Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1359 E. 2018/1237 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1359
KARAR NO : 2018/1237
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin halka açık bir şirket olan Kervansaray ——– nin iştiraki olduğunu, örtülü kazanç aktarımı yasağının —- nun 21. Maddesinde düzenlendiğini, anılan madde hükmünce halka açık ortaklıklar ve kollektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının da 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında değerlendirileceğini, halka açık şirketlerin iştirakleri olan halka kapalı şirketlerin de bu kanun kapsamında dahil olduğunun ifade edildiğini, Kervansaray ———– halka açık bir şirket olduğunu ancak Kervansaray’ın iştiraki olan müvekkili şirketin ise halka kapalı bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin halka kapalı şirket oluşu sebebiyle bir an için —— nun 2.maddesine göre,
Mintay’ın SPK nun kapsamı dışında olduğu düşünülse dahi SPK nin 21.maddenin açık hükmü karşısında Mintay’ın kanun hükümlerine tabi tutulmakta olduğunun ortada olduğunu, sonuç olarak SPK nun bu düzenlemesi karşısında halka açık bir şirketin iştiraki olan müvekkili şirketin anılan SPK kapsamında yer aldığını söylemenin doğru olacağını, davalı … yararına yapılan işlemin SPK ‘na aykırılık oluşturmakta olduğunu, davalının müvekkili şirket hesaplarında ve muavin defter kayıtlarında borçlu gözüktüğünü, davalının 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun 74.maddesi hükmünden yararlanarak şirkette bulunan borç miktarını sildirdiğini, ancak hernekadar torba yasa böyle bir imkan sağlamış olsa da anılan torba yasanın SPK nun 21. Madde açık hükmü karşılında halka açık şirketlere uygulanamayacağı, halka açık şirketlerin torba yasanın kapsamı dışında kaldığının ortada olduğunu, zira yapılan işlemin müvekkili şirketin alacaklı olduğu miktarı davalı lehine bertaraf ederek davalı tarafa dolaylı yoldan bir kazandırım sağlamış olduğunu belirterek davanın kabulü ile yapılan işlemin kanuna aykırı olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafından tebligata rağmen yazılı bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ortağı olan davalının şirkete bulunan borcunun 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanundan yararlanarak silinmesi nedeniyle bu işlemin örtülü kazanç aktarımı niteliğinde olduğundan davalının şirkete olan borcundan şimdilik 40.000.00 TL sinin tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dosya ve davacı şirkete ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeler üzerinde uzman bilirkişi heyeti aracılığıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki delillere uygun, bilimsel ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Gelirler Daire Başkanlığı , Marmara Kurumlar Vergisi Müdürlüğünün —– tarih ve 86584 sayılı yazısında; dairesinin ….numarasında kayıtlı ——– nin—-takvim yılına ilişkin kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar beyanı ile iş bu beyana istinaden dairemizce yapılan tahakkuk ve tahsilat dökümlerinin ekte beyan edildiği bildirilmiştir. Kayıtlarda yer aldığı halde İşletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacak beyanı: Toplam matrah 8.586.935,82 TL, Vergi oranı % 3, Toplam hesaplanan——- TL olduğu ve bu miktarın vergi dairesine——– nolu tahsilat fişi ile ödendiği tespit edilmiştir.
Davalının davacı şirketin ortağı olduğu , davacı şirketin ticari defterlerinde davalı …’nın 23.12.2014 tarihi itibariyle 9.365.871,14 TL (8.586.935,82 TL si 2013 yılından devreden bakiye olup) borçlu olduğu, yukarıda yazıldığı üzere davalı ortağın uyuşmazlığa konu borcu sildirilmek amacıyla 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanundan yararlanarak 23.12.2014 tarihinde Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirimde bulunularak ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın iddiasını dayandırdığı 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun örtülü kazanç aktarımı yasağı başlıklı 21.maddesi; ——- kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının ; yönetim, denetim veya sermaye bakımından doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunmak sureti ile kârlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya kârlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek kazanç aktarımında bulunmaları yasaktır” hükmü düzenlenmiştir. İlgili Vergi Dairesi tarafından gönderilen Tahsilat Ve Ödeme Durum Listesi incelendiğinde; tahakkuk eden 257.608,07 TL dönem içi faiz tutarının ———tahsilat fişi ile davacı ——- namına ödendiği görülmüş, işbu tahsilat ve ödeme durum listesi incelendiğinde şirket adına başvuru yapıldığı ve ödemenin gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Dosya kapsamında yetkili olmayan kişilerce vergi dairesi’ne başvuru yapıldığı ve vergi ödemesi yapıldığını gösterir aksi yönde bilgi ve belgenin bulunmadığı, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21. Maddesi gereği “—— müşaade şartının SPK’ya ait olduğu, SPK’ya yapılan bir başvuru bulunmadığı gibi SPK tarafından —— tespit edildiğine dair tespit ve raporun da bulunmadığı görülmüş; bununla birlikte Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21. Maddesi; “Doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teammülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunmak suretiyle karlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya karlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek kazanç aktarımında bulunduğu” na dair yeterli bilgi ve belge bulunmadığı çünki işbu ortaklardan alacaklar hesabının tarafların bilgisi dahilinde olduğu ve şerh konulduğuna dair bilgi ve belgenin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere göre; davalı … —– davacı şirketin 5.499.670,00 TL meblağ ile toplam ——-TL sermayenin %49,99 unun sahibi ortağı olduğu, davalı ortağın şirkete olan borcunu sildirmek amacıyla 6552 sayılı yasa ile Kayıtlarda Yer Aldığı Halde İşletmede Mevcut Olmayan Kasa Mevcudu Ve Ortaklardan Alacak Beyanı hükmünden yararlanarak 23.12.2014 tarihinde Marmara Kurumlar Vergisi Müdürlüğü’ne bildirimde bulunulmuş olup, ilgili vergi dairesi tarafından gönderilen tahsilat ve ödeme durum listesine göre tahakkuk eden 257.608,07 TL dönem içi faiz tutarının ———-tahsilat fişi ile davacı şirket adına ödendiği, böylelikle davalı ortağın davacı şirkete dava tarihi itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığı, yine tahsilat ve ödeme durum listesine göre şirket adına başvuru yapıldığı ve ödemenin gerçekleştirildiği, yetkili olmayan kişilerce vergi dairesi’ne başvuru yapıldığı ve vergi ödemesi yapıldığını gösterir aksine delil bulunmadığı, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21. Maddesi gereği Örtülü Kazan Aktarımı Yasağı Müşaade Şartı’nın SPK ya ait olduğu, SPK’ya yapılan bir başvuru olmadığı gibi SPK tarafından Örtülü Kazanç Aktarımı’nın tespit edildiğine dair bir tespit ve raporun bulunmadığı, yine Sermaye Piyasası Kanunu’nun 21. Maddesine göre doğrudan veya dolaylı olarak ilişkide bulundukları gerçek veya tüzel kişiler ile emsallerine uygunluk, piyasa teammülleri, ticari hayatın basiret ve dürüstlük ilkelerine aykırı olarak farklı fiyat, ücret, bedel veya şartlar içeren anlaşmalar veya ticari uygulamalar yapmak veya işlem hacmi üretmek gibi işlemlerde bulunmak suretiyle karlarını veya malvarlıklarını azaltarak veya karlarının veya malvarlıklarının artmasını engelleyerek kazanç aktarımında bulunulduğuna dair de yeterli delil bilgi belge bulunmadığı, ortaklardan alacaklar hesabının tarafların bilgisi dahilinde olduğu ve aksi yönde şerh konulduğuna dair bilgi ve belge bulunulmadığı, alacağın sildirilmesi yönündeki işlemin yukarıda yazılı olduğu üzere yasaya dayanılarak yapıldığı anlaşıldığından aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir. –
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın REDDİNE ,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35.90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 647,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından bir masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
5-Davacı tarafından depo edilen gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep etmesi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/12/2018