Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1285 E. 2019/1272 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASNO: 2017/1285
KARAR NO: 2019/1272
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete ait dorselerin ve çekicilerin uluslararası taşımasını üstlendiğini, verilen taşıma hizmetleri karşılığı navlun faturaları düzenlendiğini, İstanbul Anadolu – İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında – TL üzerinden takip başlatıldığını, takipten sonra davalının — TL ödeme yaptığını, ancak bakiye borcunu ödemediğini,alacağın tahsili için yapılan takibe davalı tarafın itiraz ettiğinden takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, ibraz edecekleri hesap ekstresi, ticari ilişki, alacağa ilişkin belgeler, ticari defter ve kayıtları ile alacağın varlığının sabit olacağını, açıklanan nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulunü uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya karşı cevap verilmemiş, yargılama aşamasında vekaletname ibraz eden vekil aracılığıyla da herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taşıma hizmetinden kaynaklı navlun alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK nun 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Davaya konu İstanbul Anadolu-. İcra müdürlüğünün — esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine; – tarihli – TL tutarında cari hesap bakiyesi-cari hesap alacağı ” açıklaması ile – TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca itirazı nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve taraf şirketlere ait yasal defter, dayanak belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak kök ve ek rapor alınmıştır. Alınan raporlar birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık olduklarından hükme esas alınmıştır.
—- tarihli yazısında ; “ilgide kayıtlı yazılar eki faturaların incelenmesi neticesinde—- sayılı faturada yeralan araçların müdürlüğümüzde herhangi bir işlemine rastlanılmadığı, ancak fatura üzerinde — ibaresinin bulunduğu, —-sayılı faturalarda herhangi bir araç plakasının bulunmadığı, faturaların hizmet açıklama bölümünde ” alınan çeklere ait vade farkı yansıtması” ibaresinin bulunduğu anlaşılmıştır. Diğer taraftan yazılar ekinde gönderilen diğer faturalarda yer alan araç plakalarının incelenmesi neticesinde tespit edilen varış ve çıkış bildirimlerinin birer örneği ilişikte sunulmuştur” denildiği ve eklerin gönderildiği , cevap içeriğine göre——- de mahkememizce — tarihinde müzekkere yazıldığı ve cevapta söz konusu araçlara ilişkin varış bildiriminin —- yapılması nedeniyle sistem üzerinden varış bildirimine dair herhangi bir belgeye ulaşılamamıştır şeklinde cevap verildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davaya konu takibe dayanak yapılan faturalardan ;
– tarihli — nolu e-faturanın – tarihinde alınan çeklere ait vade farkı yansıtması içerikli -TL bedelli ,
– tarihli – nolu e-faturanın – tarihinde alınan çeklere ait vade farkı yansıtması içerikli -TL bedelli ,
– tarihli – nolu e-faturanın – tarihinde alınan çeke ait vade farkı yansıtması içerikli -TL bedelli,- tarihli – nolu e-faturanın – tarihinde alınan çeke ait vade farkı yansıtması içerikli -TL bedelli faturalar olduğu görülmüştür.Tarafların mali bilirkişi aracılığıyla ticari defter, kayıt ve dayanak belgelerinin incelenmesinde, davacının — programı kullandığı bu muhasebe programının devamlı olarak bakiyeli yürüyen bir hesap olmadığı, dolayısıyla izlenen dönem içerisinde ne kadar fatura kesildiği ve ne kadar bedel alındığı hususunda bir sonuç görülemediği, davacının muavin dökümünde – tarihi itibariyle – TL alacak bakiyesi görüldüğü, ancak takipten sonra davacının davalıdan –TL ödeme aldığı, bu durumda dava değerinin —- TL olması gerektiği, davacının vade farkına ilişkin olarak düzenlediği faturaların dayanağı bulunmadığından toplam –TL bedelin düşülmesi sonucu davacının alacağının – TL olduğu bildirilmiştir.
– gönderilen toplam – adet özet beyan, barış bildirim formu ve yük manifestosunda her biri üzerinde davalı şirkete ait yüklerin olduğu tespit edilerek, gönderilen formlarda yer alan bilgilerle davacı tarafından dosyaya sunulan – adet vade farkı faturası hariç olmak üzere — adet fatura muhtevası bilgiler karşılaştırılmış, bu faturalardan sadece – numaralı -tarihinde düzenlenen faturanın – plakalı araca ait – gemisi ile — tarihinde —seferine ait olduğu anlaşılan ardiye faturası olduğu, gemi boşaltımı sırasında çekicinin geç gelmesi sonucunda dorse gemiden indirilerek sahaya alındığından sahada kaldığı süre içinde liman hizmetleri tarafından ardiye ücreti tahakkuk ettirildiği, acentelerinde bu ücreti aynen taşıyıcı şirkete fatura ettiği, — taşımalarında bağlantılı düzenlenen ardiye faturaları navlun ücretinin bir parçası konumunda bulunduğu, burada da bu faturanın navlunun bir parçası olduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Bilirkişi heyetinin talebi üzerine — yazılan yazıya cevap verildiği, bu cevap üzerine bilirkişiden yeniden alınan ek raporda davacı tarafından- tarihinde – – numaralı temel fatura olarak davalı şirketin emrine düzenlenen faturada yer alan trafik plaka bilgilerine göre bu iki aracın — çıkış yapıp – seferini yapan – gemisi ile – tarihinde çıkış yaptıkları ve davacı tarafından faturadaki hizmetin verildiği kanaatine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda dosya kapsamındaki tüm delillere, celp olunan delillere, alınan raporlara göre davacı şirketin davalı şirkete taşıma konusunda hizmet verdiği, ticari ilişki nedeni ile düzenlediği faturalardan yukarıda izah edilen toplam tutarı – TL olan – adet vade farkı açıklamalı yansıtma faturasının dayanağı bulunmadığı, bu nedenle bu miktarın davacının takip tarihi itibariyle defter kayıtlarına göre (bu – fatura da dahil olmak üzere) — TL den mahsup edilmesi ile neticeten davacının davalıdan — TL talep edebileceği vicdani kanaate varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; davalının İstanbul Anadolu -. İcra Müdürlüğü’nün – Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın -TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin – TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 oranını aşmamak kaydı ile değişir oranlı avans faizi de yürütülmek sureti ile devamına,
2-Hükmolunan asıl alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si oranında —- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,
3-Fazla istemin reddine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 29.837,13 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan 6.169,28 TL harcın mahsubu ile eksik alınan 23.667,85 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacının peşin yatırdığı 6.169,28 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında yaptığı 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet tasdik harcı, 2.000.00 TL bilirkişi ücreti, 218,25 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam sarfedilen 2.254.25 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 1.892,30 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen dava miktarı üzerinden davacı yararına tayin ve takdir edilen 31.421,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak vekille temsil edilen davacıya verilmesine,
9-Aynı tarife doğrultusunda reddedilen miktar üzerinden davalı yararına tayin ve takdir edilen 9.433,68 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı ve vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/12/2019