Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/308 E. 2018/399 K. 10.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/308 Esas
KARAR NO : 2018/399

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin poliüretan ve metal tozları alanında faaliyet gösteren ve sektörde uzun zamandır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, bu zamana kadar herhangi bir borç ödeme acziyeti göstermediğini, senet , çek veay açık hesap bütün borçlarını düzenli ve vadesinde ödeyen dürüst bir esnaf olduğunu, İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7976 esas sayılı dosyasında takibe konu ……….. Şubesinden 15/06/2015 tarihinde keşide edilen 90.000,00 TL bedelli çek için kendisine de Kambiyo senetlerine özgü Haciz yolu ile takip yapıldığını, keşide eden ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığını, çekteki kaşenin ve üzerindeki imzanın da kendisine ait olmadığını beyan ettiğini, ve itiraz etmek istediğini söylediğini ve müvekkilin de dosyaya itiraz dilekçesi yazıldığını, çekteki imzanın müvekkile ait olmadığını, kaşe de dışarıda yaptırılabilir bir nitelikte olduğundan kolayca taklidi düzenlenmiş ve sahte bir imza ile müvekkil sorumluymuş gibi gösterilerek cirolandığını, sonrasında da çekin takibe konulduğunu, müvekkilinin bu çek ile yakından uzaktan bir alakası olmadığını dolayısı ile borçtan da sorumluluğu bulunmadığını, imza incelemesinin yaptırılarak gerekirse ticari defterlerinin de incelenmesi suretiyle konunun açığa kavuşturulmasını ve takibin müvekkil yönünden iptali ile müvekkilin herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti için iş bu davayı açtıklarını, dava konusu haksız durum sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağından davaya konu kambiyo senedinin ödenmesini engeller mahiyette ve icra takibi neticesinde müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı muhtemel zarar veya zararların engellenmesi için ihtiyat-i tedbir kararı verilerek takibin dava sonuna kadar asıl alacağın %15’i kadar bir teminat karşılığında durdurulmasına, banka hesaplarına konulan blokelerin de kaldırılmasına karar verilmesini, söz konusu icra takibinde, hem kaşe ve imzası taklit edilerek yükümlü olmadığı bir borç altına sokulan müvekkililin bu şekilde mağdur edildiğini ve hem de icra müdürlüğünün kanuna aykırı ve yanlış kararı ile dava açma hakkı ve itiraz süresinin elinden alınan müvekkilin maddi ve manevi olarlak büyük bir kayba uğratıldığını, davaya konu takip ve çek sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulüne, müvekkilinin alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine ve takibin müvekkili açısından iptaline, davalı banka tarafından yapılan takip dolayısıyla ve icra müdürlüğünce verilen yanlış ve kanuna aykırı durma kararı sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğradığı ve uğrayacağının oldukça açık olduğundan, davaya konu kamboya senedinin ödenmesini engeller mahiyette ve icra takibi neticesinde müvekkilinin uğradığı ve uğrayacağı muhtemel zarar veya zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin dava sonuna kadar asıl alacağın %15 i kadar bir teminat karşılığında durdurulmasına, müvekkile ait banka hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasına, haksız takip nedeniyle asıl alacağın %20 sinden az olmaka üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı bankadan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ……… … davalı banka tarafından haklarında İstanbul Anadolu …. İcra Dairesinin 2016/7976 Esas sayılı dosyasından, Kambiyo Senetlerine Mahsusu Hazi Yolu ile takip başlatıldığını, takibe itiraz ettiklerini ancak bunun takibi durdurmayayetmediğini, keza itirazla takibin duracağını düşündüklerini, takibe konu çek üzerindeki imzanın firma yetkililerine ait olmadığını çeki keşide eden ve cirolayan firma ve şahıslarla ticari herhangi bir ilişkilerinin olmadığını, bu sebeple davalı bankaya borçlarının bulunmadığını beyan ederek huzurdaki menfi tespit davasını açtığını ve müvekkili de kötü niyetli davranmakla itham ederek kötü niyet tazminatı ödenmesini taleplerinin olduğunu beyan ettiğini, dava dışı ….. müvekkil bankanın …………… Şubesinin ticari kredi borçlusu olduğunu, müvekkil bankadan kullandığı krediye karşılık ödendiğinde kredi riskinden mahsup edilmek üzere dava konusu çeki cirolayip müvekkile tevdii ettiğini, davacı firmanın TTK 18/2 gereği basiretli davranmakla yükümlü olduğunu, davacı firmanın her ne kadar dava dilekçesinde , takibe yanlış itiraz ettikdese de “kanunu bilmemek mazeret sayılamayacağından” bu gerekçe ile davayı ikame etmiş olmalarının kabul edilemeyeceğini, davacıdan neden çek keşidecisi ve cirantalar hakkında suç duyurusunda bulunmadığını da izah etmesini istediklerini, bahse konu çek üzerindeki imzanın keşideciye ait değilse o halde bu çekin kredi kullanmak için müvekkil bankayı dolandırmak kastıyla kullandığını ve bu durumdan keşideci lehtar ve cirantaların haberdar ve sorumlu olduklarını, davacı firma hakkında yapılan takibin kesinleştiğini ve müvekkil bankanın ticari kredi müşterisi tarafından müvekkile ciro edilen çek hakkındna müvekkilin kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

DAVA : İİK. 72/3 mad. düzenlenen MENFİ TESPİT davasıdır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava açıldığı tarihte yazılı yargılama usulüne tabii olup, usulünce taraf teşkili sağlanmış , dilekçeler aşaması tamamlanmış , HMK 140 maddesi uyarınca ön inceleme duruşmalı yapılıp uyuşmazlıklar tesbit edildikten sonra tahkikat aşamasında deliller toplanmış, imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tahkikat sonlandırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Dava konusu İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü ‘nün 2016/7976 Esas sayılı dosyası getirtilmiş yapılan incelemede; Davacının takip borçlusunun lehtarı ve cirantası olduğu davalı takip alacaklısının son ciranta olduğu 15/06/2015 düzenleme tarihli .. nolu 90.000,00 TL’ bedelli çeke istinaden 88.800,00TL çek bedeli , 6.634,45TL işlemiş faiz alacağı 8.880,00TL bedelli karşılıksız çek tazminatı olmak üzere toplam 104.314,45 TL alacak yönünden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesi sebebiyle davacının imza asılları usulüne uygun olarak alınmıştır.
Taraflara senetlerin tanzim tarihinden önce davacının bizzat huzurda attığı imza inkara konu olamayacak imza örneklerinin bulunduğu resmi kurumları bildirmek üzere süre verilmiş, verilen süre içerisinde bildirilen imza asılları dosya içerisine celp edilmiştir.
Dosyadaki mevcut deliller ve davacının mahkememizce alınan imza asılları ile senedin düzenlenme tarihinden önce atılan ve kurumlardan celp edilen imza asılları birlikte imza incelemesi yapılması için dosyanın grafolog bilirkişiye tevdii edilmesine karar verilmiş, grafoloji uzmanı bilirkişi imza asılları kurumlardan celp edilmeden dosyada mevcut imza örnekleri üzerinde inceleme yaparak 27/12/2017 havale tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Grafolog bilirkişi raporunda incelemeye konu takip dayanağı çekde davacı borçluya atfen atılan imzalar ile dosyada davacıya ait olan karşılaştırma imzalar arasında grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından çok önemli farklılıklar saptandığı belirtilerek inceleme konusu senette davacı borçluya atfen atılan imzaların mevcut karşılaştırma imzalarıyla kıyasla davacı borçlu eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu denetlenerek dosya içeriğine uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
UYUŞMAZLIK ; Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan İst. Anadolu ….. İcra Müd. ‘nün 2016/7976 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı………..Muhattaplı 15/06/2015 tanzim tarihli …….. nolu 90.000 TL bedelli keşidecisi dava dışı….İ olan çekte davacı adına yapılan cirodaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ile davacının takibe konu çek nedeniyle davalıya borcu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava niteliği itibari ile İİK 72/3 maddesinde düzenlenen Menfi Tespit davası olup, kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü kıymetli evrakta hak iddia eden davalı taraftadır. Yargıtay Genel Hukuk Kurulu ‘nun 26/04/2016 günlü 2016/12-259 Esas ve 2016/231 Karar sayılı kararı uyarınca da imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti davalı alacaklıya aittir.
Kambiyo taahhüdü soyut bir borç ilişkisi olarak düzenlenmesine dayanak olan temel ilişkideki geçersizlikler ve şahsi defilerden etkilenmeksizin geçerliliğini ve tedavül kabiliyetini üçüncü kişiler yönünden korumakta olup bu husus temel ilişkinin tarafları yönünden geçerli değildir.
Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde , Takibe konu çekin düzenleme tarihi 15/06/2015 tarihinden önce davacının bizzat huzurda attığı imza inkarına konu olamayacak imza asılları dosya içerisine celp edilmiş, imza örnekleri mahkememizce alınarak dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi sunmuş olduğu raporda dosya kapsamındaki delillerle davaya ve takibe konu çek altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığını bildirmiş olup; mahkememizce dosya içeriğine uygun ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporu uyarınca davaya ve takibe konu çek altındaki imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varılarak davanın KABULÜ ile; davacının takibe konu çek yönünden borçlu olmadığının tespitine;
Kötü Niyet Tazminatı Yönünden ;
İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, aynı Yasanın 72/5 maddesi uyarınca borçlu lehine tazminat hükmedilebilmesi için, borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin hakısz ve kötü niyetli olması gerekir. Her ne kadar alacaklı tarafından başlatılan takip haksız ise de; dosya kapsamındaki delillerle davalı alacaklının takip başlatmasında kötü niyetli olduğu hususu ispatlanamadığından İİK 72/5 maddesindeki yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H.Ü.K.Ü.M :Ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2- İstanbul Anadolu ……….. İcra Dairesi ‘nin 2016/7976 Esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacağın dayanağı düzenleyicisi … lehtarı davacı … -…………. Olan 15/06/2015 ödeme tarihli , 90.000 TL bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-İİK 72/5 Maddesinde düzenlenen yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 6.065,92TL karar ve ilam harcından dava açılırken yatırılan 1.516,64TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.549,28 TL ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan …………’ye göre 9.790,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 103 TL tebligat ve zarf gideri olmak üzere toplam 603.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.516,64 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra HMK 333 maddesi gereğince davacı tarafa ya da ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Karar verildi.
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, HMK 345 Maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM ‘a istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.