Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/353 E. 2018/768 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/353
KARAR NO : 2018/768

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/03/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 28/03/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın, dava dışı çek lehtarı tarafından kendisine teminat olarak verilen çeki tahsil için müvekkilinin davalı bankanın …şubesinde bulunan hesabındaki paradan, müvekkilinin hesabından para çekilmesi ya da ödeme yapılması yönünde hiç bir talimatı ve izni bulunmamasına rağmen, 20/01/2017 tarihinde müvekkilinden habersiz şekilde 27.000,00 TL dava dışı …. … Hesabına aktarıldığını, davalı bankanın kendisine teminat olarak verilen çeki bu surette tahsil ettiğini, davalı bankanın müvekkilinin hesabından sebepsiz zenginleştiğini, davalının müvekkili hesabından rızası hilafına çekilen 27.000,00 TL’nin müvekkiline iadesinin gerektiğini, davalı bankanın müvekkilinin ödemekle sorumlu olmadığı çeki hukuka ve yasal yollara aykırı şekilde tahsil ettiğini, davalı bankanın tahsilatı çek hesabının olduğu … değil müvekkilinin ayrı hesabının bulunduğu kendi şubesinden gerçekleştiğini, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/144 e sayılı dosyasında, müvekkilin dava dışı …….. Lehine keşide etmiş olduğunu, … Tersane şubesine ait …. çek nolu 15/07/2016 tarihli ve 27.000,00 TL bedelli çeki nedeni ile borçlu olmadığına ve sorumlu tutulamayacağına ilşkin tespit kararının 14/12/2016 tarihinde verildiğini beyanla, 27.000,00 TL’nin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 16/05/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: 25/01/2016 tarihli cari/Katılma hesabı rehin sözleşmesinin maddelerine göre davalı bankaya, uhdesinde bulunan müvekkile ait hesaptan doğrudan para tahsil etme yetkisi vermediğini, yalnızca rehin sözleşmesine konu hesap üzerinde rehni ve bloke işlemleri uygulama hakkı verdiğini, rehin edilen miktarın icra takibi yapmak suretiyle tahsil edilebileceğini ve dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/06/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 18/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Çekin meşru hamilinin müvekkili banka olduğunu, müvekkilinin çeki ödendiğinde borcuna mahsup etmek üzere kredi borçlusu ……’den aldığını, dava konusu çek hesabının müsait olmaması nedeni ile müvekkili bankadaki hesabından rehin blokaj sözleşmesine istinaden çek bedeli tahsil edilerek …. Firmasının kredi risklerine mahsup edildiğini, dava dışı……. Firması hakkında Gebze … Noterliği 13/02/2017 tarih 3512 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesap kat edildiğini ve İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü 2017/5405 e dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı ile müvekkili banka arasında … şubesi 506824 numaralı 15/04/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve 25/01/2016 tarihli Cari/Katılma hesabı rehin sözleşmesi imzalandığını, gerek … gerekse hesap rehin sözleşmesinden kaynaklanan yetkilerle çek bedelinin tahsil edildiğini, davacının müvekkili bankaya olan her türlü borcun hesabından tahsiline yetki verdiğini, iş bu yetkiye dayanarak müvekkili bankanın tahsilatı gerçekleştirdiğini, müvekkili bankanın çek üzerindeki alacaklılık sıfatının açık ve tartışmasız olduğunu beyanla, davanın reddine, yargılama masrafı ve ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 12/06/2017 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/06/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından keşide edilen ve dava dışı lehtar tarafından davalı bankaya verilen çekin davalı banka tarafından çek hesabı dışındaki yine kendi nezdinde olan başka bir hesaptan tahsil ederek lehtar hesabına geçirmesinin rehin sözleşmesine uygun olup olmadığı, davalı banka tarafından hesaptan doğrudan tahsil edilerek müşterisine ödenen 27.000,00 TL’nin istirdadının talep edilip edilemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davalı bankanın davacının hesabından tahsil ettiği çek bedelinin istirdatı davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6098 sayılı TBK.nun 78/1. Maddesindeki; “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. ” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyada mübrez Cari/Katılma hesabı rehin sözleşmesi incelendiğinde; rehin verenin ………, rehin alanın ……., borçlunun ………., Rehin Miktarı 200.000,00 TL olduğu, 4. maddesinde “Banka tarafından, Borçlular ve Rehin verene herhangi bir ihtarda bulunulmaksızın veya bir merciden karar alınmaksızın rehin konusu cari ve/veya katılma hesabına bulunan/bulunacak bakiye Borçluların borçlarından mahsup edilebilecektir. Rehin veren bu hususta Banka’ya tüm yetkiyi verdiğini, hiçbir şekilde itiraz etmemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder,” şeklinde olduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez çek sureti incelendiğinde;……. Şubesi’nin ……… IBAN nolu hesabından … çek no ile 27.000,00 TL bedel ile …. Tarafından 15/07/2016 tarihi ile … Şti.’ye keşide edildiği —- görüldü.
Dosyada mübrez makbuz incelendiğinde; 20/01/2017 tarih ve referans numarasının ……, bedelinin 27.000,00 TL, masrafın 54.000,00 TL, göndericinin … San.’ın, alıcının …………. Olduğu, yine makbuzda “masraf İşlem öncesi tarafıma bildirilmiş ve onayım üzerine tahsil edilmiştir” ibaresinin yazılı olduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/144 Esas sayılı dosyasında verilen karar incelendiğinde; davaya konu çekinde aralarında bulunduğu bir kısım çekler hakkında davacı keşidecinin çek lehdarına borçlu olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek sureti, dekont, rehin sözleşmesi, banka kayıtları, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı banka arasında davacıya ait …… nolu hesaba ilişkin olarak 200.000,00 TL limitli olmak üzere banka lehine rehnedildiği, bu rehin sözleşmesine istinaden davalı banka tarafından müşterisi dava dışı ….. ‘nin kredi borcu nedeniyle ifa uğruna davalı bankaya verdiği ve bu suretle hamili bulunduğu 27.000,00 TL bedelli çeki rehin sözleşmesine konu hesaptan tahsil ettiği, davalı bankanın davacı hesabından çektiği 27.000,00 TL ‘yi dava dışı …’nin kullandığı kredilerin günü geçmiş taksitlerinden mahsup ettiği, davalı bankanın çekte yetkili hamil olması nedeniyle keşideci ile lehdar arasındaki def’ilerin davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, davalı bankanın çeki keşideci/borçlunun zararına iktisap ettiğinin ispatlanamadığı, İstanbul Anadolu ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/144 Esas sayılı dosyasında dava konusu çekinde aralarında bulunduğu bir kısım çeklerin davacı tarafından dava dışı çek lehdarı ….’ye avans olarak verildiği, buna karşın bu şirketin edimini ifa etmediği kabul edilmiş ise de, bu kararın davanın tarafı olmayan bankaya karşı ileri sürülemeyeceği gibi, çekin avans çeki olduğuna ilişkin iddianın da davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, davacı keşidecinin çek nedeniyle iyi niyetli hamile karşı sorumluluğunun bulunduğu, bu kapsamda davalı bankanın çeki kötü niyetli ve keşidecinin zararına iktisap ettiği hususunun ispatlanamaması nedeniyle davacının rehne konu hesabından davalı bankanın çek bedelini tahsil etmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafça davalı bankanın rehin sözleşmesi kapsamında doğrudan tahsil yetkisi olmadığı hususu iddia edilmiş ise de, rehin sözleşmesinin 4’üncü maddesi nazara alındığında bu iddianın yerinde olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Başlangıçta peşin olarak alınan 461,10 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 425,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …. uyarınca 3.240,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.