Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1240 E. 2020/303 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1240 Esas
KARAR NO : 2020/303

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 09/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ ….—– sürücüsü olduğu—- plaka sayılı ticari taksi——– caddesinden —– istikametine doğru hareket halindeyken sürücüsünün bir numaralı davalı, malikinin iki numaralı davalı, trafik sigortacısının üç numaralı davalı olduğu —- aracın çarpmasına maruz kalarak ağır hasarlandığını, kazanın meydana gelişinde —— plaka sayılı araç sürücüsü %100 kusurludur. Kazadan yaklaşık ——— alınan alkol raporunda davalı —– promil alkollü olduğunu, kaza saatinde bu oran yaklaşık 0,78 promile denk geldiğini, müvekkilin maliki olduğu —-sayılı araç ticari araç olduğunu, kazadan dolayı müvekkilin maliki olduğu —– plaka sayılı araç —– olduğunu, araçta meydana gelen hasara ve———Sulh Hukuk Mahkemesinin ——– dosyasından tespit yapıldığını, yapılan tespitte aracın perte ayrılması gerektiği belirlendiğini, müvekkilinin aracı pert olduğundan Beykoz ——. Noterliği’nin —- yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile aracın hurdasını —————- tescil tarihli olup sıfır araç olduğunu, aracın kaza tarihindeki piyasa değeri 69.200,00-TL olduğunu, müvekkil aracın hurdasını 15.000-TL.’ye sattığından aracın pert olmasından kaynaklı karşılanmayan zarar miktarı yaklaşık 54.200,00-TL’dir. Müvekkilin araç hasarından kaynaklı zararlarından tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumludur. Sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkilin aracı 08/05/2017 tarihinde hasarlandığından— ayrıldığından 15/6/2017 tarihinde yeni bir araç aldığını, —- tarihleri arasında araç kullanılamadığını, aracın kullanılamamış olmasından kaynaklı kazanç kaybı bulunduğunu, müvekkilin taksi plakası olduğundan ilgili tarihler arasında kazanç kaybı zararı olduğunu, Müvekkilin aracı ticari taksi olduğundan ve ticari taksi plakası kendisine ait olduğundan günlük ortalama 500-700-TL. civarında kazanç kaybı bulunduğunu, Müvekkilin uğramış olduğu kazanç kaybından araç sürücüsü ve maliki müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle 10.000-TL. Aracın —-olmasından kaynaklı zararın olay tarihi olan 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile verilmesine, 50-TL. aracın kullanılamamış olmasından kaynaklı kazanç kaybının araç sürücüsü ve malikinden olay tarihi olan 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken müştereken ve müteselsilen tahsiline İşbu dava dosyasında ve Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin ——-sayılı dosyada yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, usulden reddi gerektiğini, dava, dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere HMK m. 107 kapsamında belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davacı, dava konusu zararının karşılanmadığını belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuş, davasını, dava dilekçesinde ek değişik iş raporuna dayandırdığını, belirsiz alacak davası, hukukumuzda dava türleri arasındaki yerini 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesi ile almıştır. Kanunun 107/1 maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerinin tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde….” denilmek suretiyle davanın açılabilmesi için gerekli olan unsurlar düzenlenmiştir. Kanun maddesi, hem sübjektif hem de objektif olarak imkansızlık hallerine yer vermektedir. Belirsiz alacak davası açılması için, alacağın miktarını veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin imkansız olduğu haller objektif açıdan imkansızlığı oluşturmaktadır. Diğer yandan, alacaklının, alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği haller denilmekle talepte bulunan için sübjektif imkânsızlık hali belirlenmiştir. Belirsiz alacak davası gerek doktrin gerekse Yargıtay tarafından belirtildiği üzere istisnai bir dava türüdür. Dolayısı ile her eda davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını, dava konusu kaza tespit tutanağı incelendiğinde görüleceği üzere her iki taraf da yeşil ışıkta geçtiğini iddia ettiğinden kaza tespit tutanağında kusur tespiti yapılamadığını, KTK m.86 gereğince şirketimizin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün, kazanın oluşunda kusursuz olması sebebiyle dava konusu hasar talebi müvekkil şirket tarafından reddedildiğini, bu minvalde, talebe ilişkin müvekkil şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddi gerekmektedir. Konu kaza tespit tutanağı ve itiraza konu bilirkişi raporu arasında açık bir çelişki bulunduğunu, . Kusur oranlarına dair açık çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru olmayıp rapor hüküm kurmaya elverişli olmadığını, alanında uzman bilirkişiden kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamında tarafların kusur oranlarını hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirleyen, kusur yönünden meydana gelen çelişkileri gideren, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle 2.Davanın usulden reddine ilişkin talebimizin kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddini, davanın kabulü yönünde kanaat sahibi olunması halinde; kusur durumunun, dosyanın Adli Tıp Kurumuna tevdi suretiyle tespitini, rayiç değerin ise ek rapor alınmak suretiyle—- indirimi dikkate alınarak tespitini, müvekkil şirketin, poliçe limiti ile sınırlı şekilde sorumlu tutulmasını, lehlerine vekalet ücretine hükmedilerek yargılama masraflarının davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle: davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmadığını, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 107. maddesinde belirsiz alacak davası açılabilme şartları düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;“(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” madde içeriğinden anlaşılacağı üzere, en önemli kriter davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin; davacının kendisinden beklenememeli veya (objektif olarak) olanaksız olması gerektiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle davaya konu aracın piyasa değeri belirlidir ve ——durumu oluştuktan sonraki satış bedeli de belirli olduğunu, kaza tespit tutanağında ‘ bu kaza yerinin ışıklı kavşak olmasından ve sürücülerin çelişkili beyanlarından dolayı kaza hakkında herhangi bir kusur ve kanaate varılamamıştır’ denmektedir. Dava dilekçesinde müvekkilin yüzde yüz kusurlu olarak değerlendirilmesinin dayanağı bulunmadığını, müvekkilin alkol oranına ilişkin davacı tarafın yapmış olduğu değerlendirmenin de kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, davacının avans faizi talep etse de bu talebin kabulü hukuken mümkün olmadığını, davalı ile davacı arasında ticari bir ilişki söz konusu olmadığını, davada her ne kadar kusur oranları mahkeme takdiriyle belirlenecek olsa da dava konusu olay haksız fiilden kaynaklanmış olup avans ve ticari faiz talebinin reddinin gerektiğini, kaza sonucu uyuşmazlık nedeniyle uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, tüm bu nedenlerle aleyhe davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Davalı vekili hüküm duruşmasına katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu kaza nedeniyle kusur oranları ile davalıların zarara tazmin yükümlüsü olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 49. Maddesindeki “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindeki düzenlemedir.
Celp ve tetkik olunan araç tescil bilgilerine göre kazaya karışan —– plakalı aracın kaza tarihinde davalı … adına kayıtlı olduğu ve kullanım amacının hususi olduğu, —–plakalı aracın ise davacı adına kayıtlı olduğu, kullanım amacının ticari olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dosyaya sunulan —–plakalı araç adına dava ——tarafından düzenlenen faturanın incelenmesinde araç bedelinin ———- oranının % 0 olduğu, fatura tarihinin 24/01/2017 olduğu anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan ödeme belgesinde 15.975,69 TL özel tüketim vergisinin davacıdan tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan Beykoz —–. Noterliğinden düzenlenen araç satış sözleşmesinde davacıya ait aracın trafikten çekme belgeli olduğu, 15.000 TL bedel ile dava dışı —- satıldığı anlaşılmıştır.
Celp ve tetkik olunan Beykoz Sulh Hukuk mahkemesinin ——-. Dosyasının incelenmesinde raporun davacıya ait ——plakalı araç için yapıldığı, talebin araçta meydana gelen hasar tespitinin, değer kaybının aracın pert olup olmayacağını ve aracın tamir süresinin tespitine ilişkin olduğu, alınan raporda ilgili aracın perte ayrılması gerektiği, tamir edilmek istenirse işçilik dahil 30.000 TL bedel ile tamir edilebileceği, araç tamir edildiği takdirde 15.000 TL değer kaybı olabileceği, dava konusu kaza nedeniyle aracın tamir süresinin 45 gün olabileceği, 45 günlük süre için ortalama maddi zararın 12.000 TL olabileceği yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Celp ve tetkik olunan —- —–poliçesinin incelenmesinde poliçenin davalı … tarafından düzenlendiği, ————– tarihleri arasını kapsadığı, sigorta ettirenin …, sigortalının aracı ise — plakalı araç olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dava öncesi KTK 97 maddesi kapsamında davalı sigortaya hasar bedelinin ödenmesi yönünden başvurulduğu, davalı …—— tarihinde cevap verildiği ve ödeme yapılmayacağının bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut görüntü izleme tutanağı başlıklı 13/05/2017 tarihli belgenin incelenmesinde, kamera saatine göre 21:27,34 de yerden yansıyan trafik levhası ışığının kırmızı olduğu, 21:27,36 da plakası görünmeyen sarı renkli ticari taksiye yerden yansıyan ışığa göre yeşil yandığı, ticari taksinin sola sinyal vererek 21:27,37’de hareket ettiği, 21:27,40 da ticari taksiye göre soldan gelen beyaz renkli bir otomobilin ticari taksinin sol ön kısmına çarpması suretiyle kaza meydana geldiği yönünde tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış 3 kişilik bilirkişi heyetle rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 30/10/2018 tarihli raporunda; dosya kapsamında yapılan incelemeler sonucu davalıya sigortalı —— plakalı otomobil araç sürücüsü …’un kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı adına kayıtlı ——— plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı ve araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, aracın onarımının ekonomik olmaması nedeniyle tam zayi —– olarak değerlendirilmesinin yerinde olduğu aracın oranım bedelinin KDV hariç 38.419,57 TL olduğu, kaza tarihindeki 2. El piyasa değerinin 51.000 TL olduğu, hasarlı halinin (sovtaj) bedelinin 15.000 TL olduğu, aracın hasarlı halinin davacı yana bırakılması halinde davacı zararının 36.600 TL olduğu, makul satın alma süresinin 20 gün olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Tarafların rapora itirazları doğrultusunda mahkememizce ticari aracın günlük kazancının tespiti yönünden İstanbul———- Odasına müzekkere yazılmış olup, yazılan müzekkerelere olumsuz cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların rapora karşı itirazları nedeniyle ve aracın günlük kazancının da tespiti amacıyla farklı bir makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu 03/07/2020 tarihli raporunda özetle, kusur yönünden yapılan değerlendirmede 08/05/2017 tarihli trafik kazası tespit tutanağındaki tespitler, olay adı video görüntüleri, sürücü tanık beyanları, hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği dikkate alındığında olayın oluş şekli kısmında anlatıldığı şekilde meydana geldiği, gereken dikkatini yola vermeyen mahal şartlarının yol özelliklerini ve mevcut kendisine hitaben yanan yeşil trafik lambasında kavşağa giren dava konusu aracı dikkate almadan kavşağa giren araç ile çarpışan davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, dava konusu araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu değerlendirilmiş, hasar yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait ———– araç olduğu, kaza tarihinde 2000 KM de olabileceği, dava konusu aracın kaza tarihinden öncesine ait hasar kaydının bulunmadığı, araç alış faturasında fatura tutarı ve vergiler dahil araç bedelinin 54.351,32 TL olduğu, kazadan önceki 2. El ortalama fiyatının 55.000 TL olabileceği, dosyada mevcut hasar fotoğrafları, olay yeri tutanakları ve davalı … tarafından düzenlenen eksper raporunda, parça kodu ile de belirtilen hasar ve parça malzeme kalelerinin niteliği dikkate alındığında——-plakalı aracın muhtelif kısımlarından hasar aldığı ve ağır hasarlı (çekme belgeli) olduğu, aracın onarımının ekonomik olmayacağı—— edilmesi gerektiği, aracın hasarlı haldeki değerinin ———-kaza tarihi itibariyle 18.200 TL olabileceği ancak davacının alıştırma yapmadan 15.000 TL tutarla aracı sattığı, aracın—- mahsup edildiğinde kaza nedeniyle araçta oluşan hasar-zarar tutarının 36.800 TL olduğu, değerlendirilmiş kazanç kaybı yönünden yapılan değerlendirmede ise, dosyada mevcut eksper raporuna göre aracın onarım süresinin 5 iş günü olarak tespit edildiği, davacı tarafından aynı aracın 14/06/2017 tarihinde satın alındığı, dava konusu aracın———-olduğu ve bu sınıfta en çok satılan araç olması nedeniyle emsal otomobilin satın alınması için gereken makul sürenin 20 gün olabileceği aracın günlük kazancının yapılan araştırmalar sonucu net gelirinin ortalama 400 TL olabileceği, davacının 20 günlük kazanç kaybının 8000 TL olduğu yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesiyle birlikte arttırılan mitktar üzerinden harç yatırmış olup, talep arttırım dilekçesi taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ,Trafik Kazası Tespit Tutanağı, , Araç Tescil Bilgileri, Sigorta Poliçesi ve Hasar Dosyası, Kusur Tespiti Raporu, D.İŞ. Dosyası , Islah/Talep Arttırım, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıya —–plakalı araç ile davalı sürücü … yönetimindeki davalı … adına kayıtlı ve davalı sigortaya sigortalı —- plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağı, alkol raporu kusur bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiği, kazanın meydana gelmesinde davalılara ait—— plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait—- plakalı araç sürücüsünün ise kazanın meydana gelmesinde bir kusurunun olmadığı, dava konusu aracın ticari taksi olduğu ve —– olarak davacı tarafından satın alındığı, kaza nedeniyle aracın pert olduğu ve trafikten çekildiği, pert halindeki aracın 15.000 TL bedel ile dava dışı 3. Kişiye satıldığı, iş bu satış nedeniyle davacı tarafından araç satın alınırken ödenmeyen ÖTV tutarının da davacı tarafından ödendiği, kaza tarihinde aracın———bedelinin ise serbest piyasa koşulları 18.200 olduğu ikinci el raiç bedeli— bedeli arasındaki hasar-zarar tutarının 36.800 TL olduğu, aynı sekmentte emsal aracın satın alınması için makul sürenin 20 gün olduğu, aracın günlük net gelirinin 400 TL olabileceği ve toplam kazanç kaybının 8000 TL olduğu, kazaya sebebiyet veren ——- plakalı aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı sigortaya—— poliçesi ile sigortalandığı, poliçe limitinin 31.000 TL olduğu, kaza nedeniyle davacı tarafından davalı sigortaya KTK 97 maddesi uyarınca başvuruda bulunulduğu, ilgili sigorta tarafından davacıya 30/05/2017 tarihinde cevap verildiği ve ödeme yapılamayacağının belirtildiği, haksız fiil hükümleri kapsamında davalıların davacının uğramış olduğu zararlardan sürücü ve işleteni davalıların kaza tarihinden davalı sigortanın ise davacıya cevap verdiği, 30/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olduğu, sonuç ve vicdani kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KABULÜ ile;—— hasar bedeli tazminatının davalılar …—— kaza tarihi olan 08/05/2017 tarihinden, davalı … yönünden ise poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile 30/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- 8.000,00 TL kazanç kaybı tazminatının kaza tarihi 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ..—— müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3- Başlangıçta peşin olarak alınan 171,63 TL harcın ıslah harcı 594 TL ile birlikte, alınması gerekli olan 3.060,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.294,66 TL karar ve ilam harcının -davalı … şirketinin sorumluluğu 1.884,9 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 171,63 TL, ıslah harcı 594 TL ile birlikte, posta ve tebligat gideri 456 TL, bilirkişi ücreti 3.000 TL, olmak üzere toplam 4.221,63 TL yargılama masrafının -davalı … şirketinin sorumluluğu 3.467,77 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına
5-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 5.520 TL avukatlık ücretinin -davalı … şirketinin sorumluluğu 4.320,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla- davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı ….—- iadesine,
Dair, davacı ve davalılar————- vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.