Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/139 E. 2019/432 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/139
KARAR NO : 2019/432
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/02/2017
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait ———-plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyledoğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü ——— Esa sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri davalıya 20/12/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 27/12/2016 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulduğunu, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu davanın açıldığının görüldüğünü, davacı şirkete işletici şirket sıfatı ile geçiş tutarının 10 katı ceza tutarında genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, geçiş ücretinin 10 katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının %60 ise tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar hazine payı olarak şirketin yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine davacı şirket tarafından ödenmekte olduğunu, davalı şirketin dava dilekçesinin ekinde yer alan tabloda ihlalli geçiş yapan araçların plakaları tarih ve saat bilgileri giriş ve çıkış tablosu sunulduğu, araç sürücülerine teslim edilen ihlalli geçiş bildirimlerinin suretleri, ihlali yapan araçların fotoğraf kayıtlarının ayrıca sunulduğu görülmekle yapılacak yargılama neticesinde İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü ——— Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile————–plakalı araçlara ihtiyati haciz konulmasını, takibin devamını ve aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin İstanbul Anadolu 4 İcra Müdürlüğü———– Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başladığı, davacı şirketin söz konusu durumun yargılamayı gerektirmesi nedeni ile borca itirazda bulunduğunu,d avacı tarafından söz konusu itirazın iptali davasının açıldığı davalı şirketin uluslararası taşıma işiyle uğraşmakta olduğu, sahibi olduğu nakliye araçları ile davacının işletmesini yüklendiği otoyollardan geçtiği, davalı şirkete ait ——— plakalı ————- plakalı ——– plakalı ———- plakalı——- plakalı ——- ve —– plakalı ———-) araçların tamamında HGS sisteminin mevcut olduğunu buna bağlı olarak geçiş ücretlerinin çekildiği davalı şirket adına kayıtlı ——– ait ——- numaralı kredi kartında yeterli bakiyeler olmasına rağmen otoyollardan geçişte sisteme geçiş ücretlerini okuyamaması, taknik bir bozukluk yetersizlik veya başka bir nedenle davacı tarafından haksız olarak ihlalli geçiş iddiası ile İstanbul Anadolu 4 İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyası üzerinden icra takibine başladığı davacının dilekçesinde belirttiği ———- plaka numarasının ise bir dorse numarası olup buna ilişkin çekiciye ait plaka numarasının bildirilmesi gerektiği, ——— plaka sayılı dorse ile ilgili olarak ihlalli geçiş işlemi uygulanmaması gerektiğini, davalı bir şirketin şöförlerinin davalı şirkete vermiş herhangi bir bildirimin bulunmadığı, bu konuda davalı şirketin bilgi sahibi olmaması nedeniyle gerekli işlemleri yapma şanslarının olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile söz konusu durumu bildirmiş olsalardı süresi içerisinde ödemeleri yaparak bu miktarda ihlalli geçiş cezası ile karşılaşmayacaklarını, dava konusu ihlalli geçiş cezaları davalı firmaya tebliğ edilmiş olsaydı tebliğ tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde ödeme yapılması halinde ücreti hariç 10 kat para cezası üzerinden yapılacak indirim hakkından yararlanarak ödenmesi mümkünken bu hak da davalı şirketin elinden alındığını,—————- plakalı araçlara ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiği, ancak davacı şirketin bir adet çekicisinin değeri bile dava konusu alacak miktarından fazla olduğunu, ihtiyati haciz için yasanın aradığı şartları mevcut olmadığı bu nedenle ihtiyati haciz talebinin reddini talep ettiklerini ayrıca davanın da reddi ile davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuşlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafça davacı şirketin işletmiş olduğu otoyolun kullanılmasına ilişkin geçiş ücretinin ödenip ödenmediği OGS/HGS bakiyesinin yeterli olup olmadığı, ceza uygulamasının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 13.12.2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 20.12.2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen araç tescil kayıtlarına göre ihlalli geçiş iddiasına konu araçların davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ihlalli geçiş bildirimleri davalının maliki olduğu araçlar hakkında düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir———— yayımlanıp yürürlüğe giren 7144 s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/1/2018 tarih, 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü (sui generis) bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının maliki olduğu 1————– plakalı araçların muhtelif tarihlerde ———- gişelerinden giriş çıkış yaptıkları ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin —————- yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, ihlalli geçişe konu otoyol işletmesinin bariyer sistemi ile çalıştığı ve gişede durmadan geçişin mümkün olmadığı, gişeyi geçebilmek için ya ——— sisteminin kullanılması ya da nakit ödeme yapılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde —— bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, ———– sistemi kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde gerek ———- bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek ———sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçis bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; örneğin———- hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde ——– hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden veya sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ihlalli geçişler için ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, ancak davadan sonra yürürlüğe giren 7144 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca ihlalli geçiş halinde ceza tutarının 4 kat olarak uygulanması gerektiği, buna göre ihlalli geçişe ilişkin ceza tutarının toplam 11.661,40 TL olduğu, geçiş ücretlerinin yine toplamda 2.915.35 TL olduğu, 7144 sayılı yasanın 19. Maddesi uyarınca yasa değişikliğinin henüz ödenmemiş tüm para cezaları hakkında uygulanması gerektiğinden eldeki davada 4 kat ceza tutarı ve geçiş bedeli toplamı 14.576,75 TL’ yi aşan kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin düzenlendiği, bu halde dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edilerek tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama gideri ile mahkum edilmesi gerektiği(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 05/09/2018 tarih, 2018/4649 Esas ve 2018/8172 Karar sayılı ilamı) buna göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davanın açılış değeri üzerinden nazara alınması gerektiği, davalı tarafça geçiş bedelin ödenmediği, davalı tarafın geçiş bedeline ilişkin sorumluluğunun devam ettiği bu kısım yönünden de takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden
davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.915,35 TL asıl alacak 11.661,40 TL ceza olmak üzere toplam 14.576,75 TL üzerinden İPTALİ ile takibin DEVAMINA, takip tarihinden itibaren asıl alacak 2.915,35 TL ye 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına, dava tarihinden sonra 7144 sayılı yasanın 19 maddesi gereğince yapılan değişiklik nedeni ile fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ,
2- İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen asıl alacak 2.915,35 TL nin %20 si oranında İcra İnkar Tazminatı’nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 995.96 TL harçtan peşin yatırılan 387.32 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 608.64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 423.32 TL toplam harç masrafı , 250.00 TL bilirkişi ücreti, 320.20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 2.243.52 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir edilen 1.457.75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemde bulunulması halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/04/2019