Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1357 E. 2020/100 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1357
KARAR NO: 2020/100
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 04/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde ;davalı şirket tarafından, borçlusu ve keşidecisi müvekkili , cirantası ————-olan ——– tanzim tarihli ———– şubesindeki çek hesabından keşideli ———- TL lik çekle ilgili olarak müvekkili aleyhine ———-icra müdürlüğünün ————–esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafından icra takibine konu edilen çekte keşideci yerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığını, çekin önünde alacaklı gözüken ve çekin arkasında cirantası bulunan ————- müvekkilinin hiçbir hizmet ve mal alışverişinin olmadığını, müvekkilinin ———-şubesindeki hesabına ait çek koçanındaki boş çeklerin ——— tarihinde aracının cami kırılmak sur8etiyle çalındığını ve çek yapraklarının kötüniyetli kişilerin eline geçerek doldurulmak ve müvekkili şirketin imzası taklit edilerek davalı şirkete ciro edildiğini, müvekkilinin bu çekler hakkında ödemekten men kararı konulması için ———- Ticaret Mahkemesine———- değişik iş sayılı dosyası ile başvurduğunu belirterek çek hakkında teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini ve ——-.icra müdürlüğünün ———— esas sayılı icra dosyası kapsamında müvekkili şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve davalı şirket kötüniyetle sahte çekle ilgili bilerek icra takibi yaptığından % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde , davacı yanın müvekkili şirketin kötüniyetli olduğuna ilişkin beyanların mesnetsiz olduğunu ve soyut iddialardan öteye geçemeyeceğini, davacı vekilinin imzaya ilişkin sahtelik iddialarının şahsi def’i olup müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin kötüniyetli olduğu beyanlarının asılsız ve dayanaksız olduğunu ve müvekkilinin usulüne uygun olarak icrai işlemlere devam ettiğini, kambiyo senetlerinin yetkili meşru hamilinin kambiyo senetlerindeki imzaların sıhhatini kontrol etme imkanı bulunmadığını , keza müvekkili şirketin imza kontrolü gibi bir yükümlülüğünün de bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, çekteki keşideci imzasının sahteliğinden bahisle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup İİK nun 72 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu edilen———–nolu ——– keşide tarihli —- TL bedelli çek dayanak yapılarak——— İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı takip dosyası ile davacı şirket tarafından davalı şirket ve dava dışı olan ————– aleyhine genel haciz yolu ile —- asıl alacak, ——- işlemiş faiz, ——————–komisyon bedelinden oluşur toplam ————- tahsili için icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
—–icra Hukuk Mahkemesinin ——————-karar sayılı dava dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; dava dışı ancak icra takibinde borçlu konumunda olan —————yetkilisi ————- tarafından dosyamız davalısı aleyhine iş bu dava dosyamıza konu olan çekin dayanak yapılarak —-icra müdürlüğünün ———— esas sayılı takip dosyası nedeniyle çekteki imzanın şirkete ait olmadığı iddiası ile imzaya itirazda bulunulduğu, mahkemece yapılan inceleme sonucunda ;——— tarihli bilirkişi raporunda özetle; ———şubesine ait, —— keşide tarihli, keşidecis——- olan , ——– emrine yazılı —–meblağlı —numaralı çek arka yüzündeki —————-ibareleri ile başlayan kaşe basım izi üzerinde atılı 1.ciranta imzasının —————- isimli şahsın dosya içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle ————— isimli şahsın eli mahsulü olmadığının bildirildiği, usulüne uygun olarak hazırlanmış ayrıntılı açıklamalı uzman bilirkişi rapora gözönüne alınarak takip dayanağı çekteki lehtar ve ilk ciranta olan davacı şirket kaşesi altındaki imza davacı şirketin yetkilisine ait olmadığı anlaşıldığından davacının imzaya itirazının kabulü ile ——————— İcra müdürlüğünün ———-esas sayılı icra takibinin davacı ———– yönünden durdurulmasına, davalının kötüniyeti ispatlanamadığından davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yerolmadığına dair ….” karar verildiği tespit edilmiştir.
Davacı şirketin celbolunan—————– dosyasında, davaya konu çekin keşide tarihi itibariyle yetkilisinin ———— olduğu tespit edilerek keşide tarihine göre daha önceki tarihlerde resmi kurumlardan mukayaseye esas olacak imza örnekleri celbedilmiş, şirket yetkilisinin tatbike medar imza örnekleri mahkeme huzurunda alınmıştır. İmza incelemesi yapılmak üzere dava dosyası tüm ekleri ile birlikte————- gönderilmiştir. ————- şubesinin ———— raporunda;—————-davaya konu çekteki keşideci imzası ile tersim biçimi , işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede , ——————–mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…….” bildirilmiştir.
Davalı taraf savunmasında ———- olması nedeniyle, kanun ve yönetmelik hükümleri gereğince sadece ciro zincirinin kopuk olup olmadığını kontrol etme ve alacaklarını fatura ile tevsik etme yükümlülüğü altında bulunduğunu, bunun dışında imza sıhhati kontrol yükümlülüğünün bulunmadığını , iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Ancak takibe dayanak teşkil eden çekteki imzanın sahteliği iddiası mutlak def’i niteliğinde olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir —————-
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere ve alınan —————- raporuna göre, dava konusu çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı, keşideci imzasının sahteliği, iyiniyetli olsa bile herkese karşı ileri sürülebilecek bir mutlak def’i niteliğinde olduğu vicdani kanaate varılarak davanın aşağıdaki şekilde kabulüne , davalı şirketin kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ,
1-Davanın KABULÜ ile davacının ———– İcra Müdürlüğünün ————- Esas sayılı takip dosyası ve bu takip dosyasına dayanak yapılan keşidecisi davacı ————-Şubesi’ne ait —- keşide tarihli ————– nolu —TL bedelli çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından reddine ,
3-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 1.282,18 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 320,54 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 961,64 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 320,54.-TL başvuru harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı,178,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam yapılan 535,04 TL yargılama giderinin tümünün davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen miktar üzerinden tayin ve takdir edilen 3.400.00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp vekille temsil edilen davacıya verilmesine,
6-Mahkememizce dava konusu çek hakkında verilen ————— tarihli ihtiyati tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devamına,
7-Davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve istem halinde HMK 392/2 maddesindeki yasal süre de nazara alınmak suretiyle davacıya iadesine,
8-Taraflarca yatırılmış olan gider avanslarının karar kesinleştikten sonra ve taraflarca talep edilmesi halinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——————– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/02/2020