Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/127 E. 2018/554 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/127
KARAR NO : 2018/554

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2016

DAVA :
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 02/02/2017 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. plakalı araçta 22/09/2015 tarihinde meydana gelen kazada ağır hasar meydana geldiğini, araç ile ilgili düzenlenen eksper raporunda araçta KDV hariç 49.648,22 TL hasar bulunduğunu, dava konusu hasarın davalı şirkete ihbar edildiğini ve davalı şirket nezdinde hasar dosyası oluşturulduğunu, hasar dosyası ile prosedür çerçevesinde gerekli işlemlerin yürütüldüğünü, ancak davalı tarafın herhangi bir detaylı açıklama yapmadan 07/03/2016 tarihli e-mail vasıtası ile hasar dosyasının reddedilerek kapatıldığını bildirdiğini, davalı şirketin genel sigorta uygulamalarına aykırı ve son derece kötü niyetli tutumu nedeni ile müvekkili şirketin mağdur olduğunu, bilirkişi marifetiyle, tanık beyanları ve dosya kapsamı gereğince kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun ve müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti ile davalı şirket nezdinde tanzim edilen sigorta poliçesi limiti ile sınırlı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu 28/04/2016 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: davalının cevap dilekçesindeki itirazlarının reddi ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 22/09/2017 havale tarihli ıslah/talep artırım dilekçesinde özetle: kaza tarihi itibariyle 2 yıllık dava zamanaşımı dolmak üzere olduğunu beyanla 10.000 TL olarak ikame ettiği dava değerini 29.000 TL ‘ye ıslah etmiştir.
Davacı vekili 15/05/2018 tarihli karar celsesindeki esas hakkındaki beyanında; tramer kayıtları ile bilirkişi raporu arasında % 100 denebilecek tarzda bir çelişki bulunduğunu, öncelikle çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasını, uyuşmazlığın aracın değerinde olduğunu, bu nedenle müvekkiline ödeme yapılmadığını, tramer kusur uygulamasına göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkemeye sunduğu 21/04/2016 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: ………. plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 11/12/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ………….. no.lu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın dava konusu kazanın meydana geldiğini ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının aracında kaza nedeniyle herhangi bir değer kaybı söz konusu olmadığını, gerek hasar miktarının bu derece az olması, gerekse de söz konusu aracın daha önce karıştığı diğer kazalar göz önüne alındığında değer kaybı hesaplanması mümkün olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, temerrüt süresinin tüm delillerin müvekkil şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayabileceğini, Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığı, temerrüdün henüz gerçekleşmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ikinci(2.) cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davalı vekiline sözlü yargılama ve hüküm duruşma gün ve saati bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı vekili karar celsesine katılmamıştır.
Beykoz ……….Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/193 Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı vermesi üzerine dava dosyasının yargılamasına mahkememizin yukarıdaki esas numarası ile devam olunmuştur.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu trafik kazası nedeniyle kaza tespit tutanağının gerçeğe uygun düzenlenip düzenlenmediği, kusur durumu ve hasar miktarı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, hasar bedeli tazminatı(maddi tazminat) davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER
Celp ve tetkik olunan 22/09/2015 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına göre;……… sevk ve idaresindeki …… plakalı araç ile ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı araçların kaza yaptıkları anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez 11/12/2014 tarihinde ……. Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen Karayolları ZMSS Poliçesi incelendiğinde; poliçenin ……… tarihleri arasında geçerli olduğu, sigortalısının ……. sigortalanan aracın……. plakalı …..poliçe limitinin ise 26.800,00 TL ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ……. plakalı aracın tescil bilgileri incelendiğinde; davacı………. plakalı aracın ise …..adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Makine Mühendisi bilirkişi 25/09/2017 havale tarihli raporunda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sürücü ……. plakalı otomobili ile seyrederken hızırı aracın teknik özelliklerine yol ve trafik şartlarına göre ayarlayamadığı, kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı, önünde aynı yönde seyreden araçlarla emniyetli takip mesafesini koruyamadığı ve …… plakalı otomobilin sol yan arka kısmına çarparak kazaya neden olduğu için % 100 oranında kusurlu olduğu, ……. plakalı araç sürücüsü …….nun ise kusuruz olduğu, tazminata konu ……. plakalı aracın teknik ve ticari yönden tam hasarlı (pert) durumunda ve hasar tutarının 38.000,00 TL olduğu, davacının tacir olduğu, tazminat talep etme hakkı olduğu takdirde 21/11/2015 tarihi itibariyle avans faizi talep edebileceği beyan ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan deliller, Trafik Kazası Tespit Tutanağı, Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti, Islah/Talep Arttırım, Bilirkişi Raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; 22/09/2015 tarihinde, ….’in sevk ve idaresindeki …………. .. plakalı araç ile davalıya sigortalı araç sürücüsü …… sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde sürücü ………. % 100 oranında kusurlu olduğu, diğer sürücü … kusursuz olduğu, davacı vekilince her ne kadar bu yöndeki makine mühendisi bilirkişi raporuna, tramer kayıtlarına kusur tespitinin uygun olmadığı ve davalı sigorta şirketi ile uyuşmazlığın aracın piyasa bedeli konusunda mutabakat sağlanamamasından kaynaklandığı şeklinde itiraz etmiş ise de, davalı vekilinin cevap dilekçesinde açıkça kusur durumuna itiraz etmiş olması nedeniyle kusurun uyuşmazlık tespitinde olduğu gibi taraflar arasında ihtilaf konusu olduğu, ayrıca tramer kusur tespitinin yargılama aşamasında kusur araştırması yapılmasına engel teşkil etmediği, ayrıca tramer kayıtlarında davalının sigortalısı olan aracı kullanan sürücüye % 100 kusur izafe edilmiş ise de, trafik kazası tespit tutanağındaki sürücü beyanlarına göre Mardin istikametinden gelip ……istikametine dönüş yapmak suretiyle seyreden davalıya sigortalı . plakalı araca, davacının işleteni olduğu Mardin istikametinden gelip Midyat istikametine seyreden ve sürücü …………… ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması nedeniyle trafik kazasının meydana gelmiş olduğu, bu hali ile Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki kusur tespitinin somut olaya uygun olduğu, davacının kusur raporuna itirazlarına açıklanan nedenlerle itibar edilemeyeceği, davalının sigortaladığı araç sürücüsünün kusurunun bulunmaması nedeniyle davalı sigorta şirketinin davacının aracında meydana gelen hasardan sorumlu olmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 170,78 TL harç ile sonradan yatırılan 325,00 TL ıslah harcı toplamı 495,78 TL’nin işin hitamında ödenmesi gereken 35,90 TL harçtan fazla olduğu anlaşıldığından 492 sayılı harçlar kanunun 31. maddesi gereğince fazla alınan 459,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya ödenmesine,
3-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ….. uyarınca 3.480,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi uyarınca, artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.