Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/165 E. 2020/169 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/165 Esas
KARAR NO: 2020/169
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/02/2017
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü olan ——- tarihinde, sürücü ——– sevk ve idaresindeki ——— plakalı—————- istikametinden ———- istikemetine seyir halinde iken sürücü ——- sevk ve idaresindeki———– plakalı ———— ile çarpışmaları sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, düzenlenen kaza tespit tutanağına göre; bu kazanın oluşumunda; —————–plakalı motorsiklet sürücüsü ————- 2918 sayılı K.T.K’nın 56/1-a maddesinde belirtilen kuralı ihlal ettiğinin belirtildiğini, her ne kadar kaza tespit tutanağı yukarıda bahsedilen şekliyle düzenlenmiş olsa da; kaza tespit tutanağı ———— tek taraflı beyanına göre düzenlenmiş olup tek taraflı beyana dayanarak kaza tespit tutanağında yalnız davacı müvekkil ————–kusurlu olduğunun bildirildiğini, ancak ilgili kanunlar ve kanun maddeleri gereği kaza tespit tutanağının gerçek kusur oranlarını yansıtmadığı dosyanın kusur bilirkişisine tevdii edilmesi sonucu alınacak bilirkişi raporu ile görüleceğini, bu nedenle dosyanın kusur bilirkişisine tevdii edilerek kazanın meydana gelmesine neden olan gerçek kusurların tespiti gerektiğini, davacı müvekkil söz konusu kaza dolayısıyla yaralanmış olup————— tedavi altına alındığını, müvekkilde ayak bileğinde kırık oluştuğunu, kazaya sebebiyet veren ——- plaka sayılı araç, davalı————————-ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın davalı—————- karşılanması amacıyla doğrudan doğruya davalı ——————- tarihinde başvurulmuş ve ödeme yapılması için evraklar davalı kuruma teslim edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından ————–tarihli yazı ile davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından dolayı ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, ancak yukarıda bahsedildiği üzere, kaza tespit tutanağında belirtilen kusur ithafının gerçeği yansıtmadığını düşünmekte olduklarını, bu nedenle tarafımızca davalı sigorta şirketine yaptığımız başvuru haklı olduğunu, aynı zamanda kaza ———- tarihinde gerçekleşmiş olduğundan müvekkilimizin maluliyetine ilişkin engelli sağlık kurulu raporunun temin edilebilmesi için gerekli olan bir yıllık süre ————– tarihinde dolacağını, bununla birlikte raporun alınmasından sonra sigorta şirketi tarafından dönüş yapılıp yapılmayacağı belli olmayıp, davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılıp yapılmayacağına ilişkin net bir cevap da verilmediğnii, ayrıca söz konusu süre geçene kadar davacı müvekkilin hak kaybına uğrayacağını ve mağduriyetinin artarak devam edeceğini, bu nedenlerle işbu davayı ikame etme zarureti hasıl oldiğini, müvekkilin ———–doğumlu olup kaza tarihi itibariyle ————yaşında olduğunu, lokantada kuryeci olarak çalıştığını, müvekkilin 2918 sayılı yasadan kaynaklanan söz konusu kaza dolayısı ile işgücü kaybından doğan daimi sakatlık tazminatını alabilmesi için iş bu davayı açma zarureti doğduğunu ve tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isebat eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, —————- olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, sigortacı ise KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, —————— limitlerine kadar temin edeceğini, böyle bir halde ————- sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararların, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunmasının gerektiğini, dolayısıyla KTK 86. Maddesi gereğince araç işletenin sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümülüğü olmayacağını, Yargıtay ——-Hukuk Dairesinin ——— Esas ve——— Karar sayılı kararının bu yönde olduğunu, kaldı ki KTK Madde hükmüncü 86 hükmüncü işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın kazanın meydana geldiğini ispat ederlerse sorumluluktan kurtulacağını, kaza tespit tutanağında görüleceği üzere, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun açık olduğunu, dava konusu kazada kusur bulunmadığından sorumluluk da bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalı tarafın zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, daimi iş göremezlik tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan ——— tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre; sürücüsü davacı ——- sevk ve idaresindeki —— plakalı ——————- istikametinden———– istikametine sevk halindeyken aracın ön teker ve çamurluk kısmı ile aynı istikamette kendi şeridinde seyretmekte olan dava dışı sürücü ———- sevk ve idaresindeki ———- plakalı aracın ön sağ çamurluk ve teker kısmına çarpması neticesinde davacı————-KTK da yer alan sürücülere ait diğer kusurlardan 56/1A şerit izleme ve değiştirme kuralına uymamak kuralını ihlal ettiği, diğer sürücünün ise herhangi bir kusurunun olmadığı yönünde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez ———tarafından tanzim edilen ———-incelendiğinde; poliçenin ———- tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalının——– olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan——– plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde;———— adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü tüm hastanelerden tedavi evrakları celp edilmiş ve maluliyetinin tespiti yönünden ———— rapor alınmış, raporda dava konusu kaza nedeniyle davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin ise kaza tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
————- kazada tarafların kusur durumunun tespiti yönünden rapor alınmasına karar verilmiş olup ————– dosyada mevcut kaza tespit tutanağını ve tarafların ifadelerini de değerlendirerek hazırlamış olduğu iki seçenekli raporunda ilk seçenekte; davacının doğrultu değiştirme manevrası yaparak otomobile çarptığı kabul edildiği takdirde davacı sürücünün yola gereken özeni göstermemiş sol yan ve gerisini kontrol etmeden doğrultu değiştirme manevrası yaparak otomobile çarptığı kazada asli kusurlu olacağı, dava dışı sürücüsü ———— ise kusurlu olmadığını, ikinci seçenekte ise; sürücü————doğrultu değiştirme manevrası yaparak motorsiklete çarptığının kabulü halinde davacı ———— kusurlu olmayacağı sürücü———-ise yola gereken özeni göstermemiş ve sağ yan ve gerisini kontrol etmeden doğrultu değiştirme manevrası yaparak seyir halinde olan motorsiklete çarptığı kazada asli derecede kusurlu olacağı yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor taraflara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili ———kusur raporuna itiraz dilekçesinde raporu kabul etmediklerini —————- yeniden rapor alınmasını talep etmiş, mahkememizce ———–kusur raporunun iki seçenekli olması ve hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle ————— oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden yeniden kusur raporu alınmasına karar verilmiş bilirkişiler dosyaya sunmuş oldukları ———– tarihli raporlarında özetle, kaza tespit tutanağındaki grafikler; davacı ve dava dışı sürücünün beyanları değerlendirildiğinde araçların çarpışmasını gösteren vektörel çizimler göz önüne alındığında olayın başka şekilde geliştiğini gösteren herhangi bir emarenin bulunmadığını, dava konusu kazanın ———- plakalı davacıya ait motosikletin en sol şeride manevrası sonucu meydana geldiği, sonuç olarak kavşak kolundan ana yola katılımı sonrasında gereken dikkat ve özeni göstermeden ana yol üzerinde en sol şerit üzerinde seyir halinde bulunan aracı gözetmeden şerit değiştirmesi sonucu KTK nın 56. Maddesine aykırı hareket etmesi dolayısıyla aynı kanunun 84. Maddesinde asli kusurlar arasında sayılan doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, şeride tecavüz ettiği kusurlarını işlediği, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacının – Derecede asli ve tam kusurlu olduğu davalıya sigortalıya araç sürücüsü ———–kusursuz olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ olmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
UYGULANACAK MEVZUAT
————– kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında ——– tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
——— tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak ————– tarihinde yürürlüğe giren —————Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren ——————Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve ———– tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan ————– tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır———–
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği ——— tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar—– tarihinde yürürlüğe giren ——— uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir——————-
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, ———— öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
Sigortacılar, hak sahibinin ——— ——- belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde ——————– sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Bilirkişi Raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; ——– tarihinde davacı sevk ve idaresindeki——- plakalı ——- ile davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı ————-plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, bu trafik kazası neticesinde davacının hüküm kurmaya elverişli — —— bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı ——–plakalı araç sürücüsü——– kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davalı sigortanın sigortalı ———- plakalı araç sürücüsünün kusuru olmaması nedeniyle zararı tazmin yükümlüsü olmadıkları, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava açılırken alınması gerekli 54,40 harcın peşin olarak 31,40 alındığından bakiye eksik alınan 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—————Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2020