesap alacağının tahsili amaçlı dava açıldığını, davacı müvekkilin davalıya …………. tarihli A Seri….. nolu ……… lik irsaliyeli fatura, 10/03/2010 tarihli A…….. nolu 166,09 TL lik irsaliyeli fatura ve 05/01/2010 tarihli … Nolu …… lik irsaliyeli fatura düzenlendiğini, davalının faturalardaki miktarı müvekkil şirkete ödemediğini, davalının borcunu ödemediği için halen müvekkil şirketin kayıtlarında alacak görünmediğini, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de müvekkilin faturalardaki miktar kadar davalıdan alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, davalının aynı zamanda başkaca kurum ve kişilere borcu olduğunu ve hakkında icra takiplerinin yapıldığını , davalının icra yolu ile takip edilen mallarının satışa çıkması sonucunda müvekkilin davaya konu hak ve vadesi gelmiş alacağın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaştıracağını, mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında davalının borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi menkullerin muhafazası için davalı adına kayıtlı olduğunu bilinen …….. plakalı araç üzerinde ihtiyati haciz konulmasına, müvekkil şirketin 6.677,92 TL alacağının fatura tarihi itibari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı dilekçesinde iddia etmiş oludğu hususların tamamen yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, davacı firmanın tamamen kötü niyetli olarak borç uydurma maksadı ile bu davayı açtığını, davlı müvekkilinin davacıya olan borçlarından dalıya da ayrıca davacı firmaya senetler verdiğini ve davacı firmanın bu senetlere dayanarak advacı müvekkiline İstanbul …… İcra Dairesinin 2015-23823 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, davacı firmanın bu talebiyle birlikte tahsilde tekerrür yoluna giderek bir alacağı iki kere alma yoluna gittiğini, davacı tarafından açılan haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava : Daval alacak davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış, dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmış tahkikat sonlandırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı vekilinin davaya konu faturlarla ilgili verilen senet nedeniyle davacı tarafından aleyhine başlattığını iddia ettiği İstanbul …….İcra Dairesinin 2015/23823 Esas sayılı icra dosyası Uyap’tan celp edilmiş, yapılan incelemede davanın tarafları ile ilgisinin olmadığı, dava dışı bankanın kredi kartı alacağından kaynaklı olarak dava dışı 3. Kişi hakkında başlatmış olduğu icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
UYUŞMAZLIK ;Davacı ile davalı arasında …….. Malzemelerin satımı konusunda taraflar arasında bir ticari ilişki olup olmadığı ve davacının davaya konu faturalar nedeniyle davalıdan bir alacağı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından , TTK 83-85 maddesi ve HMK nun 222 maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin bilirkişi aracılığı ile incelenmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişi 11/01/2017 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Sunulan raporda; davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanışlarının TTK hükümlerine göre yapıldığını, kayıtların birbirini doğruladığını ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davaya konu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu ve dava tarihi itibari ile davalıdan 6.777,92TL alacaklı olduğunun, davalının ise 2010 yılı işletme defterini ibraz etmediğinden davaya konu faturalara ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususunun tespit edilemediğini, davaya konu 05/01/2010 tarihli ……………seri nolu 5.058,51TL bedelli faturanın davalı tarafından teslim alan olarak imzalandığı, davalının faturalara açıkca itiraz etmediği, faturaların bedelinin senetle ödendiğini ve mükerrer olarak talep edildiği yönünde itirazda bulunduğunu bildirmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporları denetlenerek hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; Her ne kadar davalı 2010 yılı işletme defterini dosyaya sunmamış ve davaya konu faturaları senetle ödendiğini ve bu senetler hakkında davacı tarafından icra takibi başlatılmış olduğunu iddia etmiş ise de davalının bildirmiş olduğu icra dosyasının davanın tarafları ile ilgisi olmadığı, kaldı ki Yargıtay ………….Hukuk Dairesi’nin 2015/15442 Esas – 2016/4073 Karar sayılı ilamı uyarınca da bir borç için senet verilmiş olması tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile temel ilişkiye dayanarak davalıdan alacağını istemesi mümkün olduğu ve davaya konu 5.058,51TL bedelli ……. nolu faturanın davalı imzasına teslim edildiği hususları nazara alındığında taraflar arasında medikal malzemelerin satımı konusunda ticari ilişki olduğu ve davacının TTK hükümlerine uygun olarak yapılan ve lehine delil niteliği taşıyan ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 6.772,92TL alacaklı olduğu kanaatine varılarak davaya konu alacak nedeniyle davacı davadan önce TTK 18/3 maddesi uyarınca davalıya temerrüde düşürdüğü hususunu ispatlanamadığından davacının fatura tarihi itibari ile faiz talebi yerinde görülmeyerek 6.772,92TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜ İLE
2-6.777,92 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 462,99 TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 115,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,24 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafça, yargılama sırasında yapılan 115,75 TL peşin harç, 56,00 TL tebligat gideri ile 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 921,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı taraf, yargılama sırasında kendisini kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan …….. ‘ye göre 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 120 maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Karar verildi.
Davacı vekiliinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, Gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren HMK 345 maddesi uyarınca yasal iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı