Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/215 E. 2019/1213 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/215 Esas
KARAR NO: 2019/1213
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/02/2017
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- tarihinde sürücü ve plakası bilinmeyen bir aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ciddi mahiyette kalıcı mamuliyete duçar olduğunu, kazanın oluşumunda kusurlu olan sürücü ve plakası bilinmediğinden güvence hesabının tazminatı gerektirir derecede kusurlu olduğunu beyan ile, müvekkili için — TL geçici ve —- TL kalıcı iş göremezlikten ileri gelen —- TL maddi tazminatın davalıdan alınmasını, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin tebliğ edilmesini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ve sürücüsünün araştırılmasını, bu yolda ilgili soruşturma makamına müzekkere yazılarak kazaya ve yaralanmaya sebebiyet verdiği beyan olunan aracın ve sürücüsünün bulunup bulunamadığının sorulmasını, dava açılmadan önce müvekkili kuruma başvuruda bulunulmuş olup yapılan araştırmalar neticesinde söz konusu olaya ilişkin kaza tespit tutanağında davacının kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğunu, başkaca bir araca kusur atfedilmediğinin tespit edildiğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini, talebe konu kaza ile ilgili herhangi bir resmi belge düzenlenmemiş olması sebebiyle olayın oluş şekli hakkında kanaat edilnilememiş ve kaza hakkında bir değerlendirme yapılamamış olduğunu, bu sebeple talep karşılanamamış olup işbu davanın da bu sebeple reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil kurum zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve plakası tespit edilemediği beyan edilen aracın kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle, kazanın beyan edilen şekilde gerçekleştiğini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini beyan ile davaya cevapların sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davacıya tahmil edilmesini arz ve talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile sakatlık durumu, davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, geçici ve/veya daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 1507. Maddesindeki ” Kaza sigortası, belli bir prim karşılığında, sigortalının uğrayacağı kaza sonucu ölüm, geçici veya sürekli engellilik ya da işgöremezlik hâlleri için sigorta teminatı sağlar. Ölüm, ani olarak veya kaza tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde gerçekleşmiş ise sigorta bedeli sigorta ettirene yahut onun tarafından belirlenmiş kişiye; geçici ve sürekli sakatlık veya işgöremezlik hâllerinde ise sigortalıya ödenir.” şeklindeki düzenlemedir.
2918 sayılı KTK’nun 91.maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, Güvence Hesabı yönetmeliğinin 9.maddesinde de trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için —– başvurulabileceği düzenlenmiş olup; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/1 ve 14/2-6 maddelerinde de 2918 sayılı KTK ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği açıklanmıştır. Bedensel zararlardan maksat ise geçici ve kalıcı tüm bedensel zararlara ilişkindir. —-
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan İstanbul CBS’nin —- nolu soruşturma dosyasında kaza nedeniyle yapılan araştırmada kazaya sebebiyet veren şüphelinin yakalanması için daimi arama kararı çıkarıldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından —- tarihinde davalı—-kaza nedeniyle uğranılan maddi zararların ödenmesi için başvuru yapıldığı, davalı tarafından bir kısım eksik belgelerin istenildiği, davacı tarafından istenilen eksik belgelerin bir kısmının —- sunulduğu, davalı tarafından —- tarihinde cevap verildiği ve ilgili kaza nedeniyle herhangi bir resmi belge düzenlenmemiş olması nedeniyle olayın oluş şekli hakkında kanaat edinilmediği ve kaza hakkında bir değerlendirme yapılmadığı yönünde cevap verilmiş olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunun İstanbul Anadolu –. Asliye Ceza Mahkemesi’nin — esas ve—- karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde kazanın meydana geldiği sırada — polis olarak görev yapan şüpheli — hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan dava açıldığı, davacı —- kaza sonucu yaralandığını beyan etmesine rağmen olayın ilgili polis amirliğine bildirilmesi ve müştekinin ifadesi alınarak ifade tutanağının diğer tedavi belgeleriyle polis merkez amirliğine gönderilmesi gerekirken bunun yerine getirilmediği, —— müştekinin karıştığı trafik kazası ile ilgili herhangi bir adli evrakın düzenlenmediği gerekçesiyle açılan davada sanık hakkında her ne kadar sanığın görevi ihmal suçundan TCK 257/2 maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiş ise de atılı suçun unsurları oluşmadığı, suçunun sabit olmaması nedeniyle müsnet suçtan 5271 sayılı CMK’nun 223/2-a maddesi gereğince beraatine karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldü.
Celp ve tetkik olunan — müzekkere cevabında davacıya —- tarihindeki kaza sebebiyle herhangi bir geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı, kendisine ve yakınlarına gelir bağlanmadığı tespit edilmiştir.
Celp ve tetkik olunan sosyo ekonomik durum tespit tutanağına göre, davacının evli ve– çocuklu olduğu, eşinin ev hanımı olduğu, kendisinin ilkokul mezunu olduğu, gündelik işlerde çalıştığı, tarlası, arabası vb. vs. olmadığı, çalışmaya engel fiziksel halinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü tüm hastanelerden ilgili tedavi evrakları celp olunmuş ve —- rapor alınmasına karar verilmiş olup, —- tarihli maluliyet raporuna göre ; dosyada mevcut belgelere göre davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle 11/10/2008 tarih ve 2701 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı tespit işlemleri Yönetmelik Hükümlerinden yararlanılarak ve mesleğinin bildirilmemesi sebebiyle meslek grup numarası grup 1 kabul olunarak E cetveline göre % 13 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce maluliyet raporu doğrultusunda kusur ve aktüer bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları —- tarihli raporlarında kusur yönünden yapılan incelemede tarafların beyanına göre olayın oluş şeklinin — tarihinde plakası ve sürücüsü bilinmeyen aracın yol üzerinde bulunan davacı yaya —-çarpması sonucu yaralandığı ve dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kaza nedeniyle trafik kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokisi veya kaza yeri terk bildirim tutanağı düzenlenmediği, davacı vekilinin dosyada mevcut —- nolu iddianamede ve —Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki beyanları da dikkate alınarak olayın davacı yayanın beyanına göre meydana geldiği kabul edilerek değerlendirme yapılacağı, taşıt yolu üzerinde tehlike yaratacak şekilde bulunan ve gelen araçtan korunma tedbiri almayan davacı yayanın % 70 oranında kusurlu olabileceği, yol üzerinde bulunan yayaya tedbirsizce çarpan plakası bilinmeyen araç sürücüsünün kusurlu davranışının sonuç üzerine % 30 oranında etken olabileceği, plakası bilinmeyen araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nın 47/b maddesine ihlal ettiği, davacı yayanın ise 2918 Sayılı KTK’nın 68/b, 138/b-3 ve 138/d maddelerini ihlal ettiği, sonuç olarak davacının % 70 , plakası bilinmeyen araç sürücüsünün ise % 30 oranında kusurlu olduğu yönünde kusur raporu düzenlenmiş olup, aktüer bilirkişi yapmış olduğu hesaplamada davaya konu trafik kazasının —- tarihli yasal değişiklikten önce olması nedeniyle —- yaşam tablosunun hesaplamada dikkate alınacağı, davacının —- yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün – yıl ve muhtemelen – yaşına kadar yaşayacağı, dosyada mevcut sgk sigortalı hizmet döküm cetveline göre davacının çalışması karşılığı bildirilen ücretlerin yasal asgari ücret seviyesinde olduğu ve değerlendirmede 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Yasası hükümlerinin dikkate alınacağı, yapılan hesaplamaya göre davacının -aylık geçici iş göremezlik sebebi ile nihai ve gerçek zararının — TL olduğu, davacının % 13 oranındaki sürekli iş göremezlik sebebi ile nihai ve gerçek zararının — TL olduğu ve 1 aylık geçici bakıcı gideri sebebiyle zararının —TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili —- tarihli bedel arttırım dilekçesi ile talebinin aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda harcını yatırarak arttırmış, davacının talep arttırım dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü tüm hastanelerden ilgili tedavi evrakları celp olunmuş ve —- rapor alınmasına karar verilmiş olup, —- tarihli kusur raporuna göre ; — günü saat – sıralarında sürücü — yönetimindeki — plakalı kamyonetin — istikametine doğru seyretmekte iken olay yeri yaya geçidi mahalline geldiğinde yolun sağından soluna geçmek isteyen davacı yaya —- çarpması sonucu meydana gelen kazada sürücüsü —- olan kamyonet ile yola gereken dikkati vermediği, olay yeri yaya geçidi mahalline asgari hızla müteyakkız bir şekilde yaklaşmayıp yolun sağından soluna geçmek isteyen davacı yayaya ilk geçiş hakkını bırakmaması, dikkatsiz, özensiz, nizamlara aykırı hareket etmiş olmakla olayda asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yaya —–yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçtiği sırada meydana gelen kazada hatalı tutum ve davranışları bulunmadığından bir kusuru olmadığını, kazanın meydana gelmesinde sürücü —- % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya — kusursuz olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
—maluliyet kusur raporu ve tüm dosya kapsamı yönünden bir aktüer ve bir doktor bilirkişiden oluşan heyetçe dosyaya sunulan — tarihli raporda bilirkişi heyeti özetle; tedavi giderleri yönünden yapılan incelemede davacının kaza nedeniyle tedaviye ilişkin tüm hastane ve tedavi evrakları değerlendirilmesi sonucu—- tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı — hastanelerdeki tedavi giderlerinin – tarafından karşılandığı, dava konusu talep edilen tedavi giderlerinin —sorumluluğunda olmadığı, bakıcı evde pansuman ve diğer bakım giderleri ve hastanelere kontrol için gidip gelirken ulaşım ile bu esnada yapılan sosyal giderler olduğu, bu tedavi giderleri ile ilgili dosyada bilgi ve belge bulunmadığından kişinin tıbbi durumuna göre dönemsel emsal ücretlere göre doktor olarak bilgi tecrübe ve deneyimlere göre hesaplama yapılacağını, dosyada mevcut bilgileri göre davacının taburcu olduktan sonra —-tarihinde hastanede dikişlerini aldırdığı ve alçıyı çıkardığı, daha sonraki dönemde evde pansuman veya tedavi gideri olmadığı, bu süreçte evde pansuman ve bakım giderleri için — TL gideri olduğu, taburcu olduktan sonra dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre hastanelere kontrollere ve fizik tedaviye taksi ile gidiş geliş esnasında ulaşım ve bu esnadaki sosyal giderleri için — TL gideri olduğunu, bakıcı giderleri yönünden yapılan değerlendirmede ise – aylık dönemdeki bakıcı giderinin asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre –TL olduğu, bu zarardan — sorumlu olmadığı, tedavi ve bakıcı giderleri yönünden davacının -TL bakıcı gideri, – TL tedavi gideri hesaplanmıştır. Cismani tazminat yönünden yapılan değerlendirmede davacının kaza anında– yaşında olduğu, — yaşam tablosuna göre bakiye ömrünün — yıl olduğu, dosyada mevcut belgelere göre davacının ev hanımı olduğu, bu nedenle hesaplama yapılırken 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Yasası Hükümlerinin emsal olarak dikkate alınacağını ve tazminatın yasal asgari ücretlere göre hesaplanacağını, ev hanımı olan davacının geliri kazanca dayanmadığından —- den itibaren uygulanmaya başlanan asgari geçim indirimi dikkate alınmadan davacının tüm yaşam süresi boyunca yasal asgari ücretler netleştirilerek — yasal ücrete göre hesaplama yapılacağını, bu hesaplamaya göre davacının – aylık sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin zararının — TL olduğu, davacının % 33 oranındaki sürekli iş göremezlik sebebiyle maddi zararının davalı sigorta tarafından davacıya % 5 maluliyet ve sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusuruna göre yapılan hesaplama sonucu — tarihinde yaptığı — TL ödemenin, ödeme tarihinden itibaren raporun tanzim edildiği tarihe kadar geçen sürede güncelleştirilmiş faiz tutarı ile birlikte gerçek ve nihai zararının — TL olduğu, davalı sigorta tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olmadığı, bakıcı gideri ve tedavi giderleri de olmak üzere davacının işbu kaza nedeniyle toplam zararının — TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili — tarihli bilirkişi raporuna beyan dilekçesi ile dava değerini arttırmış olup, davacının geçici iş göremezlik zararı – TL , sürekli iş göremezlik alacağı – TL, bakıcı gideri- TL, tedavi gideri – TL olmak üzere toplam dava değerini — TL arttırmış ve bu tutar üzerinden eksik harcı yatırmış, ıslah dilekçesi usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—–
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir—-
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir—–
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/08/2016 Tarih ve 29789 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın Ek:6 Tazminat Ödemelerinde İstenilecek Belgeler Maddesi ile eklenen düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir. Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin uygulanması gereklidir.
TEDAVİ-BAKICI GİDERLERİ
Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (KTK Madde: 98) SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderleri dışında kalan tedavi harcamalarından ise sigortacı sorumludur.—
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, SGK Kayıtları, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçeleri ve Hasar Dosyası, Hastane Belgeleri, Maluliyet Raporu, Sosyal ve Ekonomik Durum Araştırması, Kusur Tespiti, Hesap/Aktüer Raporu, talep arttırım dilekçesi, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde dava dışı —- sevk ve idaresindeki —- plakalı araç ile yaya geçidinden geçmekte olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde dava dışı —- % 100 oranında kusurlu olduğu, kaza anında yaya olan ve yaya geçidini kullanan davacının kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığı, trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle geçerli mevzuat hükümlerine göre kaza nedeniyle davacının % 33 oranında sürekli malul kaldığı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği ve bu dönem içinde başkasına bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olacağı, kazaya karışan —- plakalı aracın kaza tarihinde davalı — poliçesi ile sigortalı olduğu ve poliçenin yeni genel şartlardan önce düzenlendiği ve kişi başı sakatlık tazminatının — TL olduğu, yine sağlık giderleri yönünden şahıs başına limitinin — TL olduğu, A—-alınan rapora göre kaza nedeniyle davacının maluliyetinin % 33 geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu, poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinden önce yürürlükte bulunan Genel Şartların uygulanması gerektiği, bu doğrultuda hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporuna göre davacının geçici iş göremezlik zararının – TL, sürekli iş göremezlik zararının davalı tarafça dava tarihinden önce ödenen — TL de usulüne uygun olarak düşüldükten sonra – TL olduğu, yine davacının bakıcı gideri zararının ( 4 aylık ) — TL olduğu, – tarafından karşılanmayan ve poliçe kapsamında davalının sorumlu olduğu tedavi giderleri zararının – TL olduğu ve toplamda davacının zararının — TL olduğu, —- plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, zararın haksız fiilden doğmuş olması dikkate alındığında tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davacı tarafından dava tarihinden önce davalı sigortaya başvurulmuş olduğu anlaşılmakla başvuru dilekçesinin dosyada mevcut olmadığı, davacının daha önce başvuru yapılarak temerrüte düşürüldüğü tarihin ispatlanamadığı, ancak davalı tarafından davacının başvurusu üzerinde — tarihinde davacıya –TL ödendiği anlaşılmakla davalının temerrütünün bu tarih itibariyle gerçekleştiği, davacının talep arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporunda hesap edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği, talep arttırım dilekçesinin usulüne uygun olarak davalıya tebliğ edildiği, —- plakalı aracı kaza tarihini kapsar şekilde KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalayan davalı sigorta şirketinin davacı tarafın maddi zararından kaza tarihindeki poliçe limitleri içinde kalmak kaydıyla KTK’nın 97. Maddesine göre sorumlu olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; 964,42 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 31.153,47 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 32.117,85 TL tazminatın 02/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın ıslah harcı 110,00 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 2.193,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.052,57 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 31,40 TL, ıslah harcı 110,00 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 293,20 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, Adli Tıp Kurumu(Maluliyet) fatura bedeli 687,00 TL, olmak üzere toplam 2.621,60 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.854,14 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/12/2019