Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/295 E. 2020/266 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/295 Esas
KARAR NO: 2020/266
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ———— ülkemizin en büyük ve en saygın sigorta şirketlerinden biri olup ——-yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket faaliyet konusu itibariyle her türlü grup ve ferdi hayat ve ferdi kaza poliçeleri düzenlediğini, emeklilik mevzuatı çerçevesinde bireysel emeklilik sözleşmeleri düzenlemek ve reasürans işlemlerini gerçekleştirdiğini, müvekkili faaliyet konusu itibari ile hizmetlerini ayrıca sigorta acenteleri aracılığı ile de sunduğunu, müvekkili —– davalı — arasında da —- tarihinde ——- ile bireysel emeklilik alanında müvekkili şirket adına aracılık faaliyetlerini yürütmeyi taahhüt ettiğini, davalı müvekkili şirket adına —— ve hayat sigortası yapılmasında müvekkili —– adına teklifname almaya yetkili kılındığını, davalı sigorta acentesi olarak yasal mevzuata uygun hareket etmesi gerekliliğinin yanında, müvekkili şirketin kurumsal kimliğine uygun hareket ederek müvekkilinin hak ve menfaatlerini zedeleyecek her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğü altına girdiğini, —- yılından —– yılına kadar müvekkili şirketin acentesi olarak çalışmakta iken müvekkiline yapılan bir şikayet üzerine davalının bazı poliçeler ile ilgili usulsüz satış yapıldığının tespit edildiğini, dava dışı ——- adına düzenlenen ———- poliçelerin ve dava dışı —– adına düzenlenen ——————— nolu poliçeler teknik incelemeye alındığında sigorta ettiren bu kişilerin imzalarının teklif formlarındaki ve ikraz formlarındaki imzalarla uyuşmadığını, bu poliçelerin sigortalıların bilgileri dışında yapıldığının anlaşıldığını, sigortalıların bilgisi dışında yapılan poliçelere mebdeinden iptal edildiğini ve adı geçen dava dışı kişilere yatırdıkları ücretler iade edildiğini, davalıya komisyon olarak ödenmiş olan —— ile ikraz getiri farkı olan ——- hesabına borç kaydedildiğini belirtildiğini, ancak davalı müvekkili şirkete herhangi bir iade yapmamış olduğundan huzurdaki davaya konu —— icra dairesinin ——- esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri davalıya usulüne uygun tebliğ edildiğini, söz konusu icra takibine davalı tamamen kötü niyetli davranarak haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durmasına sebep olduğunu, davalı borçlu tarafından takibe, borca ve faize ilişkin olarak yapılan itirazın haksız olduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davalının—– icra dairesi’nin ——– esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takibin ———- asıl alacağa ve işbu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ——– ikraz getiri farkı talebi öncelikle usul hukuku çerçevesinde rede mahkum olduğunu, çünkü takip talebinden ve ödeme emrinden anlaşılacağı üzere davacı taraf borcun sebebi olarak ————– da iptal edilen poliçelerden kaynaklanan komisyonların tahsilini gösterdiğini, borcun sebebi ———— iptal edilen poliçelerden kaynaklanan komisyonların tahsilini gösterdiğini, borcun sebebi olarak ikraz getiri farkından bahsedilmediğini bu durumda bu dava özelinde ikraz getiri farkının talep edilmesi mümkün olmadığını, çünkü bu dava genel bir alacak davası olmayıp itirazın iptali davası olduğunu, bu durumda ikraz getiri farkı talebi usul hukukundan kaynaklanan nedenlerle reddedilmesi gerektiğini, davacı taraf müvekkilinin aldığı komisyonları da geri isteyemeyeceğini, çünkü poliçeleri düzgün bir araştırma yapmadan müşterinin asılsız beyanına dayanarak kendileri iptal ettiğini, iptal sebebi olarak dava dilekçesinde —– adet poliçenin usulsüz satışından bahsedildiğini ve poliçelerin sigortalıların bilgisi dışında yapıldığı ileri sürüldüğünü, bunun kanıtı olarak da sigorta ettirenlerin imzalarının teklifi formları ve ikraz formlarındaki imzalarla uyuşmadığının gösterildiğini, poliçelerin davalıların bilgisi dışında yapıldığı iddiası en başta mantık kuralına aykırı olduğunu müvekkilinin —— bedeli almak için ——— civarında bir parayı akrabası olmayan üçüncü şahıslar adına kendisi mi yatırdığını, böyle bir şeyin mümkün olmadığını, bu kişiler poliçelerden habersizde neden kendi hesaplarından ödeme yaptığını, davacı tarafın bunların cevabını veremeyeceğini, müvekkilinin eline geçen komisyon bedeli belirtildiği gibi ——– olmadığını, müvekkilinin iptal edilen —- adet poliçede toplam yaklaşık —– poliçe meblağından % 10 komisyon bedeli üzerinden yaklaşık ——– komisyon aldığını, geri kalan —– fazladan istenen komisyon bedeli olduğunu, poliçelerin iptalinde müvekkilinin bir kusurunun olmadığını, dava dışı ——— ait — adet poliçe ile ———ait — adet poliçe ——- yılları arasında düzenlenen birikimli hayat poliçeleri olduğunu, bilindiği üzere poliçelerde müşteri imzası bulunduğunu, müşteri imzası sadece poliçe teklif formunda bulunduğunu, dava konu poliçe teklif formları dava dışı sigortalılardan —— bırakıldığını, —- abisi ve iş ortağı olan diğer sigortalı —- mütalaa ettikten sonra cevap vereceklerini söylediğini, birkaç gün sonra da imzalı olarak poliçe teklif formlarını müvekkiline teslim ettiğini, müvekkilinin hiçbir poliçe teklif formunda imzası bulunmadığını, ——— yılları arasında yapılan bu poliçelerin sigorta prim ve bedelleri de yine dava dışı sigortalıların hesaplarından kendileri tarafından ya internet bankacılığı yoluyla ya da kredi kartları yoluyla tamamen ödendiğini, eğer sigortalıların bu poliçelerden haberdar olduklarını ve poliçelere onay verdiklerini gösteren en önemli kanıt olduğunu belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddine, alacaklı olmadığını bildiği halde kötü niyetle takip yapan davacıdan % 20 oranında kötü niyet tazminatının alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir .
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizce usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme duruşması yapılmış ve uyuşmazlık “Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan —- İcra Dairesi ‘nin ——— esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacak taraflar arasında ihtilafsız olan acentelik sözleşmesi uyarınca davalı tarafından düzenlenen poliçelerin sigortalılarının bilgisi dışında yapılmış olması sebebiyle iptal edilmesi üzerine davalıya ödenen komisyon ve ikrazat getiri farkından kaynaklanmakta olup; davacının davalıdan iptal edilen poliçelerle ilgili takibe konu alacağı talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. ” şeklinde tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan—İcra Dairesi’nin —–Esas sayılı dosyanın incelenmesinde davacı tarafında davalı aleyhine —- tarihli takip talebi ile ——–iptal edilen poliçelerden kaynaklanan komisyonların tahsili talebi açıklamasıyla genel haciz yolu ile takip yapıldığı, davalının süresi içerisinde takibe, borcun tamamına ve faize karşı itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından dosyaya sunulan ———– yazışmalarının incelenmesinde davacı tarafından davalıya gönderilen ——- tarihli —- şirketimiz ve yetkili labootuvar tarafından konuya ilişkin olarak gerçekleştirilen inceleme neticesinde ——–ait ——- ait —————- numaralı poliçeler bakımından, sigorta ettirenlerin imzalarını teklif formlarındaki ve ikraz formlarındaki imzalarla uyuşmadığı, bu poliçelerin sigortalıların bilgileri dışında yapıldığı tespit edilmiştir,” şeklinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan —— tarihli dekontun incelenmesinde ———– tarafından —- gönderildiği, açıklamada ——ödeme ibaresinin bulunduğu, yine —- işlem tarihli dekontun incelenmesinde ——- tarafından —— hesabına ———nolu poliçe ödemesi açıklamasıyla ödendiği, her iki dekontta geçen poliçe numaralarının yukarıda davalı tarafından gönderilen —— de iptal belirtilen poliçelerden olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce ——— müzekkere yazılarak dava dışı ——– tarafından davacı sigortaya ödeme yapılıp yapılmadığı ve buna ilişkin belgelerin talep edildiği, ——- tarafından gönderilen müzekkere cevabında ——— tarafından davacı şirket hesabına ———tarihleri arasında toplam —— ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflara ait —– yılına ilişkin tüm yasal defter ve dayanakları üzerinde —- mali müşavir ve —– sigortacı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş oldukları ——– tarihli raporlarında özetle; mali yönden yapılan incelemede davacı ve davalı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerinde yapılan incelemede ise davalının —– yılı işletme defteri gelir hanesinde ————- yılında —- komisyon geliri kaydettiği,—— yılında davacı sigorta şirketi hesabının ——- bakiye olduğu tespit edilmiştir.
Sigortacı bilirkişi ise raporunda dosyada mevcut belgelerin incelenmesinde dava dışı sigortalı ———gününden itibaren kendi ve sigortalı dava dışı —— adına kendi banka hesabından poliçe prim ödemelerini yaptığı, bu halde dava dışı ———– tarihli davacı sigortaya sunmuş olduğu dilekçesinde yer alan poliçelerin bilgisi dışında yapıldığı iddia ve beyanının yerinde olmadığı, sigortalı—– yönünden ise sigortalı —– sigortalı —- adına yetkisiz temsilci olarak işlem yaptığının sabit olduğu, sigortalı ——- tüm prim ödemelerinin —- tarafından yapıldığı, ancak sigortalı ——– günlü dilekçesi ile poliçenin iptalini isteyerek yetkisiz temsilci sigortalı —– yaptığı işlemleri onamadığı, sigortalı —— yönünden davacı sigortacı nezdinde doğan zarardan TBK 47. Maddesine göre sigortalı —– yetkisiz temsilci olarak sigortalı ———– sorumlu olduğu, davalının ise acentelik sözleşmesinden doğan edimlerini ifa ederken TBK 506. Maddesinin aradığı benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranışı gösterip göstermediği hususunda ise uygulamada sigortalı imzaları bizzat huzurda alındığı gibi teklif formlarının mail veya kargo ile gönderilip imzaların ikmalini takiben——- ile iadesi şeklinde uygulandığı, somut olayda her iki sigortalının aynı soy adını taşıdığı, tek dilekçe ile birlikte imza attıkları, buna bağlı olarak birlikte hareket ettikleri, prim taksitlerinin ——- arasında değiştiği göz önüne alındığında kimsenin —– üçüncü kişinin ——–haberi olmadan ve sonradan üzerinde tasarrufta bulunamayacağı —— ye yakın bir bedeli üçüncü kişi ———- adına kendi uhdesinden ödemesinin beklenemeyeceği, bu halde davalının sigortalı —- sigortalı ——- olmadan temsil ettiğini bilmesinin beklenemeyeceği, sonuç olarak davalının edimlerinin ifasında kusurunun olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazları sonucu mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu —- tarihli ek raporunda sigortalılar — davacı şirkete verdiği ——– dilekçelerinde özel birikim poliçelerinin iptal edilerek —- yılında başlamış olan bireysel emeklilik sözleşmelerinin – tanesine eşit olarak aktarılmasını istedikleri, bu halde sigortalılar ———— zaten davacı nezdinde süren bir bireysel emeklilik sözleşmeleri bulunduğu, bu nedenle davalı acentenin uyuşmazlık konusu birikimli hayat poliçelerini kurulma işlemlerinde mevcut bireysel emeklilik sigorta ilişki olduğu da gözetilerek ilk kez sigorta sözleşmesi kurulmasında gösterilen özenin gösterilmemesinin beklenemeyeceğini, ayrıca sigortalı —— davacı yana verdiği ——— tarihli dilekçe de —– tutarlarının bireysel emeklilik sözleşmesine aktarılmasını talep ettiği, sigortalı —— iddia edildiği gibi bu poliçelerden haberi yoksa poliçelerden doğan haklarını da kullanmaması gerektiği yönünde rapor tanzim etmiş ve davalının kusurlu olmadığını beyan etmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki mail yazışmaları davalı tarafından dosyaya sunulan dava dışı —— tarafından yapılan ödemelere ilişkin banka dekontları, ——— celp edilen hesap dökümü, davacı tarafından dosyaya sunulan imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporu, dava dışı ——– tarafından davacı şirkete hitaben yazılan dilekçeler, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile davacı arasında hayat sigortası branşı için acentelik sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme kapsamında davalının davacının acentesi olduğu ve davacının dava dışı —– — adına poliçeler düzenlediği, dava dışı sigortalıların davacı şirkete dilekçe ile başvurarak davalı tarafından düzenlenen poliçelerden haberdar olmadıklarını, poliçelerdeki imzaların kendilerine ait olmadığı iddiasında bulundukları, davacı şirket tarafından poliçedeki imzaların dava dışı sigortalılara ait olup olmadığı yönünden imza incelemesinin yaptırıldığı ve alınan rapor doğrultusunda poliçeler iptal edilerek dava dışı sigortalılar —– prim ödemelerinin iade edildiği, bu nedenle davacının davaya dayanak —- İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyası ile davalıya ödenen komisyon ücretleri ile ikraz farkının talep edildiği, mahkememizce alınan ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılan ve hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre, davalının taraflar arasında yapılan sözleşme kapsamında bir kusurunun olmadığı, dava dışı ——– davacı sigortaya yapmış oldukları poliçelerden haberlerinin olmadığı iddiasının yerinde olmadığı, poliçelerden haberdar oldukları ve prim ödemelerini dava dışı —— kendisi adına ve — adına yaptığının dosyada mevcut ödeme dekontları ve ———— celp edilen hesap dekontlarından sabit olduğu, davacının dava dışı sigortalıların şikayeti üzerine imza incelemesi yaparak dava dışı sigortalılara prim ödemelerini iade etmesinde davalının sorumluluğunun olmadığı ve davalının takibe itirazının haklı olduğu, davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de davacının davasını dava dışı sigortalıların beyanı üzerine yapmış olduğu imza incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporunda iptal edilen poliçelerdeki imzaların dava dışı sigortalılara ait olmadığının tespit edilmesi sonucu talepte bulunduğu, davacının dava açmakta kötü niyette olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddi ile birlikte davalının kötü niyet tazminatı talebinin de şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Dava açılırken alınması gerekli 54,40 harcın peşin olarak 1.827,33 alındığından bakiye fazla alınan 1.772,93 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yatırılmış olan delil avansından 38,50 TL posta ve tebligat masrafı kullanıldığı anlaşıldığından davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 18.693,51 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacı ve davalıya talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ————- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı30/06/2020