Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1179 Esas
KARAR NO: 2019/945
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2015
KARAR TARİHİ: 26/09/2019
DAVA:Davacı vekili Mahkemeye sunduğu ———- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; ——- tarihinde —- yapılan yanlış ıslah çalışmaları nedeniyle su taşkınının meydana geldiğini ve müvekkil şirketin iş yerinin zarara uğradığını, ——- D.İş nolu dosya ile zararın niteliği ve miktarının tespiti amacıyla delil tespit isteminde bulunulduğunu, heyet raporun da hasar gören kalemler ve oluşan zararların, tamiri mümkün olmayan hasar ve cihazlar ve mefruşat, tamiri mümkün olan hasarlı cihazlar, zayi olan sarf malzemeleri ve yarı mamuller, boya ve inşaat tadilatı olduğunu, ——— tarafından —————– ihale edildiğini, ihale neticesinde yapılan çalışmalar sırasında dere kesitini daraltılmış olduğunu, taşkın anında suların daralan bu kesit üzerinden çevreye yayılarak zarara sebep olduğunu, işyerinin duvar ve zemininin kalkmış ve dökülmüş, mobilya ve elektronik eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ve ——adet broşürün zayi olduğunu, davalıların haksız eylemleri neticesinde taşan———-davacı müvekkil şirkete yol açtığı toplam ———- bedelli maddi zararın olay tarihinde işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsil olarak alınıp davacıya verilmesini, davacı müvekkili şirketin faaliyette bulunamadığı için oluşan diğer maddi zararlarının tespitini arz ve talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkemeye sunduğu ——- havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesini tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ———– tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın talebi gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı —–vekili Mahkemeye sunduğu —- havale tarihli cevap dilekçesinde özetle:
Davanın esasa girilmeden usulden reddi gerektiğini, aşırı yağışlar sonucunda ——— arasında ———– arasında ve ————- arasında ki mevkilerde mevcut kesitin dışına taşarak taşkınlar meydana geldiğini, aşırı yağmur sularının ana toplayıcı atık su kolektörlerini de doldurması neticesinde su baskınları yaşandığını, ————— tarihlerinde yaşanan yoğun yağışta su seviyesinin mevcut kesitin üzerine çıktığını, ön görülenin çok üzerinde yağan yağmur neticesinde oluşan doğal afet sebebiyle, dere güzergahı boyunca birçok noktada yaşanan taşkından bazı işletmelerin olumsuz etkilendiğini, denize deşarj bölgelerinde dere tabanında birikmiş teresubatın kaldırılmaması, dereye atılan çöp malzemelerinin meydana getirdiği tıkanıklıklar, mevcut dere kesitinin aşırı yağışlarda gelen suyu taşıyabilecek kapasitede olmaması ve doğal afet sonucunda yaşanan taşkınlardan müvekili şirketin sorumlu tutulamayacağını, meydana gelen olayın mücbir sebepten olması nedeniyle müvekkili şirkete kusur edilemeyeceğini söz konusu taşkının yaşanmasına dere yatağının darlığı doğal afet olarak adlandırılan metre kareye düşen yağmur miktarını yoğun oluşunu, dere kesitine çok yakın hatta üzerinde imarsız binaların bulunuşunun sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin bölgedeki çalışmasının derede taşkına sebebiyet vermemekte olduğunu, aksine sık sık meydana gelen bu taşkınların bir daha yaşanmaması için yapıldığını, idarece verilen kararlar doğrultusunda da müvekkil şirketin her zaman ilgili talimatlara uygun hareket ettiğini ve hiçbir şekilde hatalı bir işlem icra etmediğini, ———— sel baskınlarının yaşandığı tarihteki yağış miktarlarına ilişkin bilgilerin alınmasını, ——— yılında yaşanan sel felaketinde müvekkili şirketin çalışmıyor olmasına rağmen şiddetli yağış sebebiyle aynı şekilde su baskınlarının gerçekleştiğini, olayın mücbir sebep olduğunu ve davacının aracını bıraktığı iş yeriyle kendi kusur ve ihmalinden kaynaklandığını müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacının ——— D.İş sayılı dosyada yapılan değer takdirine itiraz ederek ——– maddi zararı olduğunu iddia ettiğini, raporu hiçbir şekilde kabul etmediklerini, raporun hiçbir hukuki işleme esas olabilecek nitelikte olmadığını ve delil olarak kullanılamayacağını, söz konusu raporun detaylı bir inceleme yapılmadan sonuca ulaşıldığını, yağışlar başladığı anda işyerinde neden gerekli tedbirlerin alınmadığının bilirkişi tarafından sorgulanmadığını, oysaki işyerinin açık olduğu gayet makul sayılabilecek bir saatte meydana gelen doğal afetten en az hasarla kurtulabilecek iken gerekli tedbirleri almayan davacının mağdur olduğunun düşünülmesinin mümkün olmadığını, davanın usulden reddine, davanın esastan reddine,önceki talepleri doğrultusunda karar verilmemesi durumunda bu aşamada davanın———– ihbar edilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ——————- tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——-dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde ———tarihinde meydana gelen yağış sebebi ile su baskını sonrası oluşan zararın davalı tarafça inşaası yapılan dere ıslah çalışmalarından kaynaklandığı belirtilerek açılan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER :
—- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin— D. İş sayılı dosyası,
——tarih —- poliçe nolu —- poliçesi,
———-sayılı yazısı,
——– ile——–arasında imzalanan —– arası ıslah inşaatı sözleşmesi sureti,
—- müzekkere cevabı,
——– raporu,
——— müzekkere cevabı,
—- Tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle: — tarihindeki, —– meydana gelen yağışın, öngörülebilir bir yağış olarak meydana geldiği, bu yağışın oluşturduğu akış miktarının ise, ——–için afet sayılmayacak miktarda, öngörülebilir durum olup, mücbir sebep olarak kabul edilemeyeceği, uygulamayı yapan davalıların, yağışın meydana getirdiği su basması, yağmur yüzeysel suyunu/ akışını tahliye edecek olan derenin, ıslah çalışmalarının, imalatı sırasında gelebilecek ani sellere karşı (işveren + kontrol onayı ile) yeterli tedbirleri almadan, şantiye imalat sahasını kullanması sonucu, taşkın suyunun etrafa yayılması/ve su basması nedeniyle, dava konusu zarar meydana gelmiştir. Bu dere ıslah çalışmaları, davafi idare ve yüklenici tarafından yürütüldüğü için, meydana gelen zarardan da, —– birinci derecede, ——— de ikinci —— oldukları, meydana gelen hasar için, talep edilen miktar olarak, döküm halinde yukarıda icmali verilip, dökümü yapılmış olan, toplam Hasar miktarının ———- olduğu, dava konusu işyerinde dere taşmasından dolayı oluşan hasar ve olumsuzluklar nedeniyle, çalışılamadığından meydana gelen kazanç kaybının, gerek tespit raporunda gerekse de dosya içeriğinde olumsuzluğun ve hasarın ne zaman giderildiği (süreç) belli olmadığından kazanç kaybının hesaplanamadığını beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, haksız fiilden kaynaklanan zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı tarafından —— Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —D. İş sayılı dosyası ile —– tarihinde —— taşması sonucu işyerinde hasar ve kazanç kaybı yönünden delil tespiti yaptırılmıştır.
—–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin — D. İş sayılı dosyası ile yapılan tespit üzerine, mahkememizde —- tarihinde meydana gelen ——- taşması sonucu davacıya ait işyerini su basması nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini talepli dava açılmıştır.
Tarafların delillerinin toplanmasına müteakip dosya meteoroloji yüksek mühendisi, jeoloji mühendisi, makina mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor aldırılmıştır.
Dosyada mevcut tüm delillerin incelenerek değerlendirilmesinde; Hükme esas olarak alınan —– tarihli bilirkişi heyeti raporu dayanak yapılarak; ——- Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —- D. İş sayılı dosyası ile davacıya ait işyerinde —- tarihinde şiddetli yağış neticesinde —– taşması sonucu su basmasına bağlı zararın meydana geldiği tespit edilmiştir.
—tarihinde —– —— meydana gelen yağışın öngörülebilir bir yağış olarak meydana geldiği, bu yağışın oluşturduğu akış miktarının ise ——– için afet sayılmayacak miktarda öngörülebilir durum olup mücbir sebep olarak kabul edilmeyeceği, —- ıslahını yapan davalıların yağışın meydana getirdiği su basması, yağmur yüzeysel suyunu/akışını tahliye edecek olan derenin ıslah çalışmalarının imalatı sırasında gelebilecek ani sellere karşı yeterli tedbirleri almadan şantiye+imalat sahasının kullanması sonucu taşkın suyun etrafa yayılması ve su basması nedeniyle dava konusu zarar meydana geldiği, dere ıslah çalışmaları davalı idare —– yüklenici tarafından yürütüldüğü için meydana gelen zarardan ——–birinci dereceden sorumlu,———- şirketin de ikinci derecede kusurlu ve sorumlu oldukları, meydana gelen hasar miktarının ———– olduğu, dava konusu işyerinde dere taşmasından dolayı oluşan hasar ve olumsuzluklar nedeniyle çalışılamadığından meydana gelen kazanç kaybını gerek tespit raporunda, gerekse dosya içeriğinde olumsuzluğun ve hasarın ne zaman giderildiği belli olmadığından ve bu konuda somut belge ibraz edilmediğinden kazanç kaybının hesaplanamadığı, bilirkişi heyeti tarafından davalıların kusuru yönünde belirlenen asli kusur ve tali kusur ayrımı mahkememizce matematiksel olarak değerlendirilerek davalı —– oluşan zarardan %70, davalı —— ise %30 oranında kusurlu oldukları, kusurlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabulü ile — olay tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan—-%70 Davalı———- ortaklığı yönünden %30 kusur oranında müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya dair talebinin reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2——- olay tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan—- %70 Davalı ———- ortaklığı yönünden %30 kusur oranında müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının fazlaya dair talebinin reddine,
4-Başlangıçta peşin olarak alınan 27,7 TL harcın alınması gerekli olan 2.179,52 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.151,82 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 533,9 TL, bilirkişi ücreti 2.100 TL, olmak üzere toplam 2.633,9 TL yargılama masrafının, davacı yan davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.349 TL yargılama masrafından, davalı tarafından yargılama sırasında yapılan bilirkişi ücreti 700 TL, olmak üzere toplam 700 TL’den, kabul-ret oranına göre davacıya isabet eden 342 TL’nin mahsubu ile kalan 1.007 TL’ye peşin harç 27,7 TL, eklenerek sonuç olarak 1.034,7 TL’nin —- %70 Davalı ——— yönünden %30 kusur oranında müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.285 TL yargılama masrafının davacı yan üzerinde bırakılmasına, davalı ——— yapmış olduğu yargılama masrafından kalan 358 TL’nin davalı’nın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.828,76 TL avukatlık ücretinin davalı —-%70 Davalı————–yönünden %30 kusur oranında müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.647,52 TL avukatlık ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin davalılar ———vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, süresi içerisinde kararın istinaf edilmemesi halinde hükmün kesinleşeceği ve infaz edilebileceği açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/09/2019