Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1202 E. 2019/670 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1202
KARAR NO: 2019/670
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——– havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ——-mağazalarında hızlı şarj kioskları yerleştirilmesi işinin üretim ve uygulama ayağı için müvekkili şirkete başvurduğunu, davalı şirketin hızlı şarj üniteleri için fiyat tekliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketin teklifi kabul ederek ilk siparişini verdiğini, anlaşma uyarınca üretilen kioskları davalı şirketin bildirdiği Turkcelle mağazalarına teslim etmesine rağmen, davalı şirketin cari hesap ekstresinde yer alan ———– TL tutarındaki borcu ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının müvekkilinin alacağının tahsili geciktirme amacını güttüğünü, ticari ilişkiye bir itirazının bulunmadığını, herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığını beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu ——— havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında bir ticari ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu olamayacağını, sevk irsaliyesi olmadığı iddiasının yerinde olmadığını, her bir ürünün üzerine malın teslim edildiği —— bayinin adı, adresi ve sipariş kodu yer aldığını, fatura içeriğindeki ürünlerin mağazalara teslim edildiğinin sevk irsaliyeleri ile ispat edildiğini, icra takibine itirazın dayanaktan yoksun olduğunu beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 04/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 11/12/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, davacı tarafça sunulan teklifin tek taraflı olarak düzenlenen ve müvekkiline teklif olarak sunulmuş bir belge olmakla, teklifin kabul edilmediğini, teklifin varlığının taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunun ispatı olmadığını, faturaların irsaliyesiz olduğunu, mal veya hizmetin yapıldığının ispatı olamayacağı gibi boş faturalar olduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, alacağın likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını beyanla haksız davanın reddi ile % 20 ‘den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize sunduğu 29/01/2018 havale tarihli ikinci(2.) cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişki bulunmadIğını, faturaların irsaliyesiz olduğunu, herhangi bir borcun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi 04/07/2019 tarihli duruşmada isticvap beyanında; “bana göstermiş olduğunuz 30/06/2017 tarihi itibariyle mutabakatı gösteren hesap mutabakatındaki imza bana ait değildir, ancak şirket çalışanlarından birine ait olup olmadığı konusunda bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 04/07/2019 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; celse arasında sundukları yazılı beyanlarını tekrarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında ticari ilişkinin kurulup kurulmadığı, davacının kendisine verildiği iddia olunan ——- bayilerine ——- cihazlarının yerleştirme işini ifa edip etmediği, bedelinin ödenip ödenmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından ——tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna —— tarihinde tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez hesap mutabakatına göre ———tarihi itibariyle davalının davacıya ————–TL borcunun bulunduğu hususunun mutabakat altına alındığı anlaşılmıştır.
Dosyaya celbedilen davalı tarafın BA bildirimlerine göre; ———— dönemine ilişkin iki adet belge toplamı —- TL ile —— dönemine ilişkin bir adet belge ile 8.398,00 TL olmak üzere davacı faturalarının vergi dairesine bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin talimat yolu ile incelenmesine karar verilmiş, inceleme gününde Mahkemeye ibraz edilen ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi ———– havale tarihli raporunda özetle; davacı tarafın 2017 yılına ait yasal defterlerine göre dava konusu mal ve hizmetlere karşılık davalı şirkete fatura düzenlediği, düzenlediği faturaları defterlerine kayıt ettiği, buna göre davacının davalıdan ———- tarihi tarihi itibariyle ——– TL alacaklı olduğunu, dosyaya sunulan mutabakat yazsı incelendiğinde, davalı şirket ile aralarında ——– tarihi itbariyle mutabakat yapıldığı, davacı şirketin davalıdan ——– TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ise ———- tarihi itibariyle ———- TL borçlarının olduğuna dair her iki şirket tarafından keşe ve imza edildiğinin görüldüğünü, mutabakat yazısı ile davacı şirket kayıtlarındaki bakiye tutarın birbirini teyit ettiğini beyan ve rapor etmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, inceleme gün ve saatinde davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği için defter incelemesi yapılamadığına ilişkin tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Ticari Defterlerin Delil Kabiliyeti
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme, yabancı gerçek veya tüzel kişi bile olsalar, tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticari işlerde de uygulanır. (TTK m. 83)
Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir. (HMK m. 199)
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir. (HMK m. 219)
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. (HMK m. 220/1)
Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. (HMK m. 222/2-3-5)
Temerrüt
İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur(TBK m. 90).
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir(TBK m. 97).
Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer(TBK m. 117/1).
Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; ( …. ) borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır(TBK m. 117/2).
Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar(TTK m. 10).
Faiz
Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur(3095 s.y. M. 2/1).
———- önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur(3095 s.y. M. 2/2).
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları, faturalar, hesap mutabakatı, mailler, fiyat teklifi, cari hesap dökümü, takip dosyası, BA bildirimleri, bilirkişi raporu, isticvap, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın takip dayanağı belgeye konu mal ve/veya hizmetin teslim edilip edilmediği ve/veya sunulup sunulmadığı hususundan kaynaklandığı, uyuşmazlığın halli ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti için defter incelemesine karar verildiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 9.946,75 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerini kabul edilebilir bir mazeret bildirmeksizin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere ibraz etmediği, davalının B/A bildirimlerine göre davacının toplam 96.946,75 TL bedelli faturalarının davalı tarafından vergi dairesine bildirildiği, bu halde davalının B/A formlarının aksini ispatlaması gerektiği———, bu yönde de bir ispat bulunmadığından davalı takip borçlusunun icra takibine itirazının haksız ve yersiz olduğu, davacının tacir olması ve taraflar arasında ticari ilişki bulunması(TTK m. 19/2) nedeniyle alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz(3095 sy. m. 2/2) uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2), sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 ‘si olan 19.389,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 1.170,88 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 484,73TL’nin, alınması gerekli olan 6.622,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.966,82 TL karar ve ilam harcının davalı ‘dan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 1.170,88 TL, posta ve tebligat gideri 170,65 TL, talimat gideri 414,00 TL olmak üzere toplam 1.755,53 TL yargılama masrafının davalı ‘dan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 10.505,74 TL avukatlık ücretinin davalı ‘dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa; artan delil avansının davalı ‘a iadesine,
8-Karar kesinleştiğinde İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyasının merciine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2019