Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1218 E. 2019/1224 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1218
KARAR NO : 2019/1224
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/11/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; son hamilin müvekkilİ şirket olan davaya konu —Şubesi’ne ait —- keşide tarihli — çek nolu — TL bedelli keşidecisi —-. olan çekin keşideci tarafından müvekkil şirkete ödeme amaçlı verildiğini, verilen bu çekle birlikte keşidecisi —— ait keşide tarihleri farklı – çekin ve yine grup şirketlerinden—- adet çek kargo şirketi tarafından çaldırıldığını, çeklerin çalınmasından sonra Sakarya -. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —– Esas sayılı dosyası ile zayi sebebiyle iptal talepli dava açıldığını ve ödeme yasağı kararı alındığını, müvekkil şirket adına İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na ——- Soruşturma numarası ile şikayette bulunulduğunu, diğer grup şirketi olan —- adına da yine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– soruşturma nolu dosyası ile şikayet başvurusu yapıldığını, her iki soruşturmanın da halen devam ettiğini, Sakarya -Asliye Hukuk Mahkemesi,——- keşide tarihli —– TL. bedelli keşidecisi —- olan çek için istirdat davası açmak üzere kendilerine süre verdiğini, bu nedenle eldeki davayı açtıklarını, davaya konu olan —— keşide tarihli —–TL. bedelli çekin arkasında yer alan müvekkil —— ait olduğu söyleyen kaşe ile kaşe üzerindeki imza sahte olduğu gibi kaşede yer alan vergi numarasının yanlış olduğunu, müvekkili şirketin kaşesinin yapılarak sahte imza atılmak suretiyle çekin kullanıldığını, müvekkil şirketin çekte kendisinden sonra yer alan ——- tanımadığı gibi hiçbiri ile aralarında ticari bir ilişki olmadığını, ticari ilişki olmadığının ticari defter incelemesi ile otaya çıkacağını, davaya konu çeklerin karşılıksız yazılmadığını, müvekkili şirketin ilgili bankalara durumu bildirdiğini, çekin kötü niyetli kişilerin eline geçerek tedavüle konulduğu, sahte kaşe ve imza ile cirolandığını, müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, davaya konu çekin müvekkili şirketin sahte kaşesi yapılarak sahte imza atılmak suretiyle ciro silsilesi bozulduğunu beyanla —-keşide tarihli —-çek nolu —TL bedelli keşidecisi ——- çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin müvekkili şirkete iadesine, kötü niyetli davalıların % 20 ‘den az olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılarca cevap dilekçesi sunmadığı gibi davalı taraf duruşmalara da katılmamışlardır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu çekin çalınması suretile lehtarın elinde rızası hilafına çıkıp çıkmadığı, çekte davacı lehtara atfen atılan imzanın davacıya ait olup olmadığı, kaşe ve imzanın sahte olup olmadığı, vergi nosunun sahte olup olmadığı, davaya konu çek nedeniyle davalılara borç bulunup bulunmadığı ve çekin istirdatı şartının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, davaya konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) ile çekin iadesi davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: Menfi tespit davasını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 72/1. Maddesindeki ” Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Davaya konu, ————–TL bedelli — seri nolu çek sureti incelendiğinde, keşidecisinin ——— lehdarının —- olduğu, lehdar tarafından cirolanan çekte ——–ciranta olduğu anlaşılmıştır.
—- tarihli müzekkere cevabına göre; davaya konu — tarihli —- nolu çekin — tarihinde ——-.tarafından takasa girdiği, çekin takastan ödenmediği, mahkeme kararlı çek olarak işlem gördüğü belirtilmiştir.
—- tarihli müzekkere cevabına göre; davaya konu — tarihli — nolu çekin — tarihinde ibraz edilmiş olduğu, mahkeme tarafından ödeme yasağı olduğundan, işlem görmeden müşteriye teslim edildiği bildirilmiştir.
Dosyaya celbedilen Sakarya -. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin — Esas — karar sayılı kararı incelendiğinde; davaya konu— Şubesi’ne ait – tarihli – TL bedelli — nolu çek hakkında istirdat davası açıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu CBS’nin —- soruşturma nolu dosyasından —- tarihli müzekkere cevabında ilgili çekin dosyada bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, çek sureti, bankalardan gelen müzekkere cevapları, Sakarya -. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —Esas – — karar sayılı kararı, İstanbul Anadolu CBS’nin —— soruşturma sayılı dosyasından verilen müzekkere cevabı, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının lehdarı olduğu çekin cirolanarak sırasıyla ——— Tarafından iktisap edildiği, menfi tespit davasının henüz icra takibine geçilmeden önce açıldığı, —- vermiş olduğu — tarihli müzekkere cevabında çek aslının müşteriye iade edildiğinin bildirildiği, müzekkere ekindeki çek suretinin——– tarihinde çeki teslim aldığına dair —- tarafından imzalandığı, mahkememizce verilen — tarihli ara karar ile 6100 sy HMK.nun 220 ‘nci maddesi uyarınca imza incelemesine esas olmak üzere davalılara çek aslının mahkemeye ibraz edilmesi için iki haftalık kesin süre verildiği ve buna ilişkin ara kararın davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak verilen kesin süreye rağmen çek aslının dosyaya sunulmadığı, bu haliyle HMK.nun 220 ‘nci maddesi uyarınca çekin içeriği konusunda davacının beyanlarının kabul edilmesi gerektiği, bu kapsamda davacı tarafça lehdar cirosundaki imza inkar edildiğinden bu imzanın davacıya ait olmadığının kabulünün gerektiği, cirodaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının herkese karşı ileri sürülebilecek nitelikte def’i olması da nazara alındığında davacının davaya konu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığı, buna karşın davaya konu çekin bulunamamış olması nedeniyle istirdat davasının konusunun bulunmadığı, bunun yanı sıra davaya konu çekin herhangi bir icra takibine konu edilmemiş olması nedeniyle kötü niyet tazminatının şartlarının oluşmadığı, sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak menfi tespit davasının kabulüne, istirdat istemi hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın menfi tespit istemi yönünden KABULÜNE, çekin istirdatı istemi yönünden KONUSU BULUNMAYAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının,—- tarafından — Şubesinin——– numaralı hesabından keşide edilen,— keşide tarihli ve — TL bedelli — nolu çek nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
3-Davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.366,20 TL harcın alınması gerekli olan 5.464,80TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.098,60 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.366,2 TL, posta ve tebligat gideri 325,50 TL olmak üzere toplam 1.691,70 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının ara kararın istinafı nedeniyle yapmış olduğu yargılama masrafları hakkında İstanbul BAM —. HD tarafından karar verilmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.150,00 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2019