Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/272 E. 2019/1282 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/272
KARAR NO: 2019/1282
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren firmalardan olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketin —– bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, bayilik sözleşmesinin haksız ve derhal sona erdirilmesi nedeniyle iş bu davayı açtıklarını, davacı/üretici, davadışı/ana bayi ve davalı/alt bayi arasında akdedilen —Sözleşmesi ile, davalının, davacının alt bayisi olarak görevlendirildiğini, sözleşme uyarınca davalı/alt bayinin, davacının üretimini ve/veya ithalatını gerçekleştirdiği ürünleri, davadışı/ana bayiden satın alarak piyasaya arz etmesi gerektiğini, taraflar arasındaki akdi ilişki devam ederken, davadışı/ana bayi —- firmasının —- tarihli ihtarnameyle, davacı ile olan akdi ilişkisini feshettiğini, davadışı/ana bayinin, davacıya gönderdiği fesih ihtarı ile birlikte, aynı zamanda, kendisinden mal alan davacı alt bayilerinin de kendisi ile olan sözleşmelerini feshettiğini duyurduğunu, davadışı/ana bayi tarafından gerçekleştirin bu fesihten sonraki süreçte, davalı/alt bayinin, sözleşmeyle yüklenmiş olduğu “davacının ürettiği ve/veya ithal ettiği malların dışında başka malları (yani başka üreticilerin ve/veya ithalatçıların mallarını) satmama borcunu (münhasırlık borcunu)” ihlal ettiğini, durumun anlaşılması üzerine, davalı tarafından davacıya çekilen —–tarihli ihtarnameyle, davacı ile davalı arasındaki alt bayilik akdi ilişkisinin feshedildiğini, davalının münhasırlık borcunu ihlal etmesi nedeniyle, sözleşmenin 16 nolu maddesi ile 7/A nolu maddesinde öngörülmüş olan cezai şart ile konsept bedeli maliyetini davacının ödeme yükümlülüğü altına girdiğini beyanla haksız fesih nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik — TL cezai şartın — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fesih nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik –TL konsept maliyeti bedelinin — tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle sona erdirildiğini, ticari ilişkinin devam edeceği ve sözleşmenin yürürlükte olduğunun duyuru yolu ile iletildiğini, konsept bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini beyanla davanın davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —-tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davalı tarafın sözleşmenin devam ettiği süre içerisinde münhasırlık şartını ihlal ettiğini, daha önce buna ilişkin hukuki mütalaayı dosyaya sunduklarını, önceki beyanları doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında akdedilen— ilgili hükümleriyle davalı/alt bayinin, davacının ürettiği ve/veya ithal ettiği malları davadışı/ana bayiden satın alma yükümlülüğü altına girdiğini; davalı/alt bayinin davacıdan mal satın alma yükümlülüğü bulunmadığını, Alt Bayilik Sözleşmesiyle kurulan akdi ilişkinin kurucu ve temel unsurlarından olan davadışı/ana bayinin, davacıya gönderdiği —- tarihli fesih ihtarnamesiyle davacı/üretici ile davadışı/ana bayi arasındaki akdi ilişkiyi feshettiği gibi, davacının tüm alt bayileri ile arasındaki akdi ilişkileri de feshettiğini, bu fesihler neticesinde, davacı/üretici ile davalı/alt bayi arasındaki akdi ilişkinin de kendiliğinden münfesih hale geldiğini, zira davadışı/ana bayinin akdi ilişkinin ana unsuru olduğunu, davadışı/ana bayinin akdi ilişkiyi feshetmesi durumunda davalı/alt bayinin doğrudan davacı/üreticiden mal satın alma ya da davacının başka bir ana bayisine bağlanma yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmede bu yönde bir hükmün yer almadığını, davadışı/ana bayinin akdi ilişkiden çıkmasıyla davacı/üretici davalı/alt bayi arasındaki akdi ilişkinin uygulanamaz hale geldiğini, davacı tarafından davalıya, alt bayilerin davacıyla olan akdi ilişkilerinin devam ettiğine dair bir mail de gelmediğini; nitekim davacı tarafça bu yönde sunulan e-mailin tarihinin —- olduğunu, davacı tarafça bu tarihten önce — tarihinde davalıya karşı fesih ihbarında bulunulduğunu ve davalıyla olan akdi ilişkisini feshettiğini, ayrıca, akdi ilişkinin devamı sırasında davalının, davacıdan başkasının mallarını da satmadığını, davacının —-tarihinde davalı ile olan akdi ilişkisini feshettiğini, davacının, davalının başkasının mallarını sattığını ispata yönelik olarak sunduğu satış faturasının fesihten sonra 11.11.2016 tarihli olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin devamı sırasında başka bir markanın tanıtımını yaptığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, konsept bedelinin davacı tarafça ödenmediğinin sunulan faturadan anlaşıldığı gibi faturanın müvekkili şirketle ilgili olup olmadığında belirsiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: davanın esasını oluşturan —-tarihinde münfesih olduğunu, sözleşmenin devam ettiğine dair müvekkili şirkete bir bildirim yapılmadığını, müvekkili şirketin kusuru olmaksızın sona ermiş sözleşme nedeniyle konsept maliyeti ödeme yükümlülüğünün doğmayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, karar celsesine mazeret bildirmek suretiyle katılmamış olup, aynı celsede mazeretin reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davanın tarafları ve dava dışı—- arasında imzalanan bayilik sözleşmesine davalının aykırı davranakak münhasırlık şartını ihlal edip etmediği, eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, sözleşme fğeshinin haklı olup olmadığı, cezai şart ve konsept maliyet bedelinin talep edilebilme şartlarının oluşup oluşmadığı ile bunun yanısıra dava dışı ana bayi—- sözleşmeyi fesh etmesi nedeni ile davalı yönünden de sözleşmenin fesh edilmiş sayılıp sayılmayacağı, konsept bedelinin davacı tarafından karşılanıp karşılanmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve konsept bedelinin tahsili davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 179/1maddesindeki; “Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Dosyaya sunulan —- Sözleşmesi incelendiğinde, üretici marka sahibinin——— konusunun —üretim, dağıtım ve satışını yaptığı ürünlerin sergilenmesi, pazarlama ve satışı için – alt bayilik statüsünün kazanılması, —-” yetki, sorumluluk ve faaliyet şartlarının belirlenmesi olduğu ve sözleşme süresinin süresiz olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya celbedilen–. Noterliği’nin —–yevmiye sayılı ihtarname incelendiğinde, keşidecisinin— muhatabının —-ve ihtarname konusunun taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile süre gelen ticari ilişkinin sonlandırılması ihbarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya celbedilen –. Noterliği’nin—- yevmiye nolu ihtarnamesi incelendiğinde, keşidecisinin — muhatabının — Olduğu, sözleşme konusunun ise 556 sayılı KHK’ya aykırılık teşkil eden marka hakkına tecavüz sayılan eylemlere son verilmesi, haklı fesihten kaynaklanan Bayilik sözleşmesinde düzenlenen cezai şart bedelinin ödenmesi, aksi halde hukuki ve cezai takip yollarına geçileceğinin ihtarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Borçlar Hukuku Uzmanı Bilirkişi sunduğu — havale tarihli raporunda özetle; davacının davalıdan, dava tarihi itibariyle iddia ve talep ettiği gibi alacağının bulunmadığı beyan ve rapor edilmiştir.
Davalı taraf — yılı ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla Adana Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi ‘ne talimat yazılmış olup, Mali Müşavir Bilirkişi —- tarih “raporunda” özetle; davalının —- adresine gidildiği ve davalının bu işyerinde bulunmadığı, işyerini 1 yıl öncesinde terk ettiğinin tespit edildiği, adreste—– firmasının faaliyette olduğunun tespit edildiği, davalı defterlerine ulaşılamadığından talimat yazısında belirtilen konularda inceleme yapılmadığı belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141), toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, sözleşme, faturalar, mail yazışmaları, ihtarnameler, uzman mütalaası, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; – üretici/marka sahibi, — alt bayi ve — alt bayi olarak—- ve eklerinin imzaladıkları, — muhatap—çekmiş olduğu -. Noterliği’nin – tarih ve — yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiği, fesih ihtarının —- tarihinde tebliğ edildiği, davacı-.tarafından ise muhatap — çekilen – Noterliği ‘nin—- yevmiye nolu ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin ihtar edildiği ve ihtarnamenin – tarihinde tebliğ edildiği, bayilik sözleşmesindeki fesih maddesine göre ana bayi — tarafından sözleşmenin — ile birlikte feshedilebileceğinin düzenlendiği, Ana bayi —‘nin feshinin davacı — tarafından kabul edilmesi ve bu fesihle ilgili sözleşmeye — veya diğer ana bayiler vasıtasıyla devam etmek istenilmesi şeklinde de alt bayilere bildirimde bulunulması nedeniyle bayilik sözleşmesinin —- tarafından feshedildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, tarafların ve dava dışı —katılımı ile imzalanan bayilik sözleşmesinin davalı alt bayinin kusur ve katılımı olmasızın davacı ile ana bayi —- arasındaki bir ihtilaftan dolayı sona erdiği, — Bayilik sözleşmesinin kurgusu itibariyle bu sözleşme ana bayi — tarafından feshedildikten sonra sözleşmenin üretici marka sahibi sıfatıyla imzalayan — ile alt bayi sıfatı ile imzalayan —-arasında sözleşmenin mevcut hali ile yürürlükte tutulup uygulanmasının mümkün olmadığı, sözleşmenin uygulanabilmesi için ana bayiliğe ihtiyaç bulunduğu, bunun için ise yeni bir ana bayi ile yeni bir sözleşmenin imzalanması gerektiği, ancak davalının yeni bir sözleşme yapmaya zorlanamayacağı, bu nedenle ana bayinin sözleşmeyi feshettiği tarih olan —tarihinin alt bayi davalı hakkında da sözleşmenin sona erdiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihten sonra sözleşmenin ihlalinden bahsedilemeyeceği, — tarihinden sonra davalının davacıdan alım yapmadığı hususunun her iki tarafında kabulünde olduğu, davacı — ana —–tarafından sözleşmenin feshinden sonra — tarihinde davalının da aralarında bulunduğu alt bayilere gönderdiği mailde — sözleşmesini feshetmesi nedeniyle tüm işlemlerin doğrudan —olacağının, ayrıca depoların hizmet vermeye devam edeceğinin, başka bir ana bayi ile çalışacak olan bayilerin çalışma esasları oluşturularak bilgiye sunulacağının iletildiği, bu mailin sözleşme içeriğinden başka şartları ihtiva ettiği, örneğin doğrudan alıma imkan verdiği, başka bir ana bayi ile çalışmak istemeyen bayiler için herhangi bir bilgilendirme içermediği, davacı taraf her ne kadar mailin — tarihinde gönderildiğini beyan etmiş ise de, davacı tarafça sunulan mail dökümünde “bu iletiyi — tarihinde ilettiniz” ibaresinin bulunduğu, mailin — tarihinde gönderildiği kabul edilse dahi, gerek sözleşmenin — tarihinde fesholunduğunun kabul edilmesi gerekliliği, gerekse davalı alt bayinin kabul beyanı olmadan başka bir ana bayi ile kendiliğinden sözleşmeye devam edilmesinin mümkün olmaması, gerekse de sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle sözleşmenin unsurlarında/taraflarında değişme olması nedeniyle davalının bir başka ana bayi ile sözleşme yapmaya zorlanamayacağı, davacı ile doğrudan işlemlere devam edilmesi hali için ise davalı bayiye herhangi bir sözleşme önerisi yapılmadığı, bu şekilde bir sözleşme önerilse dahi, davalının yinede bu öneriyi kabule zorlanamayacağı,—– tarafından feshedilen sözleşmenin sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince davalıyı başka bir ana bayi ile veya davacı ile doğrudan sözleşme yapma yükümlülüğü altına sokmaya yeterli olmadığı, —- bayilik sözleşmesini feshetmesi nedeniyle alt bayilik sözleşmesinin de davalı açısından sözleşmenin yapıldığı andaki durum ve koşullardaki değişiklik nedeniyle hükümsüz kaldığı, buna göre davacı,—– davalının taraf olduğu alt bayilik sözleşmesi sırf davalıyı sisteme dahil edebilmek için yapılmış olmakla birlikte sözleşmenin 18/a maddesinde sözleşmenin—- tarafından feshedilmesi sözleşmenin derhal sona ereceğinin düzenlendiği, birlikte fesih söz konusu olmamakla birlikte — bayilik sözleşmesini feshetmesi ile birlikte davalının da katılımı ile imzalanan alt bayilik ilişkisinin de sona erdiğinin kabulü gerektiği, her ne kadar davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ana bayi — tek taraflı olarak bayilik sözleşmesini fesih yetkisi olmadığını beyan etmiş ise de, davacı tarafın beyan ve davranışları ile alt bayilere gönderilen mail nazara alındığında davacının feshi kabul ettiği, davacının — ile alt bayilik sözleşmesi olan bayilere ilişkin tedbirler almaya çalıştığı ve yeni bir ana bayi ile sözleşme yapılabilmesine imkan tanıdığı hususlarının davacı tarafça dayanılan mail içeriğinden anlaşıldığı, kaldı ki 6102 sy TTK.nun 121 ‘inci maddesi (Mülga 6762 sy TTK.nun 133. Md) uyarınca bayinin haklı nedenlerle her zaman fesih hakkının bulunduğu, davacının — Tarafından sözleşmenin feshdelimesini kabul etmiş olması nedeniyle ve —— dosyada taraf olmaması karşısında bu feshin haklı fesih olup olmadığı hususunun mahkememizce incelenemeyeceği, bir kısım diğer alt bayilerin davacı ile doğrudan veya başka bir ana bayi aracılığı ile faaliyete devam etmiş olmalarının davalıyı bağlamayacağı, dava ve aşamalarda dayanılan sözleşmenin ihlali iddiasına konu eylemlerin sözleşmenin fesih tarihi olan — tarihine ilişkin olduğu, her ne kadar davacı tarafça – Noterliği’nin — yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı ile olan —- feshedildiği bildirilmiş ise de sözleşmenin yukarıda açıklandığı üzere — tarihinde sona ermiş olması nedeniyle bu ihtarnamenin herhangi bir sonuç doğurmayacağı, davacının sözleşmenin sona erdiği — tarihinden öncesine ilişkin herhangi bir talebi de olmadığından ceza-i şart istemine ilişkin davanın yerinde olmadığı, bunun yanı sıra davacı taraf davalıya çektiği fesih ihtarında sözleşmenin 18/d maddesi uyarınca konsept bedeli olan miktarın 1/3 ‘ü — TL’nin % 25 fazlasıyla toplam –TL’nin — ödenmesi hususunun ihtar edildiği, ancak sözleşmenin “Ciro hedefinin gerçekleştirilememesi” nedeniyle feshedilmediği, bundan dolayı sözleşmenin 18/d maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, konsept bedeli ile ilgili olarak sözleşmenin 18/ı maddesinin uygulanmasının gerektiği, buna göre tanıtım ve her türlü emtianın —-a iadesinin gerekeceği, bu kapsamda davacının öncelikle bu emtianın aynen iadesini istemesi gerektiği, davacı taraf ihtar çekmiş ise de konsept bedelini nakit olarak talep ettiği, bu durumun sözleşmeye uygun olmadığı, aynen iade ihtarının/bildiriminin (ifaya davet) konusuz kalması halinde davacının tazmin talep edebileceği, kaldı ki konsept maliyetine ilişkin olarak üçüncü bir şirketin faturası sunulmuş ise de, faturaya konu işin davalıya ait işyerine yapılıp yapılmadığı ve bedelinin ödenip ödenmediğinin ispatlanamadığı, bunun yanı sıra bayilik sözleşmesine ek-1 olarak imzalanan mağaza özel konsepti sözleşmesinin 3/5 ‘inci maddesinde geçen teslim tutanağınında dosyaya sunulmadığı, bu nedenlerle konsept bedeline ilişkin talebinde yerinde olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 881,93 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 837,53 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 20,00 TL’nin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 6.030,70 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı ‘ya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019