Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/302 E. 2022/186 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/302 Esas
KARAR NO: 2022/186
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA TARİHLERİ: 16/03/2017-14/12/2017
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
ASIL DAVADA
DAVA:Davacılar vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- tarihinde, davalı —-plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkili—-aralandığını, müvekkilinin kazanının oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, tüm kusurun araç sürücüsünde olduğunu, davacı için HMK 107.madde uyarınca belerlenecek; geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat, kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin maddi tazminat, —- tarafından karşılanmayan —— sair tedaviye bağlı ek giderlerinin tazmini, taleplerinin, şirketlere tazminat başvurusu yapılan tarihi takip eden —- İş gününe göre belirlenecek temerrüt tarihi itibariyle ticari temerrüt, avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davaya konu aracın müvekkili şirket nezdinde—-teminat altına alındığını, davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kazanın —- tarihinde meydana geldiğini, buna göre, —- hesaplamanın ——- öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağının açıkça belirtildiğini, tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu —- düzenlendiğini, bu nedenle tazminat hesaplamasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin —-olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere avans faiz talebinin reddi gerektiğini, söz konusu davanın haksız fiile dayanması sebebiyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerektiğini beyan ile, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN—– ESAS
—-sayılı birleştirme kararı ile dosya mahkememize gönderilmiştir.
DAVA :
Davacı vekili —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, — tarihinde — sayılı aracın sürücüsü ve maliki olan—karşıdan geçmekte olan davacı yaya — çarparak yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesine kusuru ile sebebiyet verdiğini,—–soruşturma numaralı dosyası ile olay hakkında soruşturma başlatıldığını, dava konusu olay nedeniyle —- hazırlanan müvekkilinin —— kaldırıldığını, —– nedeniyle hastanede ve evde aylarca yatarak tedavi gördüğünü ve büyük ızdırap çektiğini, müvekkilinin aylarca yatalak vaziyette kaldığını, okula gidemediğini ve üniversite sınavına hazırlanamadığını, vücudunda kalıcı iş gücü kaybı meydana geldiğini, bu sebeple büyük manevi zarara uğradığını beyan ederek, davacı — manevi tazminat alacaklarının olay tarihi olan—– tarihinden itibaren yasal faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup; davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici, daimi iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderleri tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik olunan —- tarihli ölümlü/ yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre;—– plakalı aracın yaya —- çarptığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — tarafından tanzim edilen—- geçerli olduğu, sigortalısının—- sigortalanan aracın —- plakalı araç olduğu anlaşılmıştır.
—- tarafından gönderilen müzekkere cevabında; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası ile ilgili rücuya tabi herhangi bir geçici iş göremezlik ödeneği ödenmediği anlaşılmıştır.
—-raporunda özetle; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının —–hükümlerini kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin —–süresinin olay tarihinden itibaren—-kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti—–havale tarihli raporunda özetle; dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; — tarihinde meydana gelen olayda; Kusur Yönünden; davalıya zorunlu trafik sigortalı dava dışı kamyonet — plaka sayılı araç sürücüsü —%35 (Yüzde otuz beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya——– %65 (Yüzde altmış beş) oranında kusurlu olduğunu, tazminat yönünden; davacının çalışma gücünde eksilme maydana gelmediği mütalaa edilmekle, sürekli iş göremezlik zararı oluşmadığını, davacı yönünden —aylık tıbbi şifa şüresi belirlenmiş ise de; olay tarihi itibariyle davacının öğrenci olduğunu, öğrenci olan davacı yönünden geçici iş göremezlik zararı bir başka anlatımla kazan kaybı oluşmadığını, davacının anılan olaya bağlı olarak — bakıcıya ihtiyaç duyacağını, bu devrede davalının kusur oranına isabet eden bakıcı gideri tazmin borcunun —olarak hesaplandığını, anılan olaya bağlı olarak belgesiz tedavi —gideri kapsamında, davalının kusur oranına isabet eden tazmin borcunun—olarak hesap ve takdir edildiğini, hesaplanan zararların teminat limitlerini aşmadığını, sigorta şirketine — tarihiyle başvuru yapıldığını, kaza tarihinden yaklaşık —sonra yapılan başvuru olduğunu, bu süre zarfında kesin rapor oluşmasının mümkün olmadığını, kaza tarihi olan — tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
—-raporunda özetle; —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının —–araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme —- süresinin kaza tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Aktüer bilirkişi — tarihli raporunda özetle; kök rapordan sonra dosyaya giren —–raporu görev tevdi eden ara kararı ve davacı itirazlarının birlikte yapılan incelemesi sonunda, tanıtılan yüksek yargı uygulaması da dikkate alınarak, itirazlara iştirak edilmediğini, kök raporda geçici iş göremezlik zararı yönünden tespit edilen görüşlerin cari olduğunu, bakıcı gideri yönünden de önceki tespit edilen tutarlarda bir değişiklik meydana gelmediğini, birleşen dasyanın işbu dosya içerisine alınmadığını, ancak —–üzerinden yapılan içeriğine nazaran, birleşen davanın sürücü aleyhine açılan manevi tazminat davası olduğunu, kaldı ki, maddi tazminat kalemi de içerse bile, kök rapordaki tespit ve görüşlerin anılan davalı içinde cari olacağını, farklılığın faiz başlangıcına yönelik oluşacağını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Tüm dosya kapsamından —- plakalı aracın davacı —- çarpması ile trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde —plakalı aracın sürücüsü —-aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamaması nedeniyle — oranında kusurlu olduğu, davacı—- ise yaya konumunda iken yola aniden çıkması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde %65 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan —–olduğu, geçici iş göremezlik süresinin — ay olduğu, bir buçuk aylık bir süre için bakıcı yardımına ihtiyaç duyulduğu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna göre geçici iş göremezlikten kaynaklı zararının davacının öğrenci olması nedeniyle oluşmadığı, bakıcı giderinden kaynaklı zararının —-olduğu, belgelendirilmeyen tedavi giderinden kaynaklı zararının —olduğu, bakıcı gideri ve belgelendirilmeyen tedavi gideri zararından davalı —- uyarınca sorumlu olduğu, davalı — tarihinde başvuru yapılmış olması nedeniyle —- itibariyle temerrütün oluştuğu, bu tarihten itibaren hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesi gerektiği; birleşen dava yönünden, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları meydana gelen zararın boyutu göz önüne alınarak zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde uygun bir manevi tazminata hükmetmek gerektiği, manevi zarardan kazaya %35 oranında kusuruyla sebebiyet veren birleşen dava davalısının sorumlu olduğu, manevi tazminata haksız fiil tarihi olan —-tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın maddi tazminat davası yönünden kısmen kabul kısmen reddine, manevi tazminat davası yönünden kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden;
Davanın geçici/sürekli iş göremezlik tazminatı istemi yönünden REDDİNE,
Bakıcı gideri ve belgesiz tedavi gideri tazminatı istemi yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Bakıcı gideri tazminatı — belgesiz tedavi gideri tazminatı — olmak üzere; toplam —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
A-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli olan 79,29 TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvurma harcının davalı —- alınarak hazineye irat kaydına,
B- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri— olmak üzere toplam —-yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan — yargılama giderinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
C—–nedeniyle suç üstü ödeneğinden karşılanan —haklılık durumuna göre hesaplanan—- davalı —- davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
D-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca —avukatlık ücretinin davalı —- alınarak davacı tarafa verilmesine,
E-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1160,69 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı —–verilmesine,
F-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
2-Birleşen —- sayılı dosyası yönünden; Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
— manevi tazminatın —tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
A-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli olan başlangıçta peşin olarak alınan 256,16 TL harcın alınması gerekli olan 204,93 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 51,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
B-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 35,90 TL, posta ve tebligat gideri 220,10 TL, olmak üzere toplam 256,00 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 51,2 TL yargılama gideri ile 204,93 TL harç eklenerek sonuç olarak 256,13 TL’nin davalı—- alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 204,80 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
C-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.000,00 TL avukatlık ücretinin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
D-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, asıl ve birleşen davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, asıl dava yönünden miktar itibari ile kesin olmak üzere, birleşen dava yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022