Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/18 E. 2018/1173 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/18
KARAR NO : 2018/1173
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde ;müvekkili ile davalı arasında yabancı bir —– kanalında yayınlanacak olan ve özgün ismi ——– olan proğramında davalı şirketin hastanelerinde tedavi gören yabancı uyruklu hastaların tedavi süreçlerinin yayınlanması amacıyla 19/01/2014 tarihli bir sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 3.4.nolu maddesine göre davalının bölüm başına 4.000 EURO + KDV olmak üzere 35 bölüm karşılığı KDV dahil 165.200 EURO ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, 01.09-31.12.2014 tarihleri arasında gerçekleştirileceği kararlaştırılan faaliyetlere 01.09.2014 tarihinde iki hasta ile başlandığını, ancak hastanenin çekimler için uygun olmaması nedeniyle çekimlerin tamamlanmasının uzadığını en son çekimin 15.09.2015 tarihinde yapılabildiğini, davalının sözlü uyarılara rağmen hiçbir ödeme yapmadığını , müvekkili tarafından yapımcı —– kanalı ile alt yapımcı şirkete yapılacak ödemeler için bankadan 370.000 TL kredi çektiğini, kredi masrafları ile faizler ödemek zorunda kaldığını ve halende ödemeye devam ettiğini, 02.01.2016 tarihinde yayınların başlamasına rağmen davalının ödeme yapmaması üzerine ödenmesi gereken 165.200.00 EURO tutar için fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini ancak davalı şirketin ihtarname keşide ederek müvekkili şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmenin 21.10.2015 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, sözleşmedeki tarihler arasında verilen bir hizmette olmadığını, bu nedenle fatura bedeli ve muhteviyatının kabul edilmediğini belirterek faturayı iade ettiğini, müvekkilinin de karşı ihtarname göndererek fesih ihbarının tebliğ edilmediğini, feshin öne sürüldüğü tarihlerde ve sonrasında çekimlerin yapıldığını, çekilen programların yayınlanmaya başladığını ve ödemenin yapılmasının talep edildiğini, sözleşme kapsamında hazırlanarak yayınlanan 9 adet bölüm ile yayıma hazırlanan ancak davalı şirketin müdahalesi sonucu yayınlanamayan 4 adet bölüm olmak üzere toplam 13 adet bölümün KDV hariç 52.000 EURO tutarındaki bedeli ile çekimleri ile hazırlıkları yapılarak giderleri ödenmiş 22 bölüm için ise kar yoksunluğu ile yapılan giderler için şimdilik 50.000 EURO olmak üzere toplam 102.000 EURO alacağın fiili ödeme günündeki kur üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın hukuki mesnet ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin dahili şirketlerinden biri olduğunu, —- Sağlık Grubu olarak —– ve yurt dışında tanındığını, davacı şirket ile —- kanalında yayınlanacak olan ——-simli televizyon proğramına taraflarca ortaklaşa belirlenen sporsor görüntülerinin ve tedavi süreçlerinin yayınlanması için sporsor görüntülerinin ve tedavi süreçlerinin yayınlanması için sponsor olmak üzere sponsorluk sözleşmesi imzalandığını, davacının sözleşme ile belirlenen 01.09-31.12.2016 tarihleri arasındaki yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hatta sözkonusu tarih üzerinden uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen çekimler yapılmadığı gibi —-kanalında herhangi bir programının olmadığının anlaşıldığını bunun üzerine ihtarname keşide edilerek sözleşmenin bu nedenlerle feshedildiğinin bildirildiğini, davacının buna rağmen fatura düzenleyerek gönderdiğini ancak haksız olarak düzenlenen bu faturanın müvekkiline ait kayıtlara alınmadığını ve iade edildiğini , feshe rağmen davacı yetkililerinin pilot deneme kapsamındaki çalışmaların devam edilmesini istemesi üzerine görüşmelere iyiniyetli olarak devam edildiğini, yapılan deneme çalışmalarının kurgu ve prodüksiyon kalitesinin müvekkilinin iletişim politikasına ve marka değerine uygun olmaması ve düşük kalitede olmasından dolayı bu şekilde yayınlanmasının mümkün olmamasından dolayı sözleşmenin yenilenmediğini , karşılıklı ihtarlara ve sözleşmenin feshine rağmen davacının haksız ve mesnetsiz bir şekilde dava açtığını belirterek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki 19.01.2014 tarihli sponsorluk sözleşmesinden kaynaklı alacak ile yoksun kalınan kar tazminatının tahsiline ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait ticari defter , kayıt ve dayanak belgeler ile sözleşme kapsamında yerine getirilen edim üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile tutarlı , dosyadaki delillere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasında 19.06.2014 tarihli sponsorluk sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye göre davacının yapımcı , davalının sponsor olduğu, ikinci maddesinde sözleşmenin konusunun yapımcı (davacı) tarafından yapımı gerçekleştirilecek—— kanalında yayınlanacak olan —— isimli televizyon programına sponsor (davalı) tarafından aşağıda belirtilen şekillerde sponsor olunması ve taraflarca ortaklaşa belirlenen ve programın yayınlanacağı ülkelerin yasalarına ve yayıncı kuruluşun kurallarına uygun şekilde sponsorun görüntülerinin ve tedavi süreçlerinin yayınlanmasına ilişkin olarak tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğunun belirtildiği, 3.maddesinde ; sponsor ; sözleşme konusu programda her bölümde kendisine ayrılacak 10 dakikalık süre içerisinde, yayınlanacak tedavi süreci ve sponsora ait sair görüntülerin yayınlanması karşılığında yapımcıya, bölüm başı 4.000 EURO + KDV olmak üzere ; yapımcı tarafından hazırlanacak 35 bölümün genel toplam bedeli olan KDV dahil 165.200 EURO tutarında bedel ödemeyi kabul ve taahhüt eder, ödemenin tamamı faaliyet başladıktan sonra Eylül ayı içerisinde nakit şeklinde olacaktır, şeklinde düzenlenerek sponsorun yükümlülüklerinin belirlendiği, 5.maddesinde ; faaliyet 01.Eylül-31.Aralık 2014 dönemi arasında gerçekleştirilecektir, şeklinde yapımcının yükümlülüklerinin yazıldığı, sözleşmenin 6. Maddesinde de müşterek hükümler başlığı altında ; Taraflar iş bu sözleşmedeki edimleri program yayında kaldığı sürece geçerli olacağını kabul ve taahhüt ederler, herhangi bir nedenle programın yayından kaldırılması veya yayınlanarak sona ermesi halinde iş bu sözleşme kendiliğinden sona ermiş sayılacaktır, şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Taraflarca dosyaya delil mahiyetinde sunulan ;
——.Noterliğinin—– tarih ——yevmiye numaralı ihtarnamenin davalı tarafından davacıya gönderilerek ; “müvekkil ile muhatap firma arasında 19.06.2014 tarihinde sponsorluk sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile muhatap firma (davacı) sözleşme ile belirlenen televizyon kanalında yayını gerçekleştireceği programın faaliyetinin 01.Eylül-31.Aralık 2014 dönemi arasında gerçekleşeceğini ve bu programlarda sponsora ait görüntülerin sözleşmede belirlenen şartlar ve sürelerde yayınlamasını sağlamayı kabul ve taahhüt ettiğini , muhatap firma sözleşmedeki taahhütlerini yerine getirmeyerek program çekimi ve yayını gerçekleştiremediğini, yayının gerçekleşmediği gibi müvekkili şirket yetkililerinin programın yayınlanacağı —– kanalı ile yaptığı görüşme üzerine söz konusu programın kanalın gelecek yayın akışı içerisinde yer almadığını öğrendiğini, bu nedenlerle sözkonusu sözleşmenin tümü ve eklerinin muhatap firmanın yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle feshedildiği,” hususunun ihtar olunduğu,
—–.Noterliğinin —– tarih—– yevmiye nolu ihtarnamenin yine davalı tarafından davacıya gönderilerek, ” muhatap (davacı) tarafından müvekkili şirkete gönderilen —— tarih —— seri sıra nolu faturanın 12.01.2016 tarihinde tebliğ alındığını, muhatap firmayı müvekkili şirket arasında imzalanan 19.06.2014 tarihli sponsorluk sözleşmesi gereği muhatabın taahhüt ettiği yükümlülükleri yerine getirmemesi sebebiyle müvekkili tarafından 21.10.2015 tarihinde——.Noterliğinden keşide edilen ——yevmiye numaralı ihtarname ile feshedildiği, sözleşmenin 3.4 maddesinde de bahsedildiği gibi 01.Eylül-31.Aralık 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilmesi taahhüt edilen program çekimi ve yayın faaliyetinin başlamaması sebebiyle müvekkilinin muhataba borcunun bulunmadığını, bu sebeple müvekkili şirkete gönderilen fatura ve içeriğini kabul etmediğini, faturanın aslını ihtarname ekinde müvekkili tarafından iade edildiği, ” hususunun ihtar olunduğu,
—– Noterliğinin —–tarih ve—– yevmiye nolu ihtarnamenin davacı tarafından davalıya gönderilerek; ” muhatap tarafından gönderilen ihtarname ile 21.10.2015 tarihinde akdedilen sponsorluk sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, sözü edilen ihtarnamenin müvekkiline tebliğ edilmediği, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme gereğince çekim ve yayın içeriğinin kendisinin belirleyeceği hatta muhatabın (davalının) sunduğu hasta ve vakıalardan bir tanesini kabul etmek zorunda olduğu çekimleri muhatabın bilgisi dahilinde ve adreslerinde yaptığını , sözleşmenin feshedildiği iddia edilen 21.10.2015 tarihinden önce yapılan çekimler hakkında ihtardan sonra dahi muhatap yetkilileri ile yazışmalar ve toplantılar yapıldığı, muhatabın fesih beyanının müvekkiline ulaşmadığı gibi sonrasındaki yazışma ve görüşmelerle muhatabın müvekkili ile olan sözleşmenin devamına örtülü muvafakat edildiği, müvekkilinin 19.06.2014 tarihli sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirdiğini hatta —V kanalındaki yayınlarının muhatabın talebi ile geç başladığı, yayının gecikmesi nedeniyle müvekkilinin kar kaybı oluştuğu, müvekkilinin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdiği halde müvekkiline yapılacak ödemenin önemli bir kısmını teşvik kapsamında geri alma hakkına sahip olan muhatabın müvekkile olan 165.200 EURO borcunu ödemediği, iş bu ihtarın muhatap tarafına tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi , aksi taktirde alacağın tahsili , müvekkilin yoksun kaldığı kar kaybı ve diğer zararları için yasal yollara başvurulacağının ” ihtar olunduğu,
—– Noterliğinin —– tarih,—- yevmiye nolu ihtarnamenin davalı tarafından davacıya gönderildiği, ihtarnamede; ” ……müvekkilinin (davalının) sözleşme hükümlerine göre yapımının ve sözleşme ile belirlenen televizyon kanalında yayının gerçekleştirileceği ve programda sponsora ait görüntülerin yine sözleşmede belirtilen şartlar ve süreler dahilinde yayınlanması taahhütlerinin yerine getirilmemesi, yapılan iyiniyetli bekleyiş ve görüşmelere rağmen ihtarnamenin keşide edildiği 21.10.2015 tarihine kadar olan taahhütlerin de yerine getirilmediği anlaşıldığından , anılan sözleşmenin gerek şifahi olarak muhatap yetkililerine, gerekse noter aracılığı ile sözleşmede belirlenen adresine fesih ihtarının gönderildiği, söz konusu feshe rağmen firmanın yetkilisinin pilot deneme kapsamında çalışmalara devam etmek istediğini iletmesi üzerine görüşmelerin iyiniyetli olarak devam ettiği, yapılan pilot deneme çalışmalarının müvekkili şirketin iletişim politikasına ve marka değerine uygun olmadığı, bu nedenle sözleşmenin yenilenmesinin mümkün olmadığı , yine muhatap ile çalışılmayacağının şifahi ve yapılan e-mail yazışmaları ile yetkililere iletildiği, buna rağmen kötüniyetli davranmaya devam ederek gönderdiği ihtarname ile haksız ve mesnetsiz açıklama ve taleplerin yanı sıra sözkonusu programı Televizyon kanalında yayınlamaya başladığı ve halen de devam ettiğini bildirdiği, ihtarnamade sözü edilen herhangi bir iddia ve açıklamayı kabul etmedikleri ve müvekkili şirketin muhatap firmaya herhangi bir borcunun bulunmadığı, yayınlanmakta olan programda müvekkili şirkete ait video, marka, logo, ünvan, görüntü, hasta bilgisi ve sair herhangi bir görsel veya işitsel yayın kullanma hakkının bulunmadığı ve buna izin vermediği , bu şekilde herhangi bir yayın var ise de, derhal durdurulmasını , söz konusu yayının durdurulmaması veya her nerede olursa olsun müvekkili şirkete ait marka, logo, ünvan , görüntü , hasta bilgisi vesair herhangi bir görsel veya işitsel yayın kullanıldığının tespit edilmesi durumunda firma hakkında hukuki ve cezai tüm yasal yollara başvurulacağının………..” ihtar olunduğu ,
görülmüştür.
Tarafların ticari defter , kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesinde; davacı tarafından davalı şirkete sözleşme konusu hizmet için 165.200 EURO tutarında fatura düzenlendiği, faturanın konusunun sağlık turizmi programı —- projesi ——- programı tanıtım sponsorluğu bedeli olduğu, davacı şirket kayıtlarına göre; dava dışı —–e toplamda 3.837.520,00 TL borçlanıldığı, 3.654.620.00TL sinin ödendiği, yine dava dışı —— firmasına da sağlık turizm gideri adı altında 292.480.00 TL lik borçlanmasının olduğu , davalı şirketin ticari defterlerinde ise davacı şirkete ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, yine davacı tarafından sözleşme konusu hizmet için 370.000.00 TL lik kredi kullanıldığı tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm deliller , iddia ve savunmalar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında 19.06.2014 tarihli sponsorluk sözleşmesinin 2.maddesinde de belirlendiği üzere yapımcı-davacı tarafından yapımı gerçekleştirilecek—- kanalında yayınlanacak olan ——-isimli televizyon programına sponsor davalı tarafından sponsor olunması ve taraflarca ortaklaşa belirlenen ve programın yayınlanacağı ülkelerin yasalarına ve yapımcı davacı kuruluşun kurallarına uygun şekilde sponsor davalının görüntülerinin ve tedavi süreçlerinin yayınlanması konusunda yapıldığı, sözleşmede belirtilen programı davacı yapımcının bölümler halinde yapacağı ve sözleşmede belirtilen – kanalında yayınlayacak ve bu programda davalı sponsor ile ilgili görüntüleri ve tedavi süreçlerini de yayınlayacak dolayısıyla bu şekilde davalı sponsorun reklamını da yapmış olacak , davalı sponsorun da bunun karşılığında yayın başına 4.000 EURO + KDV olmak üzere toplam 35 bölüm için KDV dahil 165.250.00 EURO bedel ödeyeceğinin, ayrıca davacı yapımcının gerçekleştirmeyi üstlendiği faaliyet yani davalı sponsorun da görüntülerini içeren programları yapma ve ilgili ——— kanalında yayınlama faaliyetini 01.09.2014 ila 31.12.2014 tarihleri arasında gerçekleştireceğinin hükme bağlandığı, ancak davacının 01.09.2014 ila 31.12.2014 tarihleri arasında gerçekleştirmeyi üstlendiği 35 adet program bölümünün çekim ve yayınlanmasına ilişkin yükümlülüğünü her iki tarafın kabulünde olduğu üzere yerine getiremediği anlaşılmıştır. Davacı bu yükümlülüğü davalıdan kaynaklı sebeplerle yerine getiremediğini iddia etmiştir. Ancak bu iddiasını ispata yönelik dosyaya bir delil sunulamamıştır. Dolayısıyla davalının sözleşmede belirtildiği gibi Eylül ayı içinde yani 30.09.2014 tarihine kadar sözleşme bedelini ödememesinde haklı olduğu tespit edilmiştir. Davacının sözleşme uyarınca 01.09.2014-31.12.2014 tarihleri arasında gerçekleştirmeyi üstlendiği edimini 31.12.2014 tarihinde tamamlamamak suretiyle temerrüde düşmüştür. (TBK nun 117/2.maddesi) Davacı yapımcının sözleşme ile üstlendiği borcunu ifa etmekte temerrüde düştüğünden artık kendisine yeniden süre verilerek sözleşmedeki yükümlülüğünün yerine getirmesi beklenemez. Çünkü T:K 117/2.maddesinde ; ” borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse , bu günün geçmesi ile ….. borçlu temerrüde düşmüş olur ” hükmüne göre davacı sözleşmede edimini gerçekleştireceği davalı ile belirlediği süre içerisinde yükümlülüğünü yerine getirememiş yasa gereği kendiliğinden temerrüde düşmüştür. Bu durumda TBK nun 124/1 ve 125.maddesi hükümleri gereği davalı sponsor davacı yapımcıya yeniden süre vermeksizin sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. Ki davalı da somut uyuşmazlıkta sözleşmeyi davacının 31.12.2014 tarihine kadar edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle 21.10.2015 tarihinde ifada borçlunun temerrüde düşmesinden epey bir süre sonra fesih hakkını kullanmıştır. Bu nedenle davalının sözleşmeyi TBK nun 124/1.maddesine göre haklı olarak feshettiği kanaatine ulaşılmıştır. Davalı sözleşmeyi feshettikten sonra davacının pilot/deneme kapsamında çalışmaya devam etmesi hususunda davacı ile anlaşmıştır. Bu anlaşma feshedilen sözleşmenin yeniden geçerlilik kazanması şeklinde değil içeriği değiştirilmiş başka bir sözleşme olarak kabul edilmesi gerekmiştir. Bu durumda davacının pilot/deneme amaçlı 9 adet ve uzman teknik bilirkişi tarafından prodüksiyon anlamında görüntülerin kurgu, dublaj ve müzik gibi unsurlarına göre davalı yana ait hastane-hastanelerin görüntülerinin doğal akışına uygun ve herhangi bir televizyon kanalında yayınlanabilir nitelikte bulunduğu tespit edildiğinden 9 adet bölümün bedeli olan 4.000 EURO X 9 = 36.000,00 EURO + 6.480,00 EURO KDV olmak üzere toplam 42.480.00 EURO ‘luk bedeli talep etme hakkı bulunduğu , bu bedel dışında kar mahrumiyeti tazminatı yada başkaca bir alacak talep etme hakkının bulunmadığı sonuçlarına varılarak aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 42.480,00 Euro alacağın dava tarihi olan 30/12/2016 tarihinden itibaren kamu bankalarınca döviz cinsinden açılan 1 yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
2- Fazla istemin reddine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 10.711,70 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak yatırılan 6.429,90 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 4.281,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşin yatırmış olduğu 6.429.90 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının peşin harç gideri dışında sarfettiği 29.20 TL başvuru harcı, 4.20 TL vekaletname harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1.200.00 TL ek bilirkişi ücreti, 289,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam olarak sarfedilen 6.012.40 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 2.503,99 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
7-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 15.294,51 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen dava değeri üzerinden aynı tarife hükümlerine göre davalı yararına tayin ve takdir edilen 19.132.37 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştikten sonra ve talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2018