Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1278 E. 2018/1239 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1278
KARAR NO : 2018/1239

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2017
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin uzun yıllardır elektronik /yazılım sektöründe faaliyet gösteren çok sayıda istihdam eden bir şirket olduğunu, davalı borçluya bir kısım faturalar kesildiğini ve gönderildiğini, gerekli iş ve hizmetlerin verildiğini, irsaliyeli faturaların itiraza uğramadığını ve 29/06/2017 tarihinde davalı ile 102.324.13 TL lik borç ile ilgili olarak mutabakat imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün 2017/26921 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, davalı itirazının iptali ile takibin devamına ayrıca % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen yazılı bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, muhtelif tarih ve bedelli faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup İİK 67 vd maddelerine dayanmaktadır.
Tarafların tüm delilleri celbolunarak dava dosyası ve ibraz edilen davacı şirkete ait tüm ticari defter , kayıt ve dayanakları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Alınan raporun dosyadaki verilere uygun ve denetime açık bulunduğu anlaşılmakla, hükme esas alınmıştır.
Davaya konu İstanbul Anadolu ————. İcra müdürlüğünün 2017/26921 esas sayılı takip dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde ; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 04.02.2016 tarih —– nolu 15.744,86 TL bedelli, 12.02.2016 tarih ——— nolu 12.624,70 TL bedelli, 18.02.2016 tarih —— nolu 8.118,40 TL bedelli, 01.04.2016 tarih ——- nolu 2.193,97 TL bedelli , 22.05.2017 tarih ————– nolu 63.643,93 TL bedelli toplam beş adet fatura alacağı açıklaması ile 102.325.86 TL asıl alacak , 8.338,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.664.38 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, davalının yasal süresi içerisinde borca ve tüm fer’ilerine ; “alacak likit bir alacak değildir. Müvekkil firma yasal olarak tüm sorumluluklarını yerine getirmiş olup, muaccel hale gelmiş alacaklıya hiçbir borcu bulunmamaktadır” gerekçesi ile itiraz ettiği, takibin durduğu görülmüştür.
Davacı tarafından delil olarak dosyaya sunulan 29.06.2017 tarihli davalı şirketin de kaşe ve imzasının bulunduğu mutabakat belgesi davalıya HMK 169-171.maddeleri uyarınca isticvap davetiyesi ile tebliğ edilmiş, davalı tarafça imzaya yada belge içeriğine herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Davacı şirketin ticari defter, kayıt ve dayanaklarının incelenmesinde , şirketin 2016-2017-2018 yıllarına ait defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK hükümlerine göre zamanında yapıldığı, sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davaya dayanak faturaların davacı defterlerinde kayıtlı bulunduğu, fatura bedelleri toplamı 106.626,41 TL alacaklı bulunduğu, davalının 4.300.00 TL ödemesinin de kaydedildiği, bu şekilde 25.10.2017 takip tarihi itibariyle davacının kendi defterlerinde 102.324,13 TL alacaklı görüldüğü tespit edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda ; dosya kapsamındaki tüm deliller; mutabakat belgesi, vergi dairelerinden celbolunan BA ve BS formları , alınan bilirkişi raporuna göre , taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davaya dayanak yapılan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği, davalının faturaları kabul ederek BA formu kapsamında vergi dairesine bildirdiği, dolayısıyla ticari ilişkinin de davaya dayanak faturaların davalının kabulünde olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 102.325,86 TL alacağı bulunduğu , takip tarihinden önce davacı tarafından davalının temerrüde düşürülmediği, bu nedenle işlemiş faiz talebinin dayanağının bulunmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yazılı gerekçe ile ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, davalının İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğünün 2017/26921 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 102.325,86 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 102.325,86 TL asıl alacak.——.üzerinden takip tarihinden itibaren talep gibi yıllık %9 yasal faizde yürütülmek sureti ile DEVAMINA,
2- Fazla istemin reddine,
3-Alacak miktarı bilinir ve belirlenebilir olduğundan hükmolunan alacağın %20 si oranında 20.465,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 6.990.17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.889.88 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.100.29 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Davacının peşin yatırdığı 1.889.88 TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacının peşin harç gideri dışında sarfettiği 31.40 TL başvuru, 4.60 TL vekalet harcı, 600.00 TL bilirkişi ücreti, 190.05 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 826,05 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına isabet eden 763,81 TL sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yerolmadığına,
8-Hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen dava miktarı üzerinden tayin ve takdir edilen 10.936,07 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Aynı tarifenin 13/2 madde hükmü uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına tayin ve takdir edilen 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
Dair,tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.