Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/228 E. 2020/165 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/228 Esas
KARAR NO : 2020/165

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 21/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalı ———– kullananı olduğu —- nolu poliçe ile — vade tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde borçlunun maliki olduğu binanın pis su tesisatı ana borusunun patlaması ile sızan suların sigortalı daireye sirayet etmesi sonucu sigortalı daire tavan ve duvar boyalarında hasar meydana geldiğini ve tespit edilen 1.201,21TL hasar bedelinin müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiğini, davalının daire maliki olması sebebiyle hasardan sorumlu olduğunu ve hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün—- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasından yaptığı haksız itirazların iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına dava dilekçesi, tensip zaptı, duruşma gün ve saati usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda 1/2 hisse ile malik olduğunu, 1/2 hissesinin malikinin de diğer borçlu —— olduğunu, tapuda hangi malikin hangi yeri kullandığı ve paylaşımın nasıl yapıldığının belirlenmediğini ancak fiiliyatta diğer borçlu —- ile anlaştıklarını ve söz konusu binada her ikisinin kullanım alanlarının farklı olduğunu, dava konusu taşınmazın kullanımının — —- ait olduğunu ve kira sözleşmesinde kiraya verenin — olduğunu, bu nedenle davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının da aktif husumet ehliyetinin olmadığını, muvafakattanme, ibra ve temlik belgesi incelendiğinde söz konusu belgeyi imzalayan şahsın —- isimli bir şahıs olduğunu, şirket imza sirkülerinde bu şahsın temsile ve imzaya yetkili olmadığını, bu belgeye dayanılarak yapılan onarım bedelinin tarafından talep edilemeyeceğini, sigorta poliçesinin tarafına tebliğ edilmediğini, davacı sigorta şirketinin kiracının ihbarından önce hasar ile ilgili işlemlere başlanmasının, kesin ekspertiz raporundan tam 3 ay sonra fatura düzenlenmesinin çelişkili olduğunu, sigorta poliçesinin — tarihinde düzenlendiğini, dükkandaki hasarın da 12 gün sonra 24/11/2014 tarihinde gerçekleşmiş olmasının da soru işaretlerine neden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 10/02/2020 tarihinde sunmuş olduğu dilekçe ile feragat ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir(HMK m.307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği gibi, hüküm ifade edebilmesi de karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir, ancak feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır(HMK m.309). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir(HMK m.310) ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur(HMK m.311).
Vekilin davadan feragat etmesi halinde, bu konuda vekaletnamesinde özel yetki bulunmalıdır(HMK m.74).
Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir(HMK m.312).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, feragat, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı taraf dilekçe ile kayıtsız ve şartsız olarak yargılama sırasında davasından feragat ettiğini bildirdiğinden, feragat beyanının yasal şartları taşıdığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın usulüne uygun feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 29,20 TL harcın, alınması gerekli olan 54,40 TL harçtan mahsubu ile eksik yatırılan bakiye 25,10 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —– tarafından yapılan 50,00 TL lik giderin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.