Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/143 E. 2021/569 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/143 Esas
KARAR NO: 2021/569
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/02/2017
KARAR TARİHİ: 3/07/2021
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında —- kullanılacak ——– imal çakma —- kanalları İmalatının yapılması amacıyla —- tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilin sözleşmede belirtilen şartlarda İmalat yapacak ve davalı tarafından bu imalatların yine sözleşmede belirtilen şartlarla proje boyunca müvekkilden satın alınacağını, imalata İlişkin birim fiyatların sözleşmenin —- numaralı maddelerinde belirtildiğini, sözleşmenin — gelecek olan fiyat değişimlerinin değerlendirilerek, —- üzerindeki artış yada indirimlerin fiyatlara yansıtılacağı konusunda anlaşıldığını, sözleşmenin —- fiyatlarındaki artışları düzenlenmiş olup —- üstü, yeni oran olarak belirlenmiş, doğan farkların, baz birim fiyatlara ekleneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin — şeklini düzenlediğini, buna göre her ayın —- müvekkil şirket tarafından imalatı yapılan ve faturası kesilen imalatların toplam tutarı kadar —- vadeli çekin davalı tarafından takip eden ayın ilk haftası içerisinde müvekkil şirkete teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, ödemelerin zamanında yapılmaması halinde sözleşmenin ——- müvekkil şirketin davalı tarafa aylık — farkı faturası kesme hakkının mevcut olduğunu, müvekkil şirketin üzerine düşen tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, imalatların süresi içerisinde davalı tarafa teslim edildiğini, davalı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalı tarafın ödemelerinde sürekli aksamalar meydana geldiğini, —- vadeli çeklerin teslim sürelerinin sürekli olarak geçiştirildiğini, müvekkil şirketin davalı şirkete—– numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini ve cari hesap üzerinden alacaklarının ödenmesinin ihtar edildiğini, müvekkil tarafından sözleşmenin birim fiyatta azalma ve artışa ilişkin maddeleri de göz önünde bulundurularak ve bu doğrultuda gerektiği takdirde iade faturası keserek cari hesap hazırlandığını, buna karşılık davalı tarafın sözleşmede belirtilen esaslara uyulmaksızın çeşitli hesaplamalar yaptığını ve müvekkil şirkete sunduğunu, davalı tarafından sözleşmede belirtilen esaslara aykırı olarak yapılan hesaplamalar neticesinde müvekkil şirkete iade faturaları kesilmiş İse de müvekkil şirket tarafından bu iade faturalarının kabul edilmediğini, davalı tarafından —– fatura ile müvekkile fiyat farkı faturası gönderildiğini, müvekkilin gönderilmiş olan fiyat farkı faturasını kabul etmediğini ve davalı şirkete —- farkı iade faturası kesildiğini ve gönderildiğini, davalı tarafından —- numaralı iade faturası düzenlenip müvekkile —- numaralı İhtarnamesi ile gönderildiğini, ihtarname müvekkile tebliğ edilmeden önce müvekkil şirketin davalı şirkete —- faturası düzenlediğini ve e-fatura olarak davalı tarafa gönderildiğini, müvekkilin durumu davalı tarafa—- numaralı ihtarnamesi ile bildirdiğini, davalının —- tarihinde tekrar bir fiyat farkı faturası düzenleyip müvekkile gönderdiğini, fiyat farkı faturasının —– numaralı İhtarnamesi ile itiraz edilerek faturanın defterlere işlenmeyeceğinin ve ileride gönderilecek olan fiyat farkı faturalarının da kabul edilmeyeceğinin davalıya bildirdiğini, davalı şirketin faiz ve masraflar hariç olmak üzere müvekkili şirkete toplam —-borcu bulunduğunu, icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek davalı tarafından —– dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalının —- olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Temlik alan davacı vekili — duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının taraflar arasında imzalı sözleşmeye aykırı davrandığını,— malzemesi ton birim fiyatında —- düşüş meydana geldiğini, davacının sözleşme maddesine aykırı şekilde düşüşü birim fiyatlarına yansıtmadığını ve yüksek birim fiyatları üzerinden fatura düzenlediğinin tespit edildiğini, fiyat farkının —- olarak tespit edildiğinin davacıya mail ile bildirildiğini, davacının işçilik fark artışlarını da ekleyerek müvekkilin —– olduğunu iddia ettiğini, müvekkilin hakkaniyetli bir şekilde hesaplarını tekrar gözden geçirdiğini ve davacının bildirdiği metrajları dikkate alarak—– olarak hesapladığını, söz konusu fiyat farkından işçilik artış bedeli düşülerek bakiye —–davacıya fiyat farkı faturası düzenlendiğini, davacının müvekkil nezdinde hiçbir alacağı bulunmadığını ileri sürerek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili — tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde Taraflar arasında ——- imalatının yapılması amacıyla sözleşme yapıldığı, bu sözleşme uyarınca davacının sözleşme konusu kanal imalatı yapmayı yükümlendiği, yükümlülüğü yerine getirdiği sabit olmakla davacının sözleşme uyarınca yükümlendiği edim karşılığında düzenlediği faturanın sözleşmenin ilgili hükümlerine —— uygun olup olmadığı, sözleşme uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği bir bakiye alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen — sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından — tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —- tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın —- düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davacı—— —davalı—- arasında imzalanan — tarihli sözleşme incelendiğinde; sözleşme konusunun —- binaları projesinde kullanılaca——- kanalları imalatının yapılmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez—– nolu ihtarname incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı şirketin ihtar edildiği ve ihtarnamenin cari hesap üzerinden alacaklarının ödenmesi ve sözleşme gereklerinin yerine getirilmesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davalı tarafından davacı adına düzenlenen —— nolu e-fatura incelendiğinde; faturanın fiyat farkına ilişkin olduğu ve faturada yazan toplam tutarın —- olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davacı tarafından davalı adına düzenlenen ——- nolu faturanın davalı tarafa iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davalı tarafından davacı adına düzenlenen —- —-nolu faturanın davacı tarafa iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez davacı tarafından davalı adına düzenlenen —— nolu faturanın davalı tarafa iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu— havale tarihli raporunda özetle; davacının —- yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin — uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, davalının — tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin —- tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Mahkemenin takdirinde olduğunu, Mahkeme tarafından davacının alacaklı olduğunun kabulü halinde —- takip tarihinde; davacının muhasebe kayıtlarındaki —— göre; davalıdan — alacaklı olduğu, davalının ise davacıya kestiği —— faturasını davacıya olan borcundan mahsup etmesi ile davacıya herhangi bir borcu kalmadığını, ancak; davalının davacıya kestiği iade faturasının davacı tarafından kabul edilmediğini, bu anlamda taraflar arasında —- açık hesap farkı olduğunu, aynca teknik heyet üyeleri tarafından; davalının — düşüşlerinden kaynaklı olarak — alacağının olduğu, buna karşılık ise davacının işçilik birim fiyatlanndan — alacağının olduğu tespitinin yapıldığı görülmekle; Her iki tutann birbirleri ile mahsup edilmesi ile; davalının davacıdan — açık hesap alacağından —– takip tarihinde alacaklı olduğunun hesaplandığını, davacı taraf — işlemiş faiz talep ettiği, tarafların aralarındaki sözleşmenin —- aylık — farkının taraflarca kabul edildiğinin görüldüğü, ancak davacı tarafından takipte yıllık — talep edildiğini, davacının — tarihli dava tarihine kadar talep edebileceği işlemiş faiz; — olarak hesaplanmakla birlikte; davacının taleple bağlılık ilkesi gereği — işlemiş faiz alacağının olacağı, davacının işlemiş faiz talebinin Mahkeme’nin takdirinde olduğunu, — takip tarihi itibariyle; taleple bağlılık gereği yıllık faiz oranının — olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen —– oranında döviz faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Mahkemeye ait olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu — havale tarihli raporunda özetle; ara karar doğrultusunda dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda yukarıda tespit edilen hususlara göre,—- raporumuzdaki görüş ve kanaatlerinde bir değişiklik olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu — havale tarihli raporunda özetle; Davacının davalıdan, takip tarihi itibariyle, — alacağı bulunduğu; bu alacağın, talep gibi, takip tarihinden itibaren işletilecek yasal döviz faizi —-ile birlikte tahsili gerektiği;
beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu—– havale tarihli raporunda özetle; raporlarında varmış oldukları kanaatlerde bir değişiklik yapılmasına gerek olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi kök raporları ve ek raporları taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Davacı tarafça davalıya havalandırma kanalı yapmayı taahhüt ettikleri, havalandırma kanalının yapılmasına rağmen davalı tarafından iş bedelinin eksik ödendiği, bir takım yanlış hesaplarla iade faturaları kesildiği, iade faturalarının haksız olması nedeniyle davalıdan —– alacaklı oldukları, alacağın tahsili amacıyla başlattıkları icra takibine davalının itiraz ettiği iddiasıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça davacının — sözleşme doğrultusunda uygulamadığı, —– fiyatında meydana gelen düşüşü birim fiyata yansıtmadığı, iade faturasının —- fiyatlarında oluşan farktan ——-düşülerek hesaplanıp kesildiğini, fiyat farkı faturası dışında kalan bedelin davacıya ödendiğini bu nedenle davacıya borçlu olmadıklarını iddia ettiği ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında havalandırma kanalı yapım işine ilişkin sözleşme bulunduğu ve havalandırma kanalının yapıldığına ilişkin bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf; sözleşmeye göre sac malzemesinin ton birim fiyatındaki farkın faturaya yansıtılması gerekip gerekmediği ve gerekiyor ise yansıtılıp yansıtılmadığı ile işçilik birim fiyatındaki artışın hesaplanmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin incelenmesinden; sözleşmenin—– — üzerindeki zam veya indirimlerin baz birim fiyatlara yansıtılacağının düzenlendiği, sözleşmenin——— eklenerek yeni oran bulunacağı ve bulunan bu oran ile işçilik ve genel gider tutarının yeniden hesaplanacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye uygun olarak hesap yapılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda —– kaynaklı olarak davalının—-artışlarından kaynaklanan işçilik birim fiyatları farkından kaynaklı olarak davacının — alacağının bulunduğu, bu miktarların arasındaki farkın ——– olduğu, davacının açık hesap alacağı olan —çıkarılmasından sonra davacının —- alacağının kaldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna —- hesaplanmasına ilişkin yapılan itiraz yönünden kök ve ek raporda yapılan hesaplamaların tarafların akdettikleri sözleşme ile uyumlu olması nedeniyle itiraza itibar edilmemiştir.
Davalı tarafından bilirkişi raporuna sözleşmenin — maddesine göre işçilik bedellerinin sadece —tarihi itibariyle yeniden belirlenmesi gerektiği, takip eden yıllar için yeniden belirlemenin sözleşmede kararlaştırılmadığı yönündeki itirazları yönünden yapılan incelemede; sözleşmenin—- oran bulunacak, bulunan bu oran ile işçilik ve genel gider tutarı yeniden hesaplanacaktır.” şeklinde düzenleme bulunduğu, düzenlemede sadece —-yer alsa da sözleşmenin üç yıl devam eden bir projeye ilişkin olması nedeniyle amaçsal yorumla tarafların iradesinin projenin devam ettiği süre boyunca —–oranına göre işçilik ve genel giderin her sene belirlenmesi şeklinde olduğu sonucuna ulaşmak gerektiği kanaatiyle davalı tarafın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
—- alacağını —-davaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davalının icra takibine yaptığı itirazın—– yönünden haksız olduğu ve bu miktar yönünden itirazın iptaline karar vermek gerektiği, davacı tarafından cari hesap alacağına ilişkin davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin yapılan itirazın haklı olduğu, sözleşmede yıllık — kararlaştırıldığından— altında kalmamak kaydıyla—- açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, alacağın sözleşmeden kaynaklanması ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatının şartlarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine—– varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun,——yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren —– açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen asıl alacağın dava tarihi itibarı ile — icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı —– verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 24.233,26 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.186,42 TL ve icra peşin harcı olarak 1.900,75 TL ‘nin mahsubu ile bakiye ‭17.146,09 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 33.282,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ——— verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 8.693,02 TL vekalet ücretinin davacı —– alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 299,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan— peşin harç olmak üzere toplam ‭‭—- davalıdan alınarak davacı —- verilmesine,
9-Davalı tarafından yargılama boyunca yapılan ve 3.000,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinden haklılık durumuna göre hesaplanan—– alınarak davalıya verilmesine,
10-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2021