Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/266 E. 2019/472 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1178 Esas
KARAR NO : 2019/290
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/11/2017
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ———– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıda———-no.Iu ve———TL bedelli faturayla ————– aldığını, müvekkilinin söz konusu malları şirket yetkilileri aynı olan ve ihracat firması olan ———aracılığı ile —- da bulunan —– şirketine —-fatura numarasıyla sattığını, ————şirketi söz konusu ürünlerin çok kısa sürede aşınması ve kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle ——–tarihli yazısıyla davalıdan alınan ürünleri iade edeceğine ilişkin talebini bildirdiğini, müvekkili tarafìndan söz konusu ürünlerin bedelini ———–şirketine iade edildiğini, işbu sebeple hem davalıdan alınan ürünlerin bedeli olan —– TL ile hem de davalının verdiği ürünlerin ayıplı çıkması sebebiyle müvekkilinin uğradığı zarar olan ———-TL’nin davalıdan tahsili için İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı dava dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın ——— üzerinden iptaline ve yapılan takibin ticari faiz uygulanarak devamına, davalının %20 ‘den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ——–şmada/esas hakkındaki beyanında; Bilirkişi raporuna karşı itirazlarını tekrarla, bilirkişinin raporu talebimizi karşılamadığını, dava dilekçesinde davalı tarafından temin edilen hidrolik hortumların dış yüzeyinde meydana gelen ayıptan dolayı rapor tanzim etmesinin istendiğini fakat hortumun lpg’ye uygun olmadığına dair rapor tanzimi yapıldığını, mevzuat gereği davalı tarafın satmış olduğu ürün yönünden iki yıl müddetle garantisinden sorumlu olduğunu, mahkemece resen seçilecek işinde uzman bir bilirkişiden yeniden rapor aldırılmasını, aksi halde aynı bilirkişiden itirazlarımız doğrultusunda ek rapor aldırılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 06/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacıya kendisinin de belirttiği üzere hidrolik hortum sattığını, davacının kendisinin de belirttiği üzere yanlış kullanım neticesinde ve hortumların gereği yerde kullanılmamasından ötürü, zarara uğradığıNI bu kullanım hatasından ötürü sanki malın ayıplıymış gibi rücu etmeye çalışıldığını, bu kullanım süreci 9 ay olup, 9 ay sonra işbu davayı açmış olması dahi kötü niyetinin göstergesi olduğunu, davacıya tarafınca bedel karşılığında verilen hidrolik hortumların yalnızca, hidrolik yağda ve sistemlerde kullanıldığını, yazışmalarda da görüleceği üzere davacının bu hortumları————sisteminde kullanmış olduğunu, bu nedenle beklenilen performansı hortumların sağlamadığını, davacı ile aralarında yaklaşık 15 yıldan bu yana ticari ilişki söz konusu olduğunu, 15 yıldan bu yana çalıştıklarından ötürü basiretli bir iş adamı olduğunu kendisinin de belirttiğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle haksız, hukuka aylan ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/03/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesini aynen tekrarla, satmış olduğu üründe herhangi bir ayıp olmadığını, davacı tarafından alınan ürünün kullanıcısı tarafından kullanım dışı kullanıldığını, bu sebeple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde, Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 13 İcra dairesinin ———– esas sayılı icra dosyasında takibe konu alacak taraflar arasında ihtilafsız olan satım sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan satın aldığı ve ihraç ettiği ürünlerin ayıplı olması nedeniyle iade edilmesi üzerine ayıplı ürün bedeli ve ayıplı ürünler nedeniyle uğranılan itibar kaybı, kar kaybı zararları ile ürünün ihraç edilen ülkeye nakliye masrafından kaynaklanmakta olup, davalının sattığı ürünlerin ayıplı olup olmadığı ve davacının takibe konu alacak kalemlerini davalıdan talep edip edemeyeceği noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu 13. İcra müdürlüğünün ———– e sayılı dosyası,
-Davacı tarafça ibraz edilen delil listesi,
-Bilirkişi heyeti incelemesi ve raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
İstanbul Anadolu 13. İcra müdürlüğünün ——— e sayılı dosyasının incelenmesinden, ödeme emrinin borçluya 21/09/2017 tarihinde yapıldığı, borçlunun 28/09/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, davacının 1 yıllık hak düşürücü sürede davasını açtığı anlaşılmıştır,
Taraflar arasında hidrolik hortum satışı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır, davacı taraf davalıdan satın alarak Afganistan’a sattığı ürünlerin ayıplı olduğunu iddia etmiş ise de ayıp ihbarında bulunmamıştır.
Mahkememizce taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi için gün tayin edilmiştir, defter inceleme gününde taraflar defterlerini ibraz etmişlerdir.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemede; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın kendi ticaridefterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı tarafa 4.106,59 TL borçlu olduğu, davalı tarafın ticari ticari defterlerinde davacı tarafa 20.650,00 TL bedelli hidrolik hortum kaydının bulunduğu tespit edilmiştir.
Teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemed ise hidrolik hortumların amacına uygun kullanılmadığı, davalı tarafından————gibi amaç dışı kullanım için yazılı taahhüt verilmediği rapor edilmiştir.
Mahkemece itibar edilen bilirkişi heyeti raporuna göre davalının davalı tarafa sattığı ürünlerde ayıp olmadığı, ayıp ihbarınnı yazılı olarak davalıya bildlirilmediği, hidrolik hortumların amaç dışı kullanıldığı, amaç dışı kullanımı davalının taahhüt etmediği, ticari defter incelemesinde ise davacı tarafın davalı tarafa 4.106,52 TL borçlu olduğu, davacı tarafın ayıp iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 299,37 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 175,49 TL’nin, alınması gerekli olan 44,4 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 430,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
5-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün ————- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019