Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1185 E. 2019/812 K. 10.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1185 Esas
KARAR NO: 2019/812
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/11/2017
KARAR TARİHİ :10/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2016 Mayıs ayından itibaren bir süre çalıştığını ve icra takibinde de belirtilen faturalar ile toplam ——– TL ödeme yapıldığını, kalan meblağın ——- TL olduğunu ve ödenmediğini, davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kötü niyetli itirazı ettiğnii, davalının icra takibinin açıldığı tarihlerde keşidecisi———olduğu ——Şubesinin ——– Iban nolu—— çek nolu ———- keşide tarihl.i —– TL tutarlı çeki ödeme olarak müvekkile verdiğini ve kalan meblağın ———- TL olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne, haksız ve dayanıksız itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalının % 20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; fatura üzerindeki imzaların müvekkile ait olmadığını, faturaların ——–isimli şahıslar tarafından imzalanmış olduğunu, müvekkilin bir kişiye imza konusunda yetki vermediğini, müvekkile davaya konu olan faturaların tebliğ edilmediğini, müvekkilin 8 günlük süre içinde itiraz etme hakkının da elinden alındığını, müvekkil tarafından söz konusu madeni yağların teslim alınmadığını, bu durumun mahkeme tarafından ticari defterler üzerinde yaptırılacak olan incelemede tespit edileceğini ileri sürerek davanın reddine, davacının % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davacı tarafından davalıya takip konusu faturalar nedeniyle cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı ve davacının cari hesap ve fatura bedeli olarak davalıdan dava değer kadarı kadar alacaklı olup olmadığına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 67/1. Maddesindeki “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER :
Celp ve tetkik edilen İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından —— tarihli takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında —– TL fatura ve cari hesap ——- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam —— TL alacak yönünden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliğ üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve/veya takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, davacı şirket sgk kayıtları celp edilmiş, takibe konu faturalar üzerindeki imza sahipleri ———— isimli şahısların davacı şirket çalışanları olduğu tespit edilmiş davalının faturalar nedeniyle yapmış olduğu kısmi ödemelere ilişkin dekontlar davacı tarafından dosyaya sunulmuş olup, tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılması amacıyla bir mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi dosyaya sunmuş olduğu ——– tarihli raporunda özetle; davacı tarafından düzenlenen ———– nolu fatura içeriği ürünlerin davalı çalışanlarına davacı tarafından teslim edilmiş olduğunu, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı adına düzenlenmiş dört adet toplam fatura tutarı olan ——-Tl nin davalıya borç kaydedildiği, davalı tarafından banka ve çekle yapılan ödemelerin toplam tutarı olan —— TL nin davalıya alacak kaydedildiği, bu işlemler sonucu davacının takip tarihi itibariyle davalıdan ——- TL alacaklı durumda olduğu davalı tarafından takip tarihi olan — tarihinden sonraki ve dava tarihi olan ———k tarihinden önceki tarihten çek ile ——— TL ödeme yapıldığı ve davacının ——- tarihi itibariyle———— TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı tarafından düzenlenmiş 4 adet faturanın toplam tutarı olan ——- TL nin davacıya alacak kaydedildiği, ——- tarihinde———- TL ve —— tarihinde ——— TL kapalı fatura açıklamasıyla davacıya borç kaydettiği davacıya çekle yapılan——- ödemenin davacıya borç kaydedildiği, bu işlemler sonucunda davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya ——– borçlu olarak görüldüğü ancak davalı ticari defterlerinde davacıya ——-numaralı ———– TL ve ——- numaralı ——— tutarlı faturalar davacıya alacak kaydedildiği, aynı faturaların kapalı fatura olarak ödendiği, davacıya borç kaydedildiğinin bildirildiği, söz konusu tutarlar incelendiğinde, faturalar üzerinde ambalaj adetlerinde elde düzeltme yapıldığı belirtilerek kaşe basıldığı, bu durumda bu faturaların kapalı fatura olarak düzenlenmediği bu faturalara ilişkin borç kayıtlarının düzeltilmesi yapıldığında davalının icra takip tarihi olan ——- tarihi itibariyle davacıya ——- TL borçlu durumda bulunduğu ç-ekle yapılan ——– TL ödeme düşüldüğünde davalının —— tarihi itibariyle ——- TL borçlu durumda olduğu, sonuç olarak davacının icra takip tarihi olan ——- tarihi itibariyle davalıdan —— TL alacaklı durumda bulunduğu, davalının takip tarihinden sonra yapmış olduğu ——– TL nin icra dosyasının kapak hesabında dikkate alınması gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiş ve rapor usulüne uygun olarak taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre, Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda(Ay. m.141); toplanan/sunulan deliller, icra dosyası, sgk kayıtları, davalı tarafından yapılan kısmi ödemelere ilişkin dekont ve çek fotokopileri , bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı/takip alacaklısının davalı/takip borçlusu hakkında cari hesaba ve faturaya dayalı olarak takip başlattığı, davalı/takip borçlusunun tebliğ edilen ödeme emri üzerine takibe borca ve fer’ileri yönünden süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, davacı ve davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde, takip konusu tutarın davacının ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla taraflar arasında bir ticari ilişkinin olduğu, takip sonrası davalı tarafından kısmi ödemeler yapıldığı, davacı tarafından davalının takip sonrası yapmış olduğu ödemeler mahsup edilerek takip talebinde ——– TL nin tahsili talep edilmiş ise de davalının yapmış olduğu ödemeler düşüldüğünde dava dilekçesinde harca esas değerin ——— TL olarak belirttiği ve yapılan itirazın bu tutar üzerinden iptalini talep ettiği, davacı ve davalı ticari defterlerinde faturaların kayıtlı olduğu davalıya düzenlenen faturaların davalı şirket çalışanları tarafından imzalanarak teslim alındığı davalı her ne kadar faturada imzası bulunan çalışanlara imza konusunda bir yetki vermediğini belirmiş ise de çalışanları tarafından imzalanan faturalar nedeniyle kısmi ödemeler yaptığı sabit olup bakiye kısmın ödendiğine ilişkin herhangi bir ödeme dekontu sunmadığı davacının davalıdan ticari defter ve kayıtlara göre dava değeri kadar alacaklı olduğu alacağın likit ve belirlenebilir olduğu icra inkar hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin olmadığı tarafların tacir olması sebebiyle asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca ticari faiz uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyasına vaki itirazın 7.018,04 TL yönünden İPTALİNE,
2. Asıl alacak 7.018,04 TL ye takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
3. Alacağın %20 si oranında hesap edilen 1.403,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 119,86 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 49,29 TL’nin, alınması gerekli olan 479,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 310,25 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu peşin harç 119,86 TL, posta ve tebligat gideri 157,00 TL, bilirkişi ücreti 750,00 TL, olmak üzere toplam 1.026,86 TL yargılama masrafının davalı taraftan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2019