Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/20 E. 2018/445 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİKARAR

ESAS NO : 2017/20
KARAR NO : 2018/445

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/01/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin … ilçesinde ……. adındaki petrol ofisini işlettiğini, davalı ……… ‘nin müvekkillerinin faaliyet gösterdikleri ……. adındaki ortaklıktan muhtelif tarihlerde ve farklı tutarlarda akaryakıt satın aldığını, davalı …………’nin alacaklı, … ‘in ise borçlu olduğu 13/10/2015 basım, 22/12/2015 ödeme tarihli ve 50.000,00 TL tutarlı çek düzenlendiğini, davalı tarafından alınan çekin arkasının ciro edilerek müvekkiline verildiğini, mevcut çek İstanbul Anadolu ……. İcra Dairesi ‘nin 2016/6680 Esas sayılı dosyası icra takip dosyasıyla başvurulduğunu beyanla davanın kabulü ile fatura ve çek karşılığı alınan akaryakıta karşılık gelen 500,00 TL tutarın satış tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 19/04/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılar cevap dilekçesi sunmadıkları gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacıların birlikte işlettikleri akaryakıt istasyonuna davalı şirketin aldığı akaryakıt bedeline karşılık davalı …’in keşidecisi olduğu çek ve akaryakıt bedeline ilişkin faturalar nedeni ile davalı tarafın davacıya borcu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, petrol ürünü satışına ilişkin alacak davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu ‘nun (TBK)’nun 207/1. Maddesindeki “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6680 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklıları tarafından 01/04/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçluları hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlularına tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlularının süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklılarına tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ………….ı A.Ş………. Şubesi ‘nin hesabından keşide edilen ………çek nolu, 22/12/2015 keşide tarih ve … bedelli çek incelendiğinde, keşidecisinin …, lehdarının …………..olduğu, daha sonra çekin ……… adına ciro edildiği anlaşılmıştır.
Davacı ticari defterlerinin incelenmesi için …………. Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ne yazılan talimat sonucu Mali Müşavir bilirkişinin sunduğu 21/12/2017 tarihli raporunda özetle; incelenen ticari defter ve kayıtlara göre taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, 34.400,77 TL olan fişlerin tamamının kredili satış olarak “……………” adına tanzim edildiğini, satışların tamamının davacıların yasal defterlerine peşin satış olarak kayıt yapıldığını, davacıların davalı şirket adına kredili satış olarak tanzim etmiş olduğu 37.480,77 TL tutarındaki fişlerin tamamının peşin satış olarak işlenmiş olmasından dolayı davalı şirketten her hangi bir alacak kaydının bulunmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Talimat raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, ticaret sicil kayıtları, satış fişleri icra dosyası, çek sureti, talimat bilirkişi raporu, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın adi ortaklık olarak akaryakıt istasyonu işlettiği ve bu istasyondan davalıya akaryakıt ürününün satışının yapıldığı, yapılan bu satışların davacı tarafın ticari defterine peşin satış olarak kaydedildiği, davacının satışın peşin satış olmadığını bu aşamadan sonra yazılı delil ile ispatlaması gerektiği, buna ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı, ayrıca davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, bu hali ile davalıya yapılan satışın veresiye satış olduğunun ispatlanamadığı, dosya içerisinde sureti bulunan çekin ise süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle davacı tarafın çekten dolayı sorumlu olanlara müracaat hakkını kaybettiği, bu çeke dayalı olarak kambiyo ilişkisi çerçevesinde herhangi bir alacak talebinin davalıya yöneltilmesinin mümkün olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 29,20 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde, Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
5- Karar kesinleştiğinde, İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2016/6680 Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .