Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/203 E. 2018/766 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/203
KARAR NO : 2018/766

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 20/02/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin telekomünikasyon işi yapmakta olduğunu, bu çerçevede davalıya mal ve hizmet satışı gerçekleştirdiğini, davalı şirketin müvekkiline olan borcunun bir kısmını ödediğini, 1.848,50 Euro karşılığı Türk Lirası borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15534 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 04/08/2016 tarihli dilekçesi ile haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, borcun ödenmediğini beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 09/06/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında herhangi bir anlaşmanın bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu çekin fiil ödeme tarihindeki değeri üzerinden cari hesaptan mahsup etme mecburiyetinin bulunmadığını, davalının müvekkiline nakit olarak ödemesi gereken döviz borcunun bulunduğunu, müvekkilinin alacağını vadeye yayma veya TL kabul etme yükümlülüğünün bulunmadığını, davalının borcuna mahsuben nakit olarak Türk Lirası öder ise yapılan o gün ki kur üzerinden Euro ‘ya çevrilmekte ve davalının söz konusu borcundan düşüldüğünü, taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığını, buna karşılık davalının müvekkiline olan döviz borcuna karşılık TL çeki verdiğini, müvekkilinin iyi niyetli olarak çeki kabul ettiğini, vadeli satışlarda verilen çek veya senedin fiili ödeme tarihindeki kur baz alınarak cari hesaptan mahsup edileceğine dair bir teamülün bulunmadığını, müvekkilinin çeki TL olarak aldığını ve o şekilde ödeme vasıtası olarak kullandığını, bu durumun müvekkilinin söz konusu çeki nakit para gibi TL olarak değerlendirdiği anlamına geldiğinden, fiili ödeme tarihindeki kur artışından veya azalmasından müvekkilinin borcuna karşılık çeki verdiği firmalara her hangi bir hak dermeyan edemeyeceğinden, davalının hayatın olağan akışına aykırı talebinin hukuka aykırı olduğunu beyanla davalının savunmalarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/06/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; celse arasında sunmuş oldukları itirazlarını tekrar ettiklerini, bilirkişinin incelemesi hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilimin çeki teslim aldığı tarih belli olduğunu, nakden ödeme gibi çekin teslim tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davalı tarafın çeki teslim ederek o günkü kur üzerinden ödeme yapma iradesi gösterdiğini, bilirkişi raporunun taraf iradelerine uygun düştüğünü, talepleri gibi davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise davalı tarafın kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/04/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: açılan davanın haksız olduğunu, davacı ile yapılan anlaşma gereğince alınan ürün bedelleri için 44.480,00 Euro üzerinden anlaşıldığını, buna istinaden 24/08/2015 tarihinde 16.459,50 TL olarak yapılan nakit ödeme yanında ayrıca davacıya 24/10/2015 tarihli …..Şubesi ‘nin 108.632,00 TL bedeli üzerinden çeki teslim ederek borç bakiyesine istinaden 19.311,71 TL ödeme yapıldığını, söz konusu çekin vadesinin belirtildiği 24/10/2015 tarihi olmakla bu tarihteki kusun baz alınması yönünde anlaşıldığını, davacı tarafça bu durumun göz ardı edilerek çekin teslim edildiği 24/08/2015 tarihli kurun baz alınarak borç çıkarıldığını ve müvekkiline 24/12/2015 tarihli ….. yevmiye nolu vade farkı faturasının … …. Noterliğinin 22/02/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile gönderilerek bedelin talep edildiğini, ihtarnameye Bakırköy … Noterliği’nin 01/03/2016 tarih ve ……. yevmiye nolu cevabı ihtarnamesi ile fatura münderacatına ve borca itiraz edilerek ilgili faturanın iade edildiğini, müvekkili tarafından fatura alacağının tamamının ödendiğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, yabancı para borçlarında borcun ödeme günündeki kur üzerinden ödenmesinin esas olduğunu, buna istinaden davacıya müvekkili şirket tarafından 24/10/2015 vadeli çek verildiğini, çekin döneme günü olan 24/10/2015 tarihinin döviz alacağı açısından baz alınması gerekirken buna aykırı olarak davacı tarafça hesaplama yapıldığını, tüm ödemeler yapıldıktan sonra cari hesap sonucu oluşan lehe kur farkı faturası kestiğini, müvekkilinin bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa cevaba cevap dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak ikinci(2.) cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı vekili 21/06/2018 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; celse arasında sunmuş oldukları beyanlarını tekrar ettiklerini, bilirkişi raporunun savunmalarının desteklediğini gibi Yargıtay içtihatlarına uygun olduğunu beyanla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafa mal ve hizmet satışından dolayı bakiye alacağının bulunup bulunmadığı davalı tarafın çekle ödemesinin, çekin teslim tarihi itibari ile kur baz alınarak mahsup edilip edilemeyeceği, aksi halde çekteki vade tarihindeki kurun baz alınıp alınamayacağı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15534 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 25/07/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 01/08/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
….. Şubesi ‘nden keşide edilen……….. nolu, 24/10/2015 keşide tarih ve …. bedelli çek incelendiğinde, keşidecisinin davalı…. Şti., lehdarının davacı …..Tic. A.Ş. olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan …… Bankası ‘nın 14/01/2016 ödeme tarihli makbuzuna göre, ……… ‘a 19.311,71 TL ödendiği, yine …. ‘nın 24/08/2015 ödeme tarihli makbuzuna göre, …….tarafından…….. ‘ 16.459,50 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 15/09/2015 tarih ve …… nolu fatura incelendiğinde; davacı tarafından davalı adına…… açıklaması ile 44.840,00 Euro bedelli fatura keşide edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 24/12/2015 tarih ve ……… nolu fatura incelendiğinde; davacı tarafından davalı adına Kur Farkı Açıklaması ile 907,92 Euro bedelli fatura keşide edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 15/01/2016 tarih ve ……. nolu fatura incelendiğinde; davacı tarafından davalı adına kur farkı açıklaması ile 11.401,63 TL bedelli fatura keşide edildiği anlaşılmıştır.
Kadıköy …. Noterliği ‘nin …… Noterliği ‘nin 22/02/2016 tarih ve ….yevmiye nolu ihtarname başlıklı noter evrakı incelendiğinde, davacı tarafın davalı taraftan 24/12/2015 tarihli … nolu 920,92 Euro bedelli vade farkı fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … Noterliğinin ……. tarih ve…. yevmiye nolu ihtarnameye cevap konulu noter evrakı incelendiğinde, davalı tarafça davacı tarafa söz konusu faturanın kesilmesini gerektirecek herhangi bir durumun söz konusu olmadığı ve herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle 24/12/2015 tarihli …. yevmiye nolu…. bedelli faturanın iade edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkememize ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi 25/04/2018 havale tarihli raporunda özetle; davacının …. fatura alacağına karşılık … karşılığı ödemeler aldığı, başka bir deyişle davacının fatura alacağını davalıdan 131.89 Euro fazlasıyla tahsil ettiği, bu durumda davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu iç yüzde ve % 18 KDV uygulanmak suretiyle davacıya kestiği 15/01/2016 tarih ve ….. sayılı 11.401,63 TL kur farkı faturasının KDV Kanun ‘unun … Nolu genel tebliğine uygun olarak kesildiği, dolayısıyla davacıdan davalıdan 25/07/2016 tarihi itibariyle talep edebileceği herhangi bir alacağının bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir,
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, takip dosyası, ödeme dekontları, çek sureti, cari hesap dökümü, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba/faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu vade/kur farkı alacağının oluşup, oluşmadığı, hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin bedelinin ………. olduğu, sözleşme bedelinin……. ‘nun 3,47 kur üzerinden ….. olarak her iki tarafın ticari defterinde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin yabancı para cinsinden yapıldığı hususunda, taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, TBK’nun 99/2 ‘nci maddesine göre ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmış ise borcun ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile ödenebileceği, TL üzerinden düzenlenen çek ile ilgili olarak, çekin bir ödeme vasıtası olup, ibrazında tahsil imkanı bulunduğundan verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek çek bedellerinin taraflarca kararlaştırıldığının ve döviz üzerinden çek düzenlenmesi mümkün iken TL olarak çek alan davacının artık kur farkı isteyemeyeceğinin kabulünün gerektiği(Yargıtay ……… HD’nin 07/03/2013 tarih ve 2012/13201 Esas – 2013/4324 Karar sayılı ve Yargıtay ….. HD’nin 10/02/2016 tarih 2015/11192 Esas – 2016/2067 Karar sayılı ilamı), davalı tarafça 24/08/2015 tarihinde …… ödeme yapıldığı, bu ödemenin işlem tarihindeki kur değeri 3,3961 TL üzerinden …… olduğu, ayrıca davalı tarafça 24/08/2015 tarihinde teslim tarihli 24/10/2015 keşide tarihli 108.632,70 TL bedelli çekin ödeme aracı olarak davacıya verildiği, teslim tarihindeki kur değeri 3,3961 TL üzerinden …… olduğu, yine 14/01/2016 tarihinde …. ödeme yapıldığı, işlem tarihindeki kur değeri 3,3118 TL üzerinden ………olduğu, buna göre toplam ödemenin ………ya tekabül ettiği, ancak davacının kendi ticari defterine göre …….. ‘lik ödemenin 3,29 TL kur üzerinden ……….; ……..lik ödemenin 3,29 TL kur üzerinden ………,……, ödemenin 3,27 TL’lik kur üzerinden ……olarak kayıtlı olduğu, buna göre davacının ticari defterlerine göre toplam ödemenin ………. tekabül ettiği, iş bedeli olan ……….davacının defterinde kayıtlı olan ……. tenzil edildiğinde ………… davacı alacağının bulunduğu, her ne kadar davacının ticari defterinde 2.949,34 TL (3,2026 kur üzerinden …….) vade farkı faturası kayıtlı ise de bu faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, bu nedenle bu faturanın hükme esas alınmasının mümkün olmadığı, davacı alacağının ……. olduğu, bu miktar yönünden davalının takibe itirazının haksız ve yersiz olduğu, aksine bir sözleşme olduğu veya taraflarca vade belirlendiği iddia ve ispat edilmediği gibi icra takibinden önce davalı/takip borçlusu temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) ve takibin yabancı para cinsinden açılması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarınca mevduata uygulanan en yüksek faizin(3095 sy. m. 4/a) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), takibin yabancı para cinsinden açılmış olması nedeni ile icra inkar tazminatının takibe konu asıl alacağın takip tarihindeki Türk Lirası cinsinden değeri üzerinden belirlenmesi gerektiği, takip tarihi olan 25/07/2016 tarihi itibariyle …… kayıtlarına göre …….. Türk Lirası cinsinden efektif satış değerinin 3.3398 TL olduğu, kabulüne karar verilen alacak olan 927,59 Euro’nun takip tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının ………. olduğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasına vaki itirazının …asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının faiz uygulanmasına,
3-Davalı tarafın şartları oluşmayan haksız icra tazminatının reddine,
4-Kabulüne karar verilen asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden değeri olan …….. nin % 20’si 619,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 108,71 TL harç ve icra dosyasında alınan 31,93 TL harç toplamı 140,64 TL harcın alınması gerekli olan 211,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 70,98 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu 86,00 TL tebligat ve posta gideri 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 786,00 TL yargılama masrafının davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 382,55 TL yargılama masrafından davalı tarafından tebligat ve posta gideri olarak yapılan 66,00 TL ‘den davacıya isabet eden 33,88 TL’nin mahsubu ile kalan 348,67 TL ‘ye davacının başlangıçta yatırdığı peşin harç 108,71 TL ilave olunarak toplam 457,38 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 403,45 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 32,12 TL ‘nin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …… uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan …….. uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; artan delil avansının davalıya iadesine,
9- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2016/15534 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı