Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/138 E. 2019/456 K. 07.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/138
KARAR NO : 2019/456
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/02/2017
KARAR TARİHİ: 07/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ;davalıya ait ——— plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğıan ve yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 4. İcra müdürlüğünün ——– esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalıya——— tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının ——– tarihinde dosyanın tamamına itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca % 20’den az olmamak üzere davalıdan icra inkar tazminatının da tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ;———- plakalı aracın 26.10.2016 tarihinde ——————istasyonundan yola giriş yaptığını ve ——istasyonundan ise yine aynı tarihte çıkış yaptığını, ——— plakalı aracın ies 20.08.2016 tarihinde ——— istasyonundan yola giriş yaptığını ve———istasyonundan yine aynı tarihte çıkış yaptığını, müvekkilinin HGS cihazında bu geçişler için yeterli bakiyenin bulunduğunu, bu sebeple de davacı tarafından yapılan icra takibine itiraz ettiklerini belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafça davacı şirketin işletmiş olduğu otoyolun kullanılmasına ilişkin geçiş ücretinin ödenip ödenmediği OGS/HGS bakiyesinin yeterli olup olmadığı, ceza uygulamasının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün ———— Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 13.12.2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 23.12.2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün —————-Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ————— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna ——- tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen araç tescil kayıtlarına göre ihlalli geçiş iddiasına konu araçların davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ihlalli geçiş bildirimleri davalının maliki olduğu araçlar hakkında düzenlenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir(25/05/2018 Tarih ve 30431 Sayılı RG yayımlanıp yürürlüğe giren 7144 s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/1/2018 tarih, 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü (sui generis) bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının maliki olduğu ———- plakalı aracın 26.10.2016 tarihinde ———-Gişesinden otobana giriş yaptığı ve aynı tarihte ————-gişesinden çıkış yaptığı,——— plakalı aracın 20.08.2016 tarihinde ———— Gişesinden otobana giriş yaptığı ve aynı tarihte ——– gişesinden çıkış yaptığı, araçların davacı şirketin işlettiği otoyoldan geçişi konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin ————– yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, ihlalli geçişe konu otoyol işletmesinin bariyer sistemi ile çalıştığı ve gişede durmadan geçişin mümkün olmadığı, gişeyi geçebilmek için ya OGS/HGS sisteminin kullanılması ya da nakit ödeme yapılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde OGS/HGS bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu, OGS/HGS sistemi kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde gerek OGS/HGS bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek OGS/HGS sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçis bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; örneğin OGS/HGS hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde OGS/HGS hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden veya sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak davalının maliki olduğu———– plakalı araç yönünden davalının HGS kartında yeterli bakiyesinin bulunduğu bu nedenle bu araç yönünden davacı şirketin kendisinin yeterli bakiyeden ödeme alabileceği anlaşıldığından bu araç yönünden davacı talebinin usule uygun olmadığı, diğer ———- plakalı araç yönünden bu kapsamda ihlalli geçiş anında OGS/HGS hesabında yeterli bakiye bulunduğu veya 15 gün içinde yükleme/ödeme yapıldığı iddia ve ispat olunamayan ———— plakalı araç yönünden geçiş bedelini cezalı tutarı ile talep ve tahsil etme koşullarının oluştuğu, bu araç ve ihlalli geçişler için ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, ancak davadan sonra yürürlüğe giren 7144 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca ihlalli geçiş halinde ceza tutarının 4 kat olarak uygulanması gerektiği, buna göre ihlalli geçişe ilişkin ceza tutarının toplam 11.661,40 TL olduğu, geçiş ücretlerinin yine toplamda 2.915.35 TL olduğu, 7144 sayılı yasanın 19. Maddesi uyarınca yasa değişikliğinin henüz ödenmemiş tüm para cezaları hakkında uygulanması gerektiğinden eldeki davada 4 kat ceza tutarı ve geçiş bedeli toplamı 105.50.- TL’ yi aşan kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin düzenlendiği, bu halde dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edilerek tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama gideri ile mahkum edilmesi gerektiği(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin ———– Karar sayılı ilamı) buna göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında sadece —————— plakalı araç yönünden haklı olduğu, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davanın açılış değeri üzerinden nazara alınması gerektiği, davalı tarafça geçiş bedelin ödenmediği, davalı tarafın geçiş bedeline ilişkin sorumluluğunun devam ettiği bu kısım yönünden de takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalının İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ————– E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 21,10 TL asıl alacak, 84,40 TL ceza olmak üzere toplam 105,50 TL üzerinden İPTALİ ile takibin bu miktarlar yönünden devamına ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak 21,10 TL ye yasal faiz de uygulanmasına, 126,60 TL üzerinden itirazın iptaline konu talebin dava tarihinden sonra gerçekleşen yasal düzenleme gereğince konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Fazla istemin reddine ,
3- Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar ettiği 21,10 TL nin %20 si oranında İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ,
4-Reddedilen kısım yönünden şartları bulunmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine ,
5-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31.40 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 13.00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 31.40 TL peşin harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı, 1.000.00 TL bilirkişi ücreti, 303.60 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 1.339,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen
miktarları gözetilerek kabul edilen miktarı isabet eden 304.46 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden tayin ve takdir edilen 105.50 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davanın reddedilen miktarı üzerinden aynı tarife uyarınca davalı yararına tayin ve takdir edilen 358,70 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve yokluğunda kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/05/2019