Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1276 E. 2021/454 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1276
KARAR NO : 2021/454

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2017
KARAR TARİHİ : 15/06/2021

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 05/12/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Davacı .———çalışan personel olduğunu, Uzun yıllardır bu firmada çalışmakta olan davacı yanın başka bir işle iştigal etmediğini, davacı adına tam tarihi bilinmeyen—–bu sahte kimlik ile çek hesabı açıldığını, Bunun neticesinde banka tarafından yeterince incelenmeden, araştırılmadan verilen— kişiye karşılıksız çekler dağıtıldığını, bu çekler nedeniyle davacı yanın o dönemki yasa nedeniyle defalarca gözaltına alındığını, hapis cezalarına muhatap olduğunu, Vade tarihleri geldiğinde karşılıksız olduğu anlaşılan çekler ile ilgili, davacı adına icra takipleri başlatıldığını, evine hacizler gittiğini, maaşına haciz koyulduğunu, işinden atılmakla karşı karşıya geldigini ve birçok defa hakkında para cezasına hükmedildiğini, Hiçbir ilgisi olmayan ve — borçlardan ötürü davacı yanın — kelimenin tam anlamıyla karardığını ve birçok defa intiharın eşiğinden döndüğünü, Bahse konu çeklerden ötürü hakkında açılan davaların tümünden davacı yanın —- ettiğini, bu süreçte gerek —- bitme noktasına geldiğini, tamamen —dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketi neticesinde tüm bunları yaşamak zorunda kalan davacı yanın yıllarca bu durumla mücadele ettiğini ve gerek maddi gerekse manevi açıdan çok yıprandığını, İş bu sebeplerden ötürü şimdilik 150.000-TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, — — kimlikle, herhangi bir araştırma yapmadan açtığı çek hesabı neticesinde davacı adına –değerinde karşılıksız çek düzenlendiğini, Bunun sonucu yapılan takipler ve açılan davalarla, haciz işlemleriyle hiçbir ilgisi bulunmamasına rağmen uğraşmak ve bu konularla ilgisi bulunmadığına muhataplarını ikna etmek zorunda kaldığını, Kendi ihmali nedeniyle zarara sebep olan davalı bankanın, verdiği zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, bankanın özen yükümlülüğüne aykırı olarak, yeterli inceleme ve araştırma yapmadan, sahte kimlik ile çek hesabı açtırması ve sahte kimlikle gerçek kimlik arasındaki ayrımı yeterince yapamamasından kaynaklı doğan zararlarının tazmininin gerektiğini, Bilirkişilerce tespit edilecek bu hususlar neticesinde ise şimdilik 1.000TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 05/12/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davacı aleyhine —–yılında karşılıksız çıkan çek nedeniyle dava açıldığını, davacının bu tarihte— kendi adına —alındığını tespit ettiğini, Bu tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin işlemeye başladığını, davacı yanın 10 yıl sonra bu davayı ikame ettiğini, Davanın zamanaşımına uğradığını, —-dolandırıcılar tarafından yapılan ve bu nedenle anlaşılması mümkün olmayan sahtecilik işlemlerinden Bankaların sorumlu tutulması halinde, bankaların, yasaların kendilerine tevdi ettiği ve — faaliyetlerini olağan bir şekilde yürütebilmelerinin mümkün olmadığını, davacı yan adına hareket eden kişinin —ibraz ettiğini, muhtardan ikametgâh kaydı getirdiğini, dükkân açıp işlettiğini — kaydolduğunu, bu şahsın gerçek olmadığının anlaşılmasının mümkün olmadığını, burada sorumluluğun, eylemi yapan şahsın doğal sorumluluğu yanında, bu sorumluluk başta işyerini —- kiralayan mülk sahibine, yine — ikametgah — veren —, —vergi dairesine kaydeden— yine en güvenilir– olan ve sahtekara imza beyannamesi düzenleyen —ait olduğunu, tüm bu sorumluluklar bir yana bırakılıp bu mercilerin düzenledikleri evraklara istinaden işlem yapması tabii olan davalı—kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki, mevcut evrakların sahteliği konusunda da kesin bir bilginin de mevcut olmadığını, bu sebeple ilk olarak davacının kötü niyetli çek tanzim eden– hakkında suç duyurusunda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacı sahte kimlik ile kendi adına çek —alındığını beyan ettiğini, bu hususta davacı tarafından dolandırıcılar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dosyanın bildirilerek savcılık dosyasının neticesinin beklenilmesi ve soruşturma dosyası ile açılacak ceza davasının neticesine göre sorumlukların rücu için tespit edilmesi gerektiğini, davacı yanın davalı bankaya çek karnesi almak istediğini beyan etmesi üzerine kendisinden —-evrakları,—-ve— talep edildiğini, davalı —-belgelerin incelendiğini ve gerekli araştırmayı yaptıktan sonra davacıya hesap açıldığını, davalı– davacıdan talep ettiği evrakların incelenerek, çek karnesi verildiğini, davalı bankanın,——tarafından görev ve yetkileri çerçevesinde düzenlenmiş olan —– istinaden işlem yaparak, çek ——-verdiğini, ——davacının zararına yol açan doğrudan davalı bankanın kusuru olmadığını, sahteciliği yapan 3. kişinin —davranışı olduğunu, Bu şekilde, davacının zararı ile davalı —— arasındaki uygun illiyet bağı koptuğunu ve zararın oluşumunda davalı —sorumluluğunun bulunmadığını, davacı yanın davalı —-haksız tazminat almak için usul ve yasaya aykırı olarak, haksız ve kötü niyetli bir şekilde iş bu davayı açtığını, davacının hukuki temelden yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER :
——- soruşturma sayılı dosyası,
—— sayılı dosyası,
—– Mahkemesi’nin — sayılı dosyası UYAP sureti,
—– Mahkemesinin —- sayılı dosyası UYAP sureti,
—- Ceza Mahkemesinin —–sayılı dosyası UYAP sureti,
—— tarihli cevabi yazısı,
—– bilirkişi heyetinin— tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava; bankanın kusuruna istinaden haksız fiile dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık,
Taraflar arasında davacı adına davalı banka tarafından iddia edildiği gibi sahte kimlik ile çek hesabı açılması ve bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle davacının uğramış olduğunu iddia ettiği maddi ve manevi zararları davalıdan isteyip isteyemeyeceği, davalının çek hesabı açarken gerekli inceleme ve araştırmayı yapıp yapmadığı ve davacı adına sahte kimlik ile açıldığı iddia edilen çek hesabı nedeniyle davacıya karşı uğradığı zararlardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Mahkememizce — —— müşavir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 02/04/2019 tarihinde raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi mahkememize sunduğu 02/04/2019 tarihli raporunda özetle; Davalı banka tarafından davacı yana düzenlenen —- işlemleri sözleşmesinin usulüne uygun düzenlendiği, banka tarafından verilen çek karnesi nedeni ile davacının uğradığını iddia ettiği maddi ve manevi tazminattan bankanın sorumlu olmadığı,
Hesap açmayı talep eden müşterinin—muhtardan ikametgah çıkarttığı ve — kaydığı açtırdığı anlaşılmaktadır. —- anlamadığı ve — kimliğin sahteliğinin davalı—— tarafından anlaşılamamasında davalı yanın ihmalinin olmadığı, asıl kusurluların —— olduğunu beyan ve rapor etmiştir. beyan ve rapor etmiştir.
Dosyada mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek, hükme esas alınan 02.04.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporu dayanak yapılarak;
Davacı …—- düzenlendiği, — göre işe başlama tarihinin 14.05.2007 tarihi olduğu,
Davacı … adına—- yevmiye nolu imza beyannamesi (—- çıkartıldığı,
Davalı —– —– ve imza beyannamesi —) ibraz edilerek çek karnesi alındığı,
—- cevabi yazısı ve ekinde gönderilen yoklama fişinin incelenmesinde; ..—- tarihinde — başladığı, — tarihinde yapılan yoklamada .— tanıyan olmadığı ve iş yerinde bulunmadığının tespit edilerek re’sen terk ettirildiğinin bildirildiği,
Bilirkişi heyeti tarafından ibraz olunan 02/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tespite göre; davacı ..— tarafından verilen — levhası bulunduğu,—-verilebilmesi için gerekli belgelerin (davacı adına kimlik aslı—-ve kira kontratı) ibraz edilmesi halinde açılış yoklaması yapılarak —- verilebileceği, davacı adına 14.05.2007 tarihinde açılan —-kadar—- olarak faalliyette bulunduğu, 26.12.2007 tarihli yoklama fişi ile iş yerinde bulunmadığının tespiti ile re’sen iş yerinin — terkin edildiği,
Bankacı bilirkişi tarafından yapılan tespite göre ise; davalı banka ile … —-sözleşmesi imzalandığı, davacı adına —- açılarak çek karnesi verildiği, …— hesap açılırken — karnesi verilirken imza kontrolü için —- yevmiye nolu imza beyannamesinin alındığı, mükellefiyet kontrolü için —tarafından verilen —–alındığı, — kontrolü için —tarafından düzenlenen —ait kimlik asılının ibrazı ile fotokopisinin alındığı,
Davalı bankadan çek karnesi alınmak üzere ibraz edilen belgelerden —— ilmühaberinin, gerçek belgeler olduğu, —- müdürlüğünden çıkartılan kimliğin sahteliğinin noter tarafından ve diğer — tespit edilemediği, çek karnesinin alındığı tarihte davacı adına — bulunduğu, davalı — çek karnesi vermek için yeterli ve gerekli incelemeyi yaptığı, davalı bankaya atfedilecek bir kusur bulunmadığı anlaşılmakla; davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.578,71 TL karar ve ilam harcının işin hitamında ödenmesi gereken 59,3 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 2.519,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- uyarınca 18.295 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK’nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.