Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1239 E. 2019/1193 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1239 Esas
KARAR NO : 2019/1193 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 03/12/2019
GEREKÇENİN YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2020

DAVA :
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ————— Sözleşmesi imzalandığını ve adı geçen diğer davalı da söz konusu sözleşmeleri kefil olarak imzaladığını, borçlular tarafından Bankaya olan kredi borçlarının geri ödenmemesi üzerine, usul ve yasaya uygun olarak hesaplar kat edilerek borçlu firma ve davalıya Üsküdar —- Noterliği’nin —–yevmiye sayılı ihtarnamesi keşide edilerek, Bankaya borlu oldukları ve söz konusu borcu ödemeleri ihtar edildiğini, bankaya olan borçlarını ödememesi nedeniyle davalılar hakkında İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —–sayılı dosyasından ilamsız icra yolu ile takibe geçildiğini, davalılar da icra takip dosyasına yazılı olarak ” borcun tamamına ve ferilerine” itirazda bulunduğundan takibin durduğunu beyanla, İstanbul Anadolu ——. İcra dairesinin ——sayılı dosyasından yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle itiraz olunan kısım üzerinden en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/12/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davalı şirketin kullandığı kredi nedeniyle borç bakiyesinin bulunup bulunmadığı ve kefilin kredi nedeniyle sorumluluğunun olup olmadığı noktasındadır.
DELİLLER :
-İstanbul Anadolu —–. İcra dairesinin —– sayılı dosyası,
———-nakdi kredi sözleşmesi sureti,
-Üsküdar ———Noterliğinin———- nolu ihtarname sureti,
-26/10/2018 tarihli bankacı bilirkişi raporunda özetle; Davalı asıl borçlu ile davalı kefilin temerrüt tarihlerinin aynı olduğu, davalı kefilin kefalet limitinin 550.000,00 TL olması ve borcun limit içinde kalması nedeniyle, davacı bankanın davalı asıl borçlu ve kefilden taksitli kredi borcundan dolayı tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile, — alacaklı olduğunun hesaplandığını.
Asıl borçlu yönünden 31/10/2017 temerrüt/takip tarihinden temerrüt faizinin başlayacağı 06/11/2017 tarihine kadar —– asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %15,89 oranında akdi faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vegisinin davalıdan istenilebileceği, 06/11/2017 temerrüt faizi başlangıç tarihinden itibaren 243.631 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %31,78 oranında temerrüt faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, kefil yönünden kefalet limiti 550.000 TL olduğu BK 589 yasa çerçevesinde 550.000 TL lik limit aşılmamak üzere 31/10/2017 temerrüt/takip tarihinden temerrüt faizinin başlayacağı 06/11/2017 tarihine kadar 243.631,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %15,89 oranında akdi faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, 06/11/2017 temerrüt faizi başlangıç tarihinden itibaren 243.631 TL asıl alacak tamamemn ödeninceye kadar yılık %31,78 oranında temürrüt faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, kullandırılan kredinin —- kefaleti ile kullandırıldığı ve riski ————- kapatmış olduğu dosya içeriğindeki hesap ektresinden anlaşıldığı, davacı vekili ise — tarafından riskin kapatıldığını, tahsilat olması halinde tasilatın —– adına yapılacağını bildirdiği, ancak buna ilişkin dosyaya sunulan belgelerde davacı bankanın kerid riskini takip edeceğine ilişkin herhangi birm maddeye rastlanılamadığını, tarafların masraf, vekalet ürceti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilesinin sayın mahkemenin takdirinde olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ticari kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu ———-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçlu tarafa 01/11/2017 Tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 07/11/2017 tarihinde süresinde borca itiraz dilekçesi sunduğu, icra dairesince itirazın durdurulmasına karar verildiği, borçlu gider avansı bulunmadığından borca itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği görülmüştür.
Davacı tarafça öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürede İİK 67. maddesine itirazın iptali davası açılmıştır.
Tarafların dilekçelerinde bildirdikleri delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bankacı bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bankacı bilirkişi 26/10/2018 tarihinde raporunu ibraz etmiştir.
—————— tarihli müzekkere cevabında, davalı ——– borcuna istinaden yapılan tazmin ödemelerinin tahsilat niteliği taşımadığı bildirilmiştir.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Taraflar arasında 11/07/2017 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığı, mahkememizce aldırılan bankacı bilirkişi raporuna göre borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından davalı borçlulara Üsküda—. Noterliği’nin —–yevmiye numaralı kat ihtarnamesi keşide edildiği, ihtarnamenin davalı————tebliğ edilemediği, ihtarnamenin iade edildiği, borçlu kefil —- tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede ödeme için 7 gün süre verildiği, tebliğ tarihinden itibaren temerrüd tarihinin 06/11/2017 tarihi olduğu, asıl borçlu yönünden hesaplanan 243.631,00 TL asıl alacağın tamamen ödeninceye kadar %15,89 oranında akdi faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, kefil yönünden ise kefalet limitini aşmamak üzere temerrüd tarihinden itibaren 243.631,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %15,89 oranında akdi faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, 06/11/2017 temerrüd faizi tarihinin başlangıç tarihinden itibaren 243.631,00 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %31,78 oranında faiz ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, kullandırılan kredinin kredi garanti fonu kefaleti ile kullandırıldığı ve riski kredi garanti fonunun 15/11/2017 tarihinde kapatmış olduğu, davacı tarafça tahsilat olması halinde tahsilatın —- adına yapılacağını, takibin —ile davacı banka arasında akdedilen protokolün D4.3 maddesine istinaden kredi garanti fonu adına takip edileceğini bildirdiği, davacı tarafça sunulan ——–. arasında düzenlenen kefalet protokolü içerisinde alacağın temlikinin bulunmadığı, ayrıca alacağın temlikine ilişkin herhangi bir yazılı belge de sunulmadığı,———- ile kullandırılan ticari kredinin 15/11/2017 tarihinde — tarafından davacı bankaya ödenerek kredi riskinin kapatıldığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Başlangıçta peşin olarak alınan 2.985,86 TL harcın alınması gerekli olan 44,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.941,46 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan —–uyarınca 20.783,45 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.