Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/372 E. 2019/496 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/372
KARAR NO : 2019/496
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 31/03/2017
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 31/03/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; 09/10/2015 günü davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı ——–plakalı araç sürücüsünün % 100 kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ——- plakalı araçta hasar meydana geldiğini, aracın piyasa değerinin 111.190,00 TL olmasına karşılık hasarlı hali ile 68.500,00 TL bedel ile satılabildiğini, araçta 42.690,00 TL zarar olmasına karşılık davalı sigorta şirketi tarafından —— TL ödeme yapıldığını, bakiye 17.390,00 TL ‘nin ödenmediğini, davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı içeriği ve limit dahilinde sorumlu olmak üzere davalıların müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyanla haksız itirazların iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili davalı ———-vekilinin cevabına karşılık Mahkememize sunduğu 20/05/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava konusu trafik kazasında karşı taraf araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğunu, müvekkili şirket aracının hasarlı hali ile satıldığına ilişkin noter evrakının dosyaya sunulduğunu, sigorta şirketinin ödediği miktar düşüldüğünde bakiye 17.390,00 TL zarar miktarının kaldığını, müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili davalı ———- cevabına karşılık Mahkememize sunduğu 25/11/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalı sigorta şirketinin zararı tam olarak karşılamadığını, aracın çekici bedelinin ödenmediğini, davalı———– bakiye hasar ve çekici bedelinden sorumlu olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/05/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; tüm beyanlarını tekrarla, davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, davalı———kabul beyanı nazara alınarak talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——-. vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: kaza karışan ———— plakalı aracın ZMMS poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 29.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, hasar dosyası kapsamına göre araçta ” Ağır Hasarlı Araç” Prosedürünün uygulanmasına karar verildiğini, davacının aracına ağır hasarlı prosedürünün uygulanması esnasında aracın güncel değerinin belirlendiğini, eksper çalışması sonucu aracın rayiç değerinin 90.000,00 TL, sovtaj bedelinin ise 64.700,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacıya 25.300,00 TL ‘nin 25/03/2019 tarihinde ödenerek hasarlı aracın davacıya bırakıldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile bakiye teminat limitinin 3.700,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava konusu alacağın likit alacak olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———– Mahkememize sunduğu 08/05/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: alacak miktarından sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen miktarın fahiş ve sorumluluğun ———- ait olduğunu, pert’e ayrılan aracın rayiç değerinin yüksek belirlendiğini, aracın kaza tarihinden sonra satıldığını, aracın pert olup olmadığının belli olmadığını, ayrıca hasarlı halde satılıp satılmadığının bile belli olmadığını, aracın ZMMS sigortacısının zararı karşıladığını, bilirkişi marifeti ile zararın tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ———- Mahkememize sunduğu 11/12/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: çekici bedelinden sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————- Mahkememize sunduğu 19/06/2018 havale tarihli “Kabul beyanımdır” konulu dilekçesinde özetle: aleyhine açılan iş bu davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalılar karar celsesine katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeni ile kusur oranı ve hasar bedeli ile davalıların zararı tazmin yükümlüsü olup olmadıkları noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 11/04/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusu ——— tarihinde, davalı ——– tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan 09/10/2015 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; ——— sevk ve idaresindeki —— plakalı araç ile ———– Değerli sevk ve idaresindeki 34 TV 7412 plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 28/03/2015 tarihinde ———–. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin———- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ——— sigortalanan aracın———- ———- plakalı araç, poliçe limitinin ise 29.000,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ———— plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde———–adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi 24/04/2019 havale tarihli raporunda özetle; davalı şirket tarafından ZMMS poliçeli aracın sürücüsü davalı ————-kazada % 100 oranında kusurlu olduğunu, hasar gören aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının zararının 36.500,0 TL, ödenen dışında kalan alacağın 11.200,00 TL, bu miktardan davalı sigorta şirketinin poliçe limitinden kalan 3.700,00 TL ile davalı ————– kalan ————TL’den sorumlu olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 Tarih, 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar Sayılı İlamı).
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir(İstanbul BAM 9. Hukuk Dairesi’nin 12/07/2017 Tarih, 2017/426 Esas ve 2017/506 Karar Sayılı İlamı).
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, davalı ———– kabul beyanı, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 09/10/2015 tarihinde davalı—————-n sevk ve idaresindeki ——— plakalı araç ile dava dışı sürücü ——-in sevk ve idaresindeki ———plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ———– % 100 oranında kusurlu olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişisi raporuna göre davacının yapılan ödemeler tenzil edildiğinde 11.200,00 TL hasar bedeli zararının bulunduğu, ancak kabulün yargılamaya son veren taraf işlemlerinden olması nedeniyle davalı————– tarihli dilekçesi ile dava değeri üzerinden davanın kabul edilmiş olması nedeniyle bu davalının sorumluluğunun 17.567,00 TL olduğu ve dava konusu edilen bu miktar itibariyle davalı ———–yönünden davanın kabulü gerektiği, davalı sigorta şirketinin ise araç maddi zarar tazmin limitinin 29.000,00 TL olduğu ve yapılan 25.300,00 TL ödeme düşüldüğünde bakiye teminat limitinin 3.700,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin bu miktar itibariyle zarardan sorumluluğunun bulunduğu, sürücü’nün davacı tarafın zararından haksız fiil hükümlerine göre, ———— plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davanın haksız fiilden kaynaklanması ve tarafların ticari işletmesi ile ilgisinin bulunmaması nedeniyle davaya konu tazminata yasal faiz uygulanması gerektiği, her ne kadar davacı vekilince davalı sigorta şirketi yönünden sorumluluğun icra takibinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere başlatıldığı beyan edilmiş ise de, takip talebinde sigorta şirketinin 25.300,00 TL ödeme yapmış olmasına karşın, sigorta teminat limitinin belirtilmediği gibi sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin de açıkça belirtilmediği, takibin 17.567,00 TL asıl alacak yönünden başlatıldığı, bu haliyle icra müdürlüğünce bakiye teminatın tespitinin mümkün olmaması, ayrıca dava açılışında bu yönde herhangi bir sorumluluk ayrımı yapılmaması karşısında takibin poliçe limitleri dahilinde başlatıldığı iddiasının yerinde olmadığı, bu nedenle sigorta şirketi yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın davalı ———yönünden kabulüne, davalı ———-Yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı ——— yönünden KABULÜNE, davalı ————yönünden Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyasında yürütülen takibe, davalı takip borçlusu ————- itirazının 17.567,00 TL asıl alacak yönünden; davalı ———— itirazının 3.700,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, her iki davalı yönünden kabulüne karar verilen asıl alaca takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3- Alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 208,17 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 91,84TL’nin, alınması gerekli olan 1.200,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 899,99 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 189,56 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 208,17 TL, posta ve tebligat gideri 212,80 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 1.120,97TL yargılama masrafının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 236,14 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılar ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalılar ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı sigorta şirketi yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı ————– verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
9-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün———- Esas sayılı sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/05/2019