Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1299 E. 2021/674 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1299 Esas
KARAR NO: 2021/674
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/12/2017
KARAR TARİHİ: 28/09/2021
DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu —- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Borçlular ——borcu bulunduğunu, gönderilen ihtarnamelerin sonuçsuz kalması üzerine—– sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, borçlular —– müvekkillerinin borcu bulunmadığı iddiası ile borca, faizi ve tüm ferilerine vekaleten itiraz ettiğini, borçluların borcu olmadığı yönündeki itirazının kabulü mümkün olmadığını beyanla, —– dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan haksız, dayanaksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu — havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: ——davacı ile davanın ekinde bulunan sözleşmelere konu kredi miktarlarını çekmediğini davacıya borcu bulunmadığını, davacı banka ile alışveriş durumunun olduğunu ama kredi çekmediğini böyle bir borcu olmadığını, müvekkili —- kefaleti geçerli olmadığını geçersiz kefalet sözleşmesi sebebiyle kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini, müvekkil —-yazısı ürünü olan kefalet sözleşmesinde gerek borçlu asilin gerek bankanın imzalarını olmadığı aşikar olduğunu, müvekkili —-olduğu kredi ilişkisi bittikten sonra bu defa —-akdedildiğini, kefalet sözleşmesinin kabulü anlamına gelmemekle birlikte, — no’lu Müvekkil —- kefil olması sonrasında ikinci bir sözleşme yapılmış olması ilk kredi borcunun —- ödenmesi anlamını taşıdığını, yeni bir kredi sözleşmesinin tesisinin İlk sözleşmenin fiilen bittiğini gösterdiğini, bu halde müvekkil—– olduğu —– devam ettiğinin kabulünün imkansız olduğunu, davacının keşide ettiği ihtarname incelendiğinde müvekkili — hem ikinci kredi sözleşmesi meblağından hem de —- İlgili gayri nakit borçlarında dahi sorumlu tutulmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş nitelikte olduğunu beyanla, Davanın reddi ile kötü niyetli davacının dava konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Bankacı bilirkişinin —- tarihli raporu,
—- dosyası,
—– sureti,
——-sureti,
—– yevmiye nolu ihtarname sureti,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; bankacılılık işlemlerine dayalı alacağa istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı banka ile davalı borçlu ve kefili arasında imzalanmış kredi sözleşmeleri olup olmadığı, davalıya kredi sözleşmeleri ile kredinin verilip verilmediği, kredi sözleşmesinin altında borçlunun imzasının bulunup bulunmadığı, kefilin kefaletinin geçerli olup olmadığı, taraflar arasında ikinci kredi sözleşmesi olup olmadığı, ilk kredi sözleşmesine konu borcun kapatılıp kapatılmadığı, sözleşmenin sona erip ermediği, —– sorumluluğunun sona erip ermediği, faiz ve oranı, icra inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Tarafların dilekçelerinde bildikleri delilleri toplanmıştır.
—- sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —- tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —- üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı borca itiraz dilekçesi sunduğu ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden aldırılan —- tarihli bilirkişi raporuna göre: Dava dosyasında bulunan deliller ile davacı bankanın sunduğu dava konusu kredi hesapları tetkiki neticesinde;
1)Davacı —-Davalı asıl kredi borçlusu —- limitli, ——tanzim ve imza edildiği, sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla davalı — kapsamında —- asaleten, kefaleten kullandığı, kullanacağı tüm kredilerin — tutarına kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum.” Şeklinde açıklamalı yazılı kağıdı —–tarihinde —– imzaladığı,
2)Kullanılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiği ve muhatapların temerrüdünün —- tarihi itibariyle oluştuğu, tespit edilmiştir. Kullandırılan—- adet nakit kredilerin temerrüt tarihine kadar akdi faiz ve temerrüt tarihinden itibaren ise — kapsamımda, davacı banka tarafından —- gönderilen faiz oranları dikkate alınarak, kredi sözleşmesi kapsamında temerrüt faizi uygulanarak, takip —tarihine kadar yapılan hesaplamaya göre, dava dışı asıl kredi borçlusunun, davacı bankanın takip —– tarihi itibariyle;
—– Asıl Alacak
—- Temerrüt Faizi
——
— Masraf ;
—–alacak hesaplanmış, —- herhangi bir delil sunulmamıştır.
Ancak; Bu tespitimize karşılık, davacı bankanın; davalı asıl kredi borçlusu—- tarihinde, takip başlattığı, takipte;
— Asıl Alacak
—-İşlemiş Faiz
—–
—- Masraf,
—-
—- Banka alacağımızın, —tarihinden—–icra dosyasına veya bankamız nezdinde faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi talebinde bulunmuştur. talebin asıl alacak bakımından tespitlerimizden fazla, ancak işlemiş —- tespitlerimizden daha düşük olduğu,—- hususunun ve tespitimizin takdirinin yüksek mahkemeye ait olduğu,
3)Davacı———- bulunan —– kefalet limiti bulunduğu,
4)Asıl Alacak üzerinden, borcun tasfiyesine kadar yıllık —– temerrüt faizi istenebileceğini beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan —- bilirkişi raporu dayanak yapılarak;
Davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu —- limitli —– müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, yine davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu ——— imzalandığı, davacı bankadan çekilen kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine davacı banka tarafından—- kat ihtarının kredi asıl borçlusu —- müteselsil ve müşterek kefil sıfatı ile imza atan —- kefalet sözleşmesinde bildirilen kanuni ikamet adreslerine kat ihtarının gönderildiği, kat ihtarnamesinin kredi asıl borçlusu ve kredi kefiline —- tarihinde tebliğ edildiği, kredi asıl borçlusu ve kredi kefilinin ——– tarihi itibari ile temerrüte düştükleri, mahkememizce bankacı bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporuna göre; davalı asıl borçlu —- firmasının davacı bankadan davaya konu—- adet çek kredisi kullandığı, davalı asıl kredi borçlusu — firmasının davacı bankadan kullandığı—- olduğu, taraflar arasında imzalanan—– temerrüdün doğduğu tarihten itibaren banka tarafından—- –belirlenen oranda uygulanacağının belirlendiği, davacı banka tarafından —- gönderilen—- olduğu, sözleşmeye göre % 100 fazlası olarak uygulanabilecek azami faiz oranının % 72 olduğu, davacı banka tarafından asıl alacak miktarına temerrüt tarihinden itibaren % 72 faiz uygulanması gerektiği, bankacı bilirkişi tarafından davacı bankanın —adet nakit kredi alacağının — temerrüt tarihi itibari ile ——- hesaplandığı, davacı banka tarafından gayrı nakit kredi olarak talep edilen —— çek depo talebine konu alacağın bankacı bilirkişi tarafından yapılan incelemede tespit edilemediği, davacı bankacı bilirkişinin tespitlerinde banka tarafından takip talebinde asıl alacak bakımından tespitlerden fazla, ancak işlemiş faiz ve toplam alacak yönünden tespit edilen alacak miktarından daha düşük olduğu, talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı banka alacağının asıl alacak miktarı bankacı bilirkişi raporu ile tespit olunan —-, masraf ve ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, alacağın kredi sözleşmesine dayalı olduğu, kat ihtarının davalı borçlulara tebliğ edildiği, asıl alacağın davalılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
—- takip dosyasına vaki itirazın iptaline, takibin —- asıl alacak üzerinden devamı ile talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı banka alacağının asıl alacak miktarı bilirkişi raporu ile tespit olunan — olmak üzere temerrüt faizi, faizin —, masraf ve ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam —- üzerinden devamına,
2-Alacağın kredi sözleşmesine dayalı olduğu, kat ihtarının davalı borçlulara tebliğ edildiği, asıl alacağın davalılar tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, itirazın haksız olduğu anlaşılmakla; asıl alacak miktarı —- icra inkar tazminatı olarak davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Başlangıçta harç alınmadığı anlaşıldığından alınması gerekli olan —- karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu —-bilirkişi ücreti olmak üzere toplam —- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürülükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 20.023,53 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya; delil avansının davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2021