Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/133 E. 2019/382 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/133 Esas
KARAR NO : 2019/382
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/02/2017
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
DAVA:Davacı vekili Mahkememize sunduğu 03/02/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi——- ait ——- plakalı şehirler arası otobüs ile seyahat etmekte iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkilinin kazanın ardından——– başvuru yaparak ZMMS kapsamında destekten yoksun tazminatı talebinde bulunduğunu, davalı sigorta şirketi ——– sayılı hasar dosyası üzerinden davacıya ——– tarihinde ——– TL tazminat ödemesi yaptığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruda müteveffanın lisanslı hemşire olduğu, tazminat hesabının asgari ücret üzerinden değil mesleğe uygun emsal ücret üzerinden yapılması gerektiğine dair taleplerinin dikkate alınmadığını, davacının eşinin maddi ve manevi desteğini çok erken yaşta kaybetmiş olması dikkate alınarak ve bundan böyle yaşamındaki doldurulması mümkün olmayan boşluğun ve eksikliğin karşılığı olarak davalı taraf üzerinde de caydırıcılık etkisi dikkate alınarak 250.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 17/04/2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: dava şartı yokluğu itirazının ve zamanaşımı itirazının temelsiz olduğunu, davalı şirket sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olmadığını, davanın ————- ihbarının temelsiz olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/04/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı ——— vekili Mahkememize sunduğu ————– havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin tazminat talebi dolayısıyla davacı yana 06.02.2017 tarihinde 115.624,92 TL ödediğini, söz konusu ödemelerin taraflar arasında çekişmesiz olduğu ve yapılan ödemeler ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, davaya konu kazada araçların kusur durumunun tespiti gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————- vekili 05/04/2017 tarihli ibraname sunmuştur.
Davalı ————vekili usulüne yapılan tebligata rağmen hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Davalı ———-. Vekili Mahkememize sunduğu——- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari işlerinin yürütüldüğü merkez adresi———– olduğu bu nedenle işbu davanın talep halinde Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, huzurdaki dava ikame edilmeden önce davacı tarafından davanın ihbarını talep ettiği tüm sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğu sebebi ile reddi gerektiğini, dava kapsamında zamanaşımı itirazlarının söz konusu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının 24.09.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda eşi ———–vefatı sebebiyle herhangi bir maddi zararlarının doğduğunu kesinlikle kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı———-vekili Mahkememize sunduğu —– havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: cevap dilekçesini tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı——–. Vekili 16/04/2019 tarihli esas hakkındaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur durumu ve davacının desteğini kaybedip kaybetmediği ve davalıların zararı tazmin yükümlüsü olup olmadıkları, kazanın mücbir sebep etkisi ile meydana gelip gelmediği, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve mahkememizin yetkisi noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı(maddi tazminat) ve manevi tazminat davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 24/09/2016 tarihli ölümlü trafik kazası tespit tutanağına göre;——– sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracın tek taraflı olarak kaza yaptığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez — tarihinde ———. tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin —— tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının———sigortalanan aracın ——— plakalı araç, poliçe limitinin ise —-TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı ———- Şirketi tarafından dosyaya sunulan —— tarihli ibraname incelendiğinde — tarihinde gerçekleşen ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin—– Esas sayılı dosyasına konu trafik kazası nedeniyle ——- TL’ nin ——-Sigorta tarafından ödenmesi ile maddi tazminat ve ferileri ile yükümlülük, faiz ve taahhütlerinden ——— Sigorta Şirketini, araç sürücüsü ve işletenini davacı———– ibra ettiği anlaşılmıştır.
Aktüerya Uzmanı Bilirkişi 10/04/2018 havale tarihli raporunda özetle; —tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat eden ——— davacı eşi ——-dava öncesinde yapılan ödeme ve feragat edilen bakiye teminat limiti nedeniyle davacının maddi zararının fazlası ile karşılandığı ve davacının davalılardan talep edebileceği maddi zararı kalmadığını beyan ve rapor etmiştir.
Aktüer raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmişse; cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar uğranılan zararlar olarak kabul edilir.(TBK Madde: 53)
Destekten yoksun kalma zararları, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.(TBK Madde: 55/1)
Manevi Tazminat
Ölüm hâlinde, ölenin yakınlarına manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.(TBK Madde: 56/2)
UYGULANACAK MEVZUAT
Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır(KTK m. 90).
14/05/2015 tarih ve 29355 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na, 2/02/2016 Tarih ve 29612 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayım tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar’ın 4. Maddesi ile eklenen ve 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı sözleşmeler” başlıklı C.11. Maddesi “Bu Genel Şartlar yürürlük tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanır.” şeklindedir.
Yeni genel şartlar C.11 maddesine göre genel şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır———
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği———- tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davalar ——— tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir———
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 88. Maddesine göre de bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Araç Malikinin Sorumluluğu
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu(KTK)’nıun 85. Maddesi; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklindedir. Ancak, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilir.(KTK Madde 86)
İşleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.(KTK Madde 3)
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
Davacı tarafın, ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. —————–
TEMERRÜT VE FAİZ
Sürücü ve araç maliki, haksız fiilin işlendiği tarihte temerrüde düşmüş olur.(TBK Madde: 117/2)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, İbraname, Gebze 3. Ağır Ceza Mahkemesinin ————- Esas sayılı dosyası, ———-Üniversitesi müzekkere cevabı, emsal ücret araştırmasına ilişkin yazı cevapları, sosyal ekonomik durum araştırmaları, Hesap/Aktüer Raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 24/09/2016 tarihinde ———-sevk ve idaresindeki ———— plakalı aracın karıştığı tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazada————– öldüğü, kazanın meydana gelmesinde soruşturma ve kovuşturma dosyasına göre davalı sürücü Uğur dışında kusur izahı edilebilecek kimsenin bulunmadığı, müteveffanın araçta yolcu konumunda olduğu, davacı ————– müteveffa/desteğin eşi olduğu, davada trafik(ZMMS) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin de taraf olması nedeni ile poliçe tarihi itibariyle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartların uygulanması gerektiği, davadan önce 02/02/2017 tarihinde 115.624,37 TL tazminat ödemesi yapıldığı, ayrıca 05/04/2017 tarihli ibranameye göre davadan sonra 78.000,00 TL’ si asıl alacak olmak üzere faiz ve ferileriyle birlikte 93.415,00 TL ödeme yapıldığı, davacı vekilince 12/12/2017 tarihli celsede————– ile davadan sonra sulh olduklarını,————– maddi tazminat talebinin bulunmadığını, ancak diğer davalı hakkında maddi ve manevi tazminat taleplerinin devam ettiğinin beyan ettiği, bunun üzerine Aktüerya bilirkişiden rapor alındığı, yeni genel şartlara göre hazırlanan gerekçeli, denetime elverişli ve somut olaya uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının tespit edilen maddi zararından evlenme ihtimali indirimi ile davadan önce yapılan ödemenin ana parası ve işlemiş faizi ve ibraname ile vazgeçilen bakiye sigorta teminat limiti indirildiğinde davacının maddi zararının tamamıyla karşılandığı ve davalılardan talep edebileceği bakiye tazminat alacağının bulunmadığı, kaldı ki davadan sonra dava konusu trafik kazası nedeniyle talep edilen maddi tazminattan dolayı 05/04/2017 tarihli ibraname, feragat beyanı ve sulh anlaşmasına göre davacı tarafın sigorta şirketiyle birlikte araç sürücüsü ve işletenini de ibra etmiş olduğu, TBK ‘ nın 132. Maddesine göre ibranın borcu ortadan kaldırılacağı düzenlendiği, 05/04/2017 tarihli ibraname nazara alındığında davalılar yönünden maddi tazminat isteminin konusuz kaldığı, davacı tarafın desteklerini kaybetmiş olmanın verdiği üzüntü, duyulan acı, elem ve ızdırap ile desteğe hısımlık ve yakınlık derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı taraf lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, zararın haksız fiilden doğmuş olması ve bir ticari işletmeyi ilgilendirmemesi nedeni manevi tazminat alacağına yasal faiz uygulanması gerektiği, davalı işleten/araç maliki yönünden temerrütün haksız fiil tarihi itibari ile gerçekleştiği, kazanın oluşundaki kusur durumu ve aktüer bilirkişi raporu nazara alındığında davadan sonraki ibra nedeniyle dava açılışında davacı tarafın haklı olduğu ve bu nedenle maddi tazminat istemi yönünden davalıların yargılama masrafı ve vekalet ücreti yönünden sorumluluklarının bulunduğu, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak maddi tazminat yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Konusu kalmayan maddi tazminat davası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 50.000,00 TL’nin manevi tazminat namı ile kaza tarihi olan 24/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—————- alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 857,30 TL harcın alınması gerekli olan 3.483,81 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.626,51 TL karar ve ilam harcının -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 51,50 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 322,20 TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, olmak üzere toplam 1.022,20 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 208,00 TL yargılama masrafından, davalı———–tarafından yargılama sırasında yapılan posta ve tebligat gideri 11,00 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 9,00 TL’nin mahsubu ile kalan 199,00 TL’ye peşin harç 857,30 TL, eklenerek sonuç olarak 1.056,3 TL’nin -davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 20,71 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 815,00 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalı————- yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 2,00 TL’nin davalının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Manevi tazminat davası yönünden davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davalı———— alınarak davacıya verilmesine,
7- Manevi tazminat davası yönünden davalı ———–yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı———— verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı————iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı ———- vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2019