Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1294 E. 2021/929 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1294 Esas
KARAR NO: 2021/929
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/11/2015
KARAR TARİHİ: 28/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile ; —-karşına geldiğinde seyir yönüne göre taşıt yolunun solundan sağına geçmek isteyen müvekkilinin —aracının sol ön dikiz aynasının bulunduğu kısım ile çarptığını çarpma neticesinde müvekkilinin havaya fırladığını yere düştüğünü, sürücü — müvekkili ile ilgilenmediğini, olay yerinden hızlıca kaçtığını, müvekkili —- uzlaşmayı kabul etmediğini şikayetçi olduğunu, bu rapora göre olayda müvekkilinin asli kusurlu, şüpheli—– ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, raporu kabul etmediklerini ve bu rapora karşı itirazlarını mahkemeye bildirdiklerini, müvekkilinin koltuk değnekleri ile yürüdüğünü, sol dizine üç, sağ dizine bir platin konduğunu, dosyanın —— gönderilmesini talep ettiğini, müvekkilinin her iki ayağında da kuvvet kaybı olduğunu, kaza sonucu oluşan ve oluşacak zararların davalılar tarafından karşılanmadığını ileri sürerek açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ile özetle; —- plakalı araçla yaralanmalı trafik kazası yaptığını, — kazayı yaptıktan sonra olay yerinden kaçtığını, — evine gelerek kendisinin bu olayla ilgili ifadesini almak için emniyete getirdiğini, —- olay yerinden kaçmadığının doğru olmadığını, — fazla hız yaptığını ve frene basmadığını,——- olduğunu ve bu sebeple olayın bilincinde olması gerekirken olay yerinden kaçtığını, — müvekkilin tedavi gördüğü hastaneye gelmediğini, ceza davasının duruşmalarına katılmadığını, — plakalı aracın —- olmadığını, davacının müvekkilinin olay sırasında alkollü olduğunun doğru olmadığını belirterek davalıların cevap taleplerinin reddine, davalı —- açtığı davanın reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-palakıl araç ile trafik kazası meydana geldiğini, olay tarihinden sonra müvekkilini yakınları davacıyı bir çok kez hastanede ziyaret ettiğini ve olaydan üzüntü duyduklarını, isnat edilen maddi ve manevi tazminat talebinin de kabul etmediklerini, müvekkilinin —- sayılı dosyasında tali kusurlu bulunduğunu, davacının olay sırasında alkollü olduğunu —- bir çok kez beyan edildiğini, yargılama sırasında yapılacak keşif ve davacıya ilk tedavisinin yapıldığı —– —– alınacak rapor ile kusur durumunun açıklığa kavuşacağını,—- sayılı dosyası bilirkişi raporuna istinaden davacı —- aracın hasarından sigorta poliçesine istinaden ve müvekkilinin fazladan aldığı yaz okulu ücretinden sorumlu olduğunu ileri sürerek haksız ve dayanaksız davanın reddiyle haklı karşı davanın kabulüne ve araç hasar bedeli , yaz okulu ücreti ve manevi tazminat yönünden karar verilmesini belirtmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesi ile ;Dava konusu trafik kazasına karışan — araç müvekkili şirket nezdinde — sigortaı olduğunu, kaza tarihi itibarıyla malüliyet halinde şahıs başına azami — sınırlı olduğnu, sağlık hizmet bedeleri ve geçici iş göremezlik zararı ve tedavi giderleri —- tarafından karşılanacağını, sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, davaya konu edilen geçici iş göremezlik zararının da — sorumluluğunda bulunduğu açık olduğunu, yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde iş bu talep bakımından müvekkil şikete husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davacının malüliyet oranının — tarafından
tespiti gerektiğini, tazminat hesabının aktüer hesaplama konusunda uzman ve hazine listesinde yer alan bir aktüer tarafından yapılması gerektiğini, müvekkil şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini ileri sürerek açılan davanın reddine karar verilmesini belirtmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, asıl davada temelde meydana gelen kaza nedeniyle kusur ve maluliyet oranları ile davalının zararı tazmin yükümlüsü olup olmadığı, karşı davada ise dava konusu kaza nedeni ile karşı davalı aracında oluşan hasar bedelinin , kaza nedeni ile yaz okulu na ödenen ücretin ve manevi tazminatın asıl davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususu noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Aslı davada , Dava, geçici ve daimi iş göremezlik ve bakıcı ve tedavi gideri tazminatı (maddi tazminat) davasıdır. Karşı davada ise haksız fiil hükümlerine dayalı olarak araç hasar bedeli, yaz okulu ücreti ve manevi tazminat istemi davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava konusu kazada kaza tespit tutanağı düzenlenmediği ve keşif yapılmak suretiyle kusur raporu ve raporları düzenlendiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunun araç tescil bilgilerine göre——plakalı aracın davalı —-kayıtlı olduğu görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan davalı —– plakalı aracın davalı — tarihleri arasında sigortalandığı, sigortalısının davalı —- olduğu görüldü.
Dava konusu kaza nedeni ile hasarlanan—plakalı aracın tamirinin yapıldığı ——- tamir ve onarıma ilişkin tüm belgeler celp edilmiş ve — plakalı aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde tramer kayıtları dosya içerisine alınmıştır. Davacı ve karşı davacının sosyo-ekonomik durumu yönünden araştırma yapılmış olup , sosyo-ekonomik durum tespit tutanakları dosya içerisine alınmıştır.
Dava konusu kaza nedeniyle —- sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucu davalının adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı dair karar verildiği, verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği görülmüştür.
Ceza mahkemesince alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde—-tali kusurlu , davacı —- ise asli kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüştür.
Mahkememize görevsizlikle gelen işbu dosyada görevsizlik kararı veren —– keşif yapılmak suretiyle alınan kusur bilirkişi raporuna göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı yaya — % 60 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü — % 40 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile tarafların kusur oranı tespiti yönünde mahkememizce alınan — tarihli trafik ihtisas dairesi kusur raporuna göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü—- % 30 , davacı yaya —-ise % 70 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle tarafların kusur oranının tespiti ve—- dosyasında alınan kusur bilirkişi raporu ile —- rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla — tarihli kusur raporuna göre kazaya tanık dava dışı —– yolun karşısına geçmek istediğimiz esnada plakasını daha sonradan öğrendiğim — plakalı araç—– tarafından çarparak yere düşmesine ve yaralanmasına sebebiyet verdi—— şeklinde beyanda bulunduğu dikkat alınarak kazanın yukarıda belirtilen şekilde meydana geldiği , davalı sürücü — yerleşim yeri içerisindeki bulvar sınıfı yolun en sağ şeridi üzerinde seyir halinde iken yola dikkatini vermesi, seyrini görüş alanını kontrol altında bulundurur vaziyette sürdürmesi ve seyrine göre sol taraftan kaplamaya girip karşıya geçmek isteyen yayalardan iki şeridi geçerek seyir şeridine kadar gelen yayaya karşı zamanında etkili —– tedbiri alması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip davacı yayaya çarpması sonucu gerçekleşen olayda tali kusurlu olduğunu, davacı yaya —- olay mahalli bulvarın kavşak veya geçit bulunmayan noktasından karşıya geçmek üzere kaplamaya girmeden evvel gelen araçların hızı ve mesafelerine ilişkin gerekli , yeterli kontrolleri yapması, ilk geçiş hakkını yaklaşmakta olan araçlara bırakması ve geçişini en kısa zamanda gerçekleştirmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip yaklaşan araca rağmen can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde geçişini sürdürdüğü sırada bu aracın sadmesine maruz kaldığı anlaşılmakla olayda asli kusurlu olduğu, sonuç olarak davalı sürücü—- % 30 , davacı yaya—- % 70 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu kaza nedeni ile davacıya —-düzenlenen sağlık kurulu engelli raporuna göre davacının engel oranının —- olduğu yönünde rapor düzenlendiği görülmüş olup hangi yönetmeliğe göre rapor düzenlendiği anlaşılamamıştır.
Mahkememizce dava konusu kaza nedeniyle davacının tüm tedavi gördüğü hastanelerden tedavi evrakları celp olunmuş ve maluliyetinin tespiti için — maluliyet raporu alınmış olup ——tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeni ile çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre — oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını ve iyileşme süresinin olay tarihininden itibaren — aya kadar uzayabileceği yönünden rapor düzenlenen rapora uygulanan yönetmeliğin kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce karşı davada araç hasar bedelinini tespiti ve asıl davada davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tespiti yönünden bir makine mühendisi ve bir aktüer bilirkişiden aktüer bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan — tarihli raporda özetle; davacının—malüliyet oranı, — aylık iyileşme süresi ve kazada — kusurlu olduğu nazara alınarak ve —– tarafından celp edilen müzekkere cevabına göre davacının sigorta tescil bilgisine rastlanılmadığı ve geçimini —— sağladığı yönündeki beyanları dikkate alınarak tazminat hesabının asgari ücret üzerinden yapılması gerektiği, bu bilgiler doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre davacının — aylık işgöremezlik sebebiyle nihai ve gerçek zararının — oranındaki malüliyet nedeni ile sürekli işgöremezlik zararının—olduğu rapor edilmiş olup, tedavi giderleri yönünde yapılan değerlendirmede ise dava konusu kaza nedeni ile —- tarihleri arası tibia üst kırığı, kapalı fatura toplam tutarının — olduğu, faturanın —- yazısına istinaden düzenlendiği, yine —- olduğu ve hizmet bedelinin —- fatura edildiği, ilgili yasal düzenlemeler uyarınca trafik kazasına bağlı olarak yapılan ve belgelerilen tedavi giderlerinden — olduğu dolayısayla bu giderlerlerden davalıların sorumlu olmadığı, ancak davacının belgelenmeyen ve —tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinden kusur oranı dahilinde davalıların sorumluluğunun devam ettiği, —- davaya konu—- tarihli kaza tarihi itibariyle —- uygulanan aylık brüt ücret –aylık net ücret ise — olup, davacının – aylık tıbbı iyileşme süresi dikkate alındığında —tarafından karşılanmayan ve fatura edilmeyen kaçınılmaz tedavi masraflarının — olmak üzere bu yöndeki tedavi giderleri toplamı olay tarihinde ülkemizde uygulanan yasal asgari ücretin — olacağı ve davacının % 70 kusur oranı dikkate alındığında bu tutarın — olacağı yönünde rapor tanzim edilmiştir. Makine mühendisi bilirkişi tarafından karşı dava yönünde yapılan değerlendirmede ise davalıya ait — plakalı aracın sol ön dikiz aynasının bulunduğu kısım ile davacıya çarptığı ve aracın dikiz aynasının bulunduğu kısımda hasar oluştuğu, dosyada mübrez—- araca ilişkin kazaya ve tamire ilişkin tüm belgeler ve faturada yapılan incelemede fatura bedelinin—oranında kusurlu olduğu anlaşılmakla — plakalı araçta oluşan hasar sebebiyle nihai ve gerçek zararın — olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş rapor usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu —tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde maddi tazminat olarak belirtilen — ıslah edilmesi sebebi ile davanın harca esas değerinin —- çıkarılmasını, manevi tazminat yönünden ise — hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir, ıslah dilekçesi usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler(TBK m. 51).
Maddi Tazminat
Haksız fiil sonucunda ölüm gerçekleşmemişse 6098 sayılı TBK’nın 54. Maddesine göre; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zararlar olarak kabul edilir.
Aynı Kanunun tazminatın belirlenmesine ilişkin 55/1. Maddesine göre ise; bedensel zararlar, Borçlar Kanunu hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz.
Manevi Tazminat
Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1-2. Maddesine göre, Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
UYGULANACAK MEVZUAT
—- tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında —– yayımlanarak —- itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği düzenlenen “genel şartların uygulanacağı—– şeklindedir.
Yeni —göre genel şartlar yürürlük tarihi olan — tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır—–
Kaza tarihinin ve sigorta poliçe tarihinin genel şartlarının yürürlüğe girdiği —tarihinden önce olması dikkate alındığında eldeki davada — tarihinden önce yürürlükte bulunan—- değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekir.
SORUMLULUK VE SİGORTA TEMİNATI
Müteselsil Sorumluluk
TBK’nın 61. Maddesine göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
Aynı şekilde —- motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Sigortanın Sorumluluğu
Zarar görenin, —- öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. —- başvuru tarihinden itibaren en geç — gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.(KTK Madde 97)
Sigorta şirketinin sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitlerle sınırlıdır.(KTK Madde:93)
Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez(KTK Madde:95/1).
MALULİYET/İŞ GÖREMEZLİK ORANININ TESPİTİ
Maluliyet/iş göremezlik/çalışma gücü kaybı oranının, kazalının şikayetleri dikkate alınarak trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarihe göre ——
—– düzenlemeye göre bedeni zararlardan sürekli sakatlık tazminatına esas sağlık kurulu raporunun —- çerçevesinde düzenlenmesi gereklidir.
Buna göre trafik kazası-haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibariyle Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği [bu yönetmelikte düzenleme bulunmayan hususlar yönünden —— uygulanması gereklidir.
TEMERRÜT VE FAİZ
Sigortacılar, hak sahibinin —- şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.(KTK Madde 99)
3095 sayılı yasanın 2. Maddesine göre; Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için aynı Kanunun 1. maddesinde belirlenen orana göre(yasal faiz) temerrüt faizi ödemeye mecburdur.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, —- adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, Nüfus Kaydı,—- mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; — tarihinde—- Plakalı araç ile yaya olan davacıya çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği ve davacının yaralandığı, alınan kusur bilirkişi raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı — % 30 kusurlu olduğu , davacı yayanın ise % 70 oranında kusurlu olduğu, — sevk ve idaresindeki —- adına kayıtlı olduğu ve kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı —- sigortalandığı, işbu kaza nedeniyle davacının yaralanması sonucu adli tıp kurumundan alınan maluliyet raporuna göre davacının maluliyet oranının % 6 , iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor düzenlendiği, asıl davada uyuşmazlığın dava konusu kaza nedeni ile davacının geçici ve sürekli işgöremezlik zararından davalıların sorumlu olup olmadığı, karşı dava yönünden ise uyuşmazlığın davalılara ait araçta oluşan hasar bedelinden, davalı —- kaza nedeni ile okumuş olduğu üniversitede yaz okuluna kalmış olması nedeni ile ödemiş olduğu yaz okulu ücreti ve manevi tazminatı davacılardan talep edip edemeyceği hususunda olduğu, — gelen yazı cevaplarına göre de kaza nedeni ile davacıya — geçici veya kalıcı işgöremezlik tazminatı ödenmediği, asıl ve karşı dava yönünden alınan bilirkişi raporunun —– uygun şekilde —- göre düzenlendiği , davacının gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu kabul edilerek asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmış ve hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının dava konusu kaza nedeni ile oluşan % 6 oranındaki malüliyeti nedeni ile sürekli işgöremezlik zararının davacının % 70 kusur oranıda dikkate alınarak — olduğu, — aylık geçici işgöremezlik nedeni ile zararının % 70 kusur oranı nazara alınarak —olduğu ve dava konusu kazada yaralanması nedeni ile —- karşılanmayan kaçınılmaz tedavi giderleri nedeni ile zararının % 70 kusur oranı dikkate alınmak suretiyle — olduğu, davalı—kapsamında, davalı sürücü — kazaya sebebiyet veren araç sürücüsü olması nedeni ile haksız fiil hükümlerine göre ve diğer davalı — işleten olması nedeni ile— davacının geçici, sürekli iş göremezlik ve tedavi gideri zararlardan sorumlu olduğu, karşı dava yönünden ise — plakalı araçta dava konusu kaza nedeni ile meydana gelen hasarın — olduğu ve — % 30 kusur oranı dikkat alındığında talep edebileceği hasar bedelinin — olduğu ve bu zarardan davacının kazada % 70 kusurlu olması nedeni ile haksız fiil hükümleri uyarınca kusur oranına denk gelen —- sorumlu olduğu, karşı davacılar her ne kadar karşı dava dilekçelerinde kaza nedeni ile — okuluna kalmış olması nedeni ile ödemiş olduğu yaz okulu ücretini davacılardan talep etmiş ise de ödenen yaz okulu ücreti ile meydana gelen kaza arasında bir illiyet bağı bulunmadığı ve bunun ispatlanamadığı ayrıca kazada davalı—- herhangi bir yaralanmasının olmadığı ve kaza nedeni ile psikolojisinin bozulduğuna ilişkin bir delil de sunulmadığı, bu hali ile manevi tazminat isteminin de yerinde olmadığı, davacı —- ise manevi tazminat istemi yönünden yapılan değerlendirmede dava konusu kaza nedeni ile vücudunda kırık oluştuğu, yaklaşık — yıla yakın bir süre tedavi gördüğü, kaza nedeni ile % 6 oranında malül ve iyileşme süresinin— aya kadar uzayabileceğinin —-ile sabit olduğu anlaşılmakla kazanın meydana gelmesinde davacının % 70 kusuru da nazara alınmak suretiyle davacı lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilmek suretiyle uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddine, karşı davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
Asıl dava yönünden
1-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 2.655,14 TL geçici işgöremezlik tazminatı, —– tedavi giderleri tazminatı olmak üzere toplam —-tazminatın davalı —- dava tarihi olan — tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Maddi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabul edilen kısma isabet eden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
b-Maddi tazminat davası yönünden davalılar —–sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddedilen kısma isabet eden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile ;—-manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
a-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Manevi tazminat davası yönünden davalılar —- sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddedilen kısma isabet eden 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 1.464,94 -TL harçtan daha önceden peşin ve ıslah olarak ödenen toplam 1.366,25 -TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 98,69 -TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
-Davacı tarafından yapılan bilirkişi , tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 3.466,28 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 901,23 TL lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
e- Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Karşı dava yönünden
3-Maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 1.190,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
a-Maddi tazminat davası yönünden davacılar ——– yargılama sırasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca kabul edilen kısma isabet eden 1.700,00 TL avukatlık ücretinin davalı —- alınarak bu davacılara verilmesine,
b-Maddi tazminat davası yönünden davalı — yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca reddedilen kısma isabet eden 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılar —- verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden açılan davanın reddine,
-Manevi tazminat davası yönünden davalı —- yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılar —– alınarak bu davalıya verilmesine,
-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 116,12 -TL harçtan daha önceden alınan toplam 302,27 -TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 186,15 -TL harcın davacıya iadesine,
-Davacı tarafından yapılan bilirkişi , tebligat, posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam 809,00 TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 88,99 TL lik kısmının davalı —- alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinden bırakılmasına,
– Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı karşı davalı vekili ve davalı karşı davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı —- yokluğunda verilen gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021