Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/229 E. 2019/473 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/229
KARAR NO : 2019/473
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/02/2017
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle , müvekkili ile davalı arasında 04.01.2016 tarihinde Perakendeci Satış Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan alımlar neticesinde müvekkili şirket tarafından kesilmiş olan faturalara ilişkin olarak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, ayrıca takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafın piyasadaki hakim durumu kötüye kullanarak ürünlerini satın almak isteyen firmaları zor şartlarda sözleşme imzalamaya zorladığını ve baskı ile sözleşmeleri imzalattığını, zor koşullarda ticari şartlarla müvekkilini çalışmaya zorladığını, davacının talep ettiği alacağın fahiş olduğunu, müvekkilinin fatura içeriklerine sözlü itiraz ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide teamülün mail ve sözlü mutabakat görüşmenin asıl olduğunu, müvekkilinin faturalara itiraz da ettiğini, davacının alacak miktarı ve ödeme konusunda talepler ile alacak miktarına itirazları kabul etmediğini, davacının kendi belirlediği borcun ödeninceye kadar müvekkiline mal satışını durdurarak müvekkilinin ticari hayatına zarar verdiğini ve ekonomik sıkıntılara neden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, muhtelif tarihli faturalardan kaynaklı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu 1.icra müdürlüğünün——— esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı aleyhine———— tarihli olmak üzere toplam yedi adet muhtelif bedelli faturalardan kaynaklı 322.974,48 TL alacak ile 1.968,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 324.943,46 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde icra müdürlüğünün yetkisine ve alacağa itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Davalı taraf İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine itiraz ederek yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün Adana Mahkemeleri ve İcra Müdürlüğü olduğunu bildirmiştir. Dosya kapsamındaki taraflarca imzası inkar edilmeyen sözleşme ve diğer delillere göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğundan İİK nun 50.maddesinin yollaması ile TBK nun 89/1.maddesi ve sözleşmenin 18.maddesi uyarınca HMK 17.maddesine göre yapılan yetki sözleşmesi uyarınca, mahkememizin ve İstanbul Anadolu icra müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın yetki itirazları reddedilmiştir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya üzerinde ve taraf şirketlere ait ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler (davalının ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri talimat yolu ile) mali bilirkişi aracılığıyla incelenerek raporlar alınmıştır. Alınan mali bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu ve birbirini tamamlar nitelikte olduğu , denetime de açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında 04.01.2016 tarihli “2016 Yılı Perakendeci Satış Sözleşmesi ” yapıldığı, sözleşme uyarınca davalının davacıdan mal satın alması şeklinde ticari ilişki kurulduğu sabittir. Tarafların incelenen ticari defterlerinde, davacı tarafça düzenlenen ve davaya konu takibe dayanak faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu,- tarihine kadar davacı şirkete ———.-TL borçlu olduğu kayıtlı iken ——– tarihinde davalının yevmiye defterinde davacı şirkete olan borcun başka bir hesaptan (121-Alacak senetleri) virman yapılarak kapatılmış olduğu, ancak davalının ticari defter kayıtlarında davacı şirkete hangi senetlerin ne şekilde verildiğine dair kaydın bulunmadığı tespit edilirken davacı şirketin ticari defterlerinde de yine davaya konu takibe dayanak faturaların davalının defterlerinde olduğu gibi kayıtlı bulunduğu, davacının 29.03.2016 tarihi itibariyle davalıdan ———– TL alacaklı gözüktüğü, talimat bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerindeki davacı şirkete olan borcun başka bir hesaptan virmanına ilişkin kaydın davacı defterlerinde bulunmadığı, davacının davaya konu takibe dayanak faturalar toplam tutarının 322.974,48 TL olduğu , böylelikle tarafların yasal defter ve kayıtlarının birbiri ile tutarlı olduğu tespit edilmiştir. Davalının ticari defterlerinde virmana konu edilen alacak senetleri yönünden dava dosyasına bu yönde bir iddia ve ispat edici senet yada yazılı başkaca bir delil sunulmadığından davalının dayanağı bulunmayan virmana ilişkin kayıt mahkememizce nazara alınmamıştır.
Davaya dayanak Perakendeci Satış Sözleşmesinin 9.1 maddesinde ; ” alıcı satın aldığı malın bedelini faturada yada satış şartlarında belirtilen ödeme gününde vadesinde ödemez ise hiçbir ihtara veya başkaca bir işleme gerek kalmaksızın gecikmiş duruma düşmüş sayılır. ” hükmü düzenlendiğinden, vade gününün satın alınan mala ilişkin düzenlenen faturada belirtilen tarihte muaccel hale geleceği ve bu tarihten itibaren tarafların tacir olması nedeniyle avans faizi talep edilebileceği anlaşılmıştır. Mali bilirkişi faturalardaki muacceliyet tarihlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 2.061,90 TL işlemiş faiz talep edebileceğini hesaplamış ise de, davacının talebi ile bağlı kalınmıştır. (işlemiş faiz yönünden eksik harç yatırılmış olması nedeniyle mahkememizce 06.02.2019 tarihli duruşmada davacı vekilinin Yargıtay 19 HD nin 2016/15474 esas -2018/197 karar , 2018/166 esas-5655 karar ve Yargıtay HGK nun 2011/13-474 esas 568 karar sayılı içtihatları doğrultusunda açıklama istenilerek eksik harcın ikmal edilmesi sağlanmıştır. )
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre ; taraflar arasında imzalanan perakende satış sözleşmesi ile ticari ilişki bulunduğu, talimat yolu ile incelenen davalının ticari defter kayıtlarının davacının ticari defter kayıtları ile birebir tutarlı olduğu , takip konusu faturaların her iki şirketin de defterlerinde kayıtlı bulunduğu , davalının kendi defterlerine kaydına dayanak yaptığı virmana ilişkin yazılı bir delil , ödeme dekontu sunamadığı , buna göre davacının 11.08.2016 takip tarihi itibariyle takip konusu faturalardan dolayı 322.974,48 TL alacağının bulunduğu, iş bu asıl alacak için faturaların tarihleri itibariyle sözleşme uyarınca hesaplanan (2.061,90 TL) ancak taleple bağlılık ilkesi uyarınca 1.968,98 TL işlemiş faiz talep edebileceği, sonuç itibariyle davaya konu icra takibine yapılan itirazın iptaline , alacak faturaya dayalı bilinir ve belirlenebilir olduğundan davacının % 20 oranında icra inkar tazminat alacağının da bulunduğu sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalının İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin devamına, ayrıca takip tarihinden itibaren 322.974,48 TL asıl alacak üzerinden yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi de yürütülmesine ,
2-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan asıl alacak miktarının %20 si oranında 64.594,90 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 22.062,77 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.890.88 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 18.171.89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 3.926,88 TL toplam harç masrafı, 500.00 TL talimat mahkemesine yazılan talimatla ilgili takdir edilen bilirkişi ücreti, 750.00 TL davacı defterleri üzerinde yaptırılan inceleme ile ilgili takdir edilen bilirkişi ücreti, 338.00 TL talimat, müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam olarak sarfedilen 5.514,88 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen dava miktarı üzerinden tayin ve takdir edilen 25.328,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştikten sonra ve talep edilmesi halinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2019