Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/347 E. 2021/473 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/347
KARAR NO : 2021/473

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2017
KARAR TARİHİ : 17/06/2021

DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/03/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine, müvekkili — diğer borçlular —– bedelli senedin 149.658,95 TL’lik kısmı için —- Esas sayılı dosyası üzerinden kısmi icra takibi başlatıldığını, işbu takip dosyasıyla gönderilen ödeme emrinde talep edilen asıl alacağa haksız ve kötü niyetli şekilde 46.007,83 TL takip öncesi faiz işletildiğini, müvekkili şirketin alacaklı bankaya talep edilen kadar işlemiş faiz borcu bulunmayıp işlemiş faizin 45.727,99 TL’lik kısmı kadar borçlu bulunmadığının tespiti amacıyla huzurdaki davanın ikamesinde zorunluluk hasıl olduğunu— senedin vade tarihi —olduğunu, alacaklının talep ettiği 149.658,95 TL asıl alacağa, 46.007,83 TL’lik takip öncesi faiz işlettiğini, oysa ki takip alacaklısının yalnızca senedin —tarihi arası gün sayısı kadar işlemiş faiz talep etme hakkı bulunduğunu, bu anlamda talep edilen asıl alacağa, senedin vade tarihi olan — işletilecek faizin 279,84 TL kadar olacağını, bonoya bağlı alacaklar yönünden vade tarihinden itibaren faiz işletilebileceğinin izahtan vareste olduğunu, alacaklı tarafın kesin vade içeren senede bağladığı alacağına fahiş miktarda faiz işleterek müvekkilinden talep etmekte olduğunu, kesin vadeye bağlanan alacağa bu şekilde fahiş faiz talep eden alacaklı tarafından kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, basiretli tacir gibi davranması beklenir olan bankanın yükümlülüğünü ihlal edip talep hakkı olan bir haftalık faiz yerine birkaç yıllık faiz talebinde bulunması karşısında ağır kusurlu olduğu hususu ayrıca izahtan vareste olduğunu, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli fazladan talep ettiği bedelin %20’en az olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş, müvekkili aleyhine girişilen—sayılı takip dosyasından kaynaklı talep edilen alacağa işletilen faizin 45.727,99 TL’lik kısmı haksız olup müvekkilinin bu bedel kadar davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalı aleyhine %20’den az olmayan kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiştir.
CEVAP :
Davalı —-vekili mahkememize sunduğu 30/07/2019 tarihli cevap konulu beyan dilekçesinde özetle: Davacı şirketin müvekkil banka ile aralarında imzalanan sözleşmeler doğrultusunda kredi kullanmış ancak bu krediyi kullanmasına karşın müvekkil bankaya borcunu ödememiştir. Ne davacı şirketin ne de — sözleşmelerini kefil sıfatı ile imzalayan dava dışı— — olan borcu ödememesi üzerine davacının ve kefillerin hesapları ihtarname aracılığı ile kat edildiğini, buna karşın borcunu ödemeyen davacı ve kefiller aleyhine——– ilamsız icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından —-Sayılı dosyasına itiraz edilmiş olup, davacı tarafından takiplere karşılık hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı aleyhine — senedine ilişkin olarak — dosyası ile takip başlatıldığını, davacının huzurdaki davaya konu ettiği icra takip dosyasının da bu olduğunu, davacının söz konusu—senedine dayalı icra takibine ilişkin huzurdaki davaya da konu edilmiş olan —- konu edinen ve halen derdest olan birden çok davasının bulunduğunu beyanla davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
——- Esas sayılı takip dosyası,
——— sayılı dosyası,
——-Esas sayılı takip dosyası,
——- tarafından aldırılan bilirkişi raporu,
-Alacağın temliki sözleşmesi,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT:
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan —- icra dosyasında takibe konu edilen işlemiş faiz alacağı yönünden davalıya borçlu olup olmadığı ile davacının davalıdan işlemiş faiz alacağı talep edip edemeyeceği hususundadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
Mahkememizin — tarihli celse ara kararı ile bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi—- tarihli bilirkişi ön raporunda eksiklikler bulunduğundan rapor ibraz edilemeyeceği beyan edilmiştir.
Mahkememizce —– Esas Sayılı dosyasının celp edildiği, celp edilen dosyanın incelenmesinde; davacısının— olduğu, davanın borca itiraz davası olduğu, itirazın kaynağının—– Sayılı dosyasından kaynaklı talep edilen alacağa işletilen faizin 45.727,99 TL’lik kısmına itiraz olduğu, mahkemesince 15.02.2018 tarihinde davanın kabulüne dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce—— Esas sayılı dosyasının incelenmek üzere celp edildiği, celp edilen dosyanın incelenmesinde; davacısının——. Sayılı takip dosyasına konu —bulunmadığına dair menfi tespit davası olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından —— Esas sayılı dosyası ile verilen gerekçeli kararın— olarak mahkememiz dosyasına ibraz edildiği, gerekçeli kararın incelenmesinde; ——–sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
——-sayılı dosyası——– raporunda sonuç olarak: İcra dosyasına işlemiş faiz hesaplaması yapılırken takip dayanağı 500.000,00 TL bedelli senedin 149.658,95 TL’lik kısmının asıl alacak olarak bildirilmiş olması ve söz konusu senedin kalan alacağı bakımından ödeme tarihi bildirilmeyip ödeme belgesi de sunulmamış olması nedeniyle işlemiş faizin hesaplanmasında yalnızca takipte talep edilen 149.658,95 TL tutarlı asıl alacağın dikkate alınacağı, her ne kadar — hesaplama alacaklının (davalının) takip talebini düzenlediği — tarihinden itibaren yapılmış ve 239,86 TL işlemiş faiz hesaplanmışsa da davacının (borçlunun) dava dilekçesinde işlemiş faizin 279,84 TL’sinin kabul edildiği bildirildiğinden işlemiş faiz alacağının 279,84 TL olduğu, dosyada takip tarihi itibari ile toplamda 279,84 TL işlemiş faiz hesaplanmış olup icra takibinde 46.007,83 TL talep etmiş olan davalının (alacaklı) 45.727,99 TL fazla işlemiş faiz talep etmiş olduğu, icra vekalet ücret alacağının 14.860,60 TL olduğu, dosya borcunun icra dairesine ödenmesi halinde —–hesabı yapılan dava tarihine göre 5.902,35 TL tahsil harcı ödenmesi gerektiği, dava tarihine (27/03/2017) göre kapak hesabı yapıldığında, borç tutarının 173.479,83 TL olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek; hükme esas alınan——- dosyası ile aldırılan —– tarihli bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Taraflar arasında bankacılık işlemleri nedeniyle kredi sözleşmesi imzalandığı, menfi tespit davasına konu bono senedin kredi sözleşmesi nedeniyle davacı şirket tarafından cirolanarak davalı bankaya verildiği, davalı banka tarafından 500.000,00 TL bedelli bono senet üzerinden 149.658,95 TL’lik kısmı önünden— dosyası ile borca itiraz davası açıldığı, mahkemece bilirkişiden aldırılan 01.07.2017 tarihli rapora istinaden davanın kabulüne karar verildiği, aynı takip nedeniyle davacı vekili tarafından bono senet keşidecilerinden —- Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı, mahkememize davacı vekili tarafından ibraz edilen gerekçeli kararın incelenmesinde — kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, mahkememiz hükmüne esas alınan bilirkişi raporuna göre davalı banka tarafından takip tarihi itibari ile dava konusu edilen 45.727,99 TL fazla faiz talep edildiği, davacı şirket vekili tarafından menfi tespit davası açmakta hukuki yararın bulunduğu, menfi tespit davasına konusu — takip dosyası borçlularının ayrı ayrı dava açabileceklerinden derdestlik itirazının yerinde olmadığı, davalı alacaklı — takibe ve davaya esas asıl alacağı bulunduğu, davanın asıl alacağa işletilen faiz yönünden olduğu, takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı, faiz talebinin kötü niyetli olarak talep edildiğinin davacı tarafından ispat edilemediği anlaşılmakla davanın Kabulüne, davacı—— sayılı takip dosyası ile takip konusu edilen alacağa —— kısmı yönünden davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, davalı alacaklı tarafından takibe ve davaya esas davacı taraftan asıl alacağı bulunduğu, davanın tarafından işletilen faiz yönünden olduğu, takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı, faiz talebinin kötü niyetli olarak talep edildiği davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla; kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı tarafın—– sayılı takip dosyası ile takip konusu edilen alacağa işletilen 46.007,83 TL’lik işlemiş faiz alacağının 45.727,99 TL’lik kısmı yönünden davalı alacaklıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davalı alacaklı tarafından takibe ve davaya esas davacı taraftan asıl alacağı bulunduğu, davanın tarafından işletilen faiz yönünden olduğu, takibin haksız ve kötü niyetli olmadığı, faiz talebinin kötü niyetli olarak talep edildiği davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla; kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 780,92 TL harcın alınması gerekli olan 3.123,68 TL harçtan mahsu
bu ile bakiye 2.342,76 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 31,40 TL, peşin harç 780,92 TL, posta ve tebligat gideri 150,70 TL olmak üzere toplam 963,02 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte —— ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.