Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1358 E. 2018/3 K. 04.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1358 Esas
KARAR NO : 2018/3

DAVA : Adi Ortaklığın Tasfiyesi
KARAR TARİHİ : 04/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkil firma yeterlililiği ölçüsünde işlere girebilmek için bir finansman arayışı içerisinde olmuş ve bu dönemde …. aracılığıyla davalı şirket sahibi …….. ile irtibata geçilmiş ve taraflar arasında sözlü bir adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, taraflar arasındaki böyle bir ilişkide birlikte ihalelere girilerek yüksek karlı işler alınacak ve bu işlerin yapımı için müvekkilin bilgi ve deneyiminden mesleki tecrübe ve yeterliliklerinden faydalanılacak, bir taraftan da davalı tarafından iş için gerekli her türlü finansman sağlanılacağını, ortakliğin bu temelde kurulmluş iken davalı tarafın ortaklıktan beklentisinin çok farklı olduğunu, müvekkile işin yapımı için finansman olarak verdiği 125.000,00 TL çek ve 61.000,00 TL nakit olmak üzere toplamda 186.000,00 TL karşılığı müvekkilden 220.000,00 TL lik senet aldığını, kendisini garantiye almak için bu seneti aldığını söylemesine karşılık senedin boş olan kısmına nakden kaydını bizzat kendisi koyarak kötü niyetini belli ettiğini, ayrıca yazıyla olan senet tutarı kısmını da davalı tarafın doldurduğunu, bu alınan 220.000,00 TL lik senetle daha sonra davalı tarafça icra takibi başlatılmış ve müvekkil şirket bu takip sebebiyle davalı tarafça iş yapamaz hale getirildiğini, araçları yakatıldığını, müvekkil şirketin iş yapma ihtimali olan bütün firmalara haciz ihbarnameleri gönderilerek müvekkilin ticari itibarını zedelemeye yönelik haksız ve kötüniyetli işlemler yapıldığını, müvekkilin gayrimenkulüne ipotek koydurmak istediğini aksi halde ortaklığın devamının mümkün olmadığını ileri sürdüğünü ve bunun üzerine müvekkil şirket sahibi …… gayrimenkulüne 11/01/2017 tarihinde 200.000,00 TL lik ipotek koyulduğunu, müvekkil davalı tarafa 09/01/2017 tarihinde 7.500,00 TL nakit, 25/01/2017 tarihinde 43.000,00 TL nakit ve 06/02/2017 tarihinde 4.000,00 TL nakit ödemeler yapıldığını, davalı tarafın bu ödemeleri 220.000,00 TL den mahsup ederek verdiği çekleri de ileri sürmüş ve yine müvekkilden senet almak istediğini ve bunun üzerine 06/02/2017 tarihinde müvekkil tarafından 40.000,00 60.000,00 ve 80.000,00 TL bedelli senetler verildiğini, ……… Üniversitesi’nin 7’li derslik yapımı işi için ihaleye davet edildiğini ve bu iş için davalı ile 06/022017 tarihinde ayrı bir sözleşme imzalandığını, sözleşme gereği davalı müvekkile 140.000,00 TL ödeme yapacağını ve bu ödeme fininsman olarak müvekkil tarafından kullanılacağını ancak davalının bu ödemeyi yapmadığını, yine sözleşmenin yapıldığı tarih olan 06/02/2017 tarihinde müvekkil şirket sahibi ……..gayrimenkulüne 250.000,00 TL lik ipotek koydurduğunu, müvekkil şirket ortaklık gereği bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine ve şantiyedeki her iş gereği gibi yapılışor olmasına rağmen davalı taraf yükümlülüklerini yerine getirmemiş finansman sağlama borcunu ödemediğini, tüm bunlara rağmen kendisini teminat altına almak amacıyla müvekkilden senetler ve ipotekler aldığını, müvekkil şirket tarafından 15/05/2017 tarihinde gönderilen ihtarname ile haksız işlemlere son verildiği ihtar edilmiş, davalı tarafından cevaben 23/05/2017 tarih ve …….. yevmiye numaralı ihtarname ile adi ortaklığın feshedilmiş olduğu haklı ve doğru bir neden belirtilmeksizin bildirildiğini, davalı bu ihtarından sonra gerekli tasfiye işlemleri için uzlaşmaya yanaşmamış ve tasfiye işlemlerinin bugüne kadar yapılamadığını, tüm bu nedenlerle söz konusu süresiz adi ortaklığın tasfiyesine, adi ortaklık boyunca alınan ancak karşı tarafın haksız işlemleri sebebiyle karını paylaşamadığı işlerin hesaplanması ve doğan alacakların müvekkil tarafa ödenmesine, müvekkilin şantiyede kalan yazıcı bilgisiyar lazermetre kumpas hassas terazi vs. mimarlıkla ilgili demirbaşlarının davalıdan alınraak müvekkile iadesine, sözleşmeye aykırılırk ve davalı tarafın haksız işlemleri sebebiyle doğmuş zararların müvekkile ödenmesine, adi ortaklığın sebepsiz ve haksız bir şekilde uygun olmayan bir zamanda bitirilmesi sebebiyle alınması kuvvetle muhtemel olup da alınamayan işler sebebiyle mahrum kalınan karım müvekkile ödenmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile TBK 642 maddesi uyarınca ……. Sözleşmesinin tasfiyesi ile tasfiye sebebiyle doğmuş doğacak alacakların tespiti, tasfiye uyarınca bir kısım demirbaşların davacıya iadesi, adi ortaklık sözleşmesine aykırı davranışlar nedeniyle doğan zararların tespiti ve davalıdan tazmini istemine ilişkin davadır.
Mahkeme dava şartlarının bulunup bulunmadığını davanın her aşamasında resen araştırır. Dava şartının bulunmaması halinde dosya üzerinden karar verilmesi mümkündür. (HMK 115/1ve 2.maddesi)
Görev mahkemeye ilişkin olumlu Dava şartıdır. (HMK 114/1-c maddesi ).
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(HMK 1 maddesi)
Uyuşmazlık taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. ……. sözleşmesi; 2 ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ( TBK 620/1 Maddesi). Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu nedenle adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir (Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ……Esas – ……. Karar sayılı kararı).
26.06.2012 tarihli 6335 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değiştirilen TTK.5.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.
Açılanan nedenlerle açılan davada mahkememiz görevli olmayıp Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan davanın HMK.nun 114/1-c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- TTK 5/3. ve HMK.114/1-c maddeleri uyarınca mahkememizin GÖREVSİZ olması nedeniyle davanın GÖREV DAVA ŞARTI YOKLUĞU nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi ASLİYE HUKUK Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..

.