Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1281 E. 2022/853 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1281
KARAR NO : 2022/853

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 06/12/2017 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/08/2016 tarihinde —– inşaatında bulunan tüm yapıların —- bakır kaplanması, çatı dere inişlerinin bakır borudan yapılması ve tüm işlerin yerine montaj işinin yapılması amacıyla iki farklı—– Sözleşmesi imzalandığını, ilk sözleşmede —- bakır kaplamanın m2 fiyatı olarak 270 TL + KDV üzerinden anlaşıldığını, ikinci sözleşmede iş adedinini artması nedeniyle m2 fiyatı olarak 155 TL + KDV üzerinden anlaşıldığını, müvekkili tarafından söz konusu sözleşmeye bağlı olarak iş ve işlemlerin eksiksiz olarak yapıldığını ve ve yapının davalı tarafından kullanıldığını, sözleşmeye göre müvekkili tarafından yapılan tüm işletin davalı yetkilisi tarafından kontrol edilip ve denetlenerek alındığını, ilk sözleşmeye bağlı olarak davalı tarafından tüm ödemelerin yapıldığını, ikinci sözleşmeye ait ödemelerin yapılmadığını, —– bulunmadan kendi işini yapamayacak olan müvekkilin davalının talebiyle bu işleri de yaptığını ve 150.000,00 TL bu ödemenin de yapılmadığını, bakır maliyelerinde %80 civarında yükseliş meydana gelmiş olmasına rağmen müvekkilin maliyet artışına rağmen davalıdan sözleşmenin uyarlanmasını talep etmediğini ve işi bitirip teslim ettiğini, alacağın ödenmesi talebine rağmen müvekkilinin oyalandığını, davalı tarafından daha önce yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra kesilen faturaya dayalı olarak——Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ibra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile davalının——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamlına, haksız ve kötü niyetli itiraz medeniyle davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili 08/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacı ile yapmış olduğu sözleşmeden doğan tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davacının sözleşmeye konu tüm alacaklarını aldığını ve müvekkilinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını belirten ibranameyi imzalayarak müvekkilinin tüm sözleşmeler kapsamında ibra ettiğini, müvekkilin davacıyı ibra etmediğini, davacının sözleşme konusu işi sözleşmede belirtilen süre içerisinde tamamlayarak teslim etmediğini, müvekkilin davacıdan sözleşmeyi ihlal etmesi edeniyle ceza bedeli ve uğramış olduğu zararın tazminini talep etme hakkı bulunduğunu belirterek davanın reddine davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir,
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, 01.08.2016 tarihli sözleşme ve 01.11.2017 tarihli fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd. maddelerine dayanmaktadır.Davaya konu ——-Esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; davacı tarafından davalı şirket aleyhine “01.08.2016 tarihli, ekte bulunan sözleşme ve 01.11.2017 tarihli faturaya dayalı olarak KDV dahil 528.640,00 TL alacak” dayanak gösterilerek 528.640,00 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde takibe itirazı nedeni ile takibin durduğu görülmüştür.Tarafların tüm delilleri dava dosyası ve tarafların ve dava dışı olup davalı şirket tarafından davaya konu edilen işleri yaptığı savunulan —— ait tüm ticari defter, kayıt ve dayanak belgeleri ile davacı tarafça davaya dayanak yapılan sözleşme kapsamında işin yapıldığını iddia ettiği yerde talimat yolu ile keşif yapılmak sureti ile bilirkişi raporları alınmıştır. Alınan raporların birbiri ile uyumlu, dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulundukları anlaşılmakla hükme esas alınmıştır.
Taraflarca dosyaya sunulan delillerden;01.08.2016 tarihli—— Sözleşmesi” nın incelenmesinde; işveren—–ile yüklenici davacı arasında düzenlendiği, sözleşmenin 2. Maddesinde—– İlçesinde yapılmakta olan —–(3 eğitim bloğu, Kültür Merkezi, Spor Salonu, Yüzme Havuzu, 1 adet Lojman) binalarının çatı parapetlerinin bakır kaplanması, çatı dere inişlerinin bakır borudan yapılması ve tüm işlerin yerine montaj edilmesi işinin sözleşme konusu olduğunun düzenlendiği, sözleşmenin 3. Maddesinde belirlenen işlerin yapım süresinin mücbir sebepler dışında sözleşme tarihinden itibaren 05.08.2016 tarihinde işe başlanacak şekilde 90 gün olarak düzenlendiği, gününde teslim edilmeyen işler için yüklenicinin her geçen gün için 1.000,00 TL cezai şart ödemeyi kabul ettiği, işbu sözleşmede belirtilen işlerin zamanında ve eksiksiz olarak ve tarafların imzalarını taşıyan yazılı tutanakla teslim edildiğinde, sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, ayrıca işverenin sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshetme hakkına sahip olduğunun da taraflarca kabul edildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde yapılacak işin fiyatlandırılmasının düzenlendiği, sözleşmeye istinaden iş avansı olarak 350.000,00 TL ödeneceği, kalan bakiyenin işin seyrine göre hak edişler düzenlenip fatura kesileceği, ödeneceğinin ve yüklenici firmanın avans ödeme karşılığı olarak işverene 350.000,00 TL lik banka teminat mektubu veya teminat senedi vereceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin davacı ile dava dışı —— arasında imzalandığı,
01.08.2016 tarihli ikinci —– sözleşmesi” sözleşmenin incelenmesinde; yine aynı taraflar arasında düzenlendiği, sözleşmenin 2. Maddesinde işin konusunun —– yapılmakta olan —— İnşaatı (4 eğitim bloğu, 2 adet lojman, 1 adet kapalı tenis kortu) binalarının çatı —— bakır kaplanması, çatı dere inişlerinin bakır borudan yapılması ve tüm işlerin yerine montaj edilmesinin olduğu, sözleşmenin 3. Maddesinde yüklenicinin 05.08.2016 tarihinde işe başlayacağı, mücbir sebepler dışında 90 gün içerisinde işi bitirmiş olacağı ve gününde teslim edilmeyen işler için yüklenicinin her geçen gün için 1.000,00 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, işbu sözleşmede belirtilen işlerin zamanında ve eksiksiz olarak ve tarafların imzalarını taşıyan yazılı tutanakla teslim edildiğinde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, ayrıca işverenin sözleşmeyi tek taraflı olarak her zaman feshetme hakkına sahip olduğunun taraflarca kabul edildiği, sözleşmenin 5. Maddesinde işin fiyatlandırılmasının yapıldığı, sözleşmeye istinaden iş avansı olarak 350.000,00 TL ödeneceği kalan bakiyenin işin seyrine göre hak edişler düzenlenip fatura kesilerek ödeneceği, yüklenici firmanın avans ödeme karşılığı olarak işverene 350.000,00 TL lik banka teminat mektubu veya teminat senedi vereceğinin kararlaştırıldığı ve davacı ve davalı taraflarca imzalandığı
görülmüştür.
Davacı taraf, taraflar arasında 01.08.2016 tarihinde yapılan —— İnşaatında bulunan tüm yapıların çatı —-bakır kaplanması, çatı dere inişlerinin bakır borudan yapılması ve tüm işlerin montaj işinin yapılması amacıyla 2 farklı sözleşme imzalandığını, ilk sözleşmede tarafların —– bakır kaplamanın metrekare fiyatı olarak 270,00 TL + KDV üzerinden anlaştıklarını, ikinci sözleşmede iş adedinin artması nedeni ile metrekare fiyatı olarak 155,00 TL + KDV üzerinden anlaştıklarını, taraflar arasında yapılmış olan ilk sözleşmeye (270,00 TL + KDV) bağlı olarak tüm ödemelerin yapıldığını, ikinci sözleşmeye (155,00 TL + KDV) bağlı ödemelerin ise davalı tarafından yapılmadığını, sözleşmede bulunmamasına rağmen çatı kaplaması için zorunlu olarak bulunması gereken çelik konstrüksiyon alt yapı ve buna bağlı tüm işlerin de kendisi tarafından yapıldığını, 150.000,00 TL civarındaki bu işin ödemesinin davalı tarafından yapılmadığını ileri sürerek borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine başladığını, yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davaya konu edilen imalatların davacı tarafından değil dava dışı —— tarafından yapıldığını savunarak savunması doğrultusunda düzenlenen faturaları ve hak ediş tutanağını sunduğu, hak edişlerde yüklenici olarak——- imzasının bulunduğu, işveren olarak da davalı şirketin imzasının bulunduğu, bu şekli ile hak ediş düzenlemenin şekline uygun olduğu görülmüştür.
Mahallinde yapılan incelemeler sonucunda muhtelif teknik bilirkişiler tarafından 01.08.2016 tarihli —– Sözleşmesi’nde yapımı kararlaştırılan Ana Okulu Binası’nın çatı —– bakır levhalar ile kaplandığı, ilkokul binasının çatı—–bakır levhalar ile kaplandığı, lise binası ve iki adet lojman binasının ve kapalı tenis sahasının çatı parapetlerinin bakır levhalar ile kaplandığı, tüm binalarda ayrıca dere iniş borularının da bakır borudan yapılmış olduğu ve yerinde mevcut olduğu tespit edilmiştir.Mali Müşavirler aracılığı ile taraflara ve dava dışı—— ticari defter kayıt ve dayanaklarının incelenmesi sonucunda düzenlenen raporlarda; “davacının ticari defter kayıtlarında davacı tarafından davalı adına düzenlenmiş 20.07.2017 tarihli—– nolu 31.860,00 TL bedelli fatura ile 10.11.2017 tarihli —— nolu 528.640,00 TL bedelli faturaların kayıtlandığı, faturalar karşılığında davalıdan gelen 31.860,00 TL ‘lik —– tutarının davalıya alacak kaydedilerek bu işlemler sonucunda davacının icra takip tarihi olan 08.11.2017 tarihi itibariyle davalıdan 528.640,00 TL alacaklı durumda bulunduğunun kayıtlı bulunduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında ise davacı tarafından düzenlenen 18.04.2017 tarihli —— nolu bakır kaplama işlerine ilişkin faturanın kayıtlı bulunduğu ve bu fatura karşılığında davacıya 31.860,00 TL ödeme yaptığının kayıtlandığı, bu işlemler sonucunda davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcu veya alacağı bulunmadığı, hesabın sıfırlandığının tespit edildiği, davacının davalı adına düzenlediği ve icra takibine dayanak yaptığı 01.11.2017 tarihli —— numaralı bakır kaplama işleri için malzeme açıklaması ile 528.640,00 TL tutarlı faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığının tespit edildiği, dava dışı —– incelenen ticari defter ve kayıtlarında davalı aleyhine toplam 648.956,39 TL lik fatura düzenlendiği, faturaların kayıtlandığı ve davalı tarafından da tüm fatura bedellerinin ödenmesine ilişkin 648.956,39 TL ödemenin kayıtlandığının tespit edildiği, davalı şirketin ticari defter kayıtlarında da dava dışı şirket ile aralarındaki ilişki uyarınca başkaca düzenlenmiş faturalar ve ödemeler olduğu, çatı bakır kaplama işlerine ilişkin dava dışı şirketin (—— tanzim ettiği 2 adet 165.200,00 TL ve 325.591,50 TL tutarındaki faturaların davalı şirketin defterlerinde ——alacağı olarak kayıtlandığı, bu faturaların örneklerinin dosyaya sunulduğu—— tarafından davalı firmaya 09.08.2017 tarihinde 165.200,00 TL ve 27.12.2017 tarihinde 325.591,50 TL tutarında olmak üzere tanzim ettiği toplam 490.791,50 TL tutarındaki faturaların davalı şirket hesabına davalı borcu olarak kaydedildiği ve söz konusu faturalara ilişkin farklı tarihlerde yapılan toplam 490.791,50 TL tutarında davalı banka ödemelerinin davalı alacağı olarak kaydedildiğinin sunulan yevmiye kayıtları kapsamında bulunduğunun tespit edildiği…” bildirilmiştir.Yapılan yargılama sonucunda, dosya kapsamındaki tüm delillere, alınan bilirkişi raporlarına göre; davaya dayanak yapılan 01.08.2016 tarihli davacı ve davalı arasında düzenlenen çatı kaplama sözleşmesinin herhangi bir tarafça feshedildiğine ilişkin bir bilgi ya da belge sunulmadığı, davalı tarafça her ne kadar davacının işi yapmadığı ve bu sebeple işin 3. Kişiye yaptırıldığı belirtilmiş ise de davalı tarafın tarafça davacının temerrüdüne ve işin 3. Kişiye yaptırılacağına dair ihtarda bulunulduğunu gösteren bir delil dosyaya sunulmadığı, yine davacının sözleşme kapsamındaki işin bizzat kendisi tarafından yerine getirildiğini ispat edemediği, sunduğu hak ediş başlıklı yazıda düzenleyene ait isim ve imza ile kontrol edene ait isim ve imza bulunmadığı, hak ediş formuna uygun olmadıkları, bu hali ile hak ediş olarak kabul edilemeyeceklerinden davacının davaya konu ettiği imalatları bizzat kendisinin yaptığını ve kaç metrekare yaptığını ispat edemediği, dava dışı——tarafından hazırlanmış olan imzalı / onaylı hak edişlerden davalı tarafın savunmasında ileri sürdüğü şekilde —— tarafından aynen davacı firmanın yapmış olduğu gibi aynı mahalde aynı imalatları yapılmış olduğunun anlaşıldığı dinlenen tanık beyanları ile davacı tarafın yapmış olduğu imalatların tam olarak neler olduğu, miktarının göz ile ölçüm yapmaları mümkün olamayacağından ve bedelinin tespitinin mümkün olamayacağı, dolayısıyla davacının davalıdan davaya konu takibe dayanak sözleşme ve fatura uyarınca alacağı bulunduğunu ispatlayamadığı, davacı tarafça davalıya yemin teklifinde bulunulduğu, davalı şirket tarafından yemin teklifi kabul edilmek sureti ile 07.12.2022 tarihli duruşmada, davalı tarafça ifa edilen yemin delili de nazara alınarak aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin yasal koşullar oluşmadığından reddine,
3-Başlangıçta peşin olarak alınan 7.486,01 TL harçtan alınması gerekli olan 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 7.405,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —– avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı şirket yetkilisi ve vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.