Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1345 E. 2018/1247 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1345 Esas
KARAR NO : 2018/1247

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil Şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait aracın ihlalli geçişi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğünün 2016/26691 E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emri, davalıya 21.12.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından 27.12.2016 tarihinde dosyanın tamamına itirazda bulunulmuş olup, itiraz konusu dosya alacağı hakkında takibin devamı amacıyla işbu dava ikame edildiğini, yapılan itiraz haksız ve yersiz olup itirazın iptali gerekmektiğini, öncelikle, işbu davaya konu borcun sebebini teşkil eden ihlalli geçiş fiilinin tanımlanması gerektiğini, ihlalli geçiş, Müvekkil Şirket tarafından yapımı ve işletmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücreti ödenmeksizin kullanılması ve tahakkuk eden ücretin geçişi takip eden 15 (on beş) günlük kanuni ödeme süresi içinde de ödenmemiş olması anlamına geldiğini, bu itibarla, ihlalli geçişi takip eden 15 (on beş) günlük süre içerisinde geçiş ücretine herhangi bir ceza tahakkuk ettirilmediğini, kullanıcılar bu süre içerisinde sadece geçiş ücretini ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle, Müvekkil Şirket yasal olarak araç sahiplik bilgilerine ceza tahakkuk ettirilmeden erişememekte ve dolayısıyla bu süre içerisinde borçlulara herhangi bir bildirim yapamamakta olduğunu, müvekkil Şirkete işletici şirket sıfatıyla geçiş tutarının 10 katı tutarındaki ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verildiğini, Geçiş ücretinin on katı fazlası olarak tahsil edilen ceza tutarının yüzde altmışı (%60) ise, tahsilini izleyen ayın yedinci günü mesai bitimine kadar, hazine payı olarak, Müvekkil Şirketin yıllık kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine Müvekkil Şirket tarafından ödenmekte olduğunu, bahsi geçen ceza tutarının %60’ı hazine payı olduğundan, Müvekkil Şirketin söz konusu ceza tutarını takipten imtina etme seçeneği bulunmadığını, Bu itibarla, Müvekkil Şirket tahakkuk eden cezanın tahsili için azami çabayı göstermekle yükümlü olduğunu, otoyoldan ihlalli geçiş yapan aracın sahibinden, geçiş ücreti ile bu ücretin on katı tutarında ceza, Müvekkil Şirket tarafından genel hükümlere göre yani özel alacak olarak tahsil edileceğini, ihlalli geçiş yapan aracın plakası, tarih ve saat bilgileri, giriş ve çıkış yapılan yol, güzergâh ve şerit bilgilerini gösterir ayrıntılı tablonun Mahkemenin bilgisine sunulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin dava dosyasına cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı tarafça davacı şirketin işletmiş olduğu otoyolun kullanılmasına ilişkin geçiş ücretinin ödenip ödenmediği ———- bakiyesinin yeterli olup olmadığı, ceza uygulamasının yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu ———– İcra Müdürlüğü’nün 2016/26691 Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 13/12/2016 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 21/12/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir(25/05/2018 Tarih ve 30431 Sayılı RG yayımlanıp yürürlüğe giren 7144 s.Y.nın 18. md. ile değişik 6001 s.Y.nın 30/5 md.).
Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz.(6001 SYK m 30/7).
27/2/2018 tarih ve 30345 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 18/1/2018 tarih, 2017/166 Esas ve 2018/8 Karar sayılı ilamında; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. Maddesinin 6639 Sayılı Kanun’un 33. Maddesi İle Değişiklik Yapılan (5) Numaralı Fıkrasının Birinci Cümlesinin İncelenmesi sonucunda, işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında, işletici şirketlerce işletme hakkının bir uzantısı olarak kontrolsüz geçişlerde takdir edildiği anlaşılan, geçiş ücretiyle doğrudan bağlantılı bulunduğu, işletme gelirleriyle irtibatlı olduğu ve işletme gelirleri üzerinde etki ve sonuç yarattığı değerlendirilen itiraz konusu kuraldaki cezanın, klasik anlamda idari yaptırım niteliğindeki idari para cezalarından farklı, idare hukuku alanından ziyade özel hukuk alanına yaklaşan, kendine özgü (———) bir niteliğe sahip olduğu gerekçesi ile kuralın anayasaya aykırı olmadığı tespit edilerek anayasaya aykırılık başvurusu reddedilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ihlalli geçiş bildirimleri, takip dosyası, araç tescil kayıtları, iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacıya ait köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yaptığı geçiş ücretinin 98,05 TL olduğu, ihlalli geçiş bildiriminde belirtilen geçiş ücret(ler)inin Karayolları Genel Müdürlüğünce yayınlanan köprü ve otoyollar ücret tarifesine uygun olduğu, ihlalli geçişe konu otoyol işletmesinin bariyer sistemi ile çalıştığı ve gişede durmadan geçişin mümkün olmadığı, gişeyi geçebilmek için ya ———–sisteminin kullanılması ya da nakit ödeme yapılmasının gerekli olduğu, otoyolu kullanan tarafın nakit ödeme yapmamış olması halinde —— bakiyesini yeterli tutmakla en azından geçişten itibaren 15 gün içinde bakiyesini yeterli hale getirmekle yükümlü olduğu,— sistemi kullanmayan ve nakit ödeme de yapmayan sürücü/malik’in zaten ödeme yapmadan geçiş yaptığının bilincinde olduğu ve bu halde de 15 gün içinde geçiş bedelinin ödenmesi gerektiği, aksi halde gerek —-bakiyesinin yeterli olmaması ve en azından 15 gün içinde bakiyenin yeterli hale getirilmemesi, gerek — sistemine dahil olmayanların nakit ödeme yapmamaları ve 15 gün içinde geçis bedelini ödememeleri halinde ceza bedelinin tahsil koşullarının oluşacağı, ceza bedelinin tahsili için ihlalli geçiş bildirimi düzenlenmesinin ve/veya tebliğinin zorunlu olmadığı, davacının tarafı olmadığı; örneğin —– hesabına tanımlı kredi kartı otomatik ödeme talimatı bulunsa dahi geçis anında bakiyenin yetersiz olduğu hallerde —– hesabına yükleme yapılamamış olmasının davalı ile otomatik ödeme talimatı verilen banka arasındaki bir hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden veya sürücünün ihlalli geçiş bildirimini araç malikine ulaştırmamış olmasının davalı araç maliki ile sürücü arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden ya da aracı kiralayanın ihlalli geçiş yapması halinde bu durumun davalı araç maliki ile aracı kiralayan arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiğinden bu gibi hukuki ilişkilerden kaynaklanan savunmaların davacıya karşı ileri sürülemeyeceği gibi bunlardan dolayı davacının sorumluluğunun bulunmadığı, Kanun’un açık hükmü karşısında ihlalli geçiş nedeniyle oluşan alacağın davalı araç malikinden talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda ihlalli geçiş anında —- hesabında yeterli bakiye bulunduğu veya 15 gün içinde yükleme/ödeme yapıldığı iddia ve ispat olunamayan —— plakalı araç yönünden geçiş bedelini cezalı tutarı ile talep ve tahsil etme koşullarının oluştuğu, bu araç ve ihlalli geçişler için ceza bedeline ilişkin kısım yönünden takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, ancak davadan sonra yürürlüğe giren 7144 sayılı yasanın 18. Maddesi uyarınca ihlalli geçiş halinde ceza tutarının 4 kat olarak uygulanması gerektiği, buna göre ihlalli geçişe ilişkin ceza tutarının 394,00 TL olduğu, geçiş ücretinin ise 98,50 TL olduğu, 7144 sayılı yasanın 19. Maddesi uyarınca yasa değişikliğinin henüz ödenmemiş tüm para cezaları hakkında uygulanması gerektiğinden eldeki davada 4 kat ceza tutarı ve geçiş bedeli toplamı 492,50 TL’ yi aşan kısım yönünden davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceğinin düzenlendiği, bu halde dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edilerek tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafın yargılama gideri ile mahkum edilmesi gerektiği(Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’ nin 05/09/2018 tarih, 2018/4649 Esas ve 2018/8172 Karar sayılı ilamı) buna göre davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davanın açılış değeri üzerinden nazara alınması gerektiği, davalı tarafça geçiş bedelin ödenmediği, davalı tarafın geçiş bedeline ilişkin sorumluluğunun devam ettiği bu kısım yönünden de takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının takip talebinde yasal faiz talep etmiş olması nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz(3095 sy. m. 2/1) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın dava konusu ihlalli geçiş ücretinin 6 katı tutarı ceza yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalının İstanbul Anadolu ——-. İcra müdürlüğünün 2016/26691 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın ihlalli geçiş ücreti, 98,50 TL ye bunun 4 katı ceza tutarı 394 TL olmak üzere toplam 492,50 TL yönünden iptaline,
Takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
Alacağın % 20 si olarak hesap edilen 98,50 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 31,40 TL harcın, alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden —-. Uyarınca 1.083,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinden oluşan 164,00 TL gider avansı ve davacının dava açılırken yatırmış olduğu 31,40 TL peşin harcın eklenmesiyle oluşan toplam 195,40 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar acıkca okunup usulen anlatıldı.