Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1333 E. 2018/1071 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1333 Esas
KARAR NO : 2018/1071
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2018DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 20/12/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirket ile taşıma için 4.000 euro bedelle anlaştığını ve peşin olarak 11.08.2017 tarihinde davalının hesabına vedarko-cenova ch ödeme kaydı ile 14.600 TL yatırdığını, Söz konusu taşıma işinin gerçekleşmemiş olmasına karşın, peşin ödenen bedel davalıdan geri istendiğini ancak iade edilmediğini, davalının da itiraz dilekçesinde, müvekkili ile taşıma için anlaşma yaptıklarını ama taşımanın gerçekleşmediğini kabul ettiğini, müvekkilinin İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü.. E. Sayılı dosya başlattığı icra takibine davalı yan 12.10.2017 tarihinde itiraz ettiğini, davalının, itiraz dilekçesinde “Müvekkilim, malın taşınması için yapılan anlaşma üzerine araç kiralamış ve aracın bu taşımaya yönelik olarak ödemesi müvekkilim tarafından araç sahibine yapılmıştır. Müvekkilim, yükümlülüklerini yerine getirmiş olup aracın bağlanmasında müvekkilimin bir kusuru bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğunu, söz konusu taşıma için müvekkiline tır geldiğini fakat taşımayı gerçekleştirmeden geri gittiğini, davalının yaptığını iddia ettiği ödemeye ilişkin hiçbir belge de sunamadığını, yazılı belge sunamayan davalının iddialarının doğru kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin peşin olarak ödediği 14.600 tl’yi (4.000 euro) iade etmemesinin hukuka aykırı olduğunu, iş bu davada müvekkilinin takip öncesi faiz talebi olmadığını, sadece asıl alacak miktarı üzerinden itirazın İptalini talep ettiğini, taraflar tacir olduğundan asıl alacak miktarı üzerinden ticari reeskont avans faiz talebinin haklı olduğunu, davalının bu yöndeki itirazının reddi gerektiğini beyanla, takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamına ve davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu …. havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili .. tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu .havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacı şirketin 4.000 Euro ödeme karşılığında malların müvekkili tarafından taşınacağının kararlaştırıldığını, 1.200 Euroluk kısmın müvekkilinin taşıma hizmetinin karşılığı olduğnuu, geriye kalan 2.800,00 Euroluk kısmın malın taşınması için ödenen ücret olduğunu, somut olayda müvekkilinin alt taşıyan olup fiili taşıyan olmadığını, malların taşınması için başka bir şirketle anlaştığını ve sözleşme gereğince malların taşınmasına karşılık 2.800 Euro ödeme yaptığını, müvekkilinin bu aşamadan sonraki taşımada – aracın bağlanması- meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu bulunmadığını, malın taşınması için anlaştığı şirketin aracının bağlanması nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 09/03/2018 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında yapılan taşıma anlaşması için peşin ödenen bedelin taşımanın gerçekleşmemesi nedeniyle iadesinin gerekip gerekmediği, davalı tarafça işin alt taşıyıcıya verilmesi nedeniyle taşıma işinin gerçekleşip gerçekleşemediği, taşıma işi gerçekleşmemiş olsa da davalı tarafın 1.200,00 Euro’ luk hizmet bedeli ve 2.800,00 Euro hizmet bedelinin talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 03/10/2017 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna 06/10/2017 Tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
…. Bankası dekontu incelendiğinde 11/08/2017 tarihinde . …. tarafından …. 14.600 TL’nin hesaptan havale sureti ile gönderildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
…… Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, ödeme dekontu, takip dosyası, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında taşıma sözleşmesi yapıldığı, taşıma ücretinin 4.000 Euro olduğu, ancak taşımanın gerçekleşmediği hususlarında ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın 4.000 euro’nun 1.200 Euroluk kısmının davalının hizmet bedeli kalan 2.800 euronun ise taşıma için ödenen ücret olduğunu iddia ettiği ve ayrıca alt taşıyıcının aracının bağlanması nedeni ile taşımanın gerçekleşmemesinden kaynaklanan sorumluluğun davalıya yüklenemeyeceğini beyan ettiği, buna karşın davalının kendi alt taşıyıcısı ile olan hukuki ilişkisinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, sözleşmenin davacının kusuru ile ifa edilememiş olması halinde dahi hizmetin sunulmamış olması nedeni ile taşıma ücretinin talep edilmesinin mümkün olmadığı, bu halde ancak sözleşmenin ifa edilememesi nedeni ile uğranılan zararların istenebileceği, bu doğrultuda cevap ve 2. Cevap dilekçesinde herhangi bir talep bulunmadığı, bu nedenle sunulmamış bir hizmet için tahsil edilen ücretin davacıya iadesinin gerektiği, bu hali ile takibe yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 25. İcra müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 14.600,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Takibe konu alacağın %20 ‘si olan 2.920,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 249,34 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 74,11 TL’nin, alınması gerekli olan 997,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,87 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 249,34 TL, posta ve tebligat gideri 108,4 TL, olmak üzere toplam 357,74 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı doşyasının merciine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2018