Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1327 E. 2020/675 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1327 Esas
KARAR NO : 2020/675
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ———-tarihleri arasında ———- değerli eşyalarda dahil olmak üzere her türlü kıymetli eşyaların nakliyesi, depolanması, kasalanması ve proses edilmesi ile ilgili aktiviteleri açısından asli sigortalının ——– sorumluluklar yani sigortalanan mallarda oluşacak hasar ve zararlar da teminata dahil olmak üzere sigorta sözleşmesi akdedildiğini, akabinde —– müvekkili arasında—— akdedildiğini, müvekkili şirkete mağazalarına ilişkin günlük kazançların mağaza yetkilileri tarafından sayılarak ve küpür dökümü yapılarak para döküm dormlarının hazırlandığını——— yetki belgesi ile yetkilendirdiği kişilere teslim edildiğini, alınan ——- verilen para torbaları içine konulduğunu, teslim alınan hasılatın ——tarafından sayımı yapılarak teslimatı takip eden gün müvekkili şirketin—- nezdindeki hesabına yatırıldığını, davalı —-müvekkili şirkete hitaben düzenlenen —– tarihli sigortalandığına dair —-davalı tarafça —– olarak yukarıda belirtilen hususların sigortalandığı hususunun teyit edildiğini, yine —- müvekkiline düzenlediği ———- tarihli kanıt belgesinde “Bu poliçenin iptal edilmesi halinde hem sigortalı hem de sigortacının iptalin yürürlüğe gireceği tarihten en az —— Markete bildirimde bulunmayı kabul etmektedirler’ hükmü uyarınca poliçenin yürürlüğe girmesinden en az —– önce müvekkili şirkete bildirimde bulunmayı kabul ve taahhüt ettiğini, —– tarihinde müvekkili şirketin —- tarafından toplanan —- nakit ve aynı şekilde —- tarihinde tüm —-teslim alınan —— tutarındaki nakdin müvekkili şirketin hesabına ödenmesi gereken tarih olan —- tarihinde ödenmediğini, davalı —– gönderilen ve müvekkili şirkete bilgi amacıyla —- tarihinde tebliğ edilen—– tarihli ihtarnamesinde özetle; ——- akdedilen —— kaynaklanan vadesi gelmiş ancak ödenmemiş olan prim borçlarının öncesinden de ihtarname ile talep edilmiş olmasına rağmen anılan firma tarafından ödenmemiş olduğu bu nedenle söz konusu poliçelerin ——- tarihi itibariyle feshedilmiş sayıldığının bildirildiğini, ancak davalı —– sigorta poliçesinin iptal edildiği hususunun iptal tarihinden —— önce hiçbir şekilde müvekkiline iletilmediğini, davalının sigorta kanıt belgesinde yer alan taahhüdünü yerine getirmediğini, dolayısıyla davalı——- vermiş olduğu taahhüt uyarınca gerekli bildirimi yapmadığından müvekkili şirkete karşı meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu hususun —— keşide edilen ——— davalıya bildirildiğini, yine müvekkili şirket tarafından —– keşide edilen —– yevmiye no.lu yazı ile hasar bildirilip zarar tazmin talep için başvuru da bulunulduğu, davalı —– görüşmelerde şifahi olarak hasar dosyasının açıldığını ve ödeme yapacağını belirtmişse de ——- no.lu ihtarname ile prim borçları ödenmediğinden bahisle sigorta poliçesinin iptal edildiğini, fesih sonrasında sigorta teminatı bulunmadığını bildirdiğini davalı —- tarafından ——şirketinde aralarında bulunduğu bağlı şirketlere ilişkin düzenlenen ——- kapsamında sorumlu olduğu kısım bakımından müvekkili şirkete bir kısım ödeme yaptığını, yapılan bu ödeme ile davalı sigorta şirketi tarafından gerek müvekkili şirketin zarar miktarı ve gerekse eylemin poliçe kapsamında olduğu hususunun kabul edildiğini, müvekkili şirketin tazmin edemediği —– tutarın ödenmesi bakımından davalı sigorta şirketine yapılan başvuruların neticesiz kalması nedeni ile ——- icra takibindeki alacak ve bu dosyaya ilişkin —– dosyasında ikame edilen itirazın iptali davasındaki talepleri baki kalmak ve miktar bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile işbu davanın ikame edildiğini, sonuç olarak ——takibindeki alacak ve bu dosyaya ilişkin—— dosyasında ikame edilen itirazın iptali davasındaki talepleri baki kalmak ve miktar bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ———- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili —— tarihli davaya yanıt dilekçesinde özetle; —— ettiren sigortalı tarafından kasten gerçekleştirildiğini, bu hususun sanık ve tanık beyanları ve ———– fiilden dolayı uğradıklarını iddia ettikleri zarar ile ispatlandığını, Sigorta sözleşmesine konu hizmet kapsamının dolayısıyla riskin değiştirildiğini, teminat konusu riskin kasten ağırlaştırıldığını ve müvekkili şirketin bundan haberdar edilmediğini, davacının davalının —- verdiği sigorta güvencesinin —— günü sona erdiğini —– tarihinde öğrendiğini ancak —— tutarında parayı toplamasına izin verdiğini, davacının zarar iddiasını senetle ispat edemediğini, davalı ——– para sigorta güvencesi verdiğini, ——– düzenlediği sigorta poliçesine konu taşınan para sigorta güvencesinin sigortalı ———– bordosuna kayıtlı ve görevlendirdiği personeli tarafından nakit veya kıymetlerin taşınması sırasında meydana gelebilecek zararları ———- yazılı klozlar gereğince teminat altına alındığını, davacının ———–hakkında ——- suç duyurusunda bulunduğunu, ——sayılı iddianame şüpheli —– hakkında kamu davası açılmasını talep ettiğini, ——iddianameyi kabul ile—– kovuşturmaya başlanmasına karar verdiğini ve ——– davasının halen devam ettiğini, Ceza dosyası kapsamında——– çalışanlarının tanık olarak ifadelerinin alındığını, tüm tanık ifadelerinde müşteriler için toplanan paraları —— alınan talimatlar ile —— hesabına, şirketin hesabına ve ———firmasına yatırıldığının beyan edildiği, tüm tanık ifadelerinin emniyeti suistimal suçunun sigortalı —-izafe edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu, ——soruşturmasında,———- ihtiyaçları için kullanıldığını, çalışanların maaş ve tazminat ödemelerinde kullanıldığını beyan ettiğini,——- sunduğu yazılı savunmada, piyasadaki rekabet nedeniyle——- kredi kullanmak zorunda kaldığını, emanet paraların şirket harcamalarında kullanıldığını, bu işlemlerin —– onayı ile yapıldığını, nakit paraların —— ödemelerinde kullanıldığını, ——- yakınların şahsi menfaat temin etmediğini beyan ettiğini, ——- suistimal suçu işleyip işlemediği hususunun bahsi geçen ceza dosyaları kapsamında verilecek kararın kesinleşmesi ile ortaya çıkabileceğini, ——–müstakar kararlarının ceza yargılamasında sübuta eder maddi vakıaların hukuk hakimini bağlayacağı, görülmekte olan ve henüz kesinleşmemiş ceza davasının sonuçlarının hukuk davasını etkileyecek olması nedeniyle —- ——– kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği yönünde olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen zararın güveni kötüye kullanma nedenimi meydana geldiği, eğer öyleyse emniyeti suistimal suçunun failinin kim olduğu, ceza dosyası kapsamında verilecek kararın kesinleşmesi ile ortaya çıkabileceğini ve rizikonun ——- tarafından verilen teminata dahil olup olmadığının ancak bahsi geçen ceza dosyası kapsamında verilecek kararın kesinleşmesi sonunda irdelenebileceğini, —– düzenlenen ————- Ettiren hakkında soruşturma açılmış ise bu soruşturmanın tamamlanmasına kadar sigortacının tazminat ödemesini bekletebileceğinin’ düzenlendiğini, davalı ——- genel şart olarak kabul edilen ———– gören durumundaki davacıya karşı da ileri sürülebileceğini, davaya konu maddi olaylar ceza hakimi tarafından tespit edilmeden ve ceza davasının kesinleşmesi beklenmeden huzurdaki hukuk davasına devam olunması durumunda verilecek hükmün yanlış olabileceğini, yukarıda açıklanan nedenler ve ibraz edilen ——-doktrin görüşü uyarınca huzurdaki dava bakımından özellikle———- sayılı dosyalarında görülen ceza davasının da kesinleşmesinin beklenmesine karar verilmesini dilediklerini, zarar sigorta ettiren/sigorta tarafından kasten gerçekleştirildiğini, emniyeti suistimal suçu kasten işlenebilir ve ———–kasten işleyeceği emniyeti suistimal suçu bakımından teminat vermediğini, TTK md 1429 hükmünün sigorta ettirenin kasten sebep olduğu zararlar için sigortacının teminat borcu olmayacağını emredici şekilde düzenlediğini,, sigorta ettirenin kasten sebep olacağı zarar kavramına sehtekarlıktan kaynaklanan zarar kavramının da dahil olduğunu, sigorta sözleşmesine konu hizmetin kapsamının dolayısıyla riskin değiştirildiğini, taşımanın güzergah üzerinde herhangi bir ara verilmeksizin başlatılıp bitirilmesinin esas olduğunu, oysa bunun dışına çıkıldığını, sigorta ettiren —– davacı arasındaki mutabakat uyarınca bir gün süre ile——-zilyetliğine bırakıldığını ve ——kaydına alınmadığını, —— müvekkili ——- soruları üzerine iki farklı tarihte sigorta kapsamında bir zararın oluşmadığını, ——-müşterilerine sağladığı hizmetin kapsamının karşılıklı anlaşmalar yolu ile genişletildiğini, bu nedenle zaman-zaman müşterilerinin paralarının ———— tarafından farklı amaçlar için kullanıldığını, banka hesaplarına zamanında ödemenin yapılamamasının bundan kaynaklandığını belirterek hasar dosyası açılmasını gerektirecek herhangi bir husus olmadığını açıkça ifade ettiğini, teminat konusu riskin kasten ağırlaştırıldığını ve ———– bundan haberdar edilmediğini, TTK md 1445 f.5 hükmünde ‘Sigorta ettirenin kastı halinde meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa sigorta tazminatı ödenmeyeceği’ düzenlendiğini, ihbarın geç yapılması nedeniyle artan zarardan davalının sorumlu olmadığını,——— günü içinde sigortacıya bildirimde bulunulması gerektiğinin düzenlendiğini, davacının zarara sebebiyet verdiğini iddia ettiği fiillerin —– tarihlerinde gerçekleştiğine göre davacının paraların kendi hesabına yatmadığını——-günlerinde fark ettiğine göre davacının en geç——- ihbarda bulunmuş olması gerektiğini, oysa davacının davaya konu hadise hakkında —— ihbarda bulunduğunu ispat edemediğini, huzurdaki davanın ————tarihlerinde meydana geldiği iddia edilen zararlar hakkında olduğunu, oysa sigorta poliçesinin ——— borcunu ödemede temerrüde düştüğünü, —— prim borçlarını ödemesi için TTK md 1434 hükmüne göre on günlük süre verdiğini, buna ilişkin gönderilen noter ihtarının——tebliğ edildiğini, verilen sürede prim borcu ödenmediğinden poliçenin —– feshedildiğini sigorta poliçesinin ——– tarihinde keşide edilen ihtarname ile davacı şirkete bildirildiğini, davacının senetle ispat zorunluluğunu yerine getiremediğini, zarar iddiasının ispatsız kaldığını, bir an için ———- tazminat ödemekle sorumlu olacağı farz edildiğinde —– uygulanması gerektiğini, zira ——uygulanacağının düzenlendiğini,——- günlerinin her birinde ayrı olay ve bu ayrı her bir olayda bir dizi hasar meydana geldiği iddia edildiğine göre bahsi geçen her iki olay için ———– yapılan görüşmede davalı tarafından şifahi olarak huzurdaki davaya konu sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapılacağının belirtildiği ——- tahtında ödeme yapılmış olduğu için eylemin poliçeye dahil olduğunun kabul edilmiş olduğu yönündeki iddiaların doğru olmadığını, işbu davada ——- düzenlemiş olduğu——– kapsamında tazminat ödenmesi için ikame edildiğini, bahsi geçen poliçe kapsamında sigorta tazminatı ödenmesi gerekmediğinin yukarıda açıklandığını, ——- iştiraklerine başka bir sigorta güvencesi verdiğini, davacının bu poliçe kapsamında sigortalı olduğunu, davalı ——– poliçe kapsamında ödeme yapacağını bildirdiğini ve davacının da dava dilekçesinin 3’cü sayfasında ikrar ettiği üzere poliçe şartlarına uygun şekilde sigorta tazminatını davacıya ödediğini, açıklanan nedenlerle özellikle ——-soruşturma sayılı dosyası ile ——- görülen ceza davasının da kesinleşmesinin bekletici mesele yapılmasına, haksız davanın reddine, bir an için —— tazminat ödemekle sorumlu olacağı farz edildiğinde —–muafiyet uygulanması gerektiğini, —- poliçesinin ——- sayfasında yer alan Muafiyet başlığı altında beher hasarda ———– muafiyet uygulanacağının düzenlendiğini, —— her birinde ayrı olay ve bu ayrı her bir olayda bir dizi hasar meydana geldiği iddia edildiğine göre bahsi geçen her iki olay için——- indirilmesine, faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, ——- kapsamında davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan —— uyarınca uğranılan zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile dava dışı—- tarihinde ——— sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca dava dışı şirketin davacı şirkete ait mağazalarda günlük kazancın mağaza yetkilileri tarafından sayılarak ve küpür dökümü yapılarak para döküm formları hazırlanıp, ——— yetkilendirdiği kişi veya kişilere teslim edildiği, borçlu şirket yetkililerince teslim alınan paraların para döküm formu ile birlikte konteyner adı verilen, özel üretilmiş emniyetli para torbası içerisine konularak konteyner olarak adlandırılan bu torbaların seri numaralarının yazılı olduğu teslim tutanaklarının mağaza sorumluluklarına verildiği, sonrasında teslim alınan hasılat, kazancın dava dışı sigortalı şirket tarafından sayımı yapılarak; teslimatı takip eden gün davacı şirketin ——nezdindeki hesabına yatırılmasının hükme bağlandığı görülmüştür.
Davaya konu edilen uyuşmazlıkta; dava dışı sigortalı şirketin açıklanan sözleşme uyarınca —- tarihinde davacı şirketin——– genelinde teslim alınan nakitlerin davacı şirketin hesabına ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın —— zararın dava dışı sözleşmenin tarafı olan ve sözleşmedeki yükümlülüğünü düzenlenen poliçe uyarınca sigorta kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinden talep edilmektedir.
Mahkememizce öncelikle——– sayılı dava dosyasının ——üzerinden celp olunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı sigorta şirketinin sigortalısı olan ve dava dosyamıza dayanak yapılan kıymetli mal taşınması hizmeti sözleşmesi uyarınca sigortalının sözleşmeye aykırılığı nedeni ile uğranılan bakiye zararın —— tazmininin talep edildiği yargılamanın devam ettiği ve davanın mahkememizdeki davadan daha önce açıldığı tespit edilmiştir. Hem dava dosyamızda hemde ———-dava dosyasında davacının uğradığını iddia ettiği zararın öncelikle dava dışı olup davalının sigortalısı olan şirketin kıymetli mal taşınması hizmeti sözleşmesindeki edimine aykırı davranışından kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususu ile sigortalının sorumlu olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiği açıktır. Böylece her iki dava dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantı HMK 166 maddesi kapsamında açıkça oluşmuştur. Her ne kadar taraflar dava dosyalarının birleştirilmesi yönünde bir talepte bulunmamış iseler de HMK 166 maddesinde davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunda mahkemece resen birleştirme kararı verilebileceği de açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan her iki dava dosyasının birlikte yargılamasının yapılarak sonuçlandırılmasının gerektiği anlaşıldığından…” gerekçesi ile dava dosyasının ——dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Ancak mahkememizin iş bu kararı, davalı tarafın istinaf incelemesi talebi üzerine——– —-tarafların birleştirme yönünde bir talebi olmadığı halde birleştirme kararı vermesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1-a-5 maddesi uyarınca kaldırılarak dava dosyasının mahkemesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası üzerinde uzman bilirkişi aracılığı ile kök ve ek raporlar alınmıştır.
——– dava dosyası —- üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; somut uyuşmazlığa konu olay nedeniyle davacı ve davalı şirketler tarafından ——- suçunun işlendiğinden bahisle yapılan şikayet sonucunda davacı ve davalı şirketin katılan sıfatıyla dahil oldukları yargılama sonucunda:—– olan sanık —— şirketin sayım, tasnif ve kasa sorumlusu olan sanık ——– nakit paraların teslim alınmasına rağmen katılan ——hesabına yatırılmadığı iddiası ile sanıklar hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığı, sanık —— savunmasında, şirket yetkililerinin talimatları doğrultusunda; gelen paraları belirtilen yerlere gönderdiğini, şirkette imza yetkisinin bulunmadığını, verilen emir ve talimat dışında herhangi bir işlem yapmadığını beyan ettiği, sanık—— savunmasında; katılan şirketten alınan paraların bir kısmının rızası ve bilgisi dışında —– ——–itibaren şirkete ödenmeyip kendi şirketlerinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanıldığını ancak bu halde dahi zamanı gelen ödemelerin katılan şirkette yapılması nedeniyle herhangi bir mağduriyetin doğmadığını, vadesi gelmeyen paraların vadesi gelenlerin yerine verilmesi suretiyle işlerin devam ettirilmiş olduğunu, kendisinin bu durumu sonradan öğrendiğini, konu ile ilgili olarak bir kez muhasebe müdürü sanık ———- —– talimat verdiğini, bunun dışında herhangi bir talimatının olmadığını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında dinlenilen tanıklar —- talimatların sanık —– tarafından verildiğini, bunun üzerine kasa müdürü sanık —- paraları bu talimatlar doğrultusunda teslim ettiğini belirttikleri anlaşıldığından, şirket çalışanı sanık ——yetkililerinin talimatları doğrultusunda hareket etmesi nedeniyle suç işleme kastı ile hareket ettiğine dair mahkumiyete yeterli delil elde edilemediğinden, müsnet suçtan beraatine, sanık —– katılan şirket vekilinin iddiası ve bu iddiayı doğrulayan tanık beyanları dikkate alındığında, atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşıldığından müsnet suçtan cezalandırılmasına, kovuşturma devam ederken sanığın suçtan meydana gelen zararı gidermesi nedeniyle etkin pişmanlık hükümleri uyarınca indirim yapılmasına, sanığın suç tarihi itibariyle  kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunmaması,  kişilik özellikleri, olaydan duyduğu pişmanlık  ile olaydan doğan maddi zararın giderilmesi dikkate alınarak sanığın   yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluştuğundan sanık  hakkındaki hükmün CMK 231/5 maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına…” gerekçesi ile dava dışı olup, davalı sigorta şirketinin sigortalısı şirket yetkilisi ——- nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan bahisle TCK 155/2 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, yargılama sırasında etkin pişmanlık göstererek zararı giderdiğinden bahisle TCK 168/2 maddesi uyarınca cezasından indirim yapıldığı ve nihayetinde hükmün CMK 231/5 maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın şikayetçiler ——-vekilleri tarafından istinaf edildiği, istinaf başvurusunun ———— tarihli kararı ile esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Yine delil olarak sunulan ——- sayılı dava dosyasının uyap üzerinden celbolunarak yapılan incelenmesinde; dosyamız davacısı şirketin sigortacısı dava dışı —-arafından dosyamız davalısı —-davalı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı ——aleyhine dava dosyamıza konu uyuşmazlığa konu olay nedeniyle sigorta poliçesi uyarınca dosyamız davacısına yapılan toplam —– tazminatın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline ilişkin açılan davada yapılan yargılama sonucunda mahkemece; “…davalı —-davalı —-arasında akdedilen poliçe teminatı kapsamında kalmadığı, diğer yandan davalı—– borçlarını ödememesi sebebiyle davalı —- sigorta sözleşmesini —-tarihinde feshettiği bu nedenle de —– tarihinde gerçekleşen zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla tüm sebeplerden dolayı davalı—-aleyhine açılan davanın reddine, davalı ——– açılan davanın kabulüne karar verilerek…” gerekçesi ile karar verildiği, kararın istinaf incelemesi aşamasında olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf somut uyuşmazlıkta, dava dışı sigortalı şirketin sözleşme uyarınca —- tarihinde davacı şirketin —civarı illerinde—— tarihinde tüm —-teslim alınan nakitlerin davacı şirketin hesabına ödenmemesi nedeniyle uğranılan zararın —— zararın dava dışı sözleşmenin tarafı olan ve sözleşmedeki yükümlülüğünü düzenleyen poliçe uyarınca sigorta kapsamında teminat altına alan davalı sigorta şirketinden talep edilmektedir. Yargılama aşamasında dava dışı olup, davalı ——–yetkilisi —- tarafından —- davacı tarafa ödendiği sabit olup, davalı tarafça —- tarihli dilekçe ile ödemeden dolayı davanın konusuz kaldığı bildirilmiş, davacı taraf ise davaya konu edilen ——- alacağın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte talep edildiğinden faiz alacaklarının karşılanmadığını, bu nedenle yapılan ödemeden öncelikle ödenmesi gereken faiz miktarının tespit edilerek yapılan ödemeden faiz alacağın düşürülmesi suretiyle alacağının tespiti ve kalan alacağın tahsili yönünde karar verilmesi için yargılamaya devam olunmasını talep etmiştir.
Dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre; davalı —- tarafından düzenlemiş olduğu—- dava dışı ——tarihleri arasında verdiği güvenlik hizmeti nedeniyle hırsızlık sigortası genel şartları çerçevesinde sigorta teminatı verildiği,—– tarihli kararına göre sanıklardan——–yetkilisi olduğu, kovuşturma devam ederken, sanığın suçtan meydana gelen zararı giderdiği, bu nedenle etkin pişmanlık hükümleri uyarınca cezasında indirim yapıldığı, bu tespitlere göre davacının zararının davalı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı şirketin yetkilisi tarafından karşılandığı, davacının yapılan ödemenin talep edilen faiz kısmının da tespit ve tahsili talebi yönünden yapılan yargılama sonunda;
Davacı ——- dava dışı olup davalı sigorta şirketinin sigortalısı —- arasında, ——— teslim alınan paraların güvenli şekilde naklederek teslim edilmesine yönelik —–tarihli sözleşme akdedildiği; davalı—— tarihinde —- aldığı paraların bir kısmını—— hesabına yatırdığı, geri kalanları yatırmaması sebebiyle sözleşmeye aykırı davrandığı ve TBK m. 113/2 uyarınca sorumlu olduğu; yine dava dışı sigortalı —— üyesinin — işlediği haksız fiillerden de dava dışı sigortalı —– şirketin sorumlu olduğu ——dava dışı sigortalı —- arasında —– başlangıç ve bitiş tarihli —- buna ek olarak akdedilen —— genel şartları haricinde davalı sigortalının nakliye, depolama, —– “Herhangi bir aslı yönetim kurulu üyesi ve/veya oy hakkına sahip hissedar, tam zamanlı bir çalışan gibi çalışmadığı ve aşağıda belirtildiği üzere bir çalışan gibi hareket etme ehliyetine sahip olmadığı sürece, hariç olmak kaydıyla” denilerek sigortalının tam zamanlı mutad çalışanlarının —– fiil ve ihmali ile oluşan zararların da sigorta kapsamına dâhil edildiği, dava dışı —-davalının sigortalısı ———– temsile yetkili ——olması sebebiyle tam zamanlı mutad çalışan olarak kabul edilemeyeceği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere sigorta zararının, davalının sigortalısı —— — temsile yetkili yönetim kurulu üyesi dava dışı ————- teşkil eden davranışları —— sebebiyle oluştuğu; —– buna ek olarak akdedilen—– —- sigorta teminatı dışında kaldığı ve davalı —– sorumluluğuna gidilemeyeceği, davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı arasındaki sigorta poliçesinin prim borcunun ödenmemesi sebebiyle feshedilip edilmediği hususunda da davalı sigorta şirketi tarafından sunulan delillere göre davalı sigorta şirketinin davaya dayanak sigorta poliçesi uyarınca ödenmeyen prim borçlarının ödenmesi, ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedildiğinin bildirimine ilişkin —- ihtarnamenin dava dışı sigortalıya —- tebliğ edildiği, bu durumda davalının sigorta sözleşmesini ——-tarihinde gerçekleşen zarardan sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yazılı gerekçe ile,
1-Davanın REDDİNE
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 11.909,11 TL harcın alınması gerekli olan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.854,71‬ TL karar ve ilam harcının fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı Harçlar Kanunun 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine
3.Davacı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4.Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 51.917,84 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan 36,80 TL masrafın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020