Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/204 E. 2020/550 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/204
KARAR NO: 2020/550
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili ——– havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin inşaat işleri ile iştigal ettiğini,——— şirketin ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalılardan—— davacı şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi, diğer davalı ——— müvekkili şirketin taşınmazını şirket yönetim kurulu başkanından gizli bir şekilde piyasaya değerinin çok altında yönetim kurulu başkan yardımcısı davalı ile birlikte hareket ile üzerlerine alan kişilerden biri olduğunu, müvekkili şirket tarafından—————- parselde bulunan arsa üzerine arsa malikleri ile birlikte ——- tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, inşaatın bitmek üzere olduğunu, müvekkili——– pek çok şirkette ortaklığı bulunduğunu, bu şirketlerdeki işlerini —– yürüttüğünü, bu kişiye güvendiğinden herhangi bir bilgi ve belge alma ihtiyacı hissetmediğini,———- ayında müvekkilinin yıllık hesapları ve dairelerin tapularını istediğini, davalı—- bilgileri vermekten kaçındığını, müvekkilinin oyalandığını, bunun üzerine müvekkilinin —- tarihinde inşaata bizzat giderek davalı ———- ile görüştüğünü, inşaatın durumunu sorduğunu, davalının oğlundan müşteri olmadığından satış olmadığı bilgisini verdiğini, davalı—– tutarsız davranışlar sergilemesi üzerine tapu dairesine giderek tapu kayıtlarını kontrol ettiğini, tapu kayıtlarına göre davalı ——- itibaren şirkete ait taşınmazları sattığını, en son olarak da —— tarihinde kalan son taşınmazı sattığını gördüğünü, müvekkilinin satışları incelendiğinde iki adet dükkanın her birinin ———– diğerlerinin ise ——–değerlerle satıldığının tespit ettiğini, şirkete ait ——–hesabı incelendiğinde banka hesabında para olmadığını tespit ettiğini, bunların üzerine davalı ile ——– tarihinde yapılan görüşmede taşınmazları kendisinin sattığını kabul ettiğini, paralar konusunda ise açıklama yapamadığını, davanın konusu yapılan taşınmazın davalı ——- taşınmaz olduğunu, satışın yapıldığı ——- tarihinden ———-kadar banka kayıtlarında davalı ——– yapılmış bir ödeme bulunmadığını, müvekkilinin durumu fark ettiğinden haberdar olan davalıların delil elde etmek amacıyla ———- gibi bir parayı yatır – çek işlemi yaptıklarını, yapılan işlemin muvazaalı olduğunu, müvekkili şirket tarafından daire satın alan kişilere fatura kesilmediğini, bunun yine tapuda görülen satış bedellerinin banka hesabına yatırılmamış olmasının satışların gizlenmesi amacıyla yapılmış bir eylem olduğunu, müvekkilinin dolandırmak kastı ile hareket ettiklerinin ispatı olduğunu, davalı —— dava dışı diğer kişilerin durumu bilerek taşınmazları satın aldıklarını, taşınmazların nerede ise gerçek değerinin % 10 ‘nu tutarda bir bedel ile satın aldığını belirterek davalı —–devri yapılmış olan —– nolu dairenin tapu kaydına, davalı —————- bağımsız bölüm nitelikli taşınmazların tapu kayıtlarına tedbir konulmasına,——— yetkilerinin kısıtlanması ve hisselerinin satışının engellenmesi maksadıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı —- kayıtlı bulunan ————- daire nitelikli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline, tescil talepleri haklı bulunmazsa dava konusu taşınmazların tespit edilecek değerinin davalılardan tapu devir tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı —— vekili ——- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili ile eşi——— arasında —- tarihli harici satış sözleşmesi imzalandığını, ————— kayıtlı arsa üzerine yapılacak olan binanın zemin kat dükkan üzerindeki dairenin satışı konusunda anlaştıklarını, ilave olarak satış bedelinin ödenmesine ilişkin ikinci bir sözleşme yaptıklarını, sözleşme uyarınca kararlaştırılan satış bedelinin tamamının ödendiğini, sözleşme içeriğinde yapılacak olan bağımsız bölümlerin nitelikleri, evsafı, kullanım alanları, anahtar teslim tarihleri ve bu esaslara uyulmamasının sonuçlarının kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından satın alınan gayrimenkullerden ———– kayıtlı arsa üzerine yapılan binadaki — nolu bağımsız bölümün tapusunun davacı şirket tarafından —- tarihinde verildiğini, sözleşme gereğince sözleşmenin yapılmasından itibaren —- ay içinde anahtar teslimi gerekirken ——— tarihinde kat irtifakı tesis edilip tapusunun verildiğini, ancak teslimin halen gerçekleşmediğini, müvekkilinin gayrimenkulü —- bedelle aldığını, bu bedele göre ödemelerini banka aracılığı ile gerçekleştirdiğini, dava dilekçesinde yazılı olduğu gibi —– tarihinde satın alma bedeli altında ——– tutarlı bir ödeme olmadığını, ödemenin danışıklı ve hileli işlemler yapmayı amaçlayan davacı ile davalı —– anlaşarak lehe delil oluşturmak amacı ile gerçekleştirilen bir ödeme olduğunun düşünüldüğünü, gayrimenkulün gerçek değerinin çok altında bir değere satışının söz konusu olmadığını, davacı —- arasındaki ihtilafın düzmece olduğunun —– gösterildiğini, zira ortağı ve her birinin tek başına yöneticisi olduğu ——– tarihinde yapılan ve ————– göre davalı şirket yöneticisinin daha önceki iş ve işlemlerinden dolayı ibraz edildiğini, ibra oylamasında tarafların oybirliği bulunduğunu, davacılar tarafından müvekkili aleyhine tapu iptali ve/veya tazminat davası açılmasının olanaksız olduğunu, kendi yaptığı işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmesine olanak bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ———— havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, kendi yaptığı işlemin iptaline ilişkin açmış olduğu davanın usule ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin temsil yetkisinin kullanarak şirket adına satış yaptığını, TTK.md.371 gereğince müvekkilinin temsil yetkisini kullanarak şirket adına yapmış olduğu satış işleminden dolayı müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili ile davacı ——-payla davacı ——-kurduklarını, davacı —- ortaklık sonrası müvekkilinin bilgisi olmadan davacı şirketteki ———- düşürdüğünü, müvekkilinin tüm maddi birikimini bu gayrimenkullerin yapımı için harcadığını, inşaat halinde iken finansman açığı olan şirkete ait gayrimenkullerin tamamlanabilmesi için söz konusu taşınmazların satımını yaparak inşaata devam edildiğini, müvekkilinin firma tarafından satılan gayrimenkullerin faturalarını kesmek istemesine rağmen ———- olan cari hesap özetini ve faturaları alamadığını, müvekkilinin temsil yetkisini kullanarak davacı şirket adına yapmış olduğu satışların her biri gerçek satış olduğunu, davacı ortağında bu satışlarda bilgisi ve onayı olduğunu, davalı ———- satın almış olduğu gayrimenkule ilişkin ödemelerin bir kısmının banka kanalı ile bir kısmını da elden makbuz karşılığı yapmış olduğuna ilişkin dekont ve makbuzların dilekçe ekinde sunulduğunu, gayrimenkullerin satım tarihindeki rayiç bedellerinin davacının iddia ettiği kadar yüksek meblağlar olmadığını, zira satımı yapılan gayrimenkullerin şuan dahi inşaat halinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacılardan—— tapuda kayıtlı iken usulsüz olarak davalı ——– adına yapılan tescilin iptali ile taşınmazın şirket adına tapuda tesciline, olmadığı takdirde tespit edilecek bedelin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacılar vekili ——- tarihli celsede, dava dosyasının ——— dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Birleştirme talep edilen ve celbolunan ———–sayılı dosyasının incelenmesinde, dosyamız davacıları tarafından yine dosyamız davalılarından ——aleyhine———————- bağımsız bölümde yer alan taşınmazların davalılardan —- tarafından usulsüz işlemler ve görevin kötüye kullanılması sureti ile diğer davalıya devrinin yapıldığından bahisle tapu iptal tescil davası açıldığı, yargılamanın halen devam ettiği anlaşılmıştır.
HMK 166. Maddesi; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…” hükmü düzenlenmiştir.
Mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleştirme talebine konu edilen—————- sayılı dava dosyasındaki davacıların aynı olduğu, davaya konu edilen taşınmazların davacı şirket adına tescili için ileri sürülen iddiaların aynı olduğu, her iki dava dosyasının birlikte görülmesinde taraflar yönünden hukuki yarar bulunduğu gibi usul ekonomisi yönünden de menfaat olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde birleştirme kararı verilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile,
1.İşbu dava dosyasının hmk 166/1 maddesi uyarınca hukuki ve fiili bağlantı nedeni ile —— Asliye Ticaret Mahkemesinin —— sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamanın bundan sonra ilgili dava dosyasında yürütülmesine,
2.Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, esas karar ile birlikte istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 21/10/2020