Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1362 E. 2022/754 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1362 Esas
KARAR NO: 2022/754
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2017
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
DAVA :Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilin —–yılından bu yana ———– yaptığını, davalı ile müvekkili arasında —— itibaren gelişen bir ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında yaklaşık —– oluştuğunu, davalı tarafın —- ayında müvekkiline —– olduğunu, malların son kullanma tarihlerinin çok yakın veya gelmiş olduğunu, bu nedenle mallarının satışını yapamadığını, malların ellerinde kaldığını, bu malları satışı gerçekleşene kadar müvekkilinin —— —–muhafaza etmek istediğini, müvekkilin satılmasında kendisine yardımcı olmasını, müşteri bulmasını, —– olursa, müvekkilin deposundan teslim edilmesini talep ettiğini, taraflar arasında bir müddet devam eden ticaret nedeniyle, müvekkil davalı tarafın kötü niyetli olacağını düşünemediğini ve teklifi kabul ettiğini, fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla alacağın —— kısmının —- —— faizi üzerinden işletilecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: —– sahibi olduğunu, müvekkil şirket ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkil şirketten alacaklı olduğunu iddia ettiğini, müvekkil şirketin ticari ilişki içinde olduğu şirketin,—–olduğunu, dosyadaki faturalar bu şirkete ait olduğu gibi davacı tarafça yapılan —– ait olduğunun görüldüğünü, huzurdaki davanın tarafı söz konusu şirket olup, davacının taraf sıfatı bulunmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, yabancı tüzel kişi olarak dava açması halinde HMK 114. Maddede dava şartı olarak düzenlenen teminatı göstermek zorunda kalacağından davacının, taraf ehliyeti olmamasına rağmen huzurdaki davayı açtığını, davacı tarafın, müvekkil şirket kayıtlarına göre —- borçlu olmasına rağmen müvekkil şirketten —– alacaklı olduğunu beyanla alacağının —– kısmının tahsili için huzurdaki davayı açtığını, davacı tarafça dosyaya sunulan, davacı vekili tarafından yazılan—-tarihli —— müvekkil şirketin borcunun —– olduğu ifade edilmesine rağmen huzurdaki davada kötüniyetli olarak —— tutarındaki faturayı kabul etmediklerini ifade ederek alacak tutarının arttırıldığını, dava dilekçesinin bütününde yer alan iddiaların mesnetsiz ve birbiri ile çelişkili olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalının ürünlerini —–davacının deposunda mülkiyeti davacıya geçmeksizin——için satılana kadar bekletilmesi konusunda anlaşma bulunup bulunmadığı, ayrıca—- tarihli faturaların yalnızca ilgili malların——- çekilebilmesine hasren düzenlenip düzenlenmediği, bu faturalara ilişkin davacı tarafça kesilen fiyat farkı faturasının davalı tarafça kabul edilip edilmediği ve davalının defterlerine işlenip işlenmediği, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, ayrıca ——— tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı bu kapsamda davacının taraf sıfatının bulunup bulunmadığı, dosyaya sunulan mail yazışmalarının taraflar arasında yapılıp yapılmadığının olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, taraflar arasındaki mal satımına ilişkin temsil ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLER :
—–tarafların ——–celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
—– müzekkere yazılarak davacı vekilince cevap cevap dilekçesinde bildirilen hesaplara ilişkin olarak —– tarihleri arasındaki hesap dökümleri istenmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi heyeti —- tarihli kök raporunda özetle; —- ihraç edilen eşyaların, müşterisi tarafından alınmamış olması sebebi ile—- —- firmaya gönderilmesi ve ilk ihracat faturaları kıymeti ile—- —–tekrar yeni bir fatura düzenlenmiş olması ve sonrasında ise bahse konu eşyaların kullanım süresi sonuna yaklaşılmış olduğu sebebi ile daha düşük kıymette bir müşteri bulunarak satılmış olması hususlarının —— uygun olduğu ve— —— firmasına yardım amaçlı —— koyan —–bir de müşteri temin ederek malın satışını gerçekleştirdiği, bu işlemler esnasında iki firma arasında ——yolu ile yapılan ve kabulü mahkemenin takdirinde olan yazışmalara göre değerlendirildiğinde; bahse konu eşyaların her ne kadar ——değer ile satıldığı ve bu bedelin hesaptan düşülerek geri kalan meblağ için iade faturası kesilmek sureti ile hesabın sıfırlanması hususunda mutabık kaldıklarını, bu işlemden dolayı —— alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ihracata konu eşyalar için yurt dışına gönderilen satış faturalarında maliye tasdikinin kanunen zorunlu olmaması sebepleri ile sahte fatura olarak değerlendirilmesinin mevzuata uygun olmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti—-havale tarihli ek raporunda özetle; bahse konu eşyaların her ne kadar —– bedel ile girişi yapılmış olsa da —– değer ile satıldığı ve bu bedelin hesaptan düşülerek geri kalan meblağ için iade faturası kesilmek sureti ile hesabın sıfırlanması hususunda mutabık kaldıklarının görüldüğünü, bu işlemden dolayı—–alacaklı olduğunu ve kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti —- tarihli kök raporunda özetle; —— borçlu olduğu kanaatine varıldığını beyan ve rapor etmiştir.
Bilirkişi heyeti —- tarihli ek raporunda özetle; — davacının bildirdiği alacak iddiasına konu yapılan faturanın yer almadığı , yine ——- olarak davacı ödemesi şeklinde icmalde yer alan —- tutarın da davacının bakiye alacağı olarak borçlanılan ve ödenen olarak belirlenen sütunda —- olduğunu, her iki hususun olmadığı şekilde —– davacının bakiye alacağının—— sonuç tutar olarak yer aldığı hususlarındaki iş bu ek incelemelerimizi kök rapordaki vardıkları sonuçların değişmediğini beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, taraflar arasındaki mal satımına ilişkin temsil ilişkisinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı tarafça davalının mallarının —— davacının deposunda tutulduğunun, bu mallara ilişkin taraflar arasında satış sözleşmesinin kurulmadığını, sadece——– çekebilmek için davalının davacıya hitaben fatura düzenlediği, malların üçüncü bir şirkete satılması üzerine davalıya iade faturasının kesildiğini, ancak davalının iade faturasını defterine işlemediğini, bu nedenle davalıdan alacaklı olduğunu beyanla eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça eldeki uyuşmazlıkta davacının taraf sıfatı bulunmadığı, davacı ile aralarında geçtiği iddia edilen——– kabul etmedikleri, davacıya borçlarının bulunmadığı, aksine alacaklarının bulunduğu iddiasıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan mail yazışmalarından davalının—– ihraç ettiği eşyaların müşterisi tarafından alınmamış olması nedeniyle davacının deposuna koyulduğu, ihracat için gerekli faturanın davacı adına kesildiği, daha sonra malların kullanım süresinin sonuna yaklaşılmış olması nedeniyle daha ucuz bir bedel üzerinden üçüncü bir kişiye ürünlerin satıldığı, davacı ve davalı arasında ürünlerin girişinin yapıldığı, —- iade faturası kesilmesi kararlaştırılan ve ürünlerin satıldığı — mahsup edilmesi hususunda tarafların anlaştıkları, yine yazışmalarda mahsuplar yapıldıktan sonra—- tarihi itibariyle davacının—–alacağının bulunduğu hususunda tarafların mutabık olduğu anlaşılmıştır.
——- sayılı emsal niteliğinde kararında da —— delil başlangıcı niteliğinde olduğunun belirtilmesi, tarafların dosyaya sunmuş oldukları defter ve icmalleri ile mail yazışmalarını birbirlerine doğruladığı, bu kapsamda taraflar arasındaki ilişkinin davalının —— gönderdiği, ancak müşterisi tarafından teslim alınmayan ürünün davacı deposunda saklandığı, daha sonra ürünün daha düşük bir bedelle üçüncü kişiye satıldığı, davacının satışa aracılık yaptığı, ürünlerin —— geçmesi nedeniyle davacı aleyhine davalı tarafından fatura kesildiği, ürünlerin satışından sonra davacının iade faturası kestiği, bu faturanın kabul edileceğinin davalı tarafça mail yazışmaları ile bildirildiği ve mail yazışmalarında davacı ile davalının davacının davalıdan —- alacaklı olduğu yönünde mutabakat oluştuğu, bu nedenle davacının mutabakat gereği davalıdan —– alacaklı olduğu, alacağın —-cinsinden olması nedeniyle alacağa —- uyarınca ———— uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, alacağın —- yönünden temerrütün dava tarihi itibariyle, —-yönünden temerrütün ıslah tarihi olan —- tarihi itibariyle oluştuğu, alacağa bu tarihlerden itibaren faiz işletilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine——-varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
—- — dava tarihinden, —- ıslah tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının —– mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 13.264,11 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 652,59 TL harç ve 2.713,69 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 9.857,83 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki kur ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 81.189,23 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan ve 8.900,00 TL bilirkişi ücreti ve 293,00 TL posta ve tebligat giderinden oluşan 9.193,00 TL yargılama gideri ile 652,59 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı, 2.713,69 TL ıslah harcı, olmak üzere toplam12.590,68 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——–Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022