Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1214 E. 2020/287 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1214 Esas
KARAR NO : 2020/287

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın ———— işyerinde kullanılmak üzere bir çok ürün siparişi verdiğini, dava dışı firmanın bu ürünleri teslim ederek davalı firmaya fatura düzenlendiğini fakat davalının faturaları ödemediğinin, ————– dışı şirkete borç para verdiğini, ve alacaklı konumda olduğundan aralarında alacağın temliki sözleşmesi yaptıklarını, iş bu sözleşmeye göre icra takibine konu cari hesap ilişkisinden doğan toplam 112.585,00 TL tutarındaki alacağın temlik edenin 130.000,00 lik borcuna karşılık müvekkiline temlik edildiğini , fatura alacağının hiçbir şekilde ödenmediği için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazı ile takibin durduğunu belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, davalı aleyhine %40 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, takibe konu alacağın dayandığı faturalar nedeniyle davacının alacağı temlik aldığı dava ———–davalı arasında satım sözleşmesi niteliğinde bir ticari ilişki olup olmadığı ve davacının davalıdan takibe konu miktar kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından 01/08/2018 tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı ve davalının takibe konu faturalar yönünden — formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiş, alacağı temlik eden dava——- ile davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu ek ve kök raporlarında özetle; davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından düzenlenen 3 adet toplamı 112.585 TL olan takip konusu fatura bedellerinin ticari defterlerde kayıtlı olduğu fatura bedellerinin tahsiline ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı, davalı tarafın ise usulüne uygun olarak bilirkişi inceleme ara kararı tebliğ edilmiş olmasına rağmen, ticari defterlere kayıtlı incelemeye ibraz etmediği görülmüştür.
Mahkememizce celp ve tetkik olunan davacı ve davalıya —– formlarının incelenmesinde davalının alacağın dayanağı faturalardan ————olanı tam olarak vergi dairesine bildirdiği diğer iki faturayı ise KDV hariç 43.611 TL olarak vergi dairesine bildirdiği, aynı faturaların davacı tarafından vergi dairesine KDV hariç 58.311 TL olarak bildirildiği, davalının iki faturayı 14.700 TL eksik olarak vergi dairesine bildirdiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ile talep edilen alacağın varlığı kanıtlanmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ticari defter kayıtları ile alacağın varlığı ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay ——————-.)
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, vergi dairesinden temin edilen—————– bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının, dava dışı ———- yapmış olduğu alacağın temliki sözleşmesi uyarınca dava dışı —– şirketinin davalıdan olan 3 adet fatura nedeniyle alacağının davacıya temlik edildiği, davacı tarafından davalı/takip borçlusu hakkında faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının ise ticari defter ve kayıtlarını incelemeye ibraz etmediği davacının ve davalının BA BS formlarının incelenmesinde davalının faturalara ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunduğu ancak davalının davalının takibe konu faturaları vergi dairesine 14.700 TL eksik bildirdiği bu eksik bildirimin sebebinin davalı ticari defterleri ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu tespit edilebileceği davalının vergi dairesine bildirimde bulunmakla taraflar arasında bir ticari ilişkinin var olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi raporu sonucunda davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 112.585 TL alacaklı olduğunun hesap edildiği, davalının takibe itirazının haksız olduğu davacı tarafından takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafından davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir ihtarname bulunmadığı, takip öncesi davalının temerrütünün gerçekleşmediği, tarafların tacir olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz uygulanması gerektiği, alacağın faturaya dayalı olduğu, likit ve belirlenebilir olduğu ve icra inkar tazminatı hüküm ve koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın asıl alacak yönünden kabulüne takip öncesi işlemiş faiz yönünden ise reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1.Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE
2-Davalının İstanbul Anadolu —-. İcra müdürlüğünün —-Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 112.585,00 TL yönünden iptaline asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3-Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 22.517,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Başlangıçta peşin olarak alınan 1.636,53 TL harcın alınması gerekli olan 9228,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.592,29 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 579,2 TL, bilirkişi ücreti 750 TL, olmak üzere toplam 1329,2 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1297 TL yargılama masrafına, peşin harç 1636,53 TL, eklenerek sonuç olarak 2933,53 TL’nin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 32 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan—- uyarınca 14.645,58 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.