Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/309 E. 2018/240 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/299 Esas
KARAR NO : 2018/229

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
KARAR TARİHİ : 06/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirket tarafından düzenlenen 2013 yılına ilişkin satış faturaları, şirket tarafından düzenlenen satış faturaları ve 2010 yılına ait masraf faturaları, şirket tarafından düzenlenen 2010-2011-2012 yılına ait masraf faturaları, şirket tarafından düzenlenen 2013 yılı Ocak-Haziran ayları satış faturaları, şirket tarafından düzenlenen 2015 yılı Temmuz ayına ait satış faturaları, şirket tarafından düzenlenen 2011 yılına ait bankalar ile akdedilen sözleşme ve faturaların bulunduğu ofiste Ocak ayı sonunda yaşanan yoğun yağış ve sel felaketi sebebi nedeniyle su baskınları meydana geldiğini, bu yaşanan sel felaketi nedeniyle müvekkilinin ticari defterlerinin bulunduğu depo alanı da dahil tamamen sular altında kaldığı ve yaşanan su baskınları yüzünden müvekkili şirkete ait ticari işletme büyük bir zarar gördüğünü belirterek yukarıda belirtilen ticari defterlerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava davacı şirkete ait 2013 yılına ilişkin satış faturaları, 2010-2011-2012 yıllarına ait masraf faturaları, 2015 yılı Temmuz ayına ait satış faturaları ve 2011 yılına ait bankalar ile yapılan sözleşmeler ve faturaların 2017 yılı Ocak ayı sonunda yaşanan yoğun yağış ve sel felaketi sebebi ile oluşan su baskınlarından kaynaklı olmak üzere zayi olduğu iddiası ile belirtilen belgeler yönünden zayi belgesi verilmesi istemine ilişkin olup, TTK 82/7 maddesine dayanmaktadır.
Davacının tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve talebe dayanak yapılan sel baskınının bulunduğu bildirilen şirketin ticari defterlerinin de tüm resmi belgelerinin muhafaza edildiği şirketin……………… Ümraniye adresinde yerinde inceleme yaptırılarak mali bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan raporun dosya kapsamındaki verilere uygun ve gerekçeli olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Davacı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı olduğu, faaliyetinin ………….(Sütlü, Şerbetli v.b) faaliyetleri garson servisi sunanlar ile self servis sunanlar dahil, imalatçıların ve al götür tesislerin faaliyetleri ile seyyar olanlar hariç işler olduğu ve iş adresinin …………. olarak kayıtlı bulunduğu, davaya konu edilen istemin nedeni olarak bildirilen sel felaketinin davacı tarafça şirketin………….. Şubesinde gerçekleştiğinin iddia edildiği, şirketin şube adresinin …….. Ümraniye olarak sicilde kayıtlı bulunduğu görülmüştür. Oysa ki davacı vekili dava dilekçesinde sel felaketinin meydana geldiği adresi şube adresi adı altında……… Ümraniye İstanbul olarak bildirilmiştir. Adres itibariyle herhangi bir kira sözleşmesi sunulmadığı gibi aşırı yağışlar nedeni ile 4. Katta sel baskını olması da hayatın olağan akışına uygun değildir.
Mahkememizce ………… ………… Müdürlüğü’ne yazı yazılarak, davacı tarafça bildirilen adres itibariyle …………de aşırı yağışlardan dolayı bir sel olayı yaşanıp yaşanmadığı, yaşanmış ise buna ilişkin belgelerin ve başvuruların gönderilmesi istenilmiştir. ……… Başkanlığınca verilen cevapta ” 01/01/2017-17/07/2017 tarihleri arasında…………… ile ilgili olarak su baskını veya şikayet talebinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce Kadıköy ………. Noterliği’ne müzekkere yazılarak davacı şirketin zayi olduğunu iddia ettiği 2013 yılı yevmiye defteri …….. yevmiye no 20/12/2012 tasdik tarihi, 7500 tek basım adedi ve hasar gördüğü iddia edilen 2001-3000 arası sayfaların Noterlikçe tasdik yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tasdike ilişkin bilgilerin onaylı örneği istenilmiş, Kadıköy ……….. Noterliğince verilen yazı cevabında Noter tarafından 20/12/2012 tarih …… yevmiye nolu 2013 yılına ait 650 tek, yevmiye defterinin Noter açılış tasdikinin fotokopisi gönderilmiştir. Ancak gönderilen açılış tasdik sayfasının fotokopisinin mahkememizce talep edilen…… nolu 20/12/2012 tasdik tarihli 7500 tek deftere ait olmadığı görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin……… Müdürlüğünde kayıtlı Merkez ve Şube adreslerinin, davacı tarafça dava dilekçesinde sel baskınının bulunduğunu bildirdiği adres olmayıp, bildirdiği adrese göre 4. Katta da sel baskınının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu keza davacının zayi talebine dayanak yaptığı sel baskınının meydana geldiği tarihi 2017 yılı Ocak ayı olarak genel ifadelerle bildirdiği kesin bir tarih veremediği, anılan belgelerin zayi olduğunu depodan evrak gereksinimi ihtiyacı doğduğundan yapılan inceleme neticesinde 01/03/2017 tarihinde öğrenildiğini, dolayısıyla işbu davayı 15 günlük hak düşürücü süre içinde açtığını iddia ettiği, oysa ki TTK 18. Maddesinde belirlendiği gibi her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği ancak davacının iddiasına konu ettiği sel baskınının 2017 yılı ocak ayı itibariyle tutmak ve saklamakla mükellef olduğu yasal defter kayıt ve dayanaklarını muhafaza ettiği yerde herhangi bir zarar meydana gelip gelmediğini kontrol etmesi gerekirken 01/03/2017 tarihinde olayı öğrendiğini beyan etmesi TTK 18/2 maddesine aykırı hareket ettiği, yine mahkememizce yapılan araştırmada davacının bildirdiği 01/01/2017 tarihi ile 17/07/2017 tarihleri arasında ticari defterlerinin bulunduğu yerdeki ………………. ile ilgili bir su baskını şikayeti olmadığı tespit edildiği anlaşılmakla yasal koşulları oluşmayan davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükteki Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının dava açılırken peşin olarak yatırılan 31,40 TL den mahsubu ile eksik 4,50 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar tarafından peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara yada ahzu kabza vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..